Esas No: 2020/307
Karar No: 2020/348
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2020/307 Esas 2020/348 Karar Sayılı İlamı
T.C. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/307 KARAR NO : 2020/348 KARAR TR : 28/05/2020 |
ÖZET: Trafik kazası neticesinde davalı idarece düzenlenen tutanağın iptali istemiyle açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk. |
K A R A R
Davacı : H. İ.m Y.
Vekilleri : Av. A. E. - Av. Z. Y.
Davalı : Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı
Vekili : Av. G. B. U.
O L A Y: Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin kusuru olmaksızın, 26.8.2019 tarihinde gerçekleşen trafik kazasına istinaden, Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı Zabıta Müdürlüğünce düzenlenen 28.8.2019 tarihli ve hasar tespit tutanağı mahiyetinde olduğu değerlendirilen tutanağın iptali istemini belirterek adli yargı yerine itirazda bulunduğu anlaşılmıştır.
ADANA 5. SULH CEZA HÂKİMLİĞİ: Değişik İş No: 2019/6326 sayılı dosyada, "... Her ne kadar muteriz tarafından Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığının hasar bedeli tutanağına Sulh Ceza Hakimliklerine itirazda bulunmuş ise de, muterize ait 35 DIT 73 plaka sayılı araç tarafından meydana gelen hasar tespit bedelinin ödenmesine dair işlem tesis edildiği, Sulh Ceza Hakimliklerine karşı başvuru yoluna gidilebilecek kararların sadece idari para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin idari yaptırım kararlarına karşı Sulh Ceza Hakimliğine başvurulabileceği, itiraza konu hasar tespit tutanağındaki hasar bedelinin tahakkuk edilmesi işlemi olduğu, söz konusu hasar bedeli tahsil işleminin iptali davası hakkında Hakimliğimizin görevli olmadığı, yapılan tahsilat işleminin bir idari işlem olduğu dolayısıyla bu işlemin iptali talebinin idari yargı merciinde görülmesi gerektiği ..." sonucuna varıldığından bahisle 7.1.2020 tarihinde verilen görev yönünden red kararına itiraz üzerine Adana 6. Sulh Ceza Hâkimliğince itirazın reddine kesin olarak karar verilmiş ve kararın 29.1.2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili, aynı istemle idari yargı yerinde dava açmıştır.
ADANA 1. İDARE MAHKEMESİ: E: 2020/234 sayılı dosyasında "2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 2. maddesinde, bu Kanunun, trafikle ilgili kuralları, şartları, hak ve yükümlülükleri, bunların uygulanmasını ve denetlenmesini, ilgili kuruluşları ve bunların görev, yetki ve sorumluluk, çalışma usulleri ile diğer hükümleri kapsadığı ve karayollarında uygulanacağı ifade edilmiş; aksine bir hüküm yoksa; Karayolu dışındaki alanlardan kamuya açık olanlar ile park, bahçe, park yeri, garaj, yolcu ve eşya terminali, servis ve akaryakıt istasyonlarında karayolu taşıt trafiği için faydalanılan yerler ile, Erişme kontrollü karayolunda ve para ödenerek yararlanılan karayollarının kamuya açık kesimlerinde ve belirli bir karayolunun bağlantısını sağlayan deniz, göl ve akarsular üzerinde kamu hizmeti gören araçların, karayolu araçlarına ayrılan kısımlarında da, bu Kanun hükümlerinin uygulanacağı öngörülmüştür.
19.01.2011 günlü 27820 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanun"un 14. maddesi ile değişik 2918 sayılı Kanun"un "Görevli ve Yetkili Mahkeme" başlıklı 110/1. maddesinde; "İşleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanları dâhil, bu Kanundan doğan sorumluluk davaları, adli yargıda görülür" hükmü yer almıştır.
Dosyanın incelenmesinden; davacıya ait aracın 26/08/2019 tarihinde Adana İlinde kaza yapması neticesinde davalı idareye ait ağaçlara ve trafik levhasına zarar verdiğinin davalı idarece düzenlenen ceza tutanağı ile tespit edildiği, idarece, verilen zararın 1.220,00-TL olarak tespit edildiği, davacı tarafından, tutanak ve hasar bedelinin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İncelenen davanın, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun yukarıda belirtilen maddesi ile bu Kanundan doğan sorumluluk davası olduğu dikkate alındığında, aynı Kanun"un yukarıda metni yazılı 110. maddesi hükmü uyarınca adli yargının görevinde olduğu sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; Mahkememizin görevine girmeyen ve Adana 5. Sulh Ceza Hakimliği tarafından da görevsizlik kararı verilen bu davada, görevli mahkemenin belirlenmesi için dava dosyasının 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkındaki Kanunun 19. maddesi uyarınca Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine, Uyuşmazlık Mahkemesince bir karar verilinceye kadar yargılamanın ertelenmesine ..." 25.2.2020 tarihinde karar verilerek 3.4.2020 gün ve E: 2020/234 sayılı üst yazı ile ve ekindeki dava dosyalarıyla beraber Mahkememize başvurmuş, müracaat 9.4.2020 tarihinde kayıt altına alınmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Hicabi DURSUN’un Başkanlığında, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Aydemir TUNÇ, Nurdane TOPUZ ve Ahmet ARSLAN"ın katılımlarıyla yapılan28.5.2020 günlü toplantısında:
I-İLK İNCELEME:
Dosya üzerinde 2247 sayılı Kanun"un 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; İdare Mahkemesince, idari yargı dosyası ile birlikte adli yargı dosyası da temin edilmek sureti ile 2247 sayılı Kanun"un 19. maddesinde öngörülen şekilde başvurulduğu ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, adli ve idari yargı yerleri arasında doğan görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.
II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Burak Cenk İLHAN’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, trafik kazası neticesinde davalı idarece düzenlenen ve hasar tespit tutanağı mahiyetinde olduğu değerlendirilen tutanağın iptali istemiyle açıldığı anlaşılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun "Trafik kazalarına el koyma ve bilirkişilik" başlığını taşıyan 83. maddesinde, "Trafik kazalarına;
a) Adli yönden gereği yapılmak üzere mahalli genel zabıtaca,
b) Kazanın oluş nedenlerini, iz ve delillerini belirleyerek trafik kaza tespit tutanağı düzenlemek üzere de trafik zabıtasınca el konulur.
Trafik zabıtasının görevli olmadığı veya bulunmadığı karayollarında meydana gelen kazalarda trafik kaza tespit tutanağı mahalli genel zabıtaca düzenlenir ve bir örneği o yerin trafik zabıtasına gönderilir.
Karayollarında meydana gelen ve yalnız maddi hasarla sonuçlanan trafik kazalarında tarafların anlaşması halinde ve fiil başka bir suç oluşturmuyorsa adli kovuşturma yapılmaz ve Türk Ceza Kanununun 565 inci maddesi hükmü uygulanmaz.
Trafik kazalarında yolun trafiğe kapandığı hallerde; trafik zabıtası veya genel zabıta; iz ve delilleri kaybolmayacak şekilde işaretledikten ve gerekli işlemleri yaptıktan sonra, karayolunu trafiğe açmaya yetkilidir.
Karayolunun trafiğe kapanmasına ölümlü ve hayati tehlike yaratan yaralanmalı kazalar neden olmuş ve bu kaza can, mal ve trafik güvenliğini etkiliyor ve başka bir yoldan geçiş verilemiyorsa Cumhuriyet savcısının gecikeceğinin anlaşılması halinde, gerekli işaretlemeler yapılıp araç ve ölüler kenara alınarak durum bir tutanakla tespit edildikten sonra yol trafiğe açılır.
Trafik zabıtası, usul kanunlarına göre görevlendirilirse, trafik kazalarında bilirkişilik yapar.
Trafik kazaları, kaza tahkik memurluğu, bilirkişilik ve bunlarda aranacak şartlar ile diğer esaslar yönetmelikte gösterilir." hükmü;"Görevli ve Yetkili Mahkeme" başlıklı 110. maddesinde, " (Değişik: 11/1/2011-6099/14 md.)
İşleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanları dâhil, bu Kanundan doğan sorumluluk davaları, adli yargıda görülür. Zarar görenin kamu görevlisi olması, bu fıkra hükmünün uygulanmasını önlemez. Hemzemin geçitte meydana gelen tren-trafik kazalarında da bu Kanun hükümleri uygulanır.
Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir." hükmü;"Sürücü belgelerinin geri alınmasında ve iptalinde yetki" başlıklı 112. maddesinde, " (Değişik: 12/7/2013-6495/20 md.)
