Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2006/104 Esas 2006/116 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Hukuk Bölümü
Esas No: 2006/104
Karar No: 2006/116

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2006/104 Esas 2006/116 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Bölümü 2006/104 E., 2006/116 K.

  • İNCELEMEDE İZLENECEK SIRA
  • OLUMLU GÖREV UYUŞMAZLIĞI
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 10 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 27 ]
  • "İçtihat Metni"

    OLAY :Eskişehir"den demiryolu ile getirilen Karaoğulları Ticaret"e ait alçı torbalarının 27.7.2000 tarihinde Kütahya Garı"nda vagondan boşaltılması sırasında, Karaoğulları Ticaret"le sözlü olarak nakliye anlaşması yapanlardan Mehmet Çatal, traktörün römorkuna vagondan yükleme yaparken, yük vagonunun kapısının kapanması sonucu hayatını kaybetmiştir.

    ? Davacı vekilince, Mehmet Çatal"ın Karaoğulları Kereste ve Ticaret"e ait yükün vagondan indirilmesi sırasında meydana gelen iş kazası sonucu öldüğü, bu nedenle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 500.000.000.-TL maddi, 1.000.000.000.-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 27.7.2000 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi istemiyle 25.1.2002 tarihinde adli yargı yerinde dava açılmıştır.

    ? Davalı Devlet Demiryolları vekilince, birinci savunma dilekçesinde, davanın nakliye sözleşmesine dayandığı, bu nedenle, davaya asliye hukuk mahkemesinde bakılması gerektiği ileri sürülerek görev itirazında bulunulmuştur.

    ? KÜTAHYA İŞ MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ ; 28.7.2005 gün ve E:2002/27; K:2005/462 sayı ile, davaya bakmaya asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir.

    ? Bunun üzerine Kütahya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nde görülmeye başlanan davada davalı Devlet Demiryolları vekilince, birinci savunma dilekçesinde, davada idari yargının görevli olduğu ileri sürülerek görev itirazında bulunulmuştur.

    ? KÜTAHYA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ; 21.2.2006 gün ve E:2005/281 sayılı ek karar ile, davalı TCDD vekilinin görev itirazını reddederek görevlilik kararı vermiştir.

    ? Davalı Devlet Demiryolları vekilinin, 16.2.2006 günlü celsede görev itirazlarının zımnen reddedildiğini ileri sürerek olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması yolundaki 20.2.2006 günlü dilekçesi üzerine, davacı vekilince cevaben verilen dilekçede, davanın iş mahkemesinde görülmesi sırasında davalı TCDD vekilince verilen 5.3.2002 günlü dilekçe ile davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiğinin ileri sürüldüğü, yargı yolu itirazında bulunulmadığı, dolayısıyla, Asliye Hukuk Mahkemesi"ne yapılan yargı yolu itirazının süresinde olmadığı belirtilmiştir.

    ? Mahkemece, dava dosyası Danıştay Başsavcılığı"na gönderilmiştir.

    DANIŞTAY BAŞSAVCISI; Davacının eşi Mehmet Çatal"ın, Karaoğulları Kereste ve Ticaret"e ait yükün DDY Kütahya İstasyonu"nda vagondan indirilmesi sırasında meydana gelen kaza sonucu vefat etmesi nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen maddi ve manevi zararın tazmini istemiyle TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğü ile muhtelif şahıslara karşı açılan ve Kütahya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2005/281 esasına kayıtlı bulunan davada, davalı TCDD Genel Müdürlüğü"nce davanın görüm ve çözümünün idari yargının görevine girdiği ileri sürülerek görev itirazında bulunulduğu ve itirazın reddi üzerine olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasının istenildiği, davalı TCDD Genel Müdürlüğü vekilince ilk oturum tarihi olan 23.11.2005 tarihinden önce 21.11.2005 tarihli dilekçe ile 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun"un 10. maddesi uyarınca süresi içinde görev itirazında bulunulduğu, görev itirazının 16.2.2006 tarihli oturuma bağlı olarak alınan 21.2.2006 tarihli ek kararla reddedildiği, 20.2.2006 tarihli dilekçe ile görev uyuşmazlığı çıkarılmasının talep edildiği dikkate alındığında, yargı yerince görevlilik kararı verildiği ve görev itirazına ilişkin başvuruların süresinde yapılmış olduğu kabul edilerek işin esasına geçildiği, Anayasa"nın 125 inci maddesinde, idarenin, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğunun belirtildiği, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu"nun 2 nci maddesinde idari dava türlerinin sayıldığı, bu maddenin (1-b) bendinde de, idari eylem ve işlemlerden dolayı hakları muhtel olanlar tarafından açılacak tam yargı davalarının, görüm ve çözümü idari yargının görev alanına giren idari dava türleri arasında gösterildiği, T.C.D.D İşletmesi Genel Müdürlüğü"nün, bir kamu kuruluşu olup, kamu hizmeti olduğu tartışmasız bulunan demiryolu taşımacılığı işini tekel halinde yürüttüğü, uyuşmazlığın, davalı idarelerden T.C.D.D İşletmesi Genel Müdürlüğü"nün yürütmekle görevli olduğu kamu hizmetinin gereği gibi yapılmamasından dolayı uğranıldığı iddia olunan zararın kısmen anılan idareden de tazmini istemine ilişkin bulunduğu, bu durumda, T.C.D.D İşletmesi Genel Müdürlüğü aleyhine açılan davanın görüm ve çözümü, idari işlem ve eylemlerden dolayı zarara uğrayanlar tarafından açılacak tam yargı davalarına bakmakla görevli olan idari yargı yerlerine ait bulunduğundan, Kütahya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin, anılan Genel Müdürlüğün görev itirazının reddine ilişkin kararının kaldırılması gerektiği, bu nedenle, 2247 sayılı Yasa"nın 10 uncu maddesi uyarınca olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi"ne gönderilmesine karar vermiştir.

