Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2021/1816 Esas 2021/5150 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1816
Karar No: 2021/5150
Karar Tarihi: 25.02.2021

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2021/1816 Esas 2021/5150 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2021/1816 E.  ,  2021/5150 K.

    "İçtihat Metni"

    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 8. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 35. İş Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili tarafından 08.10.2018 tarihinde açılmış olan dava ile üyesi davacının, davalıya ait ... Tershane Komutanlığı 31/C fabrikası/... iş yerinde kompresörcü iş ve meslek kolunda çalıştığını, Türk ... Sendikasının üyesi olduğunu, sağlık kuralları bakımından günde ancak 7,5 saat veya daha aç çalıştırılması gereken işler hakkında yönetmelik"in günde en az 7,5 saat çalışabilecekler başlıklı 4. Maddesinin gürültülü işler başlıklı P bendi "gürültü düzeyi en yüksek maruziyet etkin değerini 8h =85 dB(A) aşan işler hükmünün içerdiğini, müvekkilinin fabrika ortamında 6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği kanununun 10. Maddesine istinaden mart 2016 tarihinde gürültü ölçümlerinin yapıldığını ve söz konusu ölçümlerde kişisel maruziyet değerinin 93,3 Db(A) değerinde ölçüldüğünü, yani gürültü maruziyet değerinin açık bir şekilde yukarıda belirtilen yönetmelikteki sınır değerinden yüksek çıktığını, bu sonucun ardından günde 7,5 saat çalıştırılmayı ve buna hakların ödenmesini beklerken iş yeri komutanının ölçümleri kabul etmediğini, ve işyerinde yeniden ölçüm yapılacağının söylendiğini, komutanlığın 30.05.2016 tarihli yazısında hukuki uyuşmazlıklara neden olunmaması için ikinci ölçümlere kadar iyileştirme sürecinde gürültü sonuçlarına göre işlem yapılması gerektiğinin belirtildiğini, kasım 2016 da yapılan ölçümde tezgah ve makinaların bir kısmının çalıştırılmayarak gürültü düzeyinin düşürülmeye çalıştığını, bu ölçüm sonrasında tüm tezgah ve makinaların aynı anda çalıştırılmaya devam ettiğini, nitekim 2016 kasım ayındaki ölçümde 85 dB(A)nın altında ölçümün gerçekleştiğini bu ölçümün ... ve usullerinin hukuka uygun ve adil biçimde yapılmadığını, ölçüm sırasında cihaz bağlanan çalışanlara yakın tezgahlarda çalışma yapılmadığını, ölçüm sonrası uygulanacak sözde programın uygulanmayarak eski çalışma düzeyine geri dönüldüğünü, çalışanların çoğunun gemide olmasına rağmen ölçümlerin fabrikada yapıldığını, 3 adet torno tezgahının bir tanesinin çalıştırıldığını, bu nedenle ikinci ölçümün dikkate alınmaması mart 2016 tarihinde yapılan ölçümlerin dikkate alınması gerektiğini, çalışılan yerin üretim fabrikası değil bakım ve onarım kademesi olduğunu genel çalışma alanının fabrika içi değil gemilerin makine ve motor daireleri olduğunu, asıl ölçümünde buralarda yapılması gerekirken müvekkilinin mağdur edildiğini, ölçüm kabul edilse dahi ortamın gürültüye müsait olduğunu, müvekkilinin sürekli risk altında bulunduğunu, riskin varlığının dahi müvekkilinin 7,5 saat çalıştırılması için yeterli olduğunu, müvekkilinin sağlık kuralları bakımından günde ancak 7,5 saat veya daha az çalıştırılması gereken işler hakkındaki yönetmeliğe göre 7,5 saat kapsamında bir işte çalıştırılmasına rağmen 7,5 saat çalıştırılmadığından %14 kısa çalışma priminin ödenmediğini ileri sürerek kısa çalışma primi ve fazla mesai alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı, fabrika/atölyelerde gürültü seviyelerinin tespiti ve gürültü haritası oluşturulması maksadı ile Mart 2016 tarihi ile ASTLAB çevre analiz laboratuvarı tarafından gürültü ölçümlerinin yapıldığını yapılan ölçüm sonuçlarının değerlendirilmesi sonrasında değerlendirmeler neticesinde iyileştirme yapılması maksadıyla ölçüm sonucu gürültü düzeyi limit sınırının üzerinde olan fabrika ve atölyelerinin incelenerek düzenlemeye gidildiğinin gürültü çıkaran tezgahlar aynı anda çalıştırılmayacak şekilde iş planlaması yapıldığını yine ekipmanları için izole işleminin uygulandığının normal mesai yanında gece vardiyasının başladığının önlemlerin sonuçlarını görmek için ise ikinci bir ölçüm yoluna gidildiğini Eylül 2016 tarihinde ikinci ölçümlerin yapılması amacında çalışma başlatıldığını 21 Ekim-11 Kasım 2016 ölçümlerin gerçekleştirildiğini ölçüm sonuçlarının incelenmesinde gürültü seviyesinin sınır değerlerinin altına düştüğünün tespit edildiğini, sınır değerinin üzerine çıkan yerlerde çalışanlara ise Mart 2017 tarihinden itibaren 7,5 saat çalıştırılmaya ve TİS madde 52/C’ye göre kısa çalışma primi ödenmeye başlandığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
    Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu:
    İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
    Bölge Adliye Mahkemesince, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK."nın 353-(1) b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, İlk Derece Mahkemesi kararının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan yönleri usul ve kanuna uygun görülmüştür.
    2- Uyuşmazlık konusu dönemde davalı işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesi olan 25. dönem Toplu İş Sözleşmesinin 52. maddesinde tüm primler düzenlenmiş ve maddenin ğ-(4) bendinde “Bu maddede belirtilen primler fazla sürelerle çalışma ve fazla çalışma yapılan süreler için ödenmez” denilerek tüm primler bu kapsama alınmıştır.
    25. dönem Toplu İş Sözleşmesinin 52. maddesinin (c) bendinde “Sağlık Kuralları Bakımından Günde Azami Yedi buçuk Saat veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkında Yönetmelik” kapsamında istihdam edilen işçilerin fiili çalışma sürelerine % 14 kısa çalışma primi ödeneceği, aynı maddenin (ç) bendinde işçilerin çalıştıkları normal mesai günleri için işbaşında kaldıkları saat başına saat ücretlerinin %15"i oranında verimliliği teşvik primi ödeneceği düzenlenmiştir.
    Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu, kısa çalışma priminin fazla çalışma süreleri için hesaplanıp hesaplanmadığı konusunda denetime elverişli olmadığından, bu hususta denetime elverişli bilirkişi raporu aldırılmalı sonucuna göre kısa çalışma primi alacağı hesaplanmalıdır. Bu husus gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    3-İlk Derece Mahkemesi kararında fazla çalışma ücreti ve kısa çalışma primi alacaklarının bilirkişi raporunda belirlenen ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek faizi ile davalıdan tahsil edilmesine karar verilmiştir.
    Ne var ki; kısa çalışma primi yönünden toplu iş sözleşmesinde bir ödeme günü belirlenmiş olmadığından bu alacak kalemine dava ve ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmelidir.
    Öte yandan; fazla çalışma bakımından hükme esas alınan bilirkişi raporunda ayrı ayrı temerrüt tarihleri gösterilmediğinden bu alacak kalemine uygulanacak faizin başlangıç tarihi yönünden hüküm, infaza elverişli değildir.
    4-Son olarak, 492 sayılı Harçlar Kanunu"nun 13/j maddesi Genel Bütçeye dahil idarelerin bu Kanunun 1 ve 3 sayılı tarifelerine giren bütün işlemlerinin harçtan müstesna olacağı belirtilmiştir. Bu kapsamda bulunan davalı idarenin keşif harcı dahil her türlü harçtan muaf olacağı gözetilmeden yargılama giderleri arasında sayılan keşif harcından sorumlu tutulmuş olması da doğru bulunmamıştır.
    SONUÇ: Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin ise kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 25.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara