Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/17747 Esas 2012/11238 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/17747
Karar No: 2012/11238

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/17747 Esas 2012/11238 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2011/17747 E.  ,  2012/11238 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 9. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 26/04/2011
    NUMARASI : 2010/654-2011/295

    Davacı vekili,  iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, boşta geçen süre ücret ve diğer haklar ile işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminatın belirlenmesini istemiştir.
    Davalı vekili, feshin haklı nedene dayandığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, davacının, Hasan isimli işçiyle arasında temizlik konusunda tartışma çıktığı ancak birbirlerine karşı küfür içeren sözler söylendiğine dair herhangi bir beyanın bulunmadığı, davalı tanığı C. Ö."ın bu olay ile ilgili işverene hitaben yazdığı dilekçedeki ifadeleri ile Mahkeme huzurunda verdiği ifadelerinin birbiri ile çelişkili bulunduğundan ifadesinin dikkate alınamayacağı, davacının çalışanlara karşı uygunsuz davranışlarda bulunduğu, küfür ettiği, aşağıladığı hususlarının ıspat edilemediği nedenleriyle feshin geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusudur.
    4857 sayılı İş Kanunu"nun 25/II. maddesinde, "Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri: a) İş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri için gerekli vasıflar veya şartlar kendisinde bulunmadığı halde bunların kendisinde bulunduğunu ileri sürerek, yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler veya sözler söyleyerek işçinin işvereni yanıltması. b) İşçinin, işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarfetmesi veya davranışlarda bulunması, yahut işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnadlarda bulunması. c) İşçinin işverenin başka bir işçisine cinsel tacizde bulunması. d) İşçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması veya 84 üncü maddeye aykırı hareket etmesi. e) İşçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek  sırlarını  ortaya  atmak  gibi  doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması. f) İşçinin, işyerinde, yedi günden fazla hapisle cezalandırılan ve cezası ertelenmeyen bir suç işlemesi. g) İşçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü, yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi. h) İşçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi. I) İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işyerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması." hallerinde iş akdinin işverence haklı nedene dayalı olarak  feshedilebileceği düzenlenmiştir.
    Dosya içeriğine göre, davacının 02/05/2007-17/06/2010 tarihleri arasında davalı işverene ait işyerinde şef olarak çalıştığı, iş sözleşmesinin 18.06.2010 tarihli fesih bildirimi ile, davacının birimine bağlı olarak çalışan erkek çalışanlara karşı ağza alınmayacak sözler sarfettiği, kişilik ve gururlarını hiçe sayarak aşağılayıcı davranışlar sergilediği konusunda alınan yazılı şikayet dilekçelerinin Merkez yönetime ulaştığı, konu ile ilgili araştırma yapıldığı, şikayetin doğru olduğu kanaatine varıldığı, iş etiğine uymayan ve iç huzuru bozan bu tutumunun kabul edilemez olduğu belirtilerek 4857 sayılı Kanun"un 25/II-d maddesince 17.0.2010 tarihi itibariyle feshedildiği, davacı hakkında feshe konu olaylarla ilgili işverene 11 adet şikayet dilekçesi verildiği anlaşılmıştır.
    Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 31 .maddesine göre, yargıcın olayı aydınlatma görevi bulunmaktadır. Dava dosyasındaki bilgi ve belgeler  bu haliyle karar vermek için yeterli değildir.
    Mahkemece, davacı hakkında feshe konu olaylarla ilgili 11 adet şikayet dilekçesi veren tanıklar dinlenerek, dinlenecek tanık beyanlarına karşı  davacının da  beyanı alındıktan  sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile sonuca gidilmesi hatalı olup bozma nedenidir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesiene, 25.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Hemen Ara