    Başkanlıkça, 2247 sayılı Yasa"nın 13. maddesine göre Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı"nın da yazılı düşüncesi istenilmiştir.

    YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCISI; Eskişehir İlinden Kütahya İline demiryolu ile getirilen Karaoğulları Şirketine ait alçı torbalarının 27.07.2000 tarihinde Kütahya Garı"nda vagondan boşaltılması sırasında, Karaoğulları Ticaret"le sözlü olarak nakliye anlaşması yapanlardan Mehmet Çatal"ın, traktörün römorkuna vagondan yükleme yaparken, yük vagonunun kapısının kapanması sonucu hayatını kaybetmesi nedeniyle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 500.000.000.TL maddi ve 1.000.000.000.TL manevi tazminat ödenmesi talebiyle Kütahya İş Mahkemesine davanın açıldığı, davalı idare tarafından davanın nakliye sözleşmesine dayandığı, bu nedenle davaya bakmaya Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görev itirazında bulunulduğu, talep haklı görülerek mahkemece görevsizlik kararı verilerek dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi üzerine bu kez de, davanın idari yargı yerinde bakılması gerektiğinden bahisle olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığının anlaşıldığı, 2247 sayılı Yasa"nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, davalı idare vekilinin anılan Yasa"nın 10. maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve 12. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine, Danıştay Başsavcısı"nca 10. maddede öngörülen biçimde olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığının anlaşıldığı, TCDD işletmesinin, tekel kapsamında kamu hizmeti yürüten, tüzel kişiliğe sahip bir kamu kurumu olduğunun tartışmasız bulunduğu, 233 sayılı KHK ve Ana Statü ile, özerk bir tarzda ve ekonomik gereklere uygun olarak karlılık ve verimlilik ilkeleri doğrultusunda yönetilmesi amacıyla, işletmenin iktisadi faaliyetleri bakımından özel hukuk hükümlerine tabi kılındığı, uyuşmazlığın çözümü için; İşletmenin yürüttüğü faaliyetin ve İşletme ile taşıma işini yaptıran Karaoğulları Ticaret arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinin incelenmesi gerektiği, TCDD Ana Statüsü"nde, demiryollarını işletmek ve demiryolu taşımacılığını yapmanın işletmenin faaliyetleri arasında yer aldığı, Türk Ticaret Kanunu"nun 12. maddesinde, kara, deniz ve havada, nehir ve göllerde yolcu ve eşya taşımak üzere kurulan müesseselerin ticarethane sayılacağına işaret edildiği; 762. maddesinde, taşıyıcının ücret mukabilinde yolcu ve eşya taşıma işlerini üzerine alan kimse olduğunun belirtildiği, anılan yasal düzenlemelerden, yük taşıma işinin, ücret karşılığında yapılan ticari bir faaliyet niteliği taşıdığı ve bu işi yapanın da tacir olduğunun anlaşıldığı, kamu hizmetinden kişilerin genel düzenlemeler çerçevesinde ne şekilde yararlanacaklarının, yararlanma biçimlerinin belirlenmesinin ya da değiştirilmesinin idare hukuku kurallarına göre saptanmakta olduğu, demiryolları taşımacılık hizmetini tekel olarak yürüten davalı idarenin, hizmetinden yararlanan kişi ile girdiği taşımacılık ilişkisinin, bununla sınırlı olarak özel hukuk hükümlerine tabi bulunduğu, Karaoğulları Ticaret"in taşıtan, davalı işletmenin ise taşıyıcı sıfatını taşıması karşısında, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin taşıma sözleşmesine dayanan bir özel hukuk ilişkisi olduğu; taşıma işini yaptıran Karaoğulları Ticaret ile taşıma sırasında ölen Mehmet Çatal arasındaki ilişkinin de sözlü olarak yapılan nakliye sözleşmesine dayandığı, olayda idari bir eylem veya işlemden doğmuş herhangi bir zarar söz konusu olmayıp, taraflar arasındaki taşıma sözleşmesi sonucu 3. kişi konumundaki Mehmet Çatal"ın ölmesinden dolayı taşıyıcının tazmin yükümlülüğünün saptanmasına ilişkin bulunan davanın, özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı görevli bulunduğundan, Danıştay Başsavcılığı"nın 2247 sayılı Yasa"nın 10. maddesi gereğince yapmış olduğu başvurunun reddine karar verilmesi gerektiği yolunda yazılı düşünce vermiştir.

    İNCELEME VE GEREKÇE :

    Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü"nün, Ahmet AKYALÇIN"ın Başkanlığında, Üyeler: M. Lütfü ÜÇKARDEŞLER, Coşkun ÖZTÜRK, Z. Nurhan YÜCEL, Esen EROL, Abdullah ARSLAN ve Levent ÖZÇELİK"in katılımlarıyla yapılan 10.7.2006 günlü toplantısında; Raportör Hakim Nurdane TOPUZ"un 2247 sayılı Yasa"da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ile Danıştay Başsavcısı"nın idari yargı yararına olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı"nın başvurunun reddi gerektiğine ilişkin düşünce yazıları ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet BEŞİNCİ"nin başvurunun reddi gerektiği, Danıştay Savcısı Gülen AYDINOĞLU"nun davada idari yargının görevli olduğu yolundaki açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

    2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun"un 10. maddesinde, görev uyuşmazlığı çıkarmanın; adli, idari ve askeri bir yargı merciinde açılmış olan davada ileri sürülen görev itirazının reddi üzerine ilgili Başsavcı veya Başkanunsözcüsü tarafından görev konusunun incelenmesinin Uyuşmazlık Mahkemesinden istenmesi olduğu, yetkili Başsavcı veya Başkanunsözcüsünün Uyuşmazlık Mahkemesinden istekte bulunabilmesi için, görev itirazının, hukuk mahkemelerinde en geç birinci oturumda, ceza mahkemelerinde delillerin ikamesine başlamadan önce; idari yargı yerlerinde de dilekçe ve savunma evresi tamamlanmadan yapılmış olması ve yargı yerlerinin de kendilerinin görevli olduklarına karar vermiş bulunmalarının gerektiği belirtilmiştir. Aynı Yasa"nın 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesi"nin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmiştir.

    Olayda, davalı Devlet Demiryolları vekilince, davacı vekili tarafından 25.1.2002 tarihinde İş Mahkemesi"nde açılan dava nedeniyle Mahkeme"ye verilen 5.3.2002 günlü birinci savunma dilekçesiyle, davanın nakliye sözleşmesine dayandığı, bu nedenle, davaya asliye hukuk mahkemesinde bakılması gerektiği ileri sürülerek görev itirazında bulunulmuş; İş Mahkemesi Hakimliğince davaya bakmaya asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi üzerine Asliye Hukuk Mahkemesi"nde görülmeye başlanan davada, 21.11.2005 günlü birinci savunma dilekçesiyle, bu kez, davada idari yargının görevli olduğu ileri sürülerek görev itirazında bulunulmuştur.

    Bu durumda, davalı TCDD vekili tarafından, İş Mahkemesinin birinci oturumunda, adli yargı içinde yer alan asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu ileri sürülerek görev itirazında bulunulmuş olması nedeniyle, daha sonra Asliye Hukuk Mahkemesinde davanın görüm ve çözümünde idari yargının görevli olduğu ileri sürülerek yapılan görev itirazının süresinde olduğunun kabulü mümkün değildir.

    Açıklanan nedenlerle, 2247 sayılı Yasa"nın 10. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan başvurunun, anılan Yasa"nın 27. maddesi uyarınca reddi gerekmiştir.

    SONUÇ : 2247 sayılı Yasa"nın 10. maddesinde öngörülen koşulu taşımayan BAŞVURUNUN, aynı Yasa"nın 27. maddesi uyarınca REDDİNE, 10.7.2006 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

    Hemen Ara