Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/1948 Esas 2012/6797 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/1948
Karar No: 2012/6797

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/1948 Esas 2012/6797 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2012/1948 E.  ,  2012/6797 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İzmir 4. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 17/11/2011
    NUMARASI : 2011/42-2011/777

    Dava, işsizlik ödeneğinin hüküm altına alınması istemini içermekte olup Mahkemece 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 5. maddesi hükmüne göre davacı işçinin Karşıyaka"da çalıştığından bahisle Karşıyaka İş Mahkemesinin yetkili olduğu belirtilerek yetkisizlik kararı verilmiştir.
    5521 sayılı Kanun"un 5. maddesinde iş mahkemelerinde açılacak davaların davalının ikametgahı mahkemesinde açılabileceği hükmü yer almakla birlikte sigortalı kavramı ile işçi kavramları birbirinden farklıdır.
    Sigortalı niteliğini taşıyan bir kimsenin mutlaka işçi olması gerekmez. Nitekim, 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu"nun 47. maddesinin d ve e fıkralarında, bu kanun kapsamına giren bir işyerinde bir hizmet sözleşmesine dayalı olarak çalışan ve çalıştığı süre içerisinde işsizlik sigortası primi ödeyen kimse sigortalı olarak nitelendirilmiş,  bir işyerinde bir hizmet sözleşmesine dayalı ve sigortalı olarak çalışırken bu kanunun ilgili maddelerinde belirtilen sebeplerle işini kaybeden ve kuruma başvurarak çalışmaya hazır olduğunu bildiren kimse ise sigortalı işsiz olarak nitelendirilmiştir. 
    İş davalarının en kısa sürede sonuçlandırılması kanun hükmü gereği olup, konuya sosyal güvenlik açısından da bakıldığında yetkiye ilişkin genel usul kurallarının katı biçimde uygulanması, bu hukuk dalının amacı ile de bağdaştırılamaz. Yetkili mahkemenin tespitinde kural olarak bir geliri bulunmayan sigortalı işsizin haklarını teslimde zorlaştırıcı değil, kanunların imkan verdiği ölçüde olabildiğince kolaylaştırıcı olmalıdır. Nitekim bu anlayış, sigortalı işsizi uzak yerlere gidip hak arayamaz duruma düşmek külfetinden de korumaktadır.
    O halde, 5521 sayılı Kanun"un 5. maddesinde "işçi" terimine yer verilip "sigortalı" belirtilmediğine göre sigortalı işsiz, daha önce işini yaptığı işyeri için yetkili mahkemede her zaman dava açamaz ve anılan madde hükmü, işsizlik sigortasından doğan uyuşmazlıklarda uygulanmaz. 
    4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu"nda yetkili mahkeme konusunda bir düzenleme yer almamaktadır. 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu"nun  5510  sayılı  Sosyal Sigortalar  ve
    Genel Sağlık Sigortası Kanunu"nun 106/1. maddesi ile yürürlükten kaldırılan 134. maddesindeki “bu kanunun uygulanmasından doğan uzlaşmazlıklar, yetkili iş mahkemelerinde veya bu davalara bakmakla görevli mahkemelerde görülür”, hükmünü içermekte iken 5510 sayılı Kanun"da da  bu hükme paralel bir düzenleme 101. maddesinde yer almakta ve “bu kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar iş mahkemelerinde görülür”, hükmünü içermektedir. 506 ve 5510 sayılı Kanunların uygulanmasından doğan uyuşmazlıklarda; anılan kanunda genel bir hüküm bulunmadığından yetkili mahkeme, Hukuk Muhakemeleri Kanununun genel hükümlerine göre belirlenmelidir. Nitekim 5521 sayılı Kanun"un 15. maddesi, "Bu kanunda sarahat bulunmayan hallerde Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümleri uygulanır." hükmünü içermektedir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 447. maddesinin  2. fıkrasında ise "mevzuatta yürürlükten kaldırılan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamalar, Hukuk Muhakemeleri Kanununun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılır sayılır" hükmü yer almaktadır. Bu durumda işsizlik sigortası uygulamasından doğan davalarda yetkili mahkeme Hukuk Muhakemeleri Kanununa göre belirlenecektir.
    Sigortalı, işini yaptığı yerde kurumun şubesi mevcut ise ya da kurumla birlikte işveren de taraf ise ve davanın açıldığı tarihte işverenin yerleşim yeri, işin yapıldığı yer ise sigortalı elbette işi yaptığı işyeri bakımından yetkili olan iş mahkemesinde dava açabilir. Sigorta uygulamasından doğan uyuşmazlıklarda Türkiye İş Kurumu aleyhine açılacak davalar, kurumun ikametgahı mahkemesi olan Ankara"da açılabileceği gibi 6100 sayılı Kanun"un 14. maddesine göre, o şubenin işlemlerinden kaynaklanmış olmak şartıyla Kurumun şubesinin bulunduğu yer iş mahkemesinde de açılabilir. İşsizlik sigortasına ilişkin uyuşmazlıkların çözüm yeri de bu kapsam içerisinde değerlendirilmelidir. Davanın kural olarak 6100 sayılı Kanun"un 9. ve 14. maddeleri gereğince davalı  kurumun bulunduğu Ankara veya işlemlerin yapıldığı şubenin bulunduğu yerde açılması gerekir.
    İşsizlik sigortasından doğan uyuşmazlıklarda İş Mahkemeleri görevli ise de davacı ile davalı kurum arasında işçi işveren ilişkisi bulunmadığından 5521 sayılı Kanun"un 5. maddesinde işin yapıldığı yer yönünden yetkili kılınan mahkemenin bu tür uyuşmazlıklarda  yetkili olacağının kabulü mümkün değildir. Davacı, davayı İş Kurumunun İzmir ilindeki şubesinin bulunduğu İzmir İş Mahkemesinde açmıştır. Dolayısıyla, dava yetkili mahkemede açıldığından verilen yetkisizlik kararında isabet bulunmamaktadır. İşin esasına girilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve kanuna aykırı olup, bozma sebebi olmakla davacı vekilinin bu yönü amaçlayan temyiz itirazının  kabul edilmesi ve hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 09.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara