Esas No: 2022/9696
Karar No: 2022/11880
Karar Tarihi: 05.10.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/9696 Esas 2022/11880 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2022/9696 E. , 2022/11880 K.Özet:
Dava, rücu tazminat istemine ilişkindir ve mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir ancak davacı kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir. Bozma sonrası kararda bulunan bazı hükümler isabetsiz bulunmuştur. Yeniden rapor alınarak ve ceza yargılamasında bulunan kişilerin 3. kişi ya da işveren vekili olup olmadıklarının araştırılması gerektiği belirtilerek işçi sağlığı, iş güvenliği ve kusur oranına göre tekrar değerlendirme yapılması gerektiği vurgulanmıştır. Ayrıca kararda bulunan bazı başlıkların yanlış olduğu da belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 21/1, 21/4 maddeleri kapsamında değerlendirme yapılması gerektiği belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
No :
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonucunda hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Hükmüne uyulan Dairemizin 21.11.2018 tarihli bozma ilamında,işverenlik sıfatının davalı ... .... San. Ltd. Şti.'ne ait olduğunun, dava dilekçesinde şirketin temsilcisi olarak belirtilen ... ve ...’ın işverenlik sıfatının bulunmadığının belirtilmesine rağmen anılan kişilere dava dilekçesi tebliğ edilip taraf kılınarak yazılı şekilde karar tesisi isabetsizdir.
2-Diğer yandan, bozma sonrası hükme dayanak kılınan kusur raporunda,ceza davasında yargılanmak suretiyle hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen Bayram Özdemir yönünden değerlendirme yapılıp aynı ceza davasında yargılanan ve haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen ... ve ... hakkında ise kusur sorumlulukları noktasında bir değerlendirme yapılmaksızın ve davacının teselsül talebinin varlığı da gözden kaçırılarak anılan kusur raporuna dayalı yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz bulunmuştur.
3-Kabule göre de,teselsül talebi göz önüne alınmaksızın davalı işveren şirkete verilen %50 kusur oranı ile sınırlı şekilde sorumluluğuna hükmedilmesi de yerinde değildir.
Mahkemece yapılacak iş; işçi sağlığı ve iş güvenliği ile iş kazasının vuku bulduğu iş kolunda uzman iş güvenliği uzmanlarından oluşan bilirkişi heyetinden; kusur oran ve aidiyeti konusunda yeniden rapor alınarak davalı işveren şirket dışında 3. kişilerin de kusurları irdelenmek suretiyle ve ceza yargılamasına tabi kılınan kişilerin 3. kişi ya da işveren vekili olup olmadıkları da araştırılmak suretiyle, 3. Kişi olduklarının tespiti halinde 5510 sayılı Yasanın 21/1. ve 21/4. maddeleri kapsamında, işveren vekili olarak tespit edilmeleri halinde ise 21/1. madde kapsamında yapılacak değerlendirme ile sorumluluk miktarları belirlenerek sonucuna göre karar verilmelidir.
4-Öte yandan kabule göre, karar başlığında davalı şirket temsilcileri olan ... ve ...’ın taraf olarak gösterilmesi hatalıdır.
Yukarıdaki maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 05/10/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.