AYM 2011/28 Esas 2012/22 Karar Sayılı Norm Denetimi İlamı

Abaküs Yazılım

Esas No: 2011/28
Karar No: 2012/22
Karar Tarihi: 16/02/2012

AYM 2011/28 Esas 2012/22 Karar Sayılı Norm Denetimi İlamı

 

 

Esas Sayısı :2011/28

Karar Sayısı: 2012/22

Karar Günü : 16.2.2012

R.G. Tarih-Sayı : 21.07.2012-28360

 

İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN: Aksaray İcra Hukuk Mahkemesi

İTİRAZIN KONUSU: 30.6.1934 günlü, 2548 sayılı Ceza Evleriyle Mahkeme Binaları İnşası Karşılığı Olarak Alınacak Harçlar ve Mahkûmlara Ödettirilecek Yiyecek Bedelleri Hakkında Kanun"un 1. maddesinin Anayasa"nın 2., 5., 10., 36. ve 73. maddelerine aykırılığı  savıyla iptali istemidir.                  

I- OLAY                  

Davacının yapmış olduğu ilâmlı icra takibiyle ilgili olarak icra müdürlüğünce 2548 sayılı Kanun"un 1. maddesi gereğince cezaevi yapı harcının alınmasına karar verilmesi üzerine bu kararın iptali için açılan davada, itiraz konusu kuralın Anayasa"ya aykırı olduğu savını ciddi bulan Mahkeme iptali için başvurmuştur.                 

III- YASA METİNLERİ                  

A- İtiraz Konusu Yasa Kuralı   

30.6.1934 günlü, 2548 sayılı Ceza Evleriyle Mahkeme Binaları İnşası Karşılığı Olarak Alınacak Harçlar ve Mahkûmlara Ödettirilecek Yiyecek Bedelleri Hakkında Kanun"un itiraz konusu 1. maddesi şöyledir:   

"İcra dairelerince miktar ve kıymeti muayyen olan ilâmlı ve ilâmsız alacaklardan tahsil olunan paranın % 2"si ve kıymeti muayyen olmıyan ilâmların icrasından tahsil harcının yarısı nisbetinde harç alınır. Maktu harçlar ilâmın icraya konulduğu zaman peşin olarak alınır.                  

Bu harçlar borçluya yükletilemez ve mahkûmunbih meblağ bir milyon liradan aşağı olursa bundan harç alınmaz."

B- Dayanılan Anayasa Kuralları                  

Başvuru kararında, Anayasa"nın 2., 5., 10., 36. ve 73. maddelerine dayanılmıştır.                 

IV- İLK İNCELEME

Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü"nün 8. maddesi uyarınca, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Fulya KANTARCIOĞLU, Ahmet AKYALÇIN, Mehmet ERTEN, Fettah OTO, Serdar ÖZGÜLDÜR, Zehra Ayla PERKTAŞ, Alparslan ALTAN, Burhan ÜSTÜN, Engin YILDIRIM, Nuri NECİPOĞLU, Hicabi DURSUN, Celal Mümtaz AKINCI ve Erdal TERCAN"ın katılımlarıyla 6.4.2011 günü yapılan ilk inceleme toplantısında dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine oybirliğiyle karar verilmiştir.             

V- ESASIN İNCELENMESİ                  

Başvuru kararı ve ekleri, işin esasına ilişkin rapor, itiraz konusu Yasa kuralı, dayanılan Anayasa kuralları ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:                  

Başvuru kararında; ceza evleri ve mahkeme binalarının yapılmasının sosyal devlet ilkesi gereğince Devletin görevi olduğu, bu görevin alacağını tahsil edemeyip bunu icra marifetiyle alan vatandaşa yüklenemeyeceği, icra marifeti ile alacaklarını tahsil etmeye çalışan kişilerin diğer gerçek ve tüzel kişiler gibi vergilerini kazançları üzerinden zaten ödedikleri, mahkeme hizmetlerinden yararlanan ancak alacağını yada hakkını icra marifetiyle almayan gerçek kişi ve kurumlardan ayrıca ceza evleri ve mahkeme binalarının yapımı için 2548 sayılı Kanun"a göre harç alınmadığı, her kamu kurumunda iş yaptıran gerçek yada tüzel kişilerin bu kurumların binalarının yaptırılması için ayrıca  harç ödemedikleri, ceza evleri ve mahkeme binalarının yapımı için harç alınacak ise tüm gerçek ve tüzel kişilerden malî güçleri oranında alınması gerektiği belirtilerek, itiraz konusu kuralın, Anayasa"nın 2., 5., 10., 36. ve  73. maddelerine  aykırı olduğu ileri sürülmüştür.     

İtiraz konusu kuralda, icra dairelerince, miktar ve değeri belirli olan ilâmlı ve ilâmsız alacaklardan tahsil olunan paranın % 2 si, değeri belirli olmayan ilâmların icrasında ise tahsil harcının yarısı oranında harç alınacağı,  maktu harçların ilâmın icraya konulduğu zaman peşin olarak tahsil edileceği, bu harçların borçluya yükletilemeyeceği öngörülmektedir.     

Harç, Devletin yüklenmiş olduğu görevleri yerine getirebilmek için anayasal sınırlar içinde egemenlik yetkisine dayanarak çeşitli kaynaklardan elde etmiş olduğu vergi ve resim gibi bir çeşit kamu geliridir. Ayrıca harç, bireylerin özel menfaatlerine ilişkin olarak, kamu hizmetlerinden yararlanmaları karşılığında bu hizmetlerin maliyetlerine katılmaları amacıyla kamu gücüne dayanılarak getirilen malî yükümlülüktür. Bu nedenle, yargılama sürecinde, yasayla harca tâbi kılınmış bir hizmetten yararlanmak isteyen ilgili (davalı veya davacı), genel kurallar uyarınca harcını ödeyerek bu hizmetten yararlanabilir.     

Kural ile icra müdürlükleri tarafından bireylere sunulan hizmetten yararlananlardan tahsil edilen cezaevi yapı harcı cezaevleri ile mahkeme binalarının yapımına tahsis edilmiştir.  Kuralda cezaevi yapı harcının, konusu, miktarı ve yükümlüsü açık olarak belirtilmiştir.                  

Anayasa"nın 2. maddesinde yer alan "sosyal hukuk devleti", insan haklarına dayanan, kişilerin huzur, refah ve mutluluk içinde yaşamalarını güvence altına alan, kişi hak ve özgürlükleriyle kamu yararı arasında adil bir denge kurabilen, millî gelirin adalete uygun biçimde dağıtılması için gereken önlemleri alan, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, güçsüzleri güçlüler karşısında koruyarak sosyal adaleti ve toplumsal dengeleri gözeten devlettir.                  

Anayasa"nın 5. maddesinde, kişilerin hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya çalışmak, devletin temel amaç ve görevleri arasında sayılmaktadır.

                  

Anayasa"nın 10. maddesinde öngörülen eşitlik ilkesi, hukuksal durumları aynı olanlar için söz konusudur. Bu ilke ile eylemli değil hukuksal eşitlik öngörülmektedir. Eşitlik ilkesinin amacı, aynı durumda bulunan kişilerin yasalarca aynı işleme bağlı tutulmalarını sağlamak ve kişilere yasa karşısında ayrım yapılmasını ve ayrıcalık tanınmasını önlemektir. Bu ilkeyle, aynı durumda bulunan kimi kişi ve topluluklara ayrı kurallar uygulanarak yasa karşısında eşitliğin ihlâli yasaklanmıştır. Yasa önünde eşitlik herkesin her yönden aynı kurallara bağlı tutulacağı anlamına gelmez. Durum ve konumlardaki özellikler, kimi kişiler ya da topluluklar için değişik kuralları gerekli kılabilir. Aynı hukuksal durumlar aynı, ayrı hukuksal durumlar farklı kurallara bağlı tutulursa Anayasa"nın öngördüğü eşitlik ilkesi ihlâl edilmiş olmaz.                  

Anayasa"nın 36. maddesinin birinci fıkrasında "Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı ve davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir" hükmüne yer verilmiştir.                  

Anayasa"nın 73. maddesinde, herkesin kamu giderlerini karşılamak üzere vergi ödemekle yükümlü bulunduğu, vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin kanunla konulacağı, değiştirileceği veya kaldırılacağı öngörülerek Anayasa"nın 2. maddesinde nitelikleri belirtilen hukuk devleti ilkesi, vergilendirme ilkeleri yönünden somut biçimde dile getirilmiştir. Vergilerde olduğu gibi harçlarda da alınan harcın hangi kamu gideri için kullanılacağının, tahsis edileceğinin belirtilmesine gerek bulunmamakla birlikte tahsis yasağı da söz konusu değildir. İtiraz konusu kuralda harcın kullanılacağı kamu gideri alanı cezaevleri ve mahkeme binaları inşası olarak gösterilmiştir. Cezaevleriyle, mahkeme binalarının inşasının Devletin görevi, bu görevin de kamu hizmeti olduğu kuşkusuzdur. Bu bakımdan kuralda, bu tür kamu hizmeti giderinin karşılanmasına, icra hizmetlerini talep eden kişilerin kısmen de olsa katılması yasa koyucu tarafından kabul edilmiş ve belirlenen oranlarda katılımın sağlanması öngörülmüştür. Hangi kamu hizmeti karşılığında harç olarak bir malî yükümlülük getirileceği anayasal ilkelere uygun olmak koşuluyla yasa koyucunun takdirindedir.                  

Öte yandan, eşitlik ilkesine aykırılıktan söz edilebilmesi için bir yasanın aynı hukuksal durumda olanlar arasında bir ayırım veya ayrıcalık yaratması gerekir. İtiraz konusu kural uyarınca öngörülen harç, söz konusu hizmetten yararlanan herkes içine uygulanacağından eşitlik ilkesine aykırılık oluşturmaz.                  

İcra takip işlemlerinin yapılması sonucunda cezaevi yapı harcı ödenmesini zorunlu kılan kural, bireylerin özel çıkarlarıyla ilgili olarak yargı hizmetinden yararlanmalarını, bu hizmetin karşılığı olan harcın ödenmesi koşuluna bağladığından hak arama özgürlüğünü sınırlandıran bir nitelik de taşımamaktadır.                  

Açıklanan nedenlerle itiraz konusu kural, Anayasa"nın 2., 5., 10., 36.  ve 73. maddelerine aykırı değildir. İtirazın reddi gerekir.

Serdar ÖZGÜLDÜR ve Celal Mümtaz AKINCI bu görüşe katılmamışlardır.

VI- SONUÇ

30.6.1934 günlü, 2548 sayılı Ceza Evleriyle Mahkeme Binaları İnşası Karşılığı Olarak Alınacak Harçlar ve Mahkûmlara Ödettirilecek Yiyecek Bedelleri Hakkında Kanun"un 1. maddesinin Anayasa"ya aykırı olmadığına ve itirazın REDDİNE, Serdar ÖZGÜLDÜR ile Celal Mümtaz AKINCI"nın karşıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA, 16.2.2012 gününde karar verildi.

 

Başkan

Haşim KILIÇ

Başkanvekili

Serruh KALELİ

Başkanvekili

Alparslan ALTAN

 

 

 

 

Üye

Fulya KANTARCIOĞLU

Üye

Mehmet ERTEN

Üye

Serdar ÖZGÜLDÜR

 

 

 

 

Üye

Osman Alifeyyaz PAKSÜT

Üye

Zehra Ayla PERKTAŞ

Üye

Recep KÖMÜRCÜ

 

 

 

 

Üye

Burhan ÜSTÜN

Üye

Engin YILDIRIM

Üye

Nuri NECİPOĞLU

 

 

 

 

Üye

Hicabi DURSUN

Üye

Celal Mümtaz AKINCI

Üye

Erdal TERCAN

 

 

 

 

 

KARŞIOY GEREKÇESİ 

Cezaevleri ve adliye binalarının yapımı ile mahkûmlara verilecek yiyeceklerin bedellerini karşılamak amacıyla çıkartılan 30.6.1934 tarih ve 2548 sayılı Kanun"un itiraz istemine konu 1. maddesine göre, icra takibine konu gerçek ve tüzelkişiliklerin alacaklarının tahsil edilmesi halinde, tahsil edilen paranın %2"si oranında; kıymeti muayyen olmıyan ilâmların icrasından ise tahsil harcının yarısı nisbetinde "harç" alınacaktır. Kural"a göre bu harçlar  "borçluya" değil, sadece "alacaklıya" yükletilecektir.

Adaletin dağıtımı Devletin asli görevlerinden olup, Anayasa"nın 5., 36., 37., 38., 40., 138-159. maddelerinde de bunun yöntem ve esasları düzenlenmektedir. Adaletin tecellisi amacıyla yürütülecek yargılama, cebri icra ve infaz faaliyetlerinin belli bir maddi alt yapıyı gerektirdiği, bu nedenle mahkeme binaları, cezaevleri, icra daireleri vb. yatırımların yapılmasının lüzumu izahtan varestedir. Bunun maddi finansmanı ise öncelikle vergilerden oluşan Devlet gelirleri yoluyla sağlanacaktır. Yurttaşların gelirlerine göre ödeyecekleri vergilerin bu amaçla kullanılmasında herhangi bir anayasal sorun olmadığı açıktır. Ne var ki, itiraz konusu kuralda olduğu gibi, ihkak-ı hakkı engelleme düşüncesi ile Devletin üstlendiği bir faaliyet olan "cebri icra" sonucu, bir alacağın tahsilinde, tahsil edilen tutardan belli oranda bir kesenek yapılması ve borçludan bu amaçla hiçbir harç alınmaması, yurttaşların adalet duygularını inciteceği gibi, adil yargılama, hukuk devleti ve eşitlik ilkelerini de ihlâl edecektir.

İtiraz konusu kural yaklaşık 80 sene önce yürürlüğe konulmuş olup, o günlerin Türkiye"si ile bu günün Devleti arasında maddi güç yönünden bir kıyaslama yapılması dahi mümkün değildir. Zaman içerisinde Devlet gelirleri artmış, maddi alt yapı güçlenmiş, Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı gibi sağlam maddi temeli olan bir oluşum faaliyet geçmiş, ülkenin her yanı modern mahkeme binaları, cezaevleri ve diğer adliye kurumları ile donatılmış olup, bu faaliyetler devam edegelmektedir.  Dolayısiyle, bugün Devletin hâlâ itiraz konusu kurala ihtiyaç duyduğunu söylemeye imkân yoktur.

Belirtilen maksatla Devlet bütçesine vatandaşın ek bir katkı yapması isteniyorsa, yasakoyucunun bunu eşitlik ilkesini zedelemeden, adalet hizmetinden yararlanan tüm ilgili kişilere yükletmek suretiyle yapması gerekmektedir. Örneğin, bu husus, dava açanlardan ek bir harç alınması, borçlu ve alacaklıdan ayrı ayrı tahsil vb. yöntemlerle pekâlâ sağlanabilecektir.

İtiraz konusu kuralın açıklanan nedenlerle Anayasa"nın 2., 10. ve 36. maddelerine aykırı düştüğü ve iptali gerektiği kanaatine vardığımızdan; çoğunluğun aksi yöndeki kararına katılmıyoruz.

 

Üye

Serdar ÖZGÜLDÜR

Üye

Celal Mümtaz AKINCI

 

 

Hemen Ara