Esas No: 2022/10779
Karar No: 2022/11963
Karar Tarihi: 06.10.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/10779 Esas 2022/11963 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2022/10779 E. , 2022/11963 K.Özet:
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir. Davacı, sigortalı olarak çalıştığı dönemlerde sigorta primlerinin ödenmediği gerekçesiyle hizmet tespiti istemiş ancak Mahkeme sadece belirli bir tarih aralığındaki hizmetlerin tespitine karar vermiştir. Dava, istinaf ve temyiz aşamalarından geçtikten sonra, davalı tarafından Kuruma bildirilen hizmet sürelerinin yeniden tespitine ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilmiş ancak bu aykırılığın düzeltilmesi için yeniden yargılama gerekli görülmemiştir. Karar, 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddelerine dayanmaktadır. Bu kanun maddeleri, bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemekle birlikte, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiğinden özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği konusunda Yargıtay ve Dairemizin yerleşik içtihadı gereğidir.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
No :
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davacı vekili ve feri müdahil Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 11.Hukuk Dairesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili ve feri müdahil Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Eldeki dava dosyasında, davacı tarafından 01.02.1998 tarihinden itibaren ... nezdinde sigortalı olarak çalışmasına rağmen sigorta primlerinin 01.08.2003 tarihinden itibaren ödenmeye başlandığı belirtilmek süretiyle bildirilmeyen hizmetlerin tespiti isteminde bulunulduğu, Mahkemece yapılan yargılama sonucu “davanın kısmen kabulü ile davacının davalı ... ait iş yerinde 01.09.2002-30.04.2003 tarihleri arasında çalıştığının tespitine, davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 01.09.2002 olduğunun tespitine,” şeklinde hüküm kurulduğu, davacıya ait hizmet cetveli incelendiğinde davalı ... tarafından davacı adına 01.02.2003-31.12.2016 tarihleri arasında hizmet bildiriminde bulunulduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda, ihtilaf konusu dönem içerisinde 01.02.2003-30.04.2003 tarihleri arasında geçen hizmet süreleri davalı ... tarafından Kuruma bildirildiğinden, bildirilen bu hizmet sürelerinin yeniden tespitine ilişkin karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki, bu aykırılığın giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 370. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : ... 3. İş Mahkemesinin 20.02.2022 tarih ve 2017/230 Esas ve 2020/112 Karar sayılı hükmün (1) nolu bendinde yer alan “30.04.2003” tarihinin silinmek suretiyle yerine gelmek üzere “31.01.2003” tarihinin yazılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 06/10/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.