Esas No: 2011/6790
Karar No: 2012/12043
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/6790 Esas 2012/12043 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Üsküdar 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 14/06/2011
NUMARASI : 2010/539-2011/349
Davacı vekili, iş sözleşmesinin geçerli sebep olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, boşta geçen süre ücret ve diğer haklar ile işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminatın belirlenmesini istemiştir.
Davalı vekili, feshin geçerli sebebe dayandığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, işverenin yeniden yapılandırma çalışmalarının ne olduğu ve davacının iş akdinin bu yapılandırma çalışmaları çerçevesinde niçin fesih edildiği konusunda dosyaya delil sunulamadığı, feshin geçerli sebebe dayandığınını ispat edemediği nedenleriyle feshin geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu"nun 18 ve davamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
İşletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan sebepler; sürüm ve satış olanaklarının azalması, talep ve sipariş azalması, enerji sıkıntısı, ülkede yaşanan ekonomik kriz, piyasada genel durgunluk, dış pazar kaybı, ham madde sıkıntısı gibi işin sürdürülmesini olanaksız hale getiren işyeri dışından kaynaklanan sebeplerle yeni çalışma yöntemlerinin uygulanması, işyerinin daraltılması, yeni teknolojinin uygulanması, işyerinin bazı bölümlerinin kapatılması ve bazı iş türlerinin kaldırılması gibi işyeri içi sebeplerdir.
İşletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma olanaklarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Dosya içeriğine göre, davacının 14.03.2007-14.02.2010 tarihleri arasında insan kaynakları personeli olarak çalıştığı, iş sözleşmesinin 12.02.2010 tarihli fesih bildirimi ile, yeniden yapılandırma çalışmaları sebebiyle 4857 sayılı Kanun"un 18. maddesince kanuni haklar ödenerek 14.02.2010 tarihi itibariyle feshedildiği, davalının savunmasında, ihale ile alarak iş yapan şirketin ekonomik kriz sebebiyle ihale alamadığını, bin dört yüz kırk dokuz işçi çıkarıldığını, bu durumda insan kaynakları bölümünde de istihdam fazlası meydana geldiğini, bu bölümde 9 kişi çalıştığını, davacının oluşan bu istihdam fazlalığı sebebiyle işten çıkarıldığını ileri sürerek, ihale belgelerinin incelenmesini ve bilirkişi incelemesi yapılmasını talep ettiği, Mahkemece bilirkişi incelemesi yapılmadan karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece, fesih tarihi öncesi ve fesih tarihi itibariyle davalı şirketin yaptığı tüm işler araştırılarak, fesih tarihi itibariyle ihale ile alınamayan ve ihalesi yenilenmeyen işler belirlenerek, yeni oluşan durum sebebiyle işyerinde yeniden yapılanma yapılıp yapılmadığı, davacının istihdam fazlası durumuna düşüp düşmediği, pozisyonuna yeni işçi alınıp alınmadığı, feshin son çare ilkesi yönünden, pozisyonuna uygun iş teklifi yapılıp yapılmadığı, tasarruf tedbirleri uygulanıp uygulanmadığı, ücretli, ücretsiz izin kullandırılıp kullandırılmadığı, fazla çalışma yapılıp yapılmadığı, ücret indirimi uygulanıp uygulanmadığı, esnek çalışma uygulanıp uygulanmadığı konularında gerektiğinde keşif yapılarak uzman bilirkişi heyetinden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.