Esas No: 2015/278
Karar No: 2015/1388
Karar Tarihi: 11.05.2015
Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/278 Esas 2015/1388 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
... isimli televizyon kanalını arayarak evlenmek için eş aradığını söyleyen ve telefon numarasını bırakmış olan katılana ait bu bilgileri bir şekilde elde ettiği anlaşılan sanık ...’un resmi olarak evli olduğu halde kendisini... olarak tanıtmak suretiyle katılanla evlenmek istediğini ifade ettiği, bunun üzerine katılanla buluştukları, bilahare abisi ve yengesi olarak tanıttığı ... ile ... ile birlikte takı almak üzere kuyumcuya gittikleri, katılanın kız kardeşi ... ve eniştesi...’nın da bu esnada yanlarında bulunduğu, burada takriben 890 TL’lik takı aldıktan sonra, sanıklar ... ve...’nin katılanın kız kardeşi ve eniştesi ile birlikte eve gitmek üzere taksiye bindikleri, sanık ...’nin abisi olarak kendisini tanıtan ... ile katılanın da tatlı almak üzere ayrıldıkları, bu arada taksi ile gitmekte olan diğer sanıklar ... ve...’nin ablalarını çağıracaklarından bahisle taksiden inip ortadan kayboldukları, diğer sanık ...’in de katılanın yanından bir bahane ile uzaklaşarak ortadan kaybolduğu olayda, dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar müdafiilerinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
TCK’nın 53. maddesinin 3. Fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında yer alan TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp yerine, “TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkilerinin koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.