Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/10484 Esas 2012/12110 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/10484
Karar No: 2012/12110

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/10484 Esas 2012/12110 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı işçi, iş sözleşmesinin işveren tarafından geçerli bir sebep olmadan feshedildiğini iddia ederek fesihin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı işveren ise davacı ile aralarında iş ilişkisi olmadığını ve davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkeme, davalı işverenin fesih sebebini belirttiğini ancak davacının savunmasının alınmadığını belirterek davanın kabulüne karar vermiştir.
Ancak, davalı işverenin fesih sebebini belirtmiş olması ve savunmanın alınmamış olması, fesihteki hukuka uygunluğu kanıtlamak için yeterli değildir. Mahkeme, taraflara delillerini sunma imkanı tanımalı, deliller toplanmalı ve işveren tutanağındaki tanıklar dinlenerek bir değerlendirme yapılmalıdır.
Kararda bahsi geçen kanun maddeleri:
- 4857 sayılı İş Kanunu'nun 19. maddesi: Fesih bildirimi yazılı yapılabilir, sözlü yapılması halinde şahitlerin huzurunda ve tutanak altına alınması gereklidir. Fesihte öncesinde savunma alınması zorunlu değildir.
- Mahkeme Usulü Kanunu: Taraflara delil sunma imkanı tanımalı, deliller toplanmalı ve tüm deliller bir değerlendirmeye tabi tutulmalıdır.
22. Hukuk Dairesi         2011/10484 E.  ,  2012/12110 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara 8. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 14/06/2011
    NUMARASI : 2010/1133-2011/370

    Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin geçerli sebep olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesini istemiştir.
    Davalı vekili; davacı ile aralarında iş ilşikisi bulunmadığından bahisle davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, davalı işveren fesih sebebini belirtmiş ise de davacının savunması alınmadığından davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar davalı vekili ve asli müdahil tarafından temyiz edilmiştir.
    Taraflar arasındaki ilişkinin muvazalı olması dava dışı ve muvazanın tarafı olan şirket tarafından yapılmış olan fesih işleminin salt bu sebeple geçersiz kılmaz. Şirket, davalı işvereni temsilen dava konusu fesih işlemini gerçekleştirdiğinin kabulü gerekir. Dosya kapsamına göre, fesih davacının davranışlarından kaynaklanan haklı sebeple yapılmıştır. Belirtmek gerekirki haklı sebebe dayanan fesihte, fesih öncesinde savunma alınması zorunluluğu bulunmadığı gibi 4857 sayılı İş Kanunu"nun 19. maddesinde öngörüldüğü biçimde fesih bildiriminin yazılı yapılması koşulu da aranmamaktadır. Bu sebeple yapılan fesih işlemi biçimsel yönden kanuna ve yerleşik uygulamaya aykırı olmadığından mahkemenin aksi yöndeki kabulü isabetli değildir. Davalı işveren, feshin haklı sebebe dayandığını iddia edip bu konuda dosyaya beş çalışan tarafından imzalanmış bir de tutanak sunmuştur. Öncelikle taraflara tüm yazılı ve sözlü delilerini bildirmeleri konusunda imkan tanınmalı bundan sonra gösterilecek deliler toplanmalı ve özellikle işveren tutanağında ismi geçen tutanak tanıkları çağırılıp dinlenmeli ve tüm deliler bir değerlendirmeye tabi tutularak oluşacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.                                  
    Mahkemece tüm bu yönler gözetilmeden eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.   


     

    Hemen Ara