Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/9590 Esas 2022/12069 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/9590
Karar No: 2022/12069
Karar Tarihi: 10.10.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/9590 Esas 2022/12069 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir dava, işverenlere sağlanan teşvikten yararlanmak için yapılan başvurunun işleme alınması gerektiğinin tespiti ve aksine Kurum işleminin iptalini içeriyor. Mahkeme, 21. Hukuk Dairesi'nin bozma kararı gereği verilen kararda esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar veriyor. Ancak Kurum vekili tarafından temyiz edilen kararın süresi içinde olduğu anlaşılıyor ve karar, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından düzeltme kararı sonrasında temyiz ediliyor. Mahkeme, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b.2 maddesi uyarınca, Bölge Adliye Mahkemesi'nin bozma ilamı sonrası yargılama yapmak ve karar vermek yetkisinin olduğunu açıklıyor ve dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar veriyor. İlgili kanun maddeleri: 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkındaki Kanunun 25 ve geçici 2'inci maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi ve 353. maddesi.
10. Hukuk Dairesi         2022/9590 E.  ,  2022/12069 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    No :


    Dava, 6111 sayılı Kanun ile 4447 sayılı Kanuna eklenen geçici 10.madde ile işverene sağlanan teşvikten yararlanmaya dair başvurunun işleme alınması gerektiğinin tespiti ve aksine Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
    Mahkemece, (kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    Hükmün davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Bilindiği üzere, 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkındaki Kanunun 25 ve geçici 2'inci maddeleri uyarınca kurulan ve yargı çevreleri belirlenen Bölge Adliye Mahkemeleri, 20.07.2016 tarihinde göreve başlamıştır. Bu tarihten sonra istinaf kanun yolu, adli yargı sistemi içerisinde yerini almış olup, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden sonra verilen kararlar hakkında artık istinaf yoluna başvurulabilir.
    6100 sayılı HMK'nın 341. vd. maddelerinde istinaf yoluna başvurulabilen kararlar, 361 ve 362. maddelerinde de temyiz edilebilen ve temyiz edilemeyen kararlar belirlenmiştir.
    Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353. maddesinde de, Bölge Adliye Mahkemesince duruşma yapılmadan verilecek kararlar belirtilmiş ve maddenin ilk fıkrasının “b” bendinin 2. alt bendinde;
    “….b) Aşağıdaki durumlarda davanın esasıyla ilgili olarak;
    1)İncelenen mahkeme kararının usul veya esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığı takdirde başvurunun esastan reddine,
    2)Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında,
    3)Yargılamada bulunan eksiklikler duruşma yapılmaksızın tamamlanacak nitelikte ise bunların tamamlanmasından sonra yeniden esas hakkında, duruşma yapılmadan karar verilir.” hükümleri mevcuttur.
    Diğer taraftan, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 373. maddesinin ikinci fıkrasına göre bölge adliye mahkemesinin düzelterek veya yeniden esas hakkında verdiği karar Yargıtay’ca tamamen veya kısmen bozulduğu takdirde dosya, kararı veren bölge adliye mahkemesi veya uygun görülen diğer bir bölge adliye mahkemesine gönderilir. Aynı maddenin üçüncü fıkrasına göre de bölge adliye mahkemesi, peşin alınmış olan gideri kullanmak suretiyle, kendiliğinden tarafları duruşmaya davet edip dinledikten sonra Yargıtay’ın bozma kararına uyulup uyulmayacağına karar verir.
    İnceleme konusu davada, davacının 6111 sayılı Kanun ile 4447 sayılı Kanuna eklenen geçici 10.madde ile işverene sağlanan teşvikten yararlanma başvurusunun işleme alınması gerektiğinin tespitini ve aksine Kurum işleminin iptalini istediği,İlk Derece Mahkemesince, davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince yerel mahkeme hükmünün düzeltilmesine karar verildiği ve bu kararın temyizi sonrasında, (Kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin 15.11.2018 gün ve 2018/4285 E.2018/8344 K. sayılı ilamı ile kararın bozulduğu,ne var ki bozma ilamının sonuç kısmında zuhulen dosyanın ilk Derece Mahkemesine gönderilmesine dair karar verilmiş olduğu anlaşılmaktadır.
    Hal böyle olunca, ilk derece mahkemesince bozmaya uyularak işin esasına girilmiş ve yazılı şekilde karar verilmiş ise de, Yargıtay bozma ilamının , Bölge Adliye Mahkemesince Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b.2 maddesi kapsamında verilmiş olan karara yönelik olduğu, Dairenin bozma ilamı sonrası yargılama ve hüküm tesis etme yetkisinin Bölge Adliye Mahkemesine ait olacağı açık olmakla, ilk derece mahkemesince yazılı şekilde verilen kararın kaldırılarak, bozma ilamı sonrasında yargılama yapmak ve bir karar vermek üzere, dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesi gerekmektedir.
    SONUÇ: Ceyhan 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.5.2019 tarihli ve 2018/657 E.2019/295 K. sayılı ilamının ortadan kaldırılmasına ve inceleme yapmak üzere dosyanın ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 10.10.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara