Esas No: 2011/14189
Karar No: 2012/8081
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/14189 Esas 2012/8081 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bakırköy 11. İş Mahkemesi
TARİHİ : 27/12/2010
NUMARASI : 2010/630-2010/1018
Davacı vekili, iş sözleşmesinin haklı ve geçerli sebep olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, boşta geçen süre ücret ve diğer haklar ile işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminatın belirlenmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25/2-e maddesince, doğruluk ve bağlılık yükümlülüklerine uymayan sebeplere dayalı olarak haklı sebeple feshedildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacıya atılı ve et bölümündeki envanter açığından sadece davacının sorumlu olmadığı gibi böyle bir açığa sebebiyet verenin de sadece davacı olmadığı, 4857 sayılı Kanun"un 19. maddesine göre, işverenin fesih bildirimini yazılı olarak yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorunda olduğu, somut olayda kanunun bu emredici kuralına uygun bir fesih bulunmadığı, fesih haklı ya da geçerli sebebe dayanmadığı, sebepleriyle feshin geçersiz olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık iş sözleşmesinin işverence haklı sebebe dayalı olarak feshedilip feshedilmediği noktasındadır.
4857 sayılı Kanun"un 25/II. maddesinde, "Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri: a)İş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri için gerekli vasıflar veya şartlar kendisinde bulunmadığı halde bunların kendisinde bulunduğunu ileri sürerek, yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler veya sözler söyleyerek işçinin işvereni yanıltması. b)İşçinin, işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarfetmesi veya davranışlarda bulunması, yahut işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnadlarda bulunması. c)İşçinin işverenin başka bir işçisine cinsel tacizde bulunması. d)İşçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması veya 84. maddeye aykırı hareket etmes e)İşçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması. f)İşçinin, işyerinde, yedi günden fazla hapisle cezalandırılan ve cezası ertelenmeyen bir suç işlemesi. g)İşçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü, yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi. h)İşçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi. ı)İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işyerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması." hallerinde iş sözleşmesinin işverence haklı sebebe dayalı olarak feshedilebileceği düzenlenmiştir.
Dosya içeriğinden, davacının 20.09.2000-03.08.2010 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde gıda bölüm müdürü olarak çalıştığı, iş sözleşmesinin 03.08.2010 tarihli fesih bildirimi ile, "02.08.2010 tarihinde davacının verdiği yazılı savunmasına istinaden 25.09.2010 tarihinden itibaren çalışmakta olduğu işyeriyle olan sözleşmenin 4857 sayılı Kanun"un 25/II maddesi gereğince 03.08.2010 tarihi itibari ile ihbarsız ve tazminatsız olarak feshedildiği," bildirilmiş, 02.08.2010 tarihinde davacıdan Temmuz ayında yapılan envanter sonuçlarında et bölümünde 264 kg"lık etin kayıp olduğunun tesbit edildiği, son üç ayda yapılan envanter sonuçları raporlar üzerinde değerlendirildiğinde ise 12.764 TL"ye karşılık gelen 657 kg"lık et açığının olduğunun tesbit edildiği belirtilerek davacıdan savunmasının istendiği, davacının savunmasında, açıktan tek başına sorumlu olmadığını, takım şefi atamasının yapılmamasının bunda etkili olduğunu, güvenlik zaafı bulunduğunu, yıllık izinde olduğu dönemde işletme müdürü tarafından ne gibi tedbirler alındığını bilmediğini beyan ettiği, davacının görev tanımında, envanter kayıplarını, fire ve atıkları önlemek için gerekli tedbirlerin alınması, görevinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Somut olayda, mahkemece feshe konu envanter açığının olup olmadığı, var ise davacının bu konuda kusuru veya ihmali bulunup bulunmadığı, envanter açığından sorumlu olan kişilere işverence eşit işlem yapılıp yapılmadığı araştırılarak, dosyada belirtilen firenin tam olarak ne kadar sürede meydana geldiği, bu süre içinde toplam ne kadar et satıldığı, satılan et miktarına göre meydana gelen firenin kabul edilebilir sınırlar içinde kalıp kalmadığı, firenin ne gibi olaylardan meydana gelebileceği, fesihten önceki dönemlerdeki satılan et miktarları ile meydana gelen firenin ne kadar olduğu da dikkate alınarak bilirkişi raporuyla belirlendikten sonra, davalının bu yöndeki talebi ile dinletmek istediği tanık da dinlenerek sonuca gidilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 20.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.