Bu Kanunun 6 ncı maddesinde sayılan görevlilerin ve trafik tescil kuruluşlarının yetkilendirildiği hâller hariç olmak üzere, sürücü belgelerinin geri alınmasına ve iptaline sulh ceza mahkemeleri karar verir.
Bu Kanunun 51 inci maddesinin ihlali ve 118 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarında yazılı "100 ceza puanını doldurmak" eylemi nedeniyle sürücü belgelerinin geri alınmasına yine bu Kanunun 6 ncı maddesinde sayılan görevliler yetkilidir.
Sürücü belgelerinin geçici olarak geri alınması veya iptaline dair verilen kesinleşmiş mahkeme kararı örnekleri, sürücülerin sicillerine işlenmek üzere mahkemelerce ilgili trafik birimlerine gönderilir.
Bu Kanuna göre görülen davalar, diğer kanunlara göre görülen davalarla birleştirilemez" hükmü, yine aynı Kanun"un "Suç ve ceza tutanakları" başlıklı 114. maddesinde "(Değişik: 18/1/1985-KHK 245/13 md.; Değiştirilerek kabul: 28/3/1985-3176/13 md.)
(Değişik birinci fıkra : 3/5/2006 - 5495/3 md.) Bu Kanunda yazılı trafik suçlarını işleyenler hakkında yetki sınırları içinde Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı personeli ile Ulaştırma Bakanlığının ve Karayolları Genel Müdürlüğünün ilgili birimlerinin il ve ilçe kuruluşlarında görevli ve yetkili kılınmış personelince tutanak düzenlenir.
Birkaç trafik suçunun bir arada işlenmesi halinde her suç için ayrı ceza uygulanır.
(Değişik fıkra: 3/11/1988 - 3493/48 md.) Yargı yetkisine giren suçlarla ilgili tutanağın bir sureti ilgili mahkemeye 7 iş günü içinde gönderilir.
(…)
Bu maddenin uygulanmasına ait usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.
(Ek fıkra: 3/7/2003-4916/32 md.) Trafik para cezaları kredi kartı ile de ödenebilir. Kredi kartı ile yapılan tahsilatın saymanlık hesaplarına aktarılma süresi ile uygulamaya ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığınca belirlenir." hükmü yer almıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na dayanılarak çıkarılmış bulunan Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin, "Trafik Kazalarına EI Konulması" başlıklı 154. maddesinde, "Trafik kazalarına el konulmasında aşağıda gösterilen esas ve usuller uygulanır.
a) Trafik kazalarına;
1) Adli yönden gereği yapılmak üzere mahalli genel zabıtaca,
2) Kaza nedenlerini, iz ve delillerini belirleyecek "Kaza Tespit Tutanağı" düzenlemek üzere de trafik zabıtasınca (polis veya jandarma), el konulur.
Trafik zabıtasının görev alanı dışında kalan yerler ile el koyamadığı durumlarda, trafik kaza tespit tutanağı, örneğine uygun olarak mahalli zabıta tarafından düzenlenir ve bir örneği o yerin trafik zabıtasına gönderilir.(…)" denilmiş;aynı Yönetmeliğin, "Trafik Kazalarına ilişkin işlemler" başlıklı 156. maddesinde de,
"Trafik kazaları ile ilgili olarak yapılacak işlemlerde aşağıdaki usul ve esaslar uygulanır.
a) Trafik kazası tespit tutanağının düzenlenmesi
1) Örneğine uygun olarak; kaza yerinin durumu, iz ve deliller, kazaya karışan sürücüler, varsa ölü veya yaralılar, hasar veya zarar, gün ve saat ile gerekli görülen diğer hususlar belirtilmek üzere düzenlenir ve olay yerinin durumu bir krokide gösterilir. Tutanağa kazazedelerin olay yerindeki ölüm veya yaralanma durumu işlenir.
Trafik Kazası Tespit Tutanağı; soruşturma evrakına eklenmek, dosyasında saklanmak ve sayısına göre taraflara verilmek üzere yeter sayıda düzenlenir.
Trafik kazası tespit tutanağının düzenlenmesi ile tutanakta yer alan bilgilerin bir veri tabanında toplanmasına ve bu bilgilerin ilgili taraflarla paylaşımına ilişkin usul ve esaslar Emniyet Genel Müdürlüğünce belirlenir.
2) Trafik kazası tespit tutanağı düzenlemeye 154 üncü maddenin (a) bendi gereğince trafik zabıtası ve genel zabıtanın görevli personeli yetkilidir.
