Esas No: 2011/15301
Karar No: 2012/8475
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/15301 Esas 2012/8475 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Suşehri Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 31/05/2011
NUMARASI : 2009/113-2011/165
Davacı işe iade davası açmış, ıslahla davasını bakiye süre ücreti isteğine dönüştürmüştür.
Mahkemece isteğin kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının belirli süreli iş sözleşmesi ile mi, yoksa belirsiz süreli iş sözleşmesi ile mi çalıştığı noktasında toplanmaktadır.
Belirli süreli iş sözleşmesinden söz edilebilmesi için sözleşmenin açık veya örtülü olarak süreye bağlanması ve bunun için objektif sebeplerin varlığı gerekir.
818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 338. maddesinde, “Hizmet sözleşmesi, muayyen bir müddet için yapılmış yahut böyle bir müddet işin maksut olan gayesinden anlaşılmakta bulunmuş ise, hilafı mukavele edilmiş olmadıkça feshi ihbara hacet olmaksızın bu müddetin müruriyle, akit nihayet bulur” kuralı mevcuttur. Anılan hükme göre tarafların belirli süreli iş sözleşmesi yapma konusunda iradelerinin birleşmesi yeterli görüldüğü halde, mülga 1475 sayılı İş Kanun"u uygulamasında, Yargıtay kararları doğrultusunda belirli süreli iş sözleşmelerine sınırlama getirilmiş ve sürekli yenilenen sözleşmeler bakımından ikiden fazla yenilenme halinde, sözleşmenin belirsiz süreli hale dönüşeceği kabul edilmiştir.
İş güvencesi hükümlerinin yürürlüğe girmesiyle belirli süreli-belirsiz süreli iş sözleşmesi ayrımının önemi daha da artmıştır. 4857 sayılı İş Kanunu"nun 11. maddesinde “İş ilişkisinin bir süreye bağlı olarak yapılmadığı halde sözleşme belirsiz süreli sayılır. Belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak işveren ile işçi arasında yazılı şekilde yapılan iş sözleşmesi belirli süreli iş sözleşmesidir. Belirli süreli iş sözleşmesi, esaslı bir sebep olmadıkça, birden fazla üst üste (zincirleme) yapılamaz. Aksi halde iş sözleşmesi başlangıçtan itibaren belirsiz süreli kabul edilir. Esaslı sebebe dayalı zincirleme iş sözleşmeleri, belirli süreli olma özelliğini korurlar” şeklinde düzenleme ile bu konudaki esaslar belirlenmiştir. Borçlar Kanunundaki düzenlemenin aksine iş ilişkisinin süreye bağlı olarak yapılmadığı hallerde sözleşmenin belirsiz süreli sayılacağı vurgulanarak ana kural ortaya konulmuştur.
Davacı ile davalı arasında yapılan iş sözleşmesinde davacının sekreter olarak çalışacağı düzenlenmiştir. Davacının yaptığı iş itibarıyla, belirli süreli iş sözleşmesinin olduğunun kabulü mümkün değildir. Belirli süreli iş sözleşmesinin yapılması için objektif sebep bulunmadığından iş sözleşmesinin belirsiz süreli olduğunun kabulü gerekir. Bu duruma göre davacının bakiye çalışılmayan süre ücretini talep etmesi mümkün olmadığından davacı sadece ihbar tazminatı talep edebilir. Taraf delillerinin ihbar tazminatı talebine göre değerlendirilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde değerlendirilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine 02.05.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.