Esas No: 2011/12801
Karar No: 2012/5479
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/12801 Esas 2012/5479 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Üsküdar 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 17/09/2010
NUMARASI : 2010/216-2010/413
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haklı ve geçerli nedene dayanılmadan feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine, buna bağlı yasal haklarının belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirketin 2010 yılı başında avukatlık hizmetinin şirket dışında bir hukuk bürosundan alınmasına ve bu nedenle avukat kadrolarının bir kısmının kaldırılmasına karar verdiğini, şirkete ait tüm dava, icra ve diğer hukuki dosyaların hukuk bürosuna gönderildiğinden, şirket bünyesinde yapılan hukuki işlemlerin oldukça azaldığını ve istihdam fazlalığı meydana geldiğini, bu nedenle davacının çalıştırılma imkanın kalmadığını, davacının yerine avukat alınmadığını, iş sözleşmesinin geçerli nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece fesih gerekçesinin tutarlı uygulanmadığı ve feshin son çare olması ilkesine aykırı davranıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
İşletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan sebepler; sürüm ve satış olanaklarının azalması, talep ve sipariş azalması, enerji sıkıntısı, ülkede yaşanan ekonomik kriz, piyasada genel durgunluk, dış pazar kaybı, ham madde sıkıntısı gibi işin sürdürülmesini olanaksız hale getiren işyeri dışından kaynaklanan sebeplerle yeni çalışma yöntemlerinin uygulanması, işyerinin daraltılması, yeni teknolojinin uygulanması, işyerinin bazı bölümlerinin kapatılması ve bazı iş türlerinin kaldırılması gibi işyeri içi sebeplerdir.
İşletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma olanaklarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Somut olayda; davacıya aynı gün tebliğ edildiği anlaşılan 11.01.2010 tarihli fesih bildirimiyle “ şirket yönetiminin bundan böyle avukatlık hizmetlerinin dışarından alınmasına ve bu nedenle avukat kadrolarının kaldırılmasına karar verdiği mesleği ve görevi itibariyle bu aşamada bir başka görev teklifinin de mümkün görülmediği 4857 sayılı Kanun"un 18. maddesinde belirtilen işletmenin işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli nedenle iş akdinin fesih edildiği" bildirilmiştir. Davalı şirketçe hukuk servisinde daralmaya gidilip gidilmediği, davacının istihdam fazlası durumuna gelip gelmediği uzman bilirkişi aracılığıyla gerekirse işyerinde keşif yapılarak tespit edilmeli, ayrıca davalı şirketin aynı nitelikte yeni personel alımı için internete ne zaman ilan verdiği araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Ayrıca kabule göre de işe başlatmama tazminatının fesih nedenine ve davacının çalışma süresine göre davacının altı aylık ücreti tutarı olarak belirlenmesi gerekirken sekiz aylık tutarı şeklinde belirlenmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 26.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.