Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/7963 Esas 2012/11883 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/7963
Karar No: 2012/11883

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/7963 Esas 2012/11883 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2011/7963 E.  ,  2012/11883 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İzmir 2. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 11/07/2011
    NUMARASI : 2010/764-2011/390

    Davacı vekili, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan davalı işveren tarafından feshedildiğini belirterek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davacının S.S. 5 Nolu ...... Kooperatifinde çalışmaktayken iş akdinin feshedildiğini, öncelikle davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, ayrıca davacının görev yaptığı kooperatif ile müvekkili birliğin iştiraki ile kurulan .....Ltd. Şti. adıyla nakliye şirketi kurulduğunu, ancak araçların sefere çıkabilmesi için ağır vasıta ehliyetine sahip tecrübeli SRC ve psikoteknik belgelerine sahip şoförlere ihtiyaç duyulduğunu, bu ihtiyaçlarında birlik bünyesinde görev yapan şoförlerden karşılanması kararı sonucunda davacının tüm özlük hakları ile birlikte kurulan nakliye şirketine devredilmesine karar verildiğini, buna ilişkin olarak davacıya yapılan icaba onay verilmediğini, bu nedenle davacının çalıştığı kooperatifte şoför ihtiyacının bulunmaması ve kooperatifin mali durumu itibariyle tasarruf tedbirleri doğrultusunda istihdamın mümkün olmaması nedeniyle iş sözleşmesinin feshine karar verildiğini, feshin geçerli nedenlere dayandığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, 4857 Sayılı İş Kanunu"nun 20/2. maddesi uyarınca iş sözleşmesinin geçerli nedenle feshini ispat yükümlülüğünün işverene ait olduğu, kooperatifin 2010/Ağustos ayı için kuruma vermiş olduğu bildirgelerden davacının iş sözleşmesinin feshedildiği 25.08.2010 günü iki işçinin işe alındığı, bir taraftan işçiye ihtiyaç olmaması nedeniyle iş sözleşmesi feshedilen işyerine aynı gün 2 işçinin alınmış olmasının davalının iş sözleşmesinin feshinde samimi olmadığını gösterdiği ve davalının geçerli fesih ile ilgili iddiasını kanıtlayamadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.                                            
    Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir.
    4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
    İşletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan sebepler; sürüm ve satış olanaklarının azalması, talep ve sipariş azalması, enerji sıkıntısı, ülkede yaşanan ekonomik kriz, piyasada genel durgunluk, dış pazar kaybı, ham madde sıkıntısı gibi işin sürdürülmesini olanaksız hale getiren işyeri dışından kaynaklanan sebeplerle yeni çalışma yöntemlerinin uygulanması, işyerinin daraltılması, yeni teknolojinin uygulanması, işyerinin bazı bölümlerinin kapatılması ve bazı iş türlerinin kaldırılması gibi işyeri içi sebeplerdir.
    4857 sayılı İş Kanunu’nun 20.maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
    Somut olayda, davacı  S.S. 5 Nolu ...Kooperatifinde şoför olarak çalışmakta iken iş sözleşmesi yeni kurulan nakliye şirketinde çalışmayı kabul etmemesi, kooperatif bünyesinde şoför ihtiyacı olmaması ve tasarruf tedbirleri nedeniyle istihdamının mümkün olmaması gerekçeleri ile feshedilmiştir. Mahkemece yapılan araştırma neticesinde davacının iş sözleşmesi belirtilen gerekçelerle feshedilirken işyerine aynı tarihte iki yeni işçi alındığı, fesih gerekçelerinin ispat edilemediği ve işverenin samimi olmadığı kanaatine varıldığı belirtilmiştir. Bu durumda işverenin tutarlı davranıp davranmadığı, feshin kaçınılmaz olup olmadığının somut olarak araştırılması gerekir. Hükme esas bilirkişi raporu bu yönde yeterli olmadığı gibi değerlendirme de hatalıdır. Bu nedenle davacıdan sonra işe alındıkları anlaşılan iki işçinin nitelikleri ve hangi işte çalıştırıldıkları araştırılarak davacının yapabileceği işler için alınıp alınmadıkları belirlendikten sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır. 
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 31.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Hemen Ara