Tutanaklar en az iki görevli tarafından düzenlenir. Hafif yaralanmalı veya hasarlı kazalarda tek görevli tarafından rapor şeklinde de düzenlenebilir.
Ancak, Türk Silahlı Kuvvetlerine ait araçların karıştığı trafik kazalarında bir askeri temsilcinin bulundurulması mecburidir.
3) Tutanak düzenleyenler, tutanakta taraflar için kusur oranı belirtmeksizin sadece kazanın oluşumunda kimin hangi trafik kuralını ihlal ettiğini belirtirler.
4) Karayolu üzerinde ölüm veya yaralanma ile sonuçlanıp, olay yerindeki iz ve delillerin tespit ve değerlendirilmesi sonucunda trafik kazası olduğu anlaşılan durumlarda; kazaya karışan taraf veya unsurlardan birinin, birkaçının ya da tamamının olay yerinden ayrılmış olması halinde de trafik kazası tespit tutanağı düzenlenir.
5) Önceden meydana gelmiş veya olay yerinden kaldırılmış araçların karıştığı ve yalnız maddi hasarla sonuçlanan kazalar için trafik zabıtası ve genel kollukça hasar tespitine dair kazaya karışanlara verilmek üzere tutanak veya rapor düzenlenmez. Bu durumlarda hasar tespitleri ilgililerin sigortalarına veya yetkili mahkemelere başvurmaları suretiyle yapılır.
Ancak;
Can, mal ve trafik güvenliğini etkileyen veya yolun trafiğe kapandığı maddi hasarlı trafik kazalarında, kazaya karışanların kazanın oluşuna göre iz ve delilleri işaretleyerek, mümkün olduğu takdirde olay yerinin fotoğraflarını çekerek araçlarını en yakın ve uygun yerlere çekmeleri,
Karayolu üzerinde birden fazla sayıda aracın karıştığı sadece maddi hasarla sonuçlanan ve tarafların bu Yönetmelik çerçevesinde Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağı düzenlemediği trafik kazalarında; taraflara ait araçlardan en az birinin olay yerinde bulunması ve olay yerindeki iz ve delillerden kazanın oluşumu ile o yerde meydana geldiğine kanaat getirilmesi,
hallerinde görevlilerce trafik kazası tespit tutanağı düzenlenir.
b) Kaza istatistikleri
Kazaların nedenlerini tespit etmek ve alınacak tedbirlerin belirlenmesinde kullanılmak üzere, trafik kazası tespit tutanaklarındaki bilgilerden yararlanılarak, kazaya el koyan birimlerce örneğine uygun istatistik formu düzenlenir.
Düzenlenen istatistik formları, her ilde şehiriçi trafik denetleme şube müdürlüklerinde toplanarak, il genelinde değerlendirmesi yapıldıktan sonra Emniyet Genel Müdürlüğüne gönderilir." hükmüne yer verilmiştir.
Diğer taraftan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu"nun 2. maddesinde, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları idari dava türleri arasında sayılmıştır.
Bu düzenlemelere göre, trafik kazası tespit tutanağı, kazaya karışan taraflar arasında çıkabilecek hukuki uyuşmazlıkların çözümüne esas olacak ve trafik zabıtasınca düzenlenecek bir belge olup, idari işlem niteliği de bulunmayan bu belgenin, adli yargı yerlerinde çözümlenecek uyuşmazlıkların görümü sırasında o mahkemelerce değerlendirilecek olduğundan, söz konusu davanın idari yargı yerinde görülmesi olanağı bulunmamaktadır.
Bu durumda, davacı tarafından; hasar tespit tutanağına itirazen açılan ve idari yargı yerinde görülmesi olanağı bulunmayan davanın görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, Adana 1. İdare Mahkemesi"nin başvurusunun kabulü ile Adana 5. Sulh Ceza Hâkimliği"nce verilen 7.1.2020 gün, Değişik İş No: 2019/6326 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.
S O N U Ç : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Adana 1. İdare Mahkemesi"nin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile Adana 5. Sulh Ceza Hâkimliği"nce verilen 7.1.2020 gün, Değişik İş No: 2019/6326 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 28.5.2020 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye
Hicabi Şükrü Mehmet Birol
DURSUN BOZER AKSU SONER
Üye Üye Üye
Aydemir Nurdane Ahmet
TUNÇ TOPUZ ARSLAN