Esas No: 2011/15980
Karar No: 2012/9517
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/15980 Esas 2012/9517 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kocaeli 4. İş Mahkemesi
TARİHİ : 11/02/2011
NUMARASI : 2010/359-2011/59
Davacı vekili, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, boşta geçen süre ücret ve diğer haklar ile işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminatın belirlenmesini istemiştir.
Davalı vekili; davacının 19/04/2010 tarihinde boyahane alan müdürlüğünde sealer hattında çalışmakta iken amiri tarafından mesaiye kalması bildirildiği halde hiçbir mazeret bildirmeden ve hiçbir açıklama yapmadan mesaiye kalmadığını, ayrıca gece vardiyesine kalma konusunda yapılan bildirimlere kulak asmadığını, sağlık sorunlarına ilişkin iddialar ortaya attığını, çalıştığı süre zarfında davacı disiplinsiz çalışmalarından ötürü sarı kart cezasının bulunduğunu, yine 27/04/2010 tarihini 28.04.2010 tarihine bağlayan 22:00-08:00 saatlerinde ki gece vardiyasında işbaşı yapmamış planlı üretim mesaisine gelmemiş olması sebebiyle disiplin kuruluna sevk edildiğini, davacının iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25/II maddesi gereğince haklı olarak fesih edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının 19.04.2010 tarihinde mesaiye kalmayarak ve amirine "el sallayarak" işyerini terk ettiği sabit olduğu, davacının bunu refleks olarak yaptığını beyan ettiği, 28.04.2010 tarihinde ekip liderine telefonda agresif ve sinirli bir şekilde "benim sinirlerimi bozmayın" şeklindeki ifadesinin aksinin ispatlanamadığı, davacının kullandığı üslubun ölçüsüz olduğu, geçerli bir savunmada bulunmadığı, dolayısıyla olumsuz davranışlarına devam edeceği izlenimini oluşturduğu, davacının davranışlarının işverenin işyerindeki otoritesinin sarsılması tehlikesini doğurduğu, bu haliyle işyerinde olumsuzluklara neden olduğu, haklı feshi gerektirir ağırlıkta olmayan bu davranışlar dolayısıyla işverenin iş ilişkisini sürdürmesinin beklenemeyeceği, bu nedenle işverence gerçekleştirilen feshin haklı fesih olmamakla birlikte geçerli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık iş sözleşmesinin işverence haklı veya geçerli nedene dayalı olarak feshedilip feshedilmediği noktasındadır.
4857 sayılı Kanun"un 25/II. maddesinde, "Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri: a) İş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri için gerekli vasıflar veya şartlar kendisinde bulunmadığı halde bunların kendisinde bulunduğunu ileri sürerek, yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler veya sözler söyleyerek işçinin işvereni yanıltması.b) İşçinin, işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarfetmesi veya davranışlarda bulunması, yahut işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnadlarda bulunması.c) İşçinin işverenin başka bir işçisine cinsel tacizde bulunması.d) İşçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması veya 84üncü maddeye aykırı hareket etmesi.e) İşçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması.f) İşçinin, işyerinde, yedi günden fazla hapisle cezalandırılan ve cezası ertelenmeyen bir suç işlemesi.g) İşçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü, yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi.h) İşçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi.ı) İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işyerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması." hallerinde iş akdinin işverence haklı nedene dayalı olarak feshedilebileceği düzenlenmiştir.
Dosya içeriğinden, davacının 01/09/2007 – 28/04/2010 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde işçi olarak çalıştığı, iş sözleşmesinin 28.04.2010 tarihli fesih bildirimi ile, davacının 19.04.2010 tarihinde boyahane alan müdürlüğünde boyahane sealer hattında çalışırken saat 18.00 dan sonra planlı üretim mesaisine kalması yönünde amirinin bilgilendirmesine rağmen mesaiye kalmadığı,amirine karşı el sallayarak işyerini terk ettiği, 27.10.2010 tarihini 28.04.2010 tarihine bağlayan gece vardiyasında iş başı yapmadığının tesbit edilmesi üzerine cep telefonundan insan kaynakları ve kurumsal iletişim direktörlüğü endüstri ilişkileri ekip lideri tarafından arandığında, telefonda agresif ve sinirli bir şekilde, benim sinirlerimi bozmayın şeklinde ifadeler kullandığının tutanaklar ile tesbit edildiği belirtilerek, 4857 sayılı Kanun"un 25/II (Ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan haller vb) maddesince 28.04.2010 tarihinde tazminatsız olarak feshedildiği, davacının iş sözleşmesinde vardiya saatlerine uymayı kabul ettiği, fesih bildirgesinde feshi neden olarak bildirilen olaylara ilişkin tutanaklar tutulduğu, Davacının 19.04.2010 tarih saat 18:00"den sonra ki üretim mesaisine kalmaması ve amirine el sallayarak üretim sahasını terk etmesi davranışı nedeniyle alınan savunmasında; ilgili tutanaktaki "el sallayarak" bölümünü karalayarak ve tepkisel olarak "yasal olarak mesaiye kalmıyorum. Bu da benim doğal devletin verdiği hakkım" cümlesini yazarak ve el sallamayı refleks olarak yaptığını olayın amirinin yasal olarak mesaiye kalmamasının hakkı olmasına rağmen sert ve tahrik edici bir şekilde söylemesinden kaynaklandığını beyan ettiği anlaşılmıştır.
Somut olayda, davacının fazla mesaiye kalması için 2010 yılı başında onay alınıp alınmadığı, davacının gece vardiyasında çalışmasını engelleyen bir sağlık nedeninin bulunup bulunmadığı araştırılarak sonuca gidilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, 11.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.