Esas No: 2012/7383
Karar No: 2012/12881
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/7383 Esas 2012/12881 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kocaeli 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 03/04/2012
NUMARASI : 2008/570-2012/292
Davacı vekili, davacının köy hizmetlerinde çalıştığını, 2005 yılında Köy Hizmetlerinin Kocaeli Büyükşehir Belediyesi"ne çıkarılan kanun ile devredildiğini, davacının 2005 yılından itibaren de Kocaeli Büyükşehir Belediyesinde çalışmalarına devam ettiğini çalıştığı süre boyunca davacının sabah saat 07.00 ila akşam 19.30-20.00"ye kadar çalışmalarını sürdürdüğünü fazla mesai alacağının bulunduğunu, çalışmaların yoğun olduğu dönemlerde hafta tatilinde çalıştığını, ayrıca genel tatil ve bayram tatillerinde de çalıştığını arazi tazminatı alacağının ödenmediğini kıdem zammı derece ve kademe farkı alacağının bulunduğunu sorumlu ve risk primleri alacağının bulunduğunu beyan ederek fazlaya ilişkin haklarını saklı kalmak kaydıyla, fazla mesai, hafta tatili, genel tatil ve bayram tatili, arazi tazminat alacağı, kıdem zammı derece ve kademe fark alacağı, sorumluluk ve risk primleri ile yıpranma bedelinin faizi ile birlikte davalıdan tahsili talep etmiştir. Birleşen dosya ile, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, yıllık izin ücreti , kıdem tazminatı farkı ile 2008-2010 arası için fazla mesai, genel tatil ve bayram, hafta tatili, arazi tazminatı alacağı, sorumluluk ve risk ve ekip başı primleri, yıpranma bedeli ile hasar kesintisinin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 06.01.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini ıslah etmiştir.
Davalı vekili, davacının çalıştığı kurum işçilerinin kanun gereği Belediyeye devredildiğini, geçmiş dönemdeki borçlardan sorumluluklarının olmadığını, tüm alacaklarının ödenmiş olduğunu beyan ederek davanın esastan usulden ve zaman aşımından reddini talep etmiştir.
Mahkemece, yıllık izin talebi yönünden, işyerinde başlangıçta mevsimlik olarak çalıştırılan ve daha sonra devamlılık arzeden işte çalıştırılan işçinin mevsimlik dönemindeki çalışmasının kıdemin de dikkate alınmasına rağmen, yıllık ücretli iznin hesabında dikkate alınamayacağı, mevsimlik çalışma yapılan sürede Anayasal dinlenme hakkının kullanılmasına imkan bulunmadığı, çalışmanın onbir ayın üzerine çıktığı hallerde mevsimlik iş ilişkisinin dışına çıkıldığı, bu döneme ilişkin yıllık izin hakkının doğduğu, buna göre hesap yapıldığı ve karar verildiği, davacının iki Kocaeli Büyükşehir Belediyesindeki çalışmalarının puantaj kayıtlarına dayandığı ve bunların bordroya yansıtılarak bankaya yatırmak suretiyle ödendiği anlaşıldığından Büyükşehir Belediyesinde geçen sürelerde fazla çalışmanın kabul edilemeyeceği, Köy Hizmetlerinde geçen çalışma süreleri yönünden ise zamanaşımı itirazı dikkate alındığında davacının fazla çalışma alacağı bulunmadığı, hafta tatili ve genel tatil alacağı bulunmadığı, arazi tazminatı alacağının bordrodaki ücretiyle birlikte davacıya ödendiği anlaşıldığından, kıdem zammı derece ve kadro fark alacaklarına, kıdemli işçiliği teşvik primi alacakları, fark kıdem talimat alacağı, sorumluluk risk primi, yıpranma bedeli, hasar kesintisi, ekip başı zammı alacakları taleblerinin taraflar arasında yapılan sözleşme, davacının çalışma şekli ve davacıya yapılan ödemeler gözönüne alındığında yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı kanuni süresi içinde davacı temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin, kıdem tazminatı farkı ile Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünde çalıştığı döneme ilişkin fazla çalışma alacağına ile hafta tatili ve genel tatil alacağına hak kazanıp kazanmadığı hususları taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Dosya içeriğinden, davacının 16.03.2005 tarihine kadar Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünde, bu tarihten sonra emekli oluncaya kadar Kocaeli Belediye Başkanlığında çalıştığı, tanık beyanlarına göre, bekçilerin 1 hafta çalışıp, 1 hafta dinlendikleri, arazide çalışanların, 07.00-18.00 arası 1 saat ara dinlenmesi verilerek çalıştıkları, Nisan-Kasım ayları arasında haftada üç gün çalışmaların 20.30-21.00"e kadar sürdüğü, atölyede çalışanların 07.00-17.00 arası çalıştığı, 1 saat ara dinlenmesi verildiği, Nisan-Kasım arası yaz ayları için günlük 2 saat fazla çalışma yapıldığı, belediyede geçen çalışma süresinde, işçilerin çalışmalarının puantaj kayıtlarına uygun olarak bordrolandırıldığı, bordroda hesaplanan fazla çalışmaların ödendiği, yaz aylarında 2 hafta sonu ve resmi bayramlarda çalışıldığı, Belediye döneme ilişkin, puantajlarda hafta tatili ve genel tatillerde yapılan çalışma sürelerinin belirlendiği, bu belirlemelere uygun olarak bordrolarda gösterildiği ve karşılıklarının bankaya yatırıldığı, diğer taleplere ilişkin alacakların ödendiği, davacının kıdeme esas olmak üzere askerlik süresini borçlanarak ödediği anlaşılmıştır.
Somut olayda, davacının Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünde geçen çalışma süresi içinde hafta tatilleri ve genel tatillerde çalıştığının tanık beyanlarından anlaşıldığı, 01.12.2010 tarihli bilirkişi raporunda tanıkların yaz dönemlerinde bazı haftalarda çalıştıklarını, bu çalışmaların ayda ortalama iki hafta tatiline denk geldiğini belirtmiş olduklarından yaz aylarına denk gelen Nisan-Kasım ayları döneminde 24 saat çalışıp 24 saat dinlenme esasına göre bekçilerin dışındaki işçiler için iki hafta tatilinin hesaplandığının, dosya içerisinde genel tatillerde çalışılıp çalışılmadığını belirleyen belge bulunmadığı, bordrolarda genel tatil tahakkukları yapılmadığı, puantajlarda genel tatil ücreti ödemelerine dair bilgi bulunmadığı, bu sebeple resmi bayramlarla sınırlı olmak üzere genel tatil ücreti hesaplandığının belirtildiği, buna rağmen raporun hesaplama bölümünde hafta tatili ve genel tatil ücreti alacağının bulunmadığının belirtildiği, bu durumun çelişki oluşturduğu, çelişkinin giderilmediği, davalının zamanaşımı itirazı üzerine alınan 14.07.2011 tarihli bilirkişi raporunda da, bu alacak kalemlerine ilişkin davacının neden alacağı bulunmadığına ilişkin açıklama bulunmadığı, mahkemenin gerekçeli kararında, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 05.12.2007 tarih, 2007/5989 esas, 37055 sayılı kararının gözönüne alınarak davacının hafta tatili ve genel tatil ücreti alacağı bulunmadığının belirtildiği, ilgili Yargıtay kararında uyuşmazlığın kanun yoluyla kapatılan işyerlerinde çalışan işçilerin değişik işkolunda başka bir işyerinde çalıştırılması halinde, kapatılan işyerinde uygulanan Toplu İş Sözleşmesi hükümlerinin yeni işyerine nakledilen işçilere uygulanmaya devam edilip edilmeme noktasında toplandığı, davanın ücret zammı alacağına ilişkin olduğu, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarına ilişkin olmadığı, gerekçede bu alacak kalemlerine ilişkin taleplerin neden reddedildiğinin açıklanmadığı anlaşılmış olup, davacının bu döneme ilişkin hafta tatili ve genel tatil ücreti alacağının zamanaşımı defi ve işverence ödeme yapılan süreler dikkate alınarak, dava tarihinden itibaren beş yıllık süre için en azından dava dilekçesinde talep edilen miktarın zamanaşımına uğramadığı da düşünülerek hesaplama yapılması, çelişkili durumun açıklanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.
Öte yandan, tanıkların davacının fazla çalışma yaptığını beyan ettikleri, 01.12.2010 tarihli bilirkişi raporunda,davacının Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünde geçen çalışma süresi içinde puantaj kayıtlarında bazı aylarda yapılan fazla çalışmaların saat olarak gösterildiği, bazı aylarda ise gösterilmemiş oldukları ya da saat olarak yazılmadıkları, KM gibi ifadelerin bulunduğu, ücret bordrolarında ise fazla çalışma sütunlarının boş olduğu, hesaplamalarda puantajda saat olarak gösterilen dönemler için puantaj kayıtlarının, puantaj kayıtlarından veri elde edilemeyen durumlarda ise tanık anlatımlarına göre hesaplama yapıldığı, bordro içeriğindeki ücretlerin netleştirilmesi sonucu bulunan tutarlarla banka aracılığıyla yapılan ödemelerin karşılaştırıldığı, bazı aylarda yapılan ödemelerin bordrolardaki netleştirilmiş ücretlerden fazla olduğunun görüldüğü, tanık anlatımları ve dosya içeriğine göre Nisan-Kasım ayları arasında, arazide çalışanların çalışma saatlerinin 07.00-18.00 arası olduğu, bir saat ara dinlenmesi yapıldığı, haftada beş gün bu şekilde çalışma olduğu, ayrıca haftada üç gün çalışmaların 20.30-21.00"a kadar sürdüğü, buna göre haftada 12,5 saat ayda 50 saat fazla çalışma olduğu, diğer dönemlerde haftada 5 saat, ayda 20 saat fazla çalışıldığının kabul edildiği, izinli ve raporlu günlerin orantısal olarak düşüldüğü, işçi özlük dosyalarındaki izin formlarına göre bazı aylarda yapılan fazla çalışma karşılığının “fazla mesai karşılığı izin” olarak yazıldığı, bu dönemlerin fazla çalışma saatinden düşüldüğü, puantaj kayıtlarına göre 2004 yılında yapılan bazı fazla çalışmaların tahakkuklarının yapıldığı ve karşılıklarının ödendiğinin belirtildiği, bu ödemelerin banka kayıtlarında da bulunduğu, bu sürelerin fazla çalışmadan düşüldüğü, davalı Belediyede geçen çalışma süresi yönünden, davacının çalışmalarının puantaj kayıtlarına uygun olarak bordrolandırıldığı, bordrolarda hesaplanan fazla çalışmaların banka hesabına yatırıldığı, davacının bordrolarda ve puantaj kayıtlarında imzasının bulunmadığı, Nisan 2007 döneminden itibaren fazla çalışma ücretleri için ayrı bordro yapıldığı, bordrolardaki miktarların davacının banka hesabına yatırıldığı, davacının puantajlarda belirlenip bordrolandırılan ve bankaya yatırılan fazla çalışmalara ilişkin itirazi kaydının bulunmadığı, tanıkların Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünden Belediyeye devredildikleri tarihten 2006 yılı sonuna kadar olur alınan çalışma süresinden iki saat fazla çalıştıklarını beyan ettikleri belirtilerek Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü döneminde fazla çalışma alacağı bulunmadığının, Belediye dönemine ilişkin olur alınan süreyi aşan çalışmalar için fazla çalışma alacağı olduğunun belirtildiği, 12.12.2010 tarihli bilirkişi raporunda da aynı şekilde hesaplama yapıldığı, mahkemece, davacının belediyede geçen çalışmalarının puantaj kayıtlarına dayandığı, bunların bordroya yansıtılarak bankaya yatırılmak suretiyle ödendiği, bu sebeple belediye dönemine ilişkin fazla çalışma ücreti alacağının bulunmadığı, davacının Köy Hizmeteri Genel Müdürlüğünde geçen çalışma süreleri üzerinden zamanaşımı itirazı dikkate alınarak fazla çalışma ücretinin belirlendiği, davacının bu döneme ilişkin de fazla çalışma alacağı bulunmadığından fazla çalışma ücretine hükmedilmediği hususlarının gerekçeli kararda belirtildiği anlaşılmış olup, davacının davalı Kocaeli Büyükşehir Belediyesinde geçen çalışma süresine ilişkin fazla çalışma ücreti alacağının olmadığının kabulü doğru ise de, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü dönemine ilişkin, bilirkişi raporunda açıklamalar bölümünde fazla çalışma olduğu belirtilmesine rağmen hesaplamada alacak mitarının olmadığının tesbiti ile çelişkili rapor hazırlanması ve bu çelişkili durumun dosya içeriğinden anlaşılamamış olması, mahkeme gerekçesinde de bu durumun açıklanmaması karşısında, bu döneme ilişkin zamanaşımı defi ve işverence yapılan ödemeler dikkate alınarak hesaplama yapılması ve varsa kalan kısmın kabulüne karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporu hükme esas alınarak sonuca gidilmesi doğru değildir. Ayrıca, davacının askerlik süresini borçlandığı dikkate alındığında bu sürenin kıdem tazminatı hesabında dikkate alınarak kıdem tazminatı farkı alacağının hesaplanması gerekirken bu durumun gözetilmemesi bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08.06.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.