Esas No: 2017/183
Karar No: 2022/19
Karar Tarihi: 13.01.2022
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2017/183 Esas 2022/19 Karar Sayılı İlamı
Ceza Genel Kurulu 2017/183 E. , 2022/19 K."İçtihat Metni"
Yargıtay Dairesi : 1. Ceza Dairesi
Temyiz Edenler : Sanıklar müdafileri, Cumhuriyet savcısı, katılanlar vekili
Sanıklar ... ve ...'ın tasarlayarak kasten öldürme suçuna yardımdan TCK'nın 39/1 maddesi delaletiyle 82/1-a, 21/2, 39/2-b yollaması ile 39/1, 53, 62, 63. maddeleri uyarınca 8 yıl 4'er ay hapis cezasıyla cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına ilişkin ... 1. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 16.05.2013 tarihli ve 29 - 174 sayılı hükümlerin katılanlar ... ve ... vekili, sanıklar ... ve ... müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 04.11.2014 tarih ve 3741 - 4916 sayı ile;
a- Sanıklar ... ve ...'un, sanık...'a bir süre birlikte yaşadığı maktül ...'i öldürme eyleminde kullanması amacıyla av tüfeği temin ettikleri, kiraladıkları araçla ... ilçesinden olayın gerçekleştiği... ilçesine götürdükleri, sanık ...’ın av tüfeğini nasıl kullanacağını sanık...'a gösterdiği olayda; sanıklar ... ve ...’un, sanık...’ın, maktül ...’i tasarlayarak öldürme eylemini kolaylaştırıcı nitelikte kendisine suçun işlenmesinde kullanacağı av tüfeğini temin etme, bu tüfeğin nasıl kullanılacağını gösterme, olay yerine götürme gibi maddi yardımlarının yanı sıra sanık...’ın yanında yer alarak onda varolan suç işleme iradesini de kuvvetlendirdikleri, eylemlerini bilerek ve sonucunu da isteyerek gerçekleştirdikleri, olası kast hükümlerinin olayda uygulanmasının mümkün olmadığı, sanıklar ... ve ...’un ...nun 82/1-a, 39, 62, 53. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde hüküm kurulması suretiyle eksik ceza tayini," isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
... 1. Ağır Ceza Mahkemesi ise 25.12.2014 tarih ve 279 - 376 sayı ile;
"...Sanıkların kendilerine olağanın dışında ilgi ve alaka gösteren suça sürüklenen çocuktan cinsel yönden faydalanma beklentisi içinde oldukları, bu nedenle suça sürüklenen çocuğun silah temin etme ve...'e götürme şeklindeki isteklerini yerine getirdikleri, nitekim dosya kapsamında da sübut bulduğu üzere...'e giderken yolda mola verdikleri ve bu sırada suça sürüklenen çocuk... ile sanıklar ... ve ... arasında öpüşme ve sevişme şeklinde eylemlerin gerçekleştiği, böylece sanıkların amaçlarına ulaştıkları ve sonrasında da suça sürüklenen çocuğu...'e bırakarak bir daha iletişim kurmamaları ve beklentilerinin gerçekleşmesi sebebiyle merak içerisine düşmedikleri,
Olayın hemen akabinde alınan ilk savunmalarında da yer aldığı üzere, suça sürüklenen çocuğa temin edilecek silah ile eşini vuracağını söylemiş olması nedeniyle suçun işleneceğini öngörebilecek durumda olan sanıkların, suça sürüklenen çocuktan cinsel manada faydalanmak ümidiyle fiile devam ederek olası kast ile hareket ettikleri,
Çünkü sanıkların kasten öldürme fiilinin bütün unsurlarını bildikleri ve fiilin gerçekleşmesini öngörmelerine rağmen eyleme feri fail olarak katılıp, sonucunu da kabul ettikleri; gerçekleştirilen fiilin muhtemel bazı neticelerinin meydana gelebileceğinin düşünüldüğü ve bunların kabul edildiği, bununla birlikte engellemek için özel bir gayret içerisinde olunmadığı, bilerek ve umursamaz davranılarak fiilerin gerçekleştirildiği, öngörülen olası neticenin meydana gelmesine kayıtsız kalındığı,
Bununla birlikte sanıkların suça sürüklenen çocuğa silah temin etmek ve onu... ilçesine arabayla getirmek şeklindeki olaya katılımlarının, suça sürüklenen çocuğun tasarlayarak kasten öldürme suçuna yardım boyutunda kaldığı anlaşılmakla;
Sanıklar ... ve ...'ın ise olası kast ile tasarlayarak öldürmeye yardım suçundan mâhkumiyetlerine karar vermek yönünde Mahkememizde önceki kararda direnme yönünde tam bir vicdani kanaat oluştuğu gerekçesiyle bozmaya direnerek önceki hükümler gibi sanıkların cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Direnme kararına konu bu hükümlerin de sanıklar müdafi, katılanlar vekili ile Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21.04.2015 tarihli ve 101038 sayılı "bozma" istekli tebliğnamesiyle dosya 6763 sayılı Kanun'un 36. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 307. maddesi uyarınca kararına direnilen daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay 1. Ceza Dairesince 20.02.2017 tarih ve 53 - 493 sayı ile direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına iade edilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Suça sürüklenen çocuk... Boynikara'nın maktul ...'e karşı gerçekleştirdiği eylem nedeniyle hakkında tasarlayarak kasten öldürme suçundan kurulan mâhkumiyet hükmü, Özel Dairece onanmak suretiyle kesinleşmiş olup, direnmenin kapsamına göre inceleme; sanıklar ... ve ... hakkında, inceleme dışı suça sürüklenen çocuk... Boynikara'nın maktule yönelik eylemi nedeniyle tasarlayarak kasten öldürme suçuna yardım etmeden kurulan mahkûmiyet hükümleri ile sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanıklar ... ve ... hakkında, tasarlayarak kasten öldürme suçuna yardım etmeden kurulan mahkûmiyet hükümlerinde, TCK’nın 21/2. maddesinde düzenlenen olası kast hükümlerinin uygulanma imkânının bulunup bulunmadığının tespitine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
26.07.2010 tarihli Doruk Rent a Car tarafından düzenlenen araç kiralama sözleşmesinde; sanık ... tarafından kiralanan aracın 15 PL 722 plakalı Renault...Symbol marka olduğu, sözleşme üzerinde ve altındaki senette sanık ...’ın kefil olarak imzasının bulunduğu, aracın çıkış tarihinin 26.07.2010, saat 17.00, dönüş saatinin ise 27.07.2010, saat 09.45 olduğunun yazılı olduğu,
27.07.2010 tarihli tutanakta; saat 08.40 civarında elinde kırmızı renkli valiz ve siyah bir çanta ile Jandarma nizamiyesi önüne gelen... ...isimli bayan şahsın ne için geldiği sorulduğunda eski eşini av tüfeği ile vurduğunu ve teslim olmak için geldiğini beyan ettiğinin, devriye ekibi ile birlikte gösterilen yere gidildiğinde, olay yerinin... Turizm Meslek Okuluna varmadan yolun sağ tarafındaki ormanlık piknik alanının polis bölgesi olması nedeniyle polise haber verildiğinin, teslim olan... isimli şahısla ile yapılan mülakatta; eşi ile tartıştığını, olay günü çantasına koyduğu av tüfeği ile eşine doğru bir el ateş ettiğini ve tüfeği bu civarda bir yere attığını sonra da teslim olmaya geldiğini beyan ettiğinin, olay yerinde Renault marka bir aracın görüldüğünün, göl kenarında bir şahsın yüzükoyun yerde yattığının görüldüğünün, olay yerine ambulansın geldiğinin, yapılan ilk müdahalede şahsın nabız atımının olmadığının tespit edildiğinin, ... isimli şahsın yanında getirdiği kırmızı renkli valizin ve içindeki eşyaların polis memurlarına teslim edildiğinin belirtildiği,
27.07.2010 tarihli suç yeri araştırma raporunda; olayın... Parkı içerisinde bulunan yolun sağ tarafında göl kenarında meydana geldiğinin, yola 5,50 metre, göle ise 34 metre mesafede otluk bir alanda kan birikintilerinin bulunduğunun, suç aleti olarak kullanılan av tüfeğinin, kan izlerine 151,5 metre mesafede parkın çıkışına doğru gölün içinde bulunduğunun, tüfeğin bulunduğu yerle kıyının arasında 7,80 metre mesafe bulunduğunun, tüfeğin bulunduğu yerin derinliğinin göl yüzeyinden yaklaşık 1,05 metre olduğunun, tüfeğin fişek yatağında bir adet "16 cal." ibareli boş av tüfeği kartuşu olduğunun, olay yerinden fotoğraf ve görüntü kaydının alındığının belirtildiği,
27.07.2010 tarihli ölü muayene tutanağında; kimlik tanığı ...'ün, gösterilen cesedin oğlu ...'e ait olduğunu teşhis ettiğinin, maktulün 1,75 metre boyunda, 70 kg ağırlığında siyah saçlı, esmer tenli olduğu, ölü katılığının henüz gelişmediğinin, sağ toraks arka yüzde yaklaşık 2x2 cm çapında düzensiz kenarlı kurşun ya da mermi giriş deliği olduğunun, bu giriş deliği etrafında çok sayıda küçük saçma izlerinin olduğunun, sağ toraks yan ve ön yüze doğru yayılmış cilt altı amfizemi olduğunun, bundan başkaca darp cebir izi veya silah yarası tespit edilemediğinin ifade edildiği,
27.07.2010 tarihli olay yeri inceleme ve tespit tutanağında; 27.07.2010 saat 08.45 sıralarında... İlçe Jandarma görevlilerinin bir bayan şahsın karakola gelerek eşini vurduğunu beyan ettiğini bildirmeleri üzerine, Altınkum Mahallesi... Piknik Alanı'na gelindiğinin, girişten 100-150 metre sonra sağ tarafta gölden 20-25 metre mesafede otluk bir alanda yerde bir miktar kan birikintisi olduğunun, tüfeğin araştırılması istendiğinde yakın bir yerde gölün içine atılmış vaziyette bulunduğunun yazılı olduğu,
27.07.2010 tarihli tutanakta; olay yerine tekrar gidilerek kırmızı renkli çuvalın bulunması talimatı doğrultusunda yapılan araştırmada, çöp bidonuna atılmış bulunan iki tarafı da açılmış kırmızı naylon bir çuvalın bulunduğunun yazılı olduğu,
28.07.2010 tarihli tutanakta; maktul ...’ün olay yerine gelmek için kullandığı .... plakalı araçta yapılan incelemede herhangi bir suç unsuruna rastlanmadığının belirtildiği,
29.07.2010 tarihli yakalama tutanağında; sanıklar ... ve ...'ın saat 12.30 civarında ... ilçesinde yakalandıklarının bildirildiği,
30.07.2010 tarihli tutanakta; ... İlçesi Altınkum Mahallesi... Uygulama Oteli altında bulunan belediye piknik alanında gerçekleşen kasten öldürme olayı ile ilgili olarak; ... yolu üzerinde bulunan ...Petrol Ofisi istasyonundan benzin aldığı tespit edilen 15 PL ... plakalı gri renkli Renault...marka otomobile ait kamera görüntüleri ile benzin fişinin benzin istasyonu çalışanı ... Mercan tarafından kolluğa teslim edildiğinin yazılı olduğu,
30.07.2010 tarihli kolluk tutanağında; suça sürüklenen çocuk... Boynikara'nın kullandığı cep telefonu ile sanık ...'ın kullandığı 0543 ...00 11 numaralı cep telefonu arasında;
“- 26.07.2010 günü; saat 17.29: aynı yre gdn glym bn,
- saat 17.32; bk ordabklyn glxm,
- saat 17.39; parayı aldınmı ordn 50snd sz ayarlayın gzum,
- saat 17.39; kardeşime vereceğim vardı parasını verdim,
- saat 17.47; kontor al ara beni, byndn emanetd alabilirsin bgn akşam,
- saat 18.16; bebeğim ben 125 dha buldum oda yol harclıgmız,
- saat 18.16 emnaeti al gidelim bu akşam beni arayın,
- saat 20.13; ya bi cvp versenize kafayı yıycm ya sinir oldum da naptınız cvp versene,
- saat 20.13; halletiniz mi cvp vrn bklxm bk vallaha snr oldm ha,
- saat 20.28; gzum ayarla da artık ne ayarlarsan ayarla tkttfk bel.edr. Tasırkn oyuden dym sana obruune bı bk yk drlrse sn çare o olsun szd kntr aln bnd btı, bgece gidicez,
- saat 23.16; bebeğim benden haber bekleyin,
- saat 23.17 bizimkiler yatsınlar çıkıcam,
- saat 23.45;bebisim oniki buçuk gibi gidicez ona göre, size msj attığımda özcana söyle su aşağıya glrsin bebs ok,
- saat 23.48; ehliyetini al unutma, slm sole ikinci bebişe özcana,
- 27.07.2010 günü saat: 00.19; gln asag yola,
- saat 00.27; aşğıya gelin bekleyin, ablam gil geldi onlar gitsinler gitcez,
- saat 00.43; ablmgl gtlr amcam oturuyo biraz bekleyin orda.” şeklinde toplam 18 mesaj kaydı bulunduğunun tespit edildiği,
06.08.2010 tarihli ekspertiz raporunda; av tüfeği üzerinde yapılan inceleme neticesinde tasnife elverişli vücut izine rastlanılmadığının belirtildiği,
09.08.2010 tarihli ekspertiz raporunda; suç aleti olan tüfek ve ele geçen kartuş üzerinde yapılan incelemede; silahın av fişeği atan, yivsiz, setsiz, tek namlulu, sabit dipçikli, üsten kırma açık horozlu bir av tüfeği olduğu, 6136 sayılı Kanun kapsamı dışında olduğunun, yanında bulunan boş kartuşun bu tüfekten atıldığının, tespit edilemeyen olaylar arşivindeki karşılaştırmada herhangi bir irtibata rastlanılmadığının tespit edildiği,
01.09.2010 tarihli ekspertiz raporunda; suça sürüklenen çocuk... Boynikara'nın ellerinden alınan svap örneklerinde atış artığına rastlanılmadığının belirtildiği,
08.10.2010 tarihli tutanakta; maktul ...'ün 0541 ... 60 78 numaralı cep telefonuna, suça sürüklenen çocuk... ...telefonundan gelen mesajlar okunduğunda;
"- 27.07.2010 günü, saat 06.26'da; benim numaram, kimseye bişey deme güzünü seveyim,
- saat 06.32'de; ne olursun kimseye bişey deme 5 dk konuşalım dncm,
- saat 06.33'de; beni işte biliyolar ona göre,
- saat 07.26'da; bntsze glcem babn ise gitmiyomu eve geliyim orda konuşalım,
- saat 07.33'de; bn... otobüsüne bindim geliyom evd bkle,
- saat 07.37'de; bekle eve gelym kmse farketmez,
- saat 08.11'de; bklym " şeklinde mesajlar gönderildiğinin tespit edildiği,
09.12.2010 tarihli otopsi tutanağında; maktul İbahim Bölük'ün av tüfeği saçma tanelerinin neden olduğu iç organ harabiyeti ve kan kaybı sonucu öldüğünün, atış mesafesinin yakın atış ile uyumlu olduğunun, atış seyrinin arkadan öne, aşağıdan yukarı ve sağdan sola doğru olduğu, cesetten çıkartılan 35-40 adet saçma tanesinin ve plastik tapa parçasının Cumhuriyet savcısına teslim edildiği, kan idrar veya iç organlarında, aranan türden uyuşturucu, uyarıcı madde veya alkol tespit edilemediğinin ifade edildiği,
06.11.2012 tarihli bilirkişi raporunda; BTK'dan gelen telefon baz istasyonu ve HTS görüşme içeriklerinden elde edilen kayıt analizinde;
- Suça sürüklenen çocuğun annesi Sultan...adına kayıtlı... numaralı numaralı cep telefonu ile maktul ... adına kayıtlı ... numaralı cep telefonu arasında; olay günü 27.07.2010’da;.. görüşme kaydı bulunduğunun,
- ... Boynikara'nın kullandığı ... numaralı cep telefonu ile sanık ...'ın kullandığ... numaralı telefon arasında; 22.07.2010 günü toplamda 21 adet mesajlaşma, 23.07.2010 günü toplamda 4 adet mesajlaşma, 24.07.2010 günü 1 adet mesajlaşma, 25.07.2010 günü, toplamda 9 adet arama ile 2 adet mesajlaşma, 26.07.2010 günü 10 adet mesajlaşma, aynı gün saat 20.13 ila 23.47 arasında 14 adet mesajlaşma ve 1 arama kaydı bulunduğunun,
- ... Boynikara'nın kullandığı.... numaralı cep telefonu ile sanık ...’ın kullandığı.... numaralı telefon arasında; 22.07.2010 günü 10 adet mesajlaşma, 23.7.2010'da 1 adet mesajlaşma, 24.07.2010'da 3 adet mesajlaşma, 26.07.2010'da 2 adet mesajlaşma kaydı bulunduğunun tespit edildiği,
Anlaşılmaktadır.
Katılan ... Mahkemede; maktulün oğlu olduğunu, olay günü işe gideceklerini, ancak gitmediklerini, oğlunun saat 07.45'te evden çıktığını, sonrasında vurulduğunu öğrendiğini, önce ailesinin yaptığından şüphelendiğini, çünkü boşandıktan sonra ... Boynikara'nın bunlar bir araya gelirlerse silahlar konuşur dediğini, suça sürüklenen çocuk...'ın sürekli birlikte oturdukları evden annesinin yanına gitmek istediğini söylediğini, sonra oğlu ile kavga ettiklerini duyduğunu, annesinin sürekli aradığını ve "Gelmiyor musun" dediğini, oğlunun başka bir kadınla ilişkisi olmadığını, sonra bir keresinde yine gelinini almak için abisinin evine gittiklerinde oğluyla birlikte kendisini de dövdüklerini, oğlunun suça sürüklenen çocuk...'la buluşmaya gidiyorum diye bir şey söylemediğini, sadece ...'ya arkadaşı ile buluşmaya gideceğini söylediğini ve saat 07.45'te evden çıktığını, kendisinin arabasını lastikleri değişecek diye vermediğini, "Ben değiştiririm" dediğini, ancak yine vermediğini, ancak kendisinin damadının arabasıyla gittiğini öğrendiğini, şikâyetçi olduğunu, davaya katılmak istediğini,
Katılan ... Mahkemede; evlendikten sonra gelini ve oğlunun kendi evlerinde kaldıklarını, ancak bir kavgalarına şahit olmadığını, şikâyetçi olduğunu, davaya katılmak istediğini,
Katılan ... Bölük Mahkemede; maktulün abisi olduğunu, evlendikten sonra bir iki haftada bir suça sürüklenen çocuk...'ın annesinin evine gitmek istediğini söylediğini, her gidişinden sonra ailesinden birilerinin gelip abisini tehdit ettiğini, ...'ın Vahap isimli kardeşinin abisine tehdit mesajları attığını, sonra ailesinin babası ve abisini dövdüklerini, ...'ın yaşını büyütüp evlendirmek için uğraştıklarını, hastanede kemik yaşının daha büyük olduğunun ortaya çıktığını, sonra... için doktorların ağır kaldıramaz dediğini, ancak düşündüğünde bu kadar ağır bir tüfeği nasıl tek başına kaldıracağını bilemediğini, bu işte ailesinin muhakkak bir katkısı olduğunu düşündüğünü, şikâyetçi olduğunu, davaya katılmak istediğini,
Katılan ... Mahkemede; olaydan önceki gece rahatsız olduğu için sabah iğne vurdurmaya gideceğini, hatta abisinin kendisini götüreceğini söylediğini, sonra sabah abisinin; kayınpederinin evine gelerek eşinin kullandığı arabayı istediğini, ...'ya bir arkadaşını görmeye gideceğini söylediğini, sonra kendisi hastaneye gittiğinden kimsenin bir şey söylemediğini, ancak sonradan abisinin vurulduğunu öğrendiğini, şikâyetçi olduğunu, davaya katılmak istediğini,
Tanık... Kollukta; araç kiralama işiyle uğraştığını, 26.07.2010 tarihinde ... yerinde olmadığı sırada babasının...Symbol marka bir aracı ... isimli şahsa kiraladığını söylediğini, ertesi gün sabah aracı ne zaman getireceğini sorduklarında, şahsın...'den çıktıklarını ve ...'a geldiklerini söylediğini, aracı saat 09.45 sıralarında ...'a geri getirdiklerini,
Tanık İbrahim Yücel Taner Kollukta; ...'ün kaynı olduğunu, olaydan önceki gün akşam kayınbiraderinin evinde kaldığını, sabah İbrahim'in kayınpederinin evine gelerek kendisinden aracını istediğini, ...'ya gidip gezmek istediğini söylediğini, hatta kayınpederinin "Parasız pulsuz nereye gideceksin" demesi üzerine kendisinden kredi kartını istediğini, kendisinin de verdiğini, sabah saat 07.45 sıralarında evden çıktığını ve kendisinin de saat 08.00 sıralarında evden çıktığını, sonra eşinin telefonla aradığını ve İbrahim'in öldüğünü söylediğini,
Cumhuriyet Savcılığında; olay günü eşiyle beraber kayınpederinde kaldığını, maktulün ertesi gün kayınpederi ile birlikte inşaat işine gideceklerini, sabah uyandığında işin iptal olduğunu öğrendiğini, sabah İbrahim'in kayınpederinin evine gelerek kendisinden aracını istediğini, ...'ya gidip gezmek istediğini söylediğini, hatta kayınpederinin "Parasız pulsuz nereye gideceksin" demesi üzerine kendisinden kredi kartını istediğini, kendisinin de verdiğini, sabah saat 07.45 sıralarında evden çıktığını ve kendisinin de saat 08.00 sıralarında evden çıktığını, ot biçmeye gittiğini, daha sonra İbrahim'in öldüğünü öğrendiğini,
Tanık Tolga Akkulak Kollukta; maktul ...'ü yaklaşık 1,5 aydır tanıdığını, döner salonunda garson olarak çalıştığını, maktulün sabah saat 08.10 sıralarında ... yerine geldiğini; ... Aras'ın gelip gelmediğini ve bir emanet bırakıp bırakmadığını sorduğunu, kendisine bir şey bırakmadığını söyleyince çıktığını, 5 dakika kadar sonra ... Aras'ın geldiğini, ona bu durumu anlatınca ...'in de ... yerinden bir şey demeden çıktığını, nereye gittiklerini bilmediğini,
Tanık ... Aras Kollukta; maktul ...'in arkadaşı olduğunu, yaklaşık 10 gün önce İbrahim'in kendisine bir bayanın cep telefonundan aradığını, arkadaş olmak istediğini söylediğini, ancak bayanın evli ve çocuklu olduğu için tedirgin olduğunu, olay günü İbrahim'in kullandığı 0545 ... 1075 no'lu telefonu ile kendisini aradığını, bu bayanla tanışacağını ve ...'ya gideceğini söylediğini, ancak bu arayanın eski eşi olması hâlinde ise gitmeyeceğini söylediğini, prezarvatife ihtiyacı olduğunu, kendisinden almasını isteyince alıp İbrahim'e vermek üzere kabul ettiğini, ancak o sabah unuttuğunu, sabah ... yerine gelince Tolga'nın maktul ...'in dükkâna geldiğini söylemesi üzerine bunu hatırladığını, hemen markete giderek İbrahim'e vermek üzere prezervatif aldığını, saat 08.50'de 4-5 kere kendi kullandığı telefondan İbrahim'in kullandığı 0545 .. 1075 no'lu telefonu aradığını ancak İbrahim'in telefonu açmadığını, sonra eve gittiğini, saat 10.00 gibi Mesut Türkcan'ın kendisini arayarak İbrahim'in öldüğünü söylediğini, maktulün daha önceden eski eşi...'a şiddet uyguladığını kendisine anlattığını, ondan ayrıldıktan sonra ise abileri tarafından sürekli tehdit edildiğini söylediğini, ...'ın ailesinin aşiret olduğunu ve bunu yanına bırakmayacaklarını söylediklerini beyan ettiğini,
Tanık Fatih Gök Kollukta; maktul ...'in arkadaşı olduğunu, boş zamanlarda birlikte gezdiklerini, 15-20 gün önce İbrahim ile konuştuklarında; kendisine "...'ın abileri neden hala beni vurmaya gelmediler hayret ediyorum, bu zamana kadar nasıl beni boş bıraktılar" dediğini, bu sohbetten 3-4 gün sonra da ... yerine yanına geldiğinde "Eski eşim...'ı amcam ... Bölük'ün evinde gördüm, ama hiç taviz vermedim, görmemiş gibi yaptım ve evime girdim, ben amcam ...'yi ve oğlunu hiç sevmem, çünkü benim yuvamı bunlar dağıttılar" dediğini, hatta eski eşi...'ın ayrıldığında amcası ...'nin evine gittiğini, oradan eşini almaya gittiğinde amcası ve oğlunun kendisini darbettiğini de söylediğini, İbrahim'i en son olaydan 3 gün önce gördüğünü ancak çok konuşmadan ayrıldıklarını,
Tanık İbrahim Gök Kollukta; yağ alıp sattığını, çalıştığı ... yerinin 24 saat açık olduğunu, 25.07.2010 tarihinde saat 08.00'de ... yerine beyaz renkli Toros marka bir araçla gelerek "...'ya gideceğim, cebimde para yok, bana kredi kartından 50 TL verir misin" dediğini, kendisinin de 50 TL'yi kredi kartından çekerek İbrahim'e verdiğini, sonra arabaya binerek gittiğini,
Tanık ... Harmancı Kollukta; maktulün arkadaşı olduğunu, İbrahim'i en son 25.07.2010 tarihinde sabah saat 08.10'da Toros marka araçla... Okulu istikametinden Jandarma kavşağına doğru giderken gördüğünü, araçtan el salladığını bir daha görmediğini,
Tanık ... Cumhuriyet Savcılığında; ...'ın köylüsü olduğunu, kendisinden av tüfeği istediğini, bir arkadaşa hediye olarak vereceğini söyleyince dedesinden kalma ara sıra tutukluk yapan bir av tüfeğini 100 TL'ye ...'a sattığını, öldürme olayını yeni duyduğunu, bundan haberdar olmadığını, tüfeğin eski olduğunu çalışır durumda olmadığını,
İstinabe olunan Mahkemede; maktulü tanımadığını, sanıkların köylüsü olduklarını, ... ile ...'un yanına gelerek ...'da bir arkadaşlarının şark sofrası açtığını, dedesinden kalan kırma av tüfeğini istediklerini, kendisinin de 80 veya 100 TL'ye sattığını hatırladığını,
Tanık ... Cumhuriyet Savcılığında; ... ilçesinde motosiklet tamiri ve av bayiliği yaptığını, 10-15 gün önce iki şahsın dükkânına geldiklerini, kendilerini Kaplanlar Av Bayii'nin sahibinin gönderdiğini, kurusıkı tabancayı gerçek mermi atar tabancaya çevirip çeviremeyeceğini sorduklarını ancak kendisinin kesinlikle böyle bir şey yapmadığını söyleyerek gelenleri gönderdiğini, ellerinde kurusıkı bir silah gömediğini,
İstinabe olunan Mahkemede; tanımadığı iki şahsın av bayisine gelerek, "Bizi Kaplanlar Av Bayi gönderdi, bir tane kurusıkı silahımız var gerçeğe çevirebilir misin?" diye sorduklarını, ancak kendisinin bu işi yapmadığını söylediğini, ısrar ettiklerini, kabul etmeyince dükkândan ayrıldıklarını,
Tanık İbrahim Uyanık İstinabe olunan Mahkemede; ... ilçesinde telefon tamircisi olduğunu, ... Boynikara'nın olaydan 3-5 gün öncesinde cep telefonunu tamir için kendisine bıraktığını, telefonu yaptığını söylemek için aradığında kendisine...'deyim, bugün gelemem dediğini hatırladığını,
İnceleme dışı suça sürüklenen çocuk... ...Cumhuriyet Savcılığında; maktulle 2,5 yıl önce tanıştıklarını, görücü usulü evlendiklerini, yaşı küçük olduğundan resmî nikâh yapmadıklarını, maktul ...'in...'de ailesi ile birlikte oturduğu evde 1,5 yıl birlikte yaşadıklarını, iki hamileliğinin de düşük yapması nedeniyle sona erdiğini, daha doğrusu maktul ...’in kendisini dövmesi nedeniyle çocuğun gelişiminin durduğunu, bu nedenlerle kürtaj yaptırdığını ve ailesinin ...'taki evine geri döndüğünü, birliktelikleri bitmeden resmî nikâh için... Asliye Hukuk Mahkemesine yaş tashihi için başvurduklarını, ancak mahkemenin ikinci duruşmasına maktul ...'den ayrıldığı için katılmadıklarını, bildiği kadarıyla 05.06.1994 tarihinin gerçek doğum tarihi olduğunu, ayrıldıktan sonra maktul ... ve ailesinin kendisi hakkında olmadık şeyler konuştuklarını duyduğunu, maktul ... ile evli iken İbrahim'in eve geç geldiğini, ...'da ... adında bir sevgilisi olduğunu bildiğini, hatta bunu bir defa internetten sohbet ettikleri sırada yakaladığını, buna rağmen sevgisini devam ettirdiğini, ailesinin yanındayken fırsat buldukça gündelik işlerine gitmeye çalıştığını, çalışırken tanıştığı sanık ...’ın kendisine dedesinin bir av tüfeği olduğunu söylediğini, merak ettiği için tüfeği kendisine vermesini istediğini, olaydan bir gün önce tüfeği sanık ...'ın evine giderek aldığını, içinde bir fişek olduğunu, sonra maktul ... ile sorunlarının aklına geldiğini, İbrahim'i öldürmeye karar verdiğini, cezaevine gireceğini bildiği için de kendisine evde bir valiz hazırladığını, tüfeği de yanına aldığını, ertesi gün saat 06.30 sıralarında evden ayrılıp otogara gittiğini, ...'ya gelen otobüslere binerek ... merkezdeki köy garajına geldiğini, ankesörlü telefondan maktul ...'i aradığını, konuşmak istediğini söylediğini, maktulün önce görüşmek istemediğini, sonra yanında kim olduğunu ve ailesinin haberi olup olmadığını sorduğunu, kendisinin tek başına olduğunu ve görüşmek istediğini tekrarladığını, maktul ...'in arabayla ...'ya gelip alabileceğini söylediğini, ancak kendisinin daha sonra yine aradığında...'e gelmekte olduğunu, onun da... Parkı'na gelmesini istediğini, minibüse binerek... İlçe Jandarma Komutanlığı kavşağında indiğini, sonra yakındaki piknik alanına gittiğini, 5-10 dakika sonra maktul ...'ün bir araçla tek başına parka geldiğini, konuşmaya başladıklarını, isterse yine eskisi gibi birlikte olabileceklerini konuştuğunu, ancak maktul ...'in bunu kabul etmeyip eskisi gibi küfretmeye başladığını, sonra oturduğu yerden kalkıp gidecekken, kendisinin sinirlendiğini ve çantadaki tüfeği çıkartıp maktul ...'e "Bir dakika nereye gidiyorsun" dediğini, tüfeği ateş eder hâle getirdiğini, maktul ...'in arkasını döndüğünde tüfeği görünce kaçmak için sırtını döndüğü esnada tüfeği ateşlediğini, 3-4 metre uzaklıktan İbrahim'i vurduğunu, İbrahim'in yüzüstü yere düştüğünü, elindeki tüfekle piknik alanından çıkışa doğru yürümeye başladığını elindeki tüfeği göle doğru attığını, yola çıktığında ilk gelen araca el kaldırdığını ve aracın durduğunu, içinde asker kıyafetli birinin bulunduğunu, bu kişinin kendisini jandarma binası önünde indirdiğini, ailesinin ve akrabalarının maktul ...'i öldüreceğinden haberi olmadığını,
Tutuklanması istemiyle sevk edildiği Sulh Ceza Mahkemesinde; kolluktaki beyanlarını kısmen tekrarla, maktul ... ile bundan 2 - 2,5 yıl önce evlendiğini, yaşı küçük olduğu için resmî nikâh yapmadıklarını, maktul ... ve ailesinin, kendisinin arkasından aşağılayıcı rencide edici sözler dediğini duyduğunu, ...’un ... ilçesine geldiğinde fidan dikme işinde çalışmaya başladığını, sanık ... ile burada tanışıp arkadaş olduğunu, sanık ...'ın kendisine dedesinin bir kırma tüfeği olduğunu söylediğini, merak ettiği için kendisine göstermesini istediğini, sanık ...'ın bir gün tüfeği getirdiğini, yine ısrar edince tüfeğin kendisinde kalmasına izin verdiğini, olaydan bir gün önceki akşam eşinin kendisine çektirdiklerinin aklına geldiğini ve onu öldürmeye karar verdiğini, bunu yaptığında cezaevine gireceğini bildiği için eşyalarını da toplayarak evden ayrılmayı düşündüğünü, sanık ...'ı aradığını ve kendisini...'e götürmesini istediğini, sanık ...'ın kendisini kıramadığını, gece sabaha doğru 04.30 saatlerinde çıkmaya karar verdiğini, sanık ...'ın ehliyeti olmadığı için diğer sanık ... isimli arkadaşını da çağırdığını sonradan anladığını, kiraladıkları araçla kendisini...'e getirdiklerini, sanıklar ... ve ...'un kendisini piknik alanına bıraktıklarını, onların neden...'e gelmek istediğini sorduklarında onlara bir şey söylemediğini, kendisini bıraktıktan sonra geri döndüklerini, daha sonra maktul ...'ün piknik alanına geldiğini, sonra yine tartıştıklarını ve maktulün kendisine hakaret etmeye başladığını ve gitmek için geri döndüğü sırada maktulün arkasından “İbrahim dur” dediğini, maktul ...’in silahı görünce kaçmaya çalıştığını ancak o sırada onu sırtından vurduğunu, aradaki mesafenin 3-4 metre olduğunu, ateş edince maktul ...'in yüzüstü yere düştüğünü, çantasını alarak oradan uzaklaştığını, tüfeği göle doğru fırlattığını, gelen ilk araca dur işareti yaptığını, araçta üniformalı bir asker olduğunu, ona kendisini Jandarma kavşağına bırakmasını istediğini, ancak bu şahsın kendisine ne yaptığını sorduğunda, ona suç işlediğini söylediğini, daha sonra kendisini Jandarmanın kapısına bıraktığını, suçu kabul ettiğini, maktul ...'i öldürdüğünü,
Mahkemede; olayın şoku ile verdiği ilk ifadesini kabul etmediğini, maktulün birkaç defa kendisini istemeye geldiğini, yaşı küçük olduğu için ailesinin ve kendisinin kabul etmediğini, aradan belli bir zaman geçtikten sonra maktulün kendisini rahatsız etmeye başladığını, bir gün marketten dönerken arabayı durdurduğunu ve “Biner misin, bir şey söyleyeceğim” dediğini, yaşının küçük olduğunu peşini bırakmasını söylediğini, yine “Beş dakika arabaya bin, konuşacaklarım var, bir daha rahatsız etmeyeceğim” dediğini, arabaya bindiğini, ondan sonra arabayı sessiz bir yere çektiğini, "Niye kabul etmiyorsun" dediğini, okuluna devam edeceğini söylediğini, orada zorla tecavüze uğradığını, kimseye söyleyemediğini, ondan sonra maktulün kendisini tehdit etmeye başladığını, “Evliliği kabul etmezsen ailene başka birisiyle birlikte olduğunu söylerim” diye tehdit ettiğini, korktuğunu, ailesine söyleyemediğini, aradan zaman geçtikten sonra amcasına “Tamam gelsinler kabul edeceğim” dediğini, ama mecbur kaldığını, evlendikten sonra sürekli şiddet gördüğünü ve itilip kakıldığını, maktulün ailesi tarafından kötü muameleye maruz kaldığını, psikolojisinin bozulduğunu, evlenmeden önce başına gelen tecavüz olayını söylemesinden korktuğunu, maktulün kendisini sürekli tehdit ettiğini, evliliğin bir uçurum olduğunu, bundan sonra iki defa hamile kaldığını, uğradığı şiddetten dolayı düşük yaptığını, maktulün bu hâliyle kendisini inşaatlara çalışmaya gönderdiğini, buna bir buçuk, iki yıl katlandığını, hiç kimseye söyleyemediğini, ailesine artık yapamayacağını söylediğini, üç defa ayrılma derecesine geldiklerini, amcalarının sürekli barıştırdığını, onlara da bir şey anlatamadığını, “Kocandır” şeklinde konuştuklarını, sonra bu evliliği bitirmek istediğini, amcası sayesinde ayrıldıklarını, ...'a döndüğünü, kendi içine kapandığını, ailesiyle hiçbir şey paylaşamadığını, maktul eski eşiyle ayrıldıktan 2-3 ay geçtikten sonra maktulün sürekli ...'a gelip kendisini tehdit ettiğini, “Geri dön gel tekrardan deneyelim” ve “Gelmezsen zamanında sana yaptığımı kız kardeşine yaparım” gibi tehditlerde bulunduğunu, başına gelen olay kardeşinin de başına gelir diye korktuğunu, son defasında “Buluşmak istiyorum, sana bu kadar süre veriyorum, bu süre zarfında geldin geldin, gelmezsen olacaklardan ben sorumlu değilim, ailene zarar veririm” dediğini, bunun üzerine çalışmaya gittiği yerde sanık ... ile dertleştiğini, onunla konuştuğunu, sanık ...'ın ise kendisine “Madem öyle, git görüş konuş” dediğini, “Gerekirse sana silah da ayarlarım” dediğini, “Her türlü ayarlar seni götürürüz” dediğini, sonra bir keresinde “Madem öyle topuğuna sık bir daha seni rahatsız etmesin” dediğini, hayatında eline silah almış bir insan olmadığını, yaşı nedeniyle neyin ne olduğunu bilmediğini, arkadaşlarına uyduğunu, onların silah ayarlamak için para istediklerini, arkadaşlarına istedikleri parayı verdiğini, bir araba kiraladıklarını, o gün yola çıktıklarını, eşiyle son bir defa görüşmek için...’e gittiğini, ancak kesinlikle öldürmek için gitmediğini, yola çıkıp bir yerde mola verdiklerini, sanık ...'a “Ne olur, ne olmaz, sonuçta ben bunu kullanmayacağım ama korkuyorum eşimden bu konuda yardımcı olur musun” şeklinde silahın nasıl kullanılacağını sorduğunu sanık ...'ın da “Şöyle şöyle tutacaksın, şu şekil kullanacaksın” diyerek tarif ettiğini, ondan sonra aynı şekilde bir kez ...'un da tarif ettiğini, ondan sonra tekrar yola çıktıklarını ve...’e geldiklerini, maktul eski eşi İbrahim’i aradığını, “...'e geldim gel konuşalım, belki her şey istediğin gibi olabilir” dediğini, amacının tatlıya bağlamak olduğunu, bir daha rahatsız etmemesi için konuşmak istediğini, sonra eşinin gelmesine yakın arkadaşlarıyla vedalaştığını, onların ...'a geri döndüklerini, çanta ile tüfeği alıp arabadan indiğini, ondan sonra eşinin geldiğini, konuşmaya başladıklarını, eşinin saldırmaya kalktığını, o an o psikolojiyle kendini koruma amaçlı tüfeği eline aldığını, tetiğe basmayacağını ancak o an insanın çok kötü hissettiğini, maktule “Yapma” demesine rağmen maktulün vazgeçmediğini, elinde tüfeği gördüğünü, “Sende o yürek yok, sende o ceraset yok, sen yapsan sana 14 yaşında tecavüz ettiğimde yapardın zaten, beni vururdun, sen yapamazsın korkaksın” gibi sözler söyleyerek kendisini aşağılamaya başladığını, bir anda tetiğe bastığını, ancak tüfeğin ne şekilde ateş aldığını bilmediğini, çok pişman olduğunu böyle olmasını istemediğini, tetiğe bastıktan sonra o anda yere düştüğünü, arkadaşları sanıklar ... ve ...’un kendisini “İfadelerde bizi kesinlikle karıştırma, karıştırırsan seni de yakarız” diye tehdit ettiklerini, o yüzden ilk ifadesini doğru veremediğini, olayın şoku ve arkadaşlarının söyledikleri ile böyle ifade verdiğini, ondan sonra yola çıktığını, çantasını da aldığını, bu yüzden tüfeği göle atmak zorunda kaldığını, arkadaşları tarif ettiği için onların da parmak izi çıkacak diye tüfeği göle atmasını onların söylediğini, “Ne olursa olsun tüfeği kullanmak zorunda kalırsan tüfeği göle at” dediklerini, tüfeği attıktan sonra jandarmaya gidip teslim olduğunu, bu olayın... piknik alanında sabah saat 09.00-10.00 arası olduğunu, tam saati hatırlamadığını, oraya gelmeden alkol almadıklarını, olay sırasında diğer arkadaşlarının olmadığını, kendisini bırakıp geri döndüklerini, öldürme düşüncesi olmadığını, o yüzden arkadaşlarına böyle bir şey söylemediğini, tüfeği kendisinin istemediğini, sanık ...’ın sana buluruz dediğini, iki gün sonra sanık ...'un da aynı şekilde “Ayarlayacağız, madem rahatsız ediyor, gereken yapılır” dediğini, tüfek olduğunu mola verdiği yerde bagajda gördüğünü, tüfek olduğunu o zaman öğrendiğini, tüfeğe mermiyi sanık ...’ın koyduğunu, içinde merminin durduğunu, olay yerine gidene kadar merminin içinde durduğunu, olay yerine kadar hiç atış yapmadıklarını, sadece nasıl tutacağını ikisinin de tarif ettiğini, o zaman tüfeği ilk defa eline aldığını, daha önce hiç av tüfeği tutmadığını, maktulü vurunca hemen yere düştüğünü, düştükten sonra gözlerinin açık olduğunu, hemen ölmediğini, öleceğini tahmin etmediğini, tüfeği göle fırlatıp gidip teslim olduğunu, olay yerinin göle yakın olduğunu, jandarmaya gitmek için yürüyemediğini, çünkü ayaklarının titremeye başladığını, yola çıkar çıkmaz otostop çekmeye başladığını, üniformalı bir kişinin sürdüğü arabaya dur işareti yaptığını, “Benim jandarmaya teslim olmam gerekli, beni acil bir şekilde götürebilir misiniz” dediğini, ne oldu kötü bir şey mi yaptın dediğinde; “Anlatamam abi ne olursun beni acil olarak jandarmaya götür” dediğini, ondan sonra “İyi tamam atla” dediğini, ondan sonra arabayla Jandarma’nın önünde bırakıp gittiğini, kapıda iki tane asker olduğunu, “Ben kötü bir şey yaptım, ne olursunuz yardım edin” dediğini ve 112’yi aramalarını söylediğini, oradan olay yerine gittiklerini, oraya vardıklarında maktulün yaşıyor olduğunu, nabzının attığını duyduğunu, ambulansın da geldiğini, tüfeğin konuştukları yerin biraz ilerisinde açıkta bir yerde olduğunu, maktulün tüfeği görmediğini, yanında çantası olduğunu, yüz yüze konuştuğu için tüfeğin kendisinin arkasında olduğunu, yakın bir mesafede yerde durduğunu, maktulün tüfeği almak için bir hamle yapmadığını, tüfeği bir anda eline alıp tuttuğunu, maktul kendisine zorla sahip olmaya kalkınca bir taraftan “Dur yapma vazgeç” dediğini, ama onun vazgeçmediğini, tüfeği eline alınca "Korkaksın yapamazsın" gibi konuşmalar geçtiğini, aralarında 3-4 metre olduğunu, saldırdıktan sonra direkt tüfeğe gittiğini ve ayağa kalktığını, bir anda arkasını dönünce yerden cep telefonunu alacak gibiyken bir anda tetiğe bastığını, tüfeğe mermiyi mola verdikleri yerde tüfeği eline aldığında sanık ...'ın koyduğunu, tüfeği tarif edenin sanık ... olduğunu, silahı alırken kesinlikle hediye diye bir şey demediğini, sanık ...'ın "Topuğuna sıkarsın olur biter" dediğini, kendisinin bu sanıklarla hiçbir şekilde aralarında cinsel amaçlı bir şey geçmediğini, hatta eğer böyle bir şey varsa onların arabasında gitmesinin de onların suçu olduğunu, olay gecesi evden gizlice kaçtığını, gece yarısı annesiyle görüşüp görüşmediğini hatırlamadığını, boşandıktan sonra ailesi ile birlikte oturduğunu,
İfade etmişlerdir.
Sanık ... Kollukta; suça sürüklenen çocuk... ...ile 3-4 ay önce Orman İşletme Müdürlüğünde çalışırken tanıştığını, aralarında duygusal bir şey geçmediğini, 3 ay kadar önce suça sürüklenen çocuk...'ın kendisini arayıp ...'da olduğunu, oraya gelip kendisini alıp alamayacağını sorduğunu, ancak ehliyeti olmadığı için ... isimli arkadaşı ile birlikte Doğan marka araçla ...'ya onu almaya gittiklerini, sanık ...'u suça sürüklenen çocuk... ile orada tanıştırdığını, bu arada suça sürüklenen çocuk...'ın 9-10 yaşlarındaki kardeşini de ...'daki akrabalarının yanına bıraktıklarını, ara sıra suça sürüklenen çocuk... ile görüştüklerini, ancak bir hafta kadar önce suça sürüklenen çocuk...'ın kendisini arayarak bir silah bulup bulamayacağını sorduğunu, ne yapacağını sorunca “Eşimi vuracağım” dediğini, neden vuracağını sorunca eşinin kendisini tehdit ettiğini, rahatsız ettiğini söylediğini, olmaz deyince silahı bulursa ne isterse yapacağını söylediğini, parası neyse 400- 500 TL vereceğini söylediğini, arkadaşı olan sanık ...'u aradığını, sanık ...’un Kaplanlar av bayiine gittiğini, oradan 90 TL'ye bir kurusıkı tabanca aldığını, bunu gerçek silaha dönüştürebileceğini söylediğini, sonra suça sürüklenen çocuk...'ı arayarak “...'da bir silah satan kişi varmış, ancak 400-500 civarı para istiyor” dediğini, suça sürüklenen çocuk ...'ın 250 TL parası olduğunu ve gerisini 2-3 gün sonra verebileceğini söylediğini, bunun üzerine Doruk Rent A Car'dan bir araç kiraladıklarını, o gün suça sürüklenen çocuk...'ın evine gittiklerini ve suça sürüklenen çocuk...'ın kardeşini görünce saklanmasını söylediklerini, sonra suça sürüklenen çocuk...'ın da yere para attığını, yerdeki 250 TL parayı aldıklarını, ...'a gittiklerini, ... Gezgin isimli şahsı bulduklarını, ancak oradaki elemana silahı gerçeğe çevirmesini söyledikleklerinde şahsın böyle bir ... yapmadıklarını söylediğini, ... Gezgin'i beklediklerini, tanık ... Gezgin gelince ona da sorduklarını ancak tanık ...'nin bunu yapamayacağını söylediğini, sonra ... ilçesine geri döndüklerini, sonra aklına 2-3 yıl kadar önce arkadaşı... ile kızılcık toplarken buldukları bir av tüfeğini hatırladığını, tanık...'i aradığını, silahı ne yapacaklarını sorduğunda geyik avına gideceklerini söylediklerini, sonra 100 TL üzerinde anlaşınca ... Köyaltı kasabasına gittiklerini, tanık...'in kırmızı bir çuvala sarılı vaziyette bir av tüfeğini kendilerine verdiğini, sonra 2 de fişek istediğini ve onu da aldığını, ...'a geri döndüklerini, suça sürüklenen çocuk...'ın "Ne yaptınız" şeklinde mesaj attığını, sanık ...'un tüfeği bulduklarını söylediğini, sonra suça sürüklenen çocuk...'ın aynı gece...'e gideceklerini hazırlanmalarını istediğini, saat 23.00'a kadar lunaparkta beklediklerini, suça sürüklenen çocuk...'ın hazırım demesi üzerine suça sürüklenen çocuk...'ı gece 01.00'de evinin önünden aldıklarını, suça sürüklenen çocuk...'ın elinde kırmızı siyah renkli bir valiz olduğunu, arabaya bindiğini, yola çıktıklarında suça sürüklenen çocuk...'ın arka koltuktan sürekli sanık ... ve kendisini öpmeye başladığını, ön koltuğa gel dediğini, suça sürüklenen çocuk...'ın öne gelerek ikisinin arasına oturduğunu, yol kenarında bir yerde durduklarını, mola verdiklerini, aslında ilişkiye girmek istediklerini ancak suça sürüklenen çocuk...'ın bunu istemediğini, suça sürüklenen çocuk...'ın gece 3-4 sıralarında annesini aradığını, "Ben iyiyim" diyerek telefonu kapattığını, bir ara araçtan uzaklaştığında sanık ...'u suça sürüklenen çocuk... ile araçta sevişirken gördüğünü, sonra ...'a "Biraz da sen gez gel" dediğini, sanık ...'un ayrıldığını ancak suça sürüklenen çocuk...'ın kendisi ile ilişkiye girmeyi istemediğini, daha sonra...'e doğru yola çıktıklarını, hava aydınlanırken...'e geldiklerini, suça sürüklenen çocuk...'ın aracı eşinin evinin önüne getirdiğini, eşini arayarak "Senin için geldim, tekrar birleşebiliriz, müsaitsen gel buluşalım" dediğini, eşinin telefondan akşama kadar bir işi olduğunu söylediğini, sonra suça sürüklenen çocuk...'ın kendilerini göl kenarına götürdüğünü, orada üstünü çıkarıp göle girdiğini, sonra kendisinin de göle girdiğini, sanık ...'un girmediğini, bu arada eşinin suça sürüklenen çocuk...'ı arayarak işe gitmeyeceğini söylediğini, suça sürüklenen çocuk...'ın bulundukları yeri eşine tarif ettiğini, aracın bagajından tüfeği ve valizini aldığını, kendilerine "Sabah alışveriş yaptığımız markette bekleyin, ben bunu vurduktan sonra birlikte gideriz" dediğini, ancak bunu kabul etmediklerini ve oradan ayrıldıklarını, suça sürüklenen çocuk...'a silahın nasıl kullanıldığını tarif edip etmediğini hatırlamadığını, suça sürüklenen çocuk...'ı tek başına parkta bırakıp gittiklerini,
Cumhuriyet Savcılığında; kolluktaki ifadesinin baskı ve zorlama altında alındığını, çok kalabalık kişilerin olduğunu bağırarak soru sorduklarını beyan etmiş ve devamla aynı müdafi eşliğinde verdiği ifadede; suça sürüklenen çocuk... ile 3-4 ay önce tanıştıklarını, evliyken eşinden ayrıldığını kendisine anlattığını, 10 gün kadar önce de kendisine bir tabanca bulmasını istediğini, ne yapacağını sorduğunda eski eşinin avlanma merakı olduğunu, ona hediye edeceğini söylediğini, arkadaşı sanık ...'u aradığını, suça sürüklenen çocuk...'ın 400-500 TL para verebileceğini söylediğini, ertesi gün suça sürüklenen çocuk...'ın 250 TL para verdiğini, sanık ...'un önce Kaplanlar tüfek bayiinden bir kurusıkı tabanca aldığını, sonra bunu gerçeğe dönüştürmek için birlikte ...'a gittiklerini, ancak tabancayı dönüştüremeden geri geldiklerini, sonra suça sürüklenen çocuk...'ın sanık ...'a tüfek de olabileceğini söylemiş olduğunu duyduğunu, bunun üzerine aklına 3-4 yıl önce ...'da orman içinde buldukları tüfeğin geldiğini, arkadaşı tanık...'i arayarak bu tüfeği vermesini istediğini, ancak tanık...'in 100 TL istediğini, bunun üzerine...'in yanına giderek tüfeği satın aldıklarını, ... ilçesine geldikten sonra suça sürüklenen çocuk...'ı arayıp tüfeği aldıklarını söylediklerini, suça sürüklenen çocuk...'ın kendilerine mesaj atmasını beklemelerini söylediğini, lunaparkta beklediklerini, sonra suça sürüklenen çocuk...'ın gece 00.00 civarı mesaj attığını, yolda içeriz diye düşündükleri için 6 bira aldıklarını, suça sürüklenen çocuk ...'ın evin önüne gittiklerini, suça sürüklenen çocuk...'ın elinde kırmızı bir valizle geldiğini, yola çıktıklarını, ... sapağına döndükten sonra bir yerde mola verdiklerini, bu ana kadar suça sürüklenen çocuk...'ın aracın önüne geçerek sanık ... ile ikisini öptüğünü, molada aracın koltuklarını yatık vaziyete getirdiklerini, ancak suça sürüklenen çocuk...'ın ilişkiye girmek istemediğini, sonra annesi olarak kaydettiği bir numarayı aradığını “Anne ben iyiyim, ... tarafına geçtik, merak etmeyin” dediğini, kendilerine evdekilerin haberi olmayacağını söylediğini, hava aydınlanırken... tarafına doğru hareket ettiklerini, ... girişinde, ehliyeti olmadığı için uyumakta olan sanık ...'u uyandırdığını, direksiyona sanık ...'un geçtiğini, suça sürüklenen çocuk...'ın aracı eşinin evinin önüne doğru götürdüğünü, bu sırada eşini telefonla aradığını ve "Ben senin için geldim, 5 dakika görüşelim, belki yeniden birleşiriz, belki yeniden birleşiriz, sana hediye getiriyorum, benim geldiğimi Kimseye söyleme, ailene de söyleme, bunun için yemin et" dediğini, karşıdaki sesin “Ben işe gideceğim, ancak akşama görüşebiliriz” dediğini duyduğunu, sonra suça sürüklenen çocuk...'ın kendilerini bir piknik alanına götürdüğünü, burada sürekli eşine mesaj attığını, eşinin de suça sürüklenen çocuk...'a geri dönerek “İşim olmayacak” dediğini, suça sürüklenen çocuk...'ın ise “Kimseye söyleme, seni seviyorum yeniden birlikte olalım” dediğini, eşinin de “Geliyorum” dediğini, suça sürüklenen çocuk...'ın üzerini çıkarıp göle girdiğini, sonra araçta üzerini değiştirdiğini, sonra eşinin aradığını, suça sürüklenen çocuk...'ın eşine ...'dan henüz gelmediğini, arabada olduğunu söylediğini, sonra çarşıya bir şeyler almaya gittiklerini, simit ve kola aldıklarını, sonra benzin aldıklarını ve piknik alanına geri geldiklerini, daha önceki gittikleri yerde beyaz renkli... marka bir araç olduğu için daha fazla gidemediklerini, suça sürüklenen çocuk...'a artık geri dönmeleri gerektiğini söylediklerini, suça sürüklenen çocuk...'ın da araçtan valizini ve tüfeği aldığını, sonra hiç beklemeden geldikleri yoldan ... ilçesine geri döndüklerini, saat 09.30'da ...'ta kiraladıkları yere aracı teslim ettiklerini, suça sürüklenen çocuk... ile arkadaşlığı sırasında kendisine eşini öldüreceğinden hiç bahsetmediğini, telefonunu sık sık kontrol ettiğini, tüfeği hediye edeceğini söylediğini, ancak kesinlikle bilerek veya isteyerek bir yardımda bulunmadığını,
Tutuklanması istemiyle sevk edildiği Sulh Ceza Mahkemesinde; savcılıkta verdiği ifadeyi tekrarla, silahı bulunca suça sürüklenen çocuk... Boynikara'yı aradıklarını, suça sürüklenen çocuk...'ın, kendisini gece saat 01.00 gibi evden almalarını söylediğini, bunun üzerine suça sürüklenen çocuk...'ı alacakları saate kadar etrafta oyalandıklarını, bir müddet sonra evin önüne çağırdığını ve dışarı çıkarak...’e gitmek istediğini onu...’e bırakmalarını rica ettiğini, yola çıktıklarını, sabaha karşı...’e vardıklarını, yolda bir yerde mola vererek dinlendiklerini, suça sürüklenen çocuk...'ın daha önce...'de eski eşiyle yaşamakta olduğu evi kendilerine gösterdiğini, eşinin arabasının evinin önünde olduğunu söylediğini, bunun üzerine göl kenarında bir piknik alanına gittiklerini, burada suça sürüklenen çocuk...'ın bir müddet göle girdiğini, orada suça sürüklenen çocuk...'ın eşini telefonla aradığını ve ona tekrar birleşmek istediğini söylediğini, güzel şeyler söylediğini, buluşmak istediğini ancak ailesine haber vermemesi gerektiğini söylediğini, suça sürüklenen çocuk...'ın telefonda konuştuğu şahsın önce işleri olması nedeniyle gelemeyeceğini söylediğini, sonra kendisini arayarak işe gitmeyeceğini ve buluşabileceklerini söylediğini, bunun üzerine suça sürüklenen çocuk...'ı da alarak göl kenarındaki piknik alanına onu götürdüklerini, suça sürüklenen çocuk...'ı arabadan indirdiklerini ve oradan ayrıldıklarını, suça sürüklenen çocuk...'ın ayrılmadan önce ona bulduğu silahı ve yanında getirmiş olduğu kendi eşyalarını aldığını, silahı sadece suça sürüklenen çocuk...'a verdiklerini, kullanımı hususunda suça sürüklenen çocuk...'a bir şey göstermediklerini, önceki ifadesinde suça sürüklenen çocuk...'a silahın nasıl kullanılacağını gösterdiğine dair beyanı geçmiş ise de, yorgunlukla yanlış beyanda bulunmuş olabileceğini, silahın kullanımı konusunda suça sürüklenen çocuk...'a hiçbir şey göstermediklerini, bu silahı...'ın eşine hediye etmek için istemiş olduğunu, eşini öldüreceğini kesinlikle bilmediğini, böyle bir tahmini de olmadığını, sadece arkadaşına yardım etmek istediğini, eşi ile barışacağını söylediği için onu...'e kadar getirdiğini, ancak sonrasında ne yaşandığını bilmediğini, kesinlikle öldürme suçu için tüfek temin etmek ve şüpheliye yardım etmek kastı ile hareket etmediğini,
Mahkemede; suçlamaları kabul etmediğini, sadece para karşılığı tüfek sattıklarını, polis ifadesini kabul etmediğini, baskı yaptıklarını “Biz sizi döveriz, dediklerimizi kabul edeceksiniz” dediklerini, o şekilde evet dediklerini, daha sonra üzerlerinde çıkan şeylerle ilgili diye kâğıt imzalattırdıklarını ancak yazılanları okutturmadıklarını, daha önce sorgudaki ifadelerini tekrarla, sabah kiralık araba ile suça sürüklenen çocuk...’ı göl kenarındaki parka bıraktıktan sonra geri döndüklerini, aracı ise ehliyeti olmadığı için diğer sanık ...'un kiraladığını,
Sanık ... Kollukta; suça sürüklenen çocuk...'ı yaklaşık 3 ay önce arkadaşı ... vasıtasıyla tanıdığını, sanık ...'ın kendisine “(suça sürüklenen çocuk) ...'a bir silah lazımmış bulabilir miyiz” diye sorduğunu, ilk önce bulamam dediğini, ancak ertesi gün suça sürüklenen çocuk...'ın evinin yakınlarında buluştuklarını, sonra üçü birlikte Yeşiltepe Mevkisine gittiklerini, silahı ne yapacağını sorduklarında; suça sürüklenen çocuk...'ın kendisine ayrı yaşadığı ve...'de ikamet eden eşini vuracağını söylediğini, silah bulursanız size 400-500 TL veririm dediğini, suça sürüklenen çocuk...'ı evine bıraktıklarını, ertesi gün yani 26.07.2010 tarihinde sanık ... ile buluşup evinin yakınlarına gittiklerini, suça sürüklenen çocuk...'ın kendilerini gördüğünü, yere doğru para attığını, sanık ...'ın parayı gidip aldığını, toplam 250 TL para olduğunu, sonra Kaplanlar Tüfek Bayiine gittiklerini, 80 TL karşılığında bir adet kurusıkı tabanca aldıklarını, ... yeri sahibine bunu nasıl gerçek tabancaya dönüştüreceklerini sorduklarında ... yeri sahibi ..... ilçesinde bir yer söylediğini, gösterdiği adrese, kiralık bir araçla gittiklerini, ancak söylenen şahsın tabancayı gerçeğe çevirmeyi kabul etmediğini, bunu duyunca ...'a geri döndüklerini, kurusıkı tabancayı eve koyduğunu, sanık ...'ın ...'un bir köyünde ikamet eden ... isimli arkadaşı ile birlikte ... ilçesinde bir av tüfeği bulduklarını söylediğini, kiraladıkları araçla ...'un bir köyüne gittiklerini, ...in tüfeği 100 TL'ye verebileceğini söylediğini, gittiklerinde 100 TL’yi verdiğini, ...in beyaz bir çuval içinde bir av tüfeğini kendilerine verdiğini, sanık ...'ın tanık...'den fişek de istediğini, tanık...'in iki adet fişek verdiğini ve aracın bagajına koyup ayrıldıklarını, sonra ayrılıp ... ilçesine geri döndüklerini, bu sırada suça sürüklenen çocuk...'ın kullandığı ....” numaralı cep telefonuna "Ne yaptınız hallettiniz mi, beni arayın" şeklinde bir mesaj çektiğini, suça sürüklenen çocuk...'a istediğini bulmadıklarını ancak tekli bir kırma tüfek bulduklarını söylediklerini, suça sürüklenen çocuk...'ın da "Olur bu gece saat 00.30'da...'e gidelim” dediğini, bunu kabul ettiklerini, daha sonra sanık ... ile lunaparka gittiklerini, suça sürüklenen çocuk...'ı aradıklarını, abilerinin evde olduklarını müsait olmadığını söylediğini, sonra müsait olduğunu ve evin yakınlarına gelmelerini istediğini, sanık ... ile birlikte aracı ışığını yakıp söndürdüklerini, suça sürüklenen çocuk...'ın elinde mavi bir valizle yanlarına geldiğini, araca biner binmez silahın nerede olduğunu sorduğunu, silah bagajda dediklerini, araç hareket ettikten sonra, suça sürüklenen çocuğun önce sanık ...'ı sonra kendisini öptüğünü, "Özlemişim sizi" dediğini, sonra arka koltuktan öne ikisinin arasına oturduğunu, “Burası ne kadar sıcak olmuş yanıyorum” dediğini, üzerindeki tişörtü çıkardığını, sanık ... ile bira içtiklerini, ancak suça sürüklenen çocuk...'ın içmediğini, meyve suyu içtiğini, bir yerde ihtiyaç için durunca suça sürüklenen çocuk...'ın silahın nasıl kullanıldığını sorduğunu, kendisinin bilmediğini söylediğini, sanık ...'ın ise suça sürüklenen çocuk...'a silaha nasıl mermi sürüleceğini ve nasıl kullanılacağını gösterdiğini, sonra bagaja geri koyduklarını, sonra araçta müzik dinlediklerini, uyuyamadıklarını, sanık ...'ın kendisine “Sen biraz dolaş gel” dediğini, kendisi ayrılmışken 15-20 dakika sonra suça sürüklenen çocuk...'ın “...” diye bağırdığını, aracın yanına geldiğinde sanık ...'ın kendisi ile birlikte olmak istediğini söylediğini anlattığını, sonra saatin 04.30 olduğunu, sabaha karşı...'in girişine geldiklerini, suça sürüklenen çocuk...'ın annesini aradığını ve "Kaçtığımız kişilerle birlikteyim, iyiyim" deyip birkaç cümle Kürtçe konuştuğunu ve kapattığını, sonra maktul ...'i arayıp kendisini tanıttığını, görüşmek istediğini, ancak maktul ...'in sabah işi olduğunu ancak akşam görüşebileceğini söylediğini duyunca telefonu kapattıklarını, hemen gidip eşini vurmak istediğini söylediğini, ancak mani olduklarını, araçla eşinin evinin önünden geçtiklerini, sonra bir benzinlikten benzin aldıklarını, benzin parasını suça sürüklenen çocuk...'dan aldığını, sonra...'ın bildiği bir yer olduğunu bir şeyler içebileceklerini söylediğini, sabah saat 06.30'da göl kenarı gibi bir yere gittiklerini, suça sürüklenen çocuk...'ın elbiselerini çıkararak iç çamaşırı ile göle girdiğini, sonra sanık ...'ın da iç çamaşırlarıyla göle girdiğini, sonra çıktıklarını, aracın içinde elbiselerini değiştirdiğini, sonra acıktığını söylediğini, çarşıdan simit ve kola türü bir şeyler aldıklarını, sonra maktulün kendisini aradığını gören suça sürüklenen çocuk...’ın telefonla maktulü aradığını, eşinin telefonda işe gitmeyeceğini, görüşebileceklerini söylediğini anlattığını, sonra bulundukları yeri eşine tarif ettiğini, araçta bulunan valizi ve tüfeğin bulunduğu çuvalı indirdiğini, suça sürüklenen çocuk...’ın sanık ...'a “Bir daha gösteriver şunun nasıl kullanılacağını” dediğini, ancak sanık ...'ın silahın nasıl kullanılacağını bu kez göstermediğini, oradan ayrıldıklarını, bu sırada saatin 07.15 olduğunu, sonra ... ilçesine vardıklarında saatin 09.30 olduğunu, maktulün öldürülmesi olayıyla bir ilgilerinin olmadığını,
Savcılıkta; önceki beyanlarını tekrarla, suça sürüklenen çocuk...’a silahı ne yapacağını sorduklarında “Eşime hediye edeceğim” dediğini, o gece saat 00.30 sıralarında suça sürüklenen çocuk...’ı evlerinden aldıklarını, araca biner binmez kendilerine silahı sorduğunu, sanık ...'ın da bagajda dediğini, elinde bir çanta ile araca bindiğini, araçla...'e doğru gitmeye başladıklarını, uykuları gelmesi nedeniyle aracı durdurdukları sırada suça sürüklenen çocuk...'ın aracın bagajına baktığını, sonra tüfeği nasıl kullanacağını sorduğunu, sanık ...'ın tüfeği nasıl kullanacağını gösterdiğini, annesini aradığını, “Ben iyiyim, kaçtığım kişilerle beraberim, ...'e yaklaştım” dediğini, ...'e geldikleri sırada sanık ...'ın kendisini uyandırdığını, suça sürüklenen çocuk...'ın önce aracı eşinin olduğu evin önüne götürdüğünü, eşi ile görüştüğünü, eşinin ancak akşam saatlerinde görüşebileceklerini söylediğini, sonra suça sürüklenen çocuk...'ın kendilerini bir piknik alanına götürdüğünü, burada iç çamaşırlarıyla göle girdiğini, çıktıktan sonra kıyafetlerini değiştirdiğini, çarşıda kola ve simit aldıklarını, benzin alıp tekrar piknik alanına döndüklerini, maktulün suça sürüklenen çocuk...'ı aradığını ve işinin iptal olduğunu söyleyip görüşebileceklerini söylediğini duyduğunu, o sırada piknik alanında uzakta iki kişinin bulunduğunu, sanık ...'ın bunlardan korkup araçtan inmediğini,suça sürüklenen çocuk...'ın bagajdaki tüfeği çıkartıp bunu nasıl kullanacağını bir kez daha sorduğunu, sanık ...'ın bu kez ona bir şey göstermediğini, sonra eşinin gelmesinden korktukları için sanık ... ile birlikte oradan ayrıldıklarını, çıktıkları sırada saatin 07.15 civarı olduğunu, ...'a vardıklarında saatin 09.30 olduğunu, suça sürüklenen çocuk...'ın eşini vuracağını bilmediğini, bunun için ona yardım etmediğini, evinden gizlice çıkar gibi bir hâli olduğunu,
Tutuklanması istemiyle sevk edildiği Sulh Ceza Mahkemesinde; kolluktaki ifadesini kısmen tekrarla emniyette vermiş olduğu ifadeyi kabul etmediğini, silahın nasıl kullanılacağını ona göstermediklerini, suça sürüklenen çocuk...'ın piknik alnında bagajdan eşyalarını ve kömür poşetine sarılı tüfeği de aldığını, suça sürüklenen çocuk...'ı burada indirdikten sonra hiç durmadan hemen geriye döndüklerini, daha sonra ... ilçesine geldiklerini, suça sürüklenen çocuk...’ın eşini öldüreceğinden kesinlikle haberleri olmadığını, eşine hediye aldığını söylediği için ona silah temin ettiklerini, eşinin yanına gideceğini söylediği için ona yardım etmek maksadı ile...’e kadar bıraktıklarını, çok yorgun ve uykusuz olduğunu korkmuş vaziyette olduğunu, bu nedenle yanlış ifade vermiş olabileceğini, suça sürüklenen çocuk...'a silah temin ederek ve onu...’e getirerek suç işlemesine yardımcı olmadığını, suç işleme kastı olmadığını,
Mahkemede; suçlamaları kabul etmediğini, sadece arkadaşa yardım amaçlı para karşılığı tüfek sattıklarını, olaydan iki ay önce suça sürüklenen çocuk... ile tanışmalarının sanık ... sayesinde olduğunu, zaman zaman konuşmalarında eşinden ayrıldığını eşi ile barışmak istediğini söylediğini, iki üç gün sonra tekrar buluştuklarında “Bana silah lazım” dediğini, ilk önce kabul etmediklerini, sonra “Size 400-500 TL veririm” dediğini, buna istinaden zaten 20-25 TL yevmiye ile çalıştıkları için gelirlerinin belli olduğunu, hem maddi açıdan hem manevi açıdan “Tamam bulabiliriz” dediklerini, Soner isimli arkadaşının dedesinden kalma tek kırma av tüfeğini gidip 100 TL'ye aldıklarını ve suça sürüklenen çocuk...'a verdiklerini, o gün yine suça sürüklenen çocuk...'ın aradığını, olaydan 10 gün önce tüfeği getirip verdiklerini, karşılık olarak da 350 TL para aldıklarını, daha sonra aradan 5-10 gün geçtikten sonra suça sürüklenen çocuk... “Beni...'e kadar bırakabilir misiniz” dediğinde, ilk etapta kabul etmediklerini, arabamız yok dediklerini, ısrar edince Rent A Car’dan araba kiraladıklarını mazot parasını ve kiralama parasını suça sürüklenen çocuk...'ın verdiğini, ...’e getirdikten sonra geri döndüklerini, emniyet ifadesini kabul etmediğini, birden fazla kişinin üzerilerinde baskı kurduğunu, ifade imzalatıyoruz diye bir şey söylemediklerini, daha önce hiç emniyete düşmediklerini, o yüzden kabul ediyoruz dediklerini ne dediğini bile hatırlamadığını,
Savunmuşlardır.
Türk Ceza Kanununda suça iştirakte, faillik ve şeriklik ayrımı öngörülmüş, azmettirme ve yardım etme şeriklik kavramı içinde değerlendirilmiştir.
Kanunun 37. maddesinde;
"(1) Suçun kanuni tanımında yer alan fiili birlikte gerçekleştiren kişilerden her biri, fail olarak sorumlu olur.
(2) Suçun işlenmesinde bir başkasını araç olarak kullanan kişi de fail olarak sorumlu tutulur. Kusur yeteneği olmayanları suçun işlenmesinde araç olarak kullanan kişinin cezası, üçte birden yarısına kadar artırılır" şeklinde olup maddenin birinci fıkrasında müşterek faillik, ikinci fıkrasında ise dolaylı faillik düzenlenmiştir.
Kanunda suç olarak tanımlanan fiilin, birden fazla suç ortağı tarafından iştirak halinde gerçekleştirilmesi durumunda TCK’nun 37/1. maddesinde düzenlenen müşterek faillik söz konusu olacaktır.
Öğretideki görüşler de dikkate alındığında müşterek faillik için iki şartın birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir:
1- Failler arasında birlikte suç işleme kararı bulunmalıdır.
2- Suçun işlenişi üzerinde birlikte hâkimiyet kurulmalıdır.
Müşterek faillikte, birlikte suç işleme kararının yanı sıra fiil üzerinde ortak hâkimiyet kurulduğu için her bir suç ortağı “fail” konumundadır. Fiil üzerinde ortak hâkimiyetin kurulup kurulmadığının belirlenmesinde suç ortaklarının suçun icrasında üstlendikleri rolleri ve katkılarının taşıdığı önem göz önünde bulundurulmalıdır. Suç ortaklarının, suçun işlenmesinde yaptıkları katkının, diğerinin fiilini tamamladığı durumlarda da müşterek faillik söz konusu olacaktır. Buna göre her müşterek fail, suçun icrasına ilişkin etkin, fonksiyonel bir katkıda bulunmaktadır.
"Yardım etme" ise TCK'nun 39. maddesinde;
"(1) Suçun işlenmesine yardım eden kişiye, işlenen suçun ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirmesi hâlinde, onbeş yıldan yirmi yıla; müebbet hapis cezasını gerektirmesi hâlinde, on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hâllerde cezanın yarısı indirilir. Ancak, bu durumda verilecek ceza sekiz yılı geçemez.
(2) Aşağıdaki hâllerde kişi işlenen suçtan dolayı yardım eden sıfatıyla sorumlu olur:
a) Suç işlemeye teşvik etmek veya suç işleme kararını kuvvetlendirmek veya fiilin işlenmesinden sonra yardımda bulunacağını vaat etmek.
b) Suçun nasıl işleneceği hususunda yol göstermek veya fiilin işlenmesinde kullanılan araçları sağlamak.
c) Suçun işlenmesinden önce veya işlenmesi sırasında yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırmak" şeklinde,
"Bağlılık kuralı" da aynı Kanunun 40. maddesinde;
"(1) Suça iştirak için kasten ve hukuka aykırı işlenmiş bir fiilin varlığı yeterlidir. Suçun işlenişine iştirak eden her kişi, diğerinin cezalandırılmasını önleyen kişisel nedenler göz önünde bulundurulmaksızın kendi kusurlu fiiline göre cezalandırılır.
(2) Özgü suçlarda, ancak özel faillik niteliğini taşıyan kişi fail olabilir. Bu suçların işlenişine iştirak eden diğer kişiler ise azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulur.
(3) Suça iştirakten dolayı sorumlu tutulabilmek için ilgili suçun en azından teşebbüs aşamasına varmış olması gerekir" şeklinde düzenlenmiştir.
Suçun icrasına iştirak etmekle birlikte, işlenişine bulunduğu katkının niteliği gereği kanuni tanımdaki fiili gerçekleştirmeyen diğer suç ortaklarına “şerik” denilmekte olup, TCK’nda şeriklik, azmettirme ve yardım etme olarak iki farklı şekilde düzenlenmiştir. Buna göre, kanuni tanımdaki fiili gerçekleştirmeyen veya özel faillik vasfını taşımadığı için fail olamayan bir suç ortağı, gerçekleşen fiilden TCK'nun 40. maddesinde düzenlenen bağlılık kuralı uyarınca sorumlu olmaktadır.
TCK’nun 39/2. maddesindeki düzenlemeye göre, yardım etme; maddi yardım ve manevi yardım olarak ikiye ayrılmaktadır.
1- Bir suçun işlenmesine maddi yardımda bulunma çok çeşitli şekillerde ortaya çıkmakla birlikte anılan maddede maddi yardım;
a) Suçun işlenmesinde kullanılan araçları temin etmek,
b) Suçun işlenmesinden önce veya işlenmesi sırasında maddi yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırmak,
Olarak sayılmıştır.
2- Manevi yardım ise;
a) Suç işlemeye teşvik etmek,
b) Suç işleme kararını kuvvetlendirmek,
c) Suçun işlenmesinden sonra yardımda bulunmayı vadetmek,
d) Suçun nasıl işleneceği konusunda yol göstermek,
Şeklinde belirtilmiştir.
Kişinin eyleminin, bir suça katılma aşamasına ulaşıp ulaşmadığı, ulaşmışsa da suça katılma düzeyinin belirlenmesi için, eylemin bir aşamasındaki durumun değil, eylemin yapılması için verilen kararın, bu kararın icra ediliş biçiminin, olay öncesi, sırası ve sonraki davranışların da dikkate alınıp, tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi gerekir. Zira "yardım etme"yi müşterek faillikten ayıran en önemli unsur, kişinin suçun işlenişi sırasında fiil üzerinde ortak hâkimiyetinin bulunmamasıdır.
“...Bilindiği üzere, iştirak halinde işlenen suç, aslında bir kişi tarafından işlenebilen bir suçun birden fazla kişi tarafından gerçekleştirilmesini ifade eder. Bir suçta iştirakin varlığını kabul edebilmek için iştirak iradesi, birden fazla suça katılan tarafından yapılan birden fazla hareketin bulunması, suçun icra hareketlerine başlanmış olması ve illiyet bağının varlığı gereklidir. İştirak iradesi, suça katılanların birbirinden ayrı hareketlerini bir bütün haline getiren, onları bağlayan manevi bağdır. İştirak iradesinin varlığı için belli bir suçun gerçekleştirileceğinin bilinmesi ve istenmesinin yanında, suça katılanın da kendi davranışı ile diğerlerinin davranışına katkıda bulunmak bilinç ve iradesinin de olması gerekir. İştirak iradesinde önemli olan ve suça katılanlarca bilinip istenen husus suç değil, suçta işbirliğidir. İştirak iradesinin oluşma zamanı, suçtan önce ya da suç işlenirken olmalıdır. Suç işlendikten sonra iştirak iradesinden bahsedilemez...” (Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.02.2020 tarih 145 - 116 sayılı kararı)
“...Suçun icrasına iştirak etmekle beraber, suçun işlenişine bulunduğu katkı suçun kanundaki tarifine uygun olmayan diğer suç ortaklarının da gerçekleşen haksızlıktan sorumlu tutulabilmeleri gerekir. Suçun işlenişine bulunduğu katkı suçun kanuni tarifindeki haksızlığı gerçekleştirmeyen diğer suç ortakları “şerik” olarak nitelendirilmekte ve kanunun şerikliğe ilişkin genel hükümleri, sorumluluk alanını genişleten hükümler olarak telakki edilmektedir. Azmettirme ve yardım etme olarak iki farklı tezahür şeklinin söz konusu olduğu şeriklikte suç ortaklarının gerçekleşen kanuni tarife uygun haksızlıktan sorumlu tutulabilmeleri ancak bağlılık kuralı vasıtasıyla mümkün olabilecektir. Fail, gerçekleşen kanuni tarife uygun haksızlıkta, suçun objesiyle doğrudan temas halinde iken; şerik için böyle bir temas söz konusu değildir. Şerik, faille olan şahsi bağlantısı nedeniyle ve ancak bağlılık kuralı vasıtası ile söz konusu haksızlıktan sorumlu tutulacaktır..." (Özgenç, İzzet, Türk Ceza Kanunu Şerhi – Genel Hükümler, T.C. ... Bakanlığı - ... Açık CİK Matbaası, 3. Baskı, Ocak 2006, ..., s.516, 528)”
“...Yardım da azmettirme gibi kasıtlı olmalıdır. Buradaki kast, hem asıl fiile ve hem de yardım niteliğindeki harekete yönelik olmalıdır. Yardım edenin, fiilin ayrıntılarını bilmesi gerekmez; önemli unsurlarını, yani haksızlık içeriğini ve saldırının yönelik olduğu konuyu bilmesi yeterlidir. Bunun gibi yardım edenin, asıl failin kim olduğunu bilmesi de aranmaz. Yine azmettirmede olduğu gibi, yardım edenin kastı da suçun tamamlanmasına yönelik olmalıdır...” (Demirbaş, Timur, Ceza Hukuku Genel Hükümler, Seçkin Yayıncılık, Onaltıncı Baskı, Eylül 2021, ..., s.553)
“...Birden çok kişinin birbirinden ayrı hareketlerini bir bütün içinde birleştiren, birbirine bağlayan şart, “iştirak iradesi” veya bazı yazarların ifade ettikleri gibi “iştirakin manevi unsurudur.” Bu irade göz önünde tutulmadıkça, suç ortaklarının neden kendi hareketlerinden değil de diğerlerinin hareketinden sorumlu tutulduğu anlaşılamaz..." (Dönmezer, Sulhi – Erman, Sahir, Nazari ve Tatbiki Ceza Hukuku, DER Kitabevi, 14. Bası, Cilt:II, ... 2019, s.780, Centel – Zafer- Çakmut, Türk Ceza Hukukuna Giriş, 9. Bası, ... 2016, s.487)
“...Bir suçun işlenmesine yardımda bulunanın kasten hareket etmesi gerekir. Bir suçun icrasına taksirle yardımda bulunma cezalandırılmaz. Meğer ki bu fiil, ceza kanununda (taksirle işlenen) bağımsız bir suç olarak tanımlanmış olsun. Buradaki kast, a-) suç teşkil eden fiilin işlenişine, b-) bu fiilin işlenişine katkıda bulunmaya yönelik olmalıdır(çifte kast)..." (Özgenç, İzzet, Türk Ceza Kanunu Şerhi – Genel Hükümler, T.C. ... Bakanlığı - ... Açık CİK Matbaası, 3. Baskı, Ocak 2006, ..., s.524)
“...Bağlılık kuralının düzenlendiği 40. maddenin gerekçesine bakıldığında, bu kuralın, suçun işlenişine müşterek fail olanların dışında katkı sağlayan kişilerin cezalandırılmasının hukuki temelini oluşturduğu anlaşılmaktadır. Bu, aslında, “iştirak iradesi” anlamına gelmektedir. Dolayısıyla, suça katılma kastı, bağlılık kuralını karşılamaktadır..." (Özen, ..., 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun İştirak Kurumuna Bakışı, TBB Dergisi, Sayı 70, ... 2007, s.241)
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
Asıl failin bir suç işlemeyi kastettiği kişiye karşı kararlaştırılan suç dışında başka bir suçu işlemesi veya suç işlemeyi kastettiği kişinin dışında başka bir kişiye karşı kararlaştırılan suçu işlemesi hâllerinde; asıl failin suça konu eylemi işlerken sahip olduğu kastının, şeriklere ne şekilde sirayet edeceği tartışmalı ve her somut olayın özelliğine göre ayrıca değerlendirilmesi gereken bir husus olmakla birlikte;
Çözülmesi gereken uyuşmazlık konusunun, suçun işlenmesinden önce kararlaştırılan kişiye karşı, kararlaştırılan suçun işlenmesi hâlinde; asıl failin kasten işlemiş olduğu bir suça olası kastla iştirak etmenin mümkün olup olmadığının belirlenmesine yönelik olduğunun vurgulanmasında fayda bulunmaktadır.
Sanıklar ... ve ...; suçun işlenmesinden önce suça sürüklenen çocuk...’ın kendilerine eşini vuracağı hususunda bilgi verdiği, bu doğrultuda kendisine bir silah bulmalarını istediği, bu amaçla önce kurusıkı bir tabancayı satın alıp gerçek mermi atar bir tabanca hâline getirmek için uğraşan, sonra bu mümkün olmayınca suça sürüklenen çocuk...’a bir av tüfeği bulan, bu tüfeğe fişek koyan ve nasıl ateşleyeceğini gösterdikten sonra suça sürüklenen çocuğun eşinin ikamet ettiğini bildikleri...’e kiralık bir araçla getiren ve onu eşiyle buluşmadan önce tüfekle birlikte henüz maktul gelmeden kısa bir süre önce buluşma yerinde yalnız başına bırakan kişilerdir.
Sanıkların suçun işlenişine yardım eden sıfatıyla gerçekleştirdikleri katkıları; sadece suç aletini temin etmek ve bundan sonra suça sürüklenen çocuğun suç işleyip işlemeyeceğini umursamadan akışına bırakmak yönündeki eylemleri değil, suçun nasıl işleneceğini göstermek ve suçun işlenmesi öncesinde yardımda bulunarak suçun işlenmesini kolaylaştırmak şeklindeki eylemlerinin tümüdür. Suça sürüklenen çocuk... ...tarafından işlenen tasarlayarak kasten öldürme suçuna yardım eden sıfatıyla şerik olarak katkı sağladıkları anlaşılan sanıklar ... ve ...'un, maktulü tasarlayarak kasten öldürdüğünü ikrar eden ve kasıtla davranan asıl fail SSÇ'nin eylemini gerçekleştirmeden önce sundukları katkının, suça sürüklenen çocuğun eski eşinin öldürülmesine hizmet edeceğini bildikleri ve bu yönde suça sürüklenen çocuğa yardım etmeyi istedikleri, dolayısıyla iştirak iradesi ile hareket ettikleri dosya kapsamındaki delillerden anlaşılmaktadır.
Sanıklar ... ve ... suça sürüklenen çocuk...’a silah temin etmek, silahın nasıl kullanılacağını göstermek, suça sürüklenen çocuğu suçu işleyeceği... ilçesine kiraladıkları araçla götürmek ve nihayet vardıkları yerde temin ettikleri silahı suça sürüklenen çocuk...’a vererek olay yerinden ayrılmak şeklinde gerçekleşen eylemleriyle; suçun asıl faili olan suça sürüklenen çocuk...’ın maktul ...’e karşı işlediği tasarlayarak kasten öldürme suçuna, TCK’nın 39/2-b,c maddesi uyarınca yardım eden sıfatıyla iştirak ettikleri, sanıkların cezai sorumluluğunun belirlenmesi sırasında sadece TCK 39/2. maddesi hükümlerinin uygulanması gerekirken, mahkemece şerikler hakkında belirlenen temel cezada önce TCK’nın 21/2. maddesinde düzenlenen olası kast hükümlerinin uygulanması devamla belirlenen ceza üzerinden TCK’nın 39/2. maddesinin uygulanması suretiyle indirim yapılması imkânının bulunmadığı kabul edilmelidir.
Bu itibarla; Yerel Mahkemenin direnme kararına konu mahkûmiyet hükmünün, Özel Dairenin bozma ilamında belirtildiği gibi tasarlayarak kasten öldürme suçuna yardım eden sıfatıyla iştirak eden sanıklar hakkında, TCK'nın 82/1-a, 39, 62, 53. maddeleri uyarınca hüküm kurulması gerekirken; sanıklar hakkında belirlenen temel cezada önce olayda uygulanması mümkün olmayan TCK’nın 21/2. maddesinde düzenlenen olası kast hükümlerinin uygulanması, devamla belirlenen ceza üzerinden TCK’nın 39/2. maddesinin uygulanması suretiyle indirim yapılması isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1-) ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 25.12.2014 tarih ve 279 - 376 sayılı direnme kararına konu hükmünün; sanıklar ... ve ...’un eylemlerini bilerek ve sonucunu da isteyerek gerçekleştirdikleri, olası kast hükümlerinin olayda uygulanmasının mümkün olmadığı, sanıkların TCK’nın 82/1-a, 39, 62, 53 maddeleri uyarınca cezalandırılmaları gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinden, BOZULMASINA,
2-) Dosyanın, mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 13.01.2022 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.