Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2018/92 Esas 2022/452 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2018/92
Karar No: 2022/452
Karar Tarihi: 21.06.2022

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2018/92 Esas 2022/452 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu         2018/92 E.  ,  2022/452 K.

    "İçtihat Metni"

    .
    Yargıtay Dairesi : 9. Ceza Dairesi
    .
    Devletin hakimiyeti altında bulunan topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya yönelik eylemlerde bulunma ve silahlı terör örgütüne üye olma suçlarından açılan kamu davalarının ... (Kapatılan) 12. Ağır Ceza Mahkemesince (CMK'nın mülga 250. maddesiyle görevli) 10.02.1999 tarih ve 353-5 sayı ile verilen birleştirme kararı üzerine yapılan yargılaması sonucunda; sanıklar ... ve Abdulmecit Öztürk hakkında 765 sayılı (mülga) TCK’nın 125. maddesine ilişkin açılan kamu davası bakımından atılı suçu işlediklerine dair cezalandırılmasını gerektirir kesin ve inandırıcı delilin elde edilemediğinin belirtildiği ancak bir hüküm verilmediği, sanık ...'in örgüte üye olma suçu bakımından eylemlerinin 765 Sayılı TCK’nın (mülga) 169. maddesi kapsamında kaldığından aynı Kanun’un 102/4 ve 104/2. maddeleri uyarınca zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına, sanık Abdülmecit Öztürk'ün 765 sayılı TCK'nın (mülga) 125, 59/1 ve 5237 sayılı TCK'nın 53. maddeleri uyarınca müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin ... (Kapatılan) 12. Ağır Ceza Mahkemesince (CMK'nın 250. maddesiyle görevli ve yetkili) verilen 08.06.2006 tarihli ve 518-111 sayılı hükmün kısmen resen temyize tabi olmakla birlikte Cumhuriyet savcısı tarafından da temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 9. Ceza Dairesince 17.04.2007 tarih ve 2209-3375 sayı ile;
    “...
    1- 09.07.1998 tarihli ... Çarşısı’na bomba konulması eylemi ile ilgili olarak sanıklar ... ve ... hakkında bir hüküm kurulmaması,
    ...
    4- Sanık ... hakkında iddianameye konu edilmeyen Erdal Nayır’ın öldürülmesi talimatını verme suçundan hüküm kurulması,
    5- Sanıklar ...,... Öget, ..., Alican Öget ve Ercan Alır’a ait adli sicil kayıtlarının nüfus kayıtlarına uygun olarak celbedilmemesi,” isabetsizliklerinden bozulmasına karar verilmiştir.
    Bozma üzerine yapılan yargılama sonucunda ... (Kapatılan) 12. Ağır Ceza Mahkemesince (CMK'nın 250. maddesiyle görevli ve yetkili) 23.05.2008 tarih ve 357-143 sayı ile ... Çarşısı patlamasına ilişkin değerlendirme de yapılarak sanıkların bu olay nedeniyle cezalandırılmasını gerektirir kesin ve inandırıcı delilin elde edilemediğinden bahisle 5237 sayılı TCK'nın 223/2-c maddesi uyarınca beraatlerine, sanık ...'in örgüte üye olma suçu bakımından eylemlerinin 765 Sayılı TCK’nın (mülga) 169. maddesi kapsamında kaldığından aynı Kanun’un 102/4 ve 104/2. maddeleri uyarınca zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına, sanık Abdülmecit Öztürk'ün 765 sayılı TCK'nın (mülga) 125, 59/1 ve 5237 sayılı TCK'nın 53. maddeleri uyarınca müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş, kısmen resen temyize tabi olan hükmün Cumhuriyet savcısı tarafından da temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 9. Ceza Dairesince 10.03.2009 tarih ve 16895-2723 sayı ile;
    “...
    B- Sanıklar ..., ..., .ve ... ile sanık Maşallah .... Madde Koyma suçuna yönelik temyizlere gelince;
    Sanıklar ... ve ... hakkında tayin olunan cezaların süresine göre 765 sayılı TCK'nın 31. maddesi gereğince müebbeten kamu hizmetlerinden yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    1- a- Sanıklar ..., ... ve ... müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Sanık ...'in sosyolojik araştırma yapma adı altında silahlı terör örgütü üyeleri ile irtibata geçip Fransa ve Romanya'ya gittiği, siyasi eğitim ve kod adı aldığı, ...' da... kod adlı örgüt mensubu ile irtibat kurup Yurtseverler Birliği adı ile askeri kanat oluşturarak bomba imal ettiği; diğer sanık ... ile beraber 09.07.1998 tarihinde ... Çarşısı,... Büfesine koydukları bombanın patlaması sonucu yedi kişinin öldüğü yüzyirmiyedi kişinin yaralandığı; sanık ...'ün duruşmaya kadar süren ikrarı, diğer sanıkların kolluk beyanı, mağdur ve tanık beyanları ile 04.07.2002 tarihli oluşa uygun düşen bilirkişi kurulu raporu ve tüm dosya kapsamından anlaşılmıştır.
    Sanık ...'ün mahkeme tarafından da kabul olunan 01.10.1993 tarihinde katıldığı ..., Tutak, Dönertaş Köyüne silahlı saldırı eylemi ile sanıklar ... ve ...'ün mensubu bulundukları silahlı terör örgütünün amacı doğrultusunda gerçekleştirdikleri ... Çarşısı eyleminin, örgütün ülke genelindeki organik bütünlüğü ve toplumdaki etkinliği de nazara alındığında suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı TCK'nın 125. maddesinde tanımlanan suçu oluşturacağı hukuki durumlarının buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden suç vasfında ve delil değerlendirmesinde yanılgıya da düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
    b- Kabul ve uygulamaya göre de; sanık ... hakkında 01.10.1993 tarihinde ..., Tutak, Dönertaş köyüne silahlı saldırı eylemi nedeniyle, 14.12.1994 tarihli iddianame ile ... Devlet Güvenlik Mahkemesine dava açıldığı, 1999/88-180 esas ve karar sayılı ilamı ile 06.07.1999 tarihinde hüküm kurulduğu ve bu hükmün kesinleştiği gözetilmeden, kısa kararda söz konusu eylemin kabule esas alınması," isabetsizliklerinden bozulmasına karar verilmiştir.
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca ise 04.05.2009 gün ve 202539 sayı ile;
    "...
    Sanıklar Pınar ve Abdulmecit hakkında 22.12.1998 tarihli iddianame ile ... Çarşısı Patlamasıyla ilgili isnat edilen eylem nedeniyle yerel mahkemece verilen beraat kararının yerinde olduğu ve Yüksek Dairenin sanıklar hakkındaki suç nitelendirmesinin yasaya aykırı olduğu düşünülmektedir.
    28.07.1998 tarihli iddianame ile ilgili olarak;
    Sanık ... hakkındaki bu iddianamede isnat edilen eylemlerle ilgili olarak 16.10.2008 tarihli tebliğnamemizde de belirtildiği gibi, yerel mahkemece, sanık hakkında yakalandığında üzerinde yapılan aramada çantasında bomba yapımında kullanılan malzemeler bulunması, yer göstermesi sonucu atölyede yapılan aramada bomba bulunduğu ve bombaların üzerindeki koli bandında parmak izinin tespit edildiği, dolayısıyla sanığın eylemlerinin 765 sayılı TCK'nın 169. maddeai kapsamında kaldığından bahisle zamanaşımı nedeniyle kamu davasının ortadan kaldırılmasına karar verilmiş ise de; sanığın kolluk beyanlarının dışında, bunların bir bölümünü doğrular nitelikteki savcılık beyanları ve hakim huzurundaki sorgu beyanları, dosyada bulunan diğer sanıklar Heval ve Maşallah ile sanıkla ilgili açıklamalarda bulunan diğer sanıkların kolluk, savcılık ve sorgu beyanları, 11.07.1998 tarihinde kolluk tarafından yakalandığında kendi eli ürünü olduğu tespit edilen ve üzerinde şifreli yazılar bulunan kağıt parçalarını yutmaya çalıştığı, üzerinde bulunan çantada bomba yapımında kullanılan maddeler ele geçirildiği, sanığın yer göstermesi sonucu sokak çocuklarının sanat faaliyetlerinde kullanıldığı iddia edilen atölyede yapılan aramada iki adet hazır bomba bulunduğu ve bomba üzerindeki koli bandından elde edilen parmak izinin sanığın eli ürünü olduğunun tespit edildiği, sanığın, diğer sanıklardan Heval'e bomba yapımına uygun metal boru yaptırmasını istediği, Heval'in de, her ikisi de tanık olarak dinlenen ve olayı doğrulayan arkadaşının babasına bunları yaptırdığı, anılan boruların yer gösterme sonucu elde edildiği, sanık Maşallah'ın, yer göstermesi sonucu elde edilen lav silahı ve TNT kalıplarının, sanık ...'ın kendisine muhafaza etmesi için verdiğini beyan ettiği, tüm bu deliller birlikte ele alındığında, sanığın eylemlerinin devamlılığı ve niteliği bir bütün olarak 765 sayılı TCK'nın 168 ve 5237 sayılı TCK'nın 314. maddelerinde düzenlenen yasadışı silahlı örgüte üye olmak olarak değerlendirilip buna göre cezasının tayin ve takdirinin gerektiği düşünülmektedir açıklamasına dayalı olarak, Özel Daire’nin sanık ... hakkındaki hükümlerle, aleyhine temyiz bulunmayan sanık ... hakkındaki beraat hükmüne yönelik bozma kararının kaldırılmasına, sanık ... hakkında; ... Çarşısı’nda meydana gelen patlamayla ilgili olarak verilen beraat kararının onanmasına, Pınar’ın diğer eylemleriyle ilgili zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırma kararının ise, sanığın eylemlerinin 765 sayılı TCK 168. madde ve 5237 sayılı TCK 314. maddeleri kapsamında değerlendirilmesi gerektiği" düşünceleriyle itiraz kanun yoluna başvurulmuş, Yargıtay Ceza Genel Kurulunca 09.02.2010 tarih ve 103-22 sayı ile Özel Daire bozma kararı yerinde görüldüğünden, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine ve dosyanın Yerel Mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun itirazın reddine ilişkin kararı üzerine dosyanın gönderildiği ... (Kapatılan) 12. Ağır Ceza Mahkemesince (CMK'nın mülga 250. maddesi ile görevli ve yetkili) 09.02.2011 tarihli oturumda, mahkemenin 23.05.2008 tarihli ve 357-143 sayılı kararının 1. maddesinde ... Çarşısı Patlaması olarak bilinen eylemle ilgili olarak, sanıklar ... ve ... hakkında verilen beraat yönündeki kararda direnilmesine dair verilen karar sonrası 22.11.2012 tarihli oturumda ise;
    “..
    1- Mahkememizin ... bu dosyasının sanıklarından ... ve ... hakkında 09/07/1998 tarihinde ‘... Çarşısı... Büfesine bomba koyulması eylemi’ yönünden 09.02.2011 tarihli celsesinin 1/b nolu ara kararı uyarınca her ne kadar direnme yönünde ara karar verilmiş ise de; Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 10/03/2009 tarih ve 2008/16895 esas ve 2009/2723 karar sayılı kısmen onama ve bozmaya ilişkin kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı üzerine Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 09.02.2010 tarih ve 2009/9-103 esas, 2010/22 sayılı kararı ile inceleme yaparak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının bu konudaki itirazın reddine karar verildiğinden, mahkememizce 09.02.2011 tarihli celsede 1/b no’lu ara karar ile verilen direnme kararı usule aykırı olduğu kanaatine varıldığından sanıklar ... ve ... hakkında verilen direnmeye ilişkin ara karardan SARF-I NAZAR EDİLMESİNE,
    2- Usul ve yasaya uygun olan yüksek Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 10/03/2009 tarih ve 2008/16895 esas ve 2009/2723 karar sayılı ilamın B/1-a maddesine konu ‘... Çarşısı... Büfesine bomba koyulması eylemi’ yönünden sanıklar ... ve ... hakkında verilen bozmaya uyulmasına,” şeklinde karar verilmiş, bu karar üzerine sanık ... müdafileri 29.11.2012 havale tarihli dilekçeleri ile CMK'nın 24/1. maddesindeki "Hâkimin tarafsızlığını şüpheye düşürecek diğer sebeplerden dolayı da reddi istenebilir" hükmü uyarınca direnme kararından sarfı nazar edilen 22.11.2012 tarihli duruşmaya çıkan hâkimlerin tarafsızlıklarını yitirdikleri gerekçesi ile redlerini talep etmişler, heyet teşekkülünün kurallara uygun yapıldığı ve görülen davanın tarafları ile mahkeme heyeti arasında hiçbir konuda CMK'nın 22 ve devamı maddelerinde görülen engel bir hâlin bulunmadığı şeklindeki gerekçeyle reddi hâkim talebinin reddine karar verilerek red talebini incelemek üzere dosyanın resen ... 13. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesi sonucunda; ... 13. Ağır Ceza Mahkemesince 11.12.2012 tarihli karar ile "5271 sayılı CMK'nın 22. maddesinde yazılı red sebeplerinden herhangi birisinin bulunmadığı, aynı yasanın 24/1. maddesinde yazılı ‘Tarafsızlığı şüpheye düşürecek diğer sebep’ koşulunun da mevcut olmadığı" değerlendirilerek talebin reddine karar verilmiş, sanık ... müdafilerinin itirazı üzerine 25.12.2012 tarihinde ise itirazın reddiyle itiraz konusunda bir karar verilmek üzere dosyanın ... 14. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, dosyayı inceleyen ... 14. Ağır Ceza Mahkemesi de 25.12.2012 tarihli karar ile "... 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 25.12.2012 tarihli ret kararının kesin olması nedeniyle hakimin reddi istemiyle ilgili karar verilmesine yer olmadığına" karar vermiş ve yapılan yargılama sonucunda ... (Kapatılan) 12. Ağır Ceza Mahkemesince 24.01.2013 tarih ve 273-2 sayı ile; sanık ...’in 765 sayılı (mülga) TCK’nın 125, ve 5237 sayılı TCK’nın yürürlüğüne ilişkin 5252 sayılı Kanun’un 5 ve 6. maddeleri ile 5349 sayılı Kanun’un 2. maddesiyle yapılan değişikliğe göre ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla; sanık Abdülmecit Öztürk'ün 765 sayılı (mülga) TCK'nın 125, 31, 33, 40 maddeleri, 5252 sayılı Kanunun 5 ve 6. maddeleri ve 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca 12 yıl 6 ay hapis cezası cezalandırılmasına mahkeme başkanının muhalefeti ve oy çokluğuyla karar verilmiştir. Bu kararın da Cumhuriyet savcıları ve sanıklar müdafilerince temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 9. Ceza Dairesince 11.06.2014 tarih ve 18493-6987 sayı ile;
    "...
    HUKUKİ DEĞERLENDİRME
    a) Hakimin reddi talebinin incelenmesine ilişkin olarak;
    Sanık ... müdafileri tarafından ileri sürülen hakimin reddi talebi CMK'nın 24/1. maddesine dayanıp incelemenin anılan Kanunun 27. maddesi uyarınca yapılması ve bu kapsamda reddi istenen hakimlerin 07.12.2012 tarihli ret kararı yerine CMK'nın 26/3 maddesi uyarınca ret sebebi hakkındaki görüşlerini yazılı olarak bildirmeleri ve ... 13. Ağır Ceza Mahkemesinin kararına karşı yapılan itiraz üzerine 14. Ağır Ceza Mahkemesinin bir karar vermesi gerektiği anlaşılmakta ise de; dosyanın aşama itibariyle temyiz incelemesinde bulunduğu, CMK'nın 'hakimin tarafsız olup olmadığı sorununun bir an önce çözümlenerek esasa ilişkin yargılamaya devam edilmesini' öngören yaklaşımı dikkate alınarak,
    Hakimin reddine ilişkin itirazların 1412 sayılı CMUK'nın 308. maddesi çerçevesinde Dairemizce ön sorun olarak incelenip sonuçlandırılması gerektiği değerlendirilerek yapılan incelemede;
    Reddi istenen hakimlerin 07.12.2012 tarihli ret kararı CMK'nın 26/3. maddesi kapsamında reddi istenen hakimlerin ret sebepleri hakkındaki yazılı görüşleri niteliğinde kabul edilerek,
    Sanık ... müdafilerinin hakimlerin tarafsızlıklarını yitirdikleri gerekçesiyle hakimin reddi taleplerine ilişkin olarak ileri sürdükleri nedenlerin tüm dosya kapsamına göre yerinde olmadığı ve hakimlerin aşağıda bozma nedeni olarak açıklanacak olan hukuki yanılgılarının tarafsızlığı şüpheye düşürecek bir sebep olarak kabul edilemeyecek olduğu anlaşıldığından ... 13. Ağır Ceza Mahkemesinin ret isteminin kabul edilmemesine ilişkin kararına yönelik itirazın REDDİNE,
    b) Direnme kararından dönme ve bu kararın gerekçesine ilişkin olarak;
    CMUK'nın 326/3. maddesi uyarınca, mahkemeler direnme kararı üzerine Yargıtay Ceza Genel Kurulunca verilen kararlara uymak zorundadırlar. Ceza Genel Kurulunca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı üzerine verilen kararlara karşı ise 'hükümde serbestlik' kuralı geçerlidir.
    Somut olayda, sanıklar ... ve...hakkındaki Ceza Genel Kurulu kararı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı üzerine verilen bir karar olup mahkeme bu karara CMUK'nın 326/3 maddesi hükmü karşısında uymak zorunda değildir.
    Ayrıca, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.03.2014 tarih, 2013/672, 2014/143 sayılı kararı 'bir hüküm bozulmakla tamamen ortadan kalkar. Dosya kendisine gönderilen yerel mahkeme direnme kararı verirse, 5271 sayılı CYY’nın 230, 231, 232. maddelerine uygun yeni bir hüküm kurulması zorunlu olup, aksi hal 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince hâlen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CYUY’nin 308. maddesi uyarınca, mutlak hukuka aykırılık oluşturmaktadır. Ceza Genel Kurulunun yerleşmiş kararlarında da vurgulandığı üzere, CYY’nın 230 ve 232. maddeleri uyarınca, aynı Yasanın 223. maddesine göre verilen hükmün ne olduğu hiçbir tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmeli, bozulmakla tamamen ortadan kalkan ve infaz yeteneğini yitiren önceki hükme atıf yapılmasıyla yetinilmemeli, onandığı takdirde başka bir kararın varlığını gerektirmeden infaza esas alınabilecek nitelikte yeni bir hüküm verilmelidir. Nitekim Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 12.05.1998 gün ve 104-171 sayılı, 01.04.2008 gün ve 42-69 sayılı kararları da aynı mahiyettedir.' Yine 04.03.2014 tarih ve 2013/16.HD-48, 2014/102 sayılı kararı 'Ceza Genel Kurulunun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre şeklen direnme kararı verilmiş olsa dahi; bozma kararı doğrultusunda işlem ve uygulama yapmak, bozma kararında tartışılması istenen hususları tartışmak, bozma sonrasında yapılan araştırmaya, incelemeye, toplanan yeni kanıtlara dayanmak veya ilk kararda yer almayan daire denetiminden geçmemiş bulunan yeni ve değişik gerekçelerle hüküm kurmak suretiyle verilen direnme kararı özde direnme kararı olmayıp bozmaya eylemli uyma sonucu verilen yeni bir karardır. Bu nitelikteki bir kararın temyiz edilmesi halinde incelemenin Yargıtay’ın ilgili Dairesi tarafından yapılması gerekir' şeklindedir.
    Somut olayda, Dairemizce yapılan inceleme sonucunda 10.03.2009 tarih, 2008/16895 esas, 2009/2723 sayılı karar ile hükmün bozulmasına karar verilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının Ceza Genel Kurulu tarafından reddedilmesi ile dosya kendisine gönderilen ilk derece mahkemesi 09.02.2011 tarihli oturumda sanıklar ... ve ... yönünden '... Çarşısı patlaması eylemi ile ilgili olarak verilen beraat yönündeki kararında direnilmesine' şeklinde bir karar verip, direnme kararı ile yeni bir hüküm kurulması zorunluluğunu yerine getirmeyip yargılamaya devam etmiş, her ne kadar 22.11.2012 tarihli oturumda da direnme kararından sarf-ı nazar etmiş ise de direnmeden sarf-ı nazar ettiğini belirtmeseydi dahi 24.01.2013 tarihli ve 273-2 sayılı mahkûmiyet hükmünü tesis etmekle, verilen bu mahkumiyet hükmü özde bir direnme kararı olmayıp bozmaya eylemli uyma sonucu verilen hukuken geçerli yeni bir hüküm olup temyiz incelemesinin de Dairemizce yapılması gerektiği anlaşılmıştır.
    3) NETİCE VE KANAAT
    ...
    c) Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükme yönelik temyizlere gelince;
    Ceza Genel Kurulunun 09.02.2010 tarihli ve 103-22 sayılı kararının direnme üzerine verilmiş bir karar olmadığı ve Dairemizin bozma kararına karşı mahkemenin direnme hakkının bulunduğu gözetilmeden, hukuki yanılgı sonucu, direnme kararından sarf-ı nazar edildiği 22.11.2012 tarihli ara kararı ile hakimin reddi talebine karşı görüşlerin ortaya konulduğu 07.12.2012 tarihli karar içeriğinden anlaşıldığı üzere, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı üzerine verilse bile Ceza Genel Kurulu kararına direnilemeyeceği biçimindeki, somut olay bağlamında yasaya uygun olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması," isabetsizliklerinden bozulmasına karar verilmiştir.
    Bozma üzerine yapılan yargılama sonucunda ... 15. Ağır Ceza Mahkemesince 19.12.2014 tarih ve 156-138 sayı ile;
    "...
    Mahkememizce (... Kapatılan 12. Ağır Ceza Mahkemesi) dosya üzerinde özellikle ... Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi aracılığıyla yaptırılan ve dosyada mevcut 04/07/2002 tarihli bilirkişi raporunda bilirkişilerden bir kısmının patlamanın yüksek infilaklı bir patlayıcı madde kullanılarak hazırlanmış bomba olduğu belirtilmiş olup, bir kısım bilirkişilerin ise bu rapora muhalif olarak patlamanın bombadan meydana geldiğine dair bulguların tespit edilemediği yönünde bilirkişi raporları verilmiştir.
    Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Dairesinin 27/06/2001 tarihli ... Çarşısındaki büyük bir patlama olduğuna ve bu patlamanın orjininin tespit edilemediğine dair raporu mahkememize sunulmuştur.
    Yani olayda ... Çarşısında ki patlamanın sebebinin, bir kısım bilirkişilerce tüpgaz olduğu, bir kısım bilirkişilerce bomba olduğu, bir kısım bilirkişilerce de verirlen raporlarda patlamanın tüpgazdan mı bombadan mı veya başka bir sebepten mi olduğunu tespit edemedikleri yönünde rapor vermiştir.
    Bu durum karşısında ortaya şüphe çıkmaktadır.
    Sanıkların müsnet suçu işlediklirene dair mahkumiyetlerine yetecek ölçüde şüpheden uzak bir delil elde edilememiştir. Ceza yargılamasının en önemli ilkelerinden biri olan 'in dubio pro reo' yani kuşkudan sanık yararlanır kuralı, sanığın bir suçtan cezalandırılmasının temel koşulu suçun kuşkuya yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesini gerektirir. Gerçekleşme şekli kuşkulu ve tam olarak tam aydınlatılmamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak mahkûmiyet hükmü kurulamaz . Ceza mahkûmiyeti yargılama sürecinde toplanan kanıtların bir kısmına dayanılarak ve diğer bir kısmı göz ardı edilerek ulaşılan ihtimali kanıya değil kesin ve açık bir ispata dayanmalıdır bu ispat hiç bir kuşku ve başka türlü bir oluşa olanak vermeyecek şekilde açıklıkta olmalıdır. Yüksek de olsa bir olasılığa dayanarak sanığı cezalandırmak ceza yargılamasının en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan var sayıma dayanarak hüküm vermek anlamına gelebilir. O hâde ceza yargılamasına mahkumiyet, büyük veya küçük bir olasılığa değil her türlü kuşkudan uzak bir kesinliğe dayanmalıdır. Adli hataların önüne geçilmesinin tek yolu budur." şeklindeki gerekçelerle ... (Kapatılan) 12. Ağır Ceza Mahkemesinin (CMK'nın 250. maddesiyle görevli ve yetkili) 23.05.2008 tarihli ve 357-143 sayılı kararının usul ve yasaya uygun bulunduğu ifade edilerek Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 10.03.2009 tarihli ve 16895-2723 sayılı bozma ilâmına karşı 5271 sayılı Kanun'un 307/3 ve 1412 sayılı Kanun'un 326/3. maddeleri uyarınca direnme kararı verilmiştir.
    Direnme kararına konu bu hükmün sanık ... müdafisi ve Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03.01.2017 tarihli ve 143866 sayılı "bozma" istekli tebliğnamesiyle dosya 6763 sayılı Kanun'un 36. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 307. maddesi uyarınca kararına direnilen Daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay 9. Ceza Dairesince 16.02.2018 tarih ve 9-4 sayı ile direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    CEZA GENEL KURULU KARARI
    Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanıklara atılı 765 sayılı TCK’nın 125. maddesinde düzenlenen suçