Esas No: 2011/17034
Karar No: 2012/10485
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/17034 Esas 2012/10485 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 19/04/2011
NUMARASI : 2010/118-2011/253
Davacı, sözleşmesinin haklı ve geçerli neden olmaksızın işverence feshedildiğini, usulsüz işlemi bulunmadığını, ileri sürülen teminat eksiklikleri ve sorunların her kredi işleminde olabileceğini belirterek, feshin geçersizliğine, işe iadeye ve yasal haklarına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, feshin haklı nedene dayandığını, yapılan soruşturma sonucunda davacının usulsüz kredilendirme işlemleri sonucu bankayı zarara uğrattığı, davacı hakkında banka zararının tahsili için alacak davası açıldığı savunularak davanın reddi talep edilmiştir.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme sonucunda davanın kabulüne dair oluşturulan hüküm Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 28.12.2009 tarih ve 2009/6419 K. 2009/37789 kararıyla bozulmuştur.
Yargıtay bozma kararında özetle; feshe dayanak yapılan müfettiş soruşturmasında, davacının .... firmasıyla ....firmasında riske neden olması açısından sorumluluğuna gidilmesinin istendiği, fesih bakımından ise davalı bankanın Beylikdüzü şubesinde gerçekleştirilmiş olan işlemlerinin feshe konu edildiği, davacı hakkında işveren tarafından açılmış aynı mahkemenin 2007/495 esas sayılı alacak dosyasında bilirkişi incelemesi yapıldığı, davacının adı geçen firmalar açısından yaptığı işlemlerde herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığının belirlendiği oysa disiplin kurulu kararında ve fesih bildiriminde başka eylem ve işlerinde fesih sebebi yapıldığı belirtilmiş; üniversitelerin ticaret hukuku kürsüsünden bir öğretim üyesi ile bir bankacı ve bir hukukçudan oluşan bilirkişi kurulu aracılığı ile işverenin kayıt ve belgeleri üzerinde fesih nedeni yapılan hususlarda tek tek inceleme yaptırılması gereğine değinilmiştir.
Bozma sonrası yapılan inceleme sonucunda aynen “Mahkememiz bozma ilamına uymuştur. Bozma ilamı kapsamında davalıya ait kayıt ve belgeler üzerinde inceleme yapmak üzere Uzman Mali Müşavir Muhasebeci bilirkişi, Ticaret Hukuku Profesörü bilirkişi ve İş Hukuku Uzmanı bilirkişi görevlendirilmiştir. Belirlenen inceleme günü davalı yan defterlerini getirmemiştir. Bilirkişi heyeti ve işyerinde inceleme yetkisi (Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu madde 227) verilmiş ancak davalı yan defterlerini bilirkişi heyetinin incelemesine hazır etmemiştir. Davalı verilen kesin süreye rağmen belgelerini mahkemeye getirmediği gibi, yetki verilen bilirkişilerin incelemesi içinde hazır etmemiştir. İnceleme tutanağı ve bilirkişilerin açıklamaları bu durumu kanıtlamaktadır. Davalı taraf geçerli fesih sebebini kanıtlamak zorundadır. Ancak bozmadan önceki karar ve bu kararın dayanağını teşkil eden bilirkişi raporu ile davacının incelenebilen sözleşmeler yönünden bankacılık mevzuatı açısından bir sorumluluğunun olamayacağı kanıtlanmıştır. Bozma ilamı kapsamında davacının sorumlu olduğu sözleşmeler yönünden ise banka savunmasını ispatlamak zorunda olduğu halde kanıtlarını sunmamıştır. Dolayısıyla fesih sebebini kanıtlamak zorunda olan banka ispat yükümlülüğünü yerine getirmediğinden davanın kabulüne, feshin geçersiz olduğunun tespitine karar verilmesi gerekmiştir.” gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararının gerekçesinde, davalı bankanın feshe konu işlemlerle ilgili kayıt ve belgelerin ibrazı konusunda kesin süreye rağmen belgelerini mahkemeye getirmediği gibi yetki verilen bilirkişilerin incelemesine de sunulmadığı belirtilmekte ise de bozma sonrası yapılan duruşmalara ait zabıtnameler incelendiğinde bozma sonrasında yapılan ilk duruşmada üç kişilik bilirkişi heyeti ile davalı kayıtları üzerinde inceleme yapılmasına karar verildiği bundan sonra oluşturulan bilirkişi heyetinde görev alan bilirkişilerden birinin davalı bankanın bağlı olduğu şirket idare merkezine gittiği, orada görüşülen banka yetkililerince dava konusu işlemlerle ilgili belgelerin bir kısmının genel müdürlük arşivinde ve bir kısmının bankanın Beylikdüzü şubesinde bulunduğu belirtilerek incelemeye hazır hale getirilmesi bakımından kendilerine süre verilmesinin talep edildiği, bundan sonra bilirkişiler tarafından söz konusu belgelere ulaşılması için herhangi bir girişimde bulunulmadığı ve bilirkişilerce kayıt ve belgelerin ibraz edilmediği gerekçesi ile işin esasına yönelik rapor tanzim edilemediğine ilişkin 18.10.2010 tarihli raporun düzenlendiği, takip edilmeyerek 21.10.2010 tarihinde müracaata kalan davanın yenilenmesi üzerine yapılan ilk duruşmasında işveren kayıt ve belgeleri üzerinde 25.03.2011 günü saat 14.00"de mahkeme kaleminde inceleme yapılmasına ve davacı şirkete meşruatı davetiye tebliğ edilerek kayıt ve belgelerin mahkeme kaleminde hazır edilmesinin istendiğine dair karar verildiği, ancak ara kararında ve işverene çıkartılan davetiyeye yazılan meşruhatta kesin süre verildiğine dair bir kaydın yer almadığı, davalı vekili tarafından verilen 25.03.2011 tarihli dilekçeyle istenen kayıt ve belgelerin muhteviyatı bakımından mahkeme kalemine taşımaya elverişli olmayacak kadar kapsamlı olduğundan bahisle evrakların bulunduğu Beylikdüzü şubesinde inceleme yapılmasının talep edildiği, mahkemece bu talebin dikkate alınmadığı görülmüş, mahkeme kararının gerekçesinde belirtildiği gibi önce kayıt ve belgelerin ibrazı için davalı işverene kesin süre verildiği halde ibraz edilmediği, buna rağmen bilirkişilere mahallinde inceleme yapma yetkisi verildiği halde bilirkişilere de ibraz edilmediği şeklinde bir durumun oluşmadığı, yani önce kayıt ve begelerin ibrazı konusunda kesin süre verilmesi ve bundan sonra bilirkişilere mahallinde inceleme yapma yetkisi verilmesi şeklinde bir durumunun meydana gelmediği, bilirkişilere mahallinde inceleme yapma yetkisinin daha önce verildiği, kaldı ki kayıt ve belgelerin ibrazı konusunda davalı işverene kesin süre verildiğine ilişkin herhangi bir ara kararında mevcut olmadığı, yargılamanın seyri ve ara kararlarına göre böyle bir durumun meydana geldiğinin kabul edilmesinin mümkün olmadığı, bilirkişi kurulu oluşturulurken de bankacı bilirkişi görevlendirilmeyerek bozma kararına aykırı davranıldığı anlaşılmıştır.
Araştırma ve incelemede uyulan bozma kararında belirtilmiş olan eksikliğin ve yetersizliğin giderilmesi bakımından, işin niteliği de dikkate alınarak daha önce görevlendirilmiş olan bilirkişilerle alacak davasındaki bilirkişilerin dışında ikisi banka işlerinde uzman, diğeride üniversitelerin ticaret ve banka hukuku kürsüsünden bir öğretim üyesi olmak üzere oluşturulacak üç kişilik bilirkişi kuruluna işyerinde (mahallinde) işyeri kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yapmak ve bilirkişilerin birlikte hareket etmelerini sağlamak suretiyle inceleme yaptırılarak gerekirse mahallinde keşif yapılarak davacının fesih sebebi yapılan işlemlerinde yasaya ve banka mevzuatına aykırılık bulunup bulunmadığı ve sadakat ve özel yükümlülüğüne aykırı davranıp davranmadığı varsa aykırılığın hukuki dayanaklarının açıklanması suretiyle belirlenmesindan sonra tüm delillerin birlikte yeniden bir değerlendirmeye tabi tutularak davacının iş sözleşmesinin feshinin haklı ya da geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı saptanarak sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece tüm bu yönler gözetilmeden eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.