AYM 2012/50 Esas 2012/73 Karar Sayılı Norm Denetimi İlamı

Abaküs Yazılım

Esas No: 2012/50
Karar No: 2012/73
Karar Tarihi: 24/05/2012

AYM 2012/50 Esas 2012/73 Karar Sayılı Norm Denetimi İlamı

 

 

Esas Sayısı: 2012/50

Karar Sayısı: 2012/73

Karar Günü: 24.5.2012

R.G. Tarih-Sayı: Tebliğ edildi.

 

İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN:Ankara 17. İdare Mahkemesi

İTİRAZIN KONUSU :18.3.1924 günlü, 442 sayılı Köy Kanunu"na 27.5.2007 günlü, 5673 sayılı Kanun"un 2. maddesiyle eklenen Ek 17. maddenin "Geçici köy korucularından sakatlananların kendilerine, ölenlerin ise dul ve yetimlerine 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümleri uygulanmak suretiyle malûllük ya da dul ve yetim aylığı bağlanmış olması durumunda; bu madde hükümlerine göre ayrıca tazminat ödenmez, önceden bu madde hükümlerine göre tazminat ödenmiş olanların almış oldukları tazminat tutarı 2330 sayılı Kanun hükümlerine göre ödenmesi gerekecek nakdî tazminat tutarından düşülür."biçimindeki beşinci fıkrasının, Anayasa"nın 2., 13., 60. ve 61. maddelerine aykırılığı savıyla iptali istemidir.

I- OLAY

Geçici köy korucusu olarak görev yapmakta iken emekliye ayrılarak tarafına nakdi tazminat ödenmesi isteminde bulunan davacının talebinin, itiraz konusu kurala dayanılarak daha önce kendisine tazminat ödendiğinden bahisle reddi üzerine açılan davada, itiraz konusu kuralınAnayasa"ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme, iptali için başvurmuştur.

II- İTİRAZ KONUSU YASA KURALI

18.3.1924 günlü, 442 sayılı Köy Kanunu"na 27.5.2007 günlü, 5673 sayılı Kanun"un 2. maddesiyle eklenen ve itiraz konusu fıkrayı da içeren Ek 17. maddesi şöyledir:

"Ek Madde 17 " (Ek: 27/5/2007-5673/2 md.)

55 yaşını doldurup onbeş yıldan az hizmeti olan veya 55 yaşını doldurmamış olan geçici köy korucularından; sağlık ve idarî nedenlerle görevine son verilenler ile ölenlere (55 yaşını doldurmamış olmakla birlikte onbeş yıl veya daha fazla hizmeti bulunanlardan görevleri ile ilişikleri devam etmekte iken vefat edenler hariç), 20.000 gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan aylık katsayısı ve hizmet yılı ile çarpımı sonucunda bulunacak miktarda tazminat ödenir.

55 yaşını doldurmadan kendi istekleri ile görevlerinden ayrılan geçici köy korucularına, hizmet sürelerine bakılmaksızın 20.000 gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan aylık katsayısı ve hizmet yılı ile çarpımı sonucunda bulunacak miktarda tazminat ödenir.

Tazminat hesabında bir yıldan az olan hizmet süresi bir yıl kabul edilir. Bir tam yılı aşan süreler için; ay kesirleri tam ay sayılmak suretiyle bu süre ile orantılı ödeme yapılır. Vefat eden geçici köy korucularının hak ettiği tazminat kanunî mirasçılarına ödenir. Verilecek tazminat tutarından herhangi bir vergi ve kesinti yapılmaz. Ek 16 ncı madde uyarınca aylık bağlanan veya disiplin hükümlerinin uygulanması sonucu görevlerine son verilen geçici köy korucularına bu madde hükümlerine göre tazminat ödenmez.

Geçici köy korucularından görev süresi içinde vefat edenlerin eşine ve çocuklarına, bunlar yoksa anne ve babasına, bunlar da yoksa kardeşlerine, 15.000 gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarda herhangi bir vergi ve kesintiye tâbi tutulmaksızın ölüm yardımı ödenir.

Geçici köy korucularından sakatlananların kendilerine, ölenlerin ise dul ve yetimlerine 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümleri uygulanmak suretiyle malûllük ya da dul ve yetim aylığı bağlanmış olması durumunda; bu madde hükümlerine göre ayrıca tazminat ödenmez, önceden bu madde hükümlerine göre tazminat ödenmiş olanların almış oldukları tazminat tutarı 2330 sayılı Kanun hükümlerine göre ödenmesi gerekecek nakdî tazminat tutarından düşülür.

Ek 16 ncı madde ile bu madde kapsamındaki ödemeler, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yapılır ve ödemenin yapılmasını takip eden iki ay içinde Hazineden tahsil edilir."

III- İLK İNCELEME

6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun"un "Anayasaya aykırılığın mahkemelerce ileri sürülmesi" başlıklı 40. maddesinde Anayasa Mahkemesine itiraz yoluyla yapılacak başvurularda izlenecek yöntem belirtilmiştir.

Söz konusu maddenin (1) numaralı fıkrasında; bir davaya bakmakta olan mahkemenin, bu davada uygulanacak bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin hükümlerini Anayasa"ya aykırı görmesi halinde veya taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varması durumunda; bu fıkrada sayılan belgeleri dizi listesine bağlayarak Anayasa Mahkemesi"ne göndereceği kurala bağlanmış, anılan fıkranın (a) bendinde de Mahkeme"ye gönderilecek belgeler arasında "iptali istenen kuralların Anayasanın hangi maddelerine aykırı olduklarını açıklayan gerekçeli başvuru kararının aslı" da sayılmıştır.

Aynı Kanun"un 40. maddesinin (4) numaralı fıkrasında ise, açık bir şekilde dayanaktan yoksun veya yöntemine uygun olmayan itiraz başvurularının, Anayasa Mahkemesi tarafından esas incelemeye geçilmeksizin gerekçeleriyle reddedileceği kurala bağlanmıştır.

İtiraz yoluna başvuran mahkemece 6216 sayılı Kanun"un 40. maddesinin (1) numaralı fıkrası hükmü uyarınca Anayasa Mahkemesi"ne gönderilen gerekçeli başvuru kararının incelenmesinden; mahkemece söz konusu kararda sadece itiraz konusu kurala ve Anayasa"nın 2., 13., 60. ve 61. madde hükümlerine yer verilerek dava dosyasının özetlendiği, itiraza konu kuralın niçin anılan maddelere aykırı olduğu yönünde bir irdeleme ve değerlendirme yapılmadığı, ayrıntılı bir gerekçeye de yer verilmediği, kararın gerekçe kısmında da itiraz konusu kuralın Anayasa"nın yukarıda yer verilen maddelerindeki sosyal ve hukuk devleti ile ölçülülük ilkelerine aykırı olduğu kanaatine ulaşıldığı, hususlarına yer verilmek suretiyle iş bu başvurunun yapıldığı anlaşılmaktadır.

Olayda, itiraz yöntemine başvuran mahkemece gönderilen başvuru kararının6216 sayılı Kanun"un 40. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendindeki nitelikleri taşımadığı,iptali istenilen kuralınAnayasa"nın hangi maddelerine niçin aykırı olduğunu açıklayan gerekçeleri içermediği, dolayısıyla kararın bu haliyle itiraz konusu kuralınAnayasa"ya aykırılık nedenlerine ilişkin gerekçesinin yeterli olmadığıaçıktır.

Açıklanan nedenlerle, 6216 sayılı Kanun"un 40. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendindeki niteliklere haiz olmayan başvuru kararıyla yapıldığı anlaşılan itiraz başvurusunun, Kanun"un 40. maddesinin (4) numaralı fıkrası gereğince yöntemine uygun olmadığından, esas incelemeye geçilmeksizin reddi gerekir.

IV- SONUÇ

18.3.1924 günlü, 442 sayılı Köy Kanunu"na, 27.5.2007 günlü, 5673 sayılı Kanun"un 2. maddesiyle eklenen Ek Madde 17"nin "Geçici köy korucularından sakatlananların kendilerine, ölenlerin ise dul ve yetimlerine 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümleri uygulanmak suretiyle malûllük ya da dul ve yetim aylığı bağlanmış olması durumunda; bu madde hükümlerine göre ayrıca tazminat ödenmez, önceden bu madde hükümlerine göre tazminat ödenmiş olanların almış oldukları tazminat tutarı 2330 sayılı Kanun hükümlerine göre ödenmesi gerekecek nakdî tazminat tutarından düşürülür." biçimindeki beşinci fıkrasının, Anayasa"nın 2., 13., 60. ve 61. maddelerine aykırılığı savı ile iptali istemine ilişkin İtiraz başvurusunun, aykırılık nedenlerine ilişkin yeterli gerekçelerin belirtilmemiş olması nedeniyle 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun"un 40. maddesinin (4) numaralı fıkrası gereği yöntemine uygun olmadığından, esas incelemeye geçilmeksizin REDDİNE, 24.5.2012 gününde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

 

Başkanvekili

Serruh KALELİ

Başkanvekili

Alparslan ALTAN

Üye

Fulya KANTARCIOĞLU

 

Üye

Mehmet ERTEN

Üye

Serdar ÖZGÜLDÜR

Üye

Osman Alifeyyaz PAKSÜT

 

Üye

Zehra Ayla PERKTAŞ

Üye

Recep KÖMÜRCÜ

Üye

Burhan ÜSTÜN

 

Üye

Engin YILDIRIM

Üye

Nuri NECİPOĞLU

Üye

Hicabi DURSUN

 

Üye

Celal Mümtaz AKINCI

Üye

Erdal TERCAN

 

Üye

Muammer TOPAL

Üye

Zühtü ARSLAN

 

Hemen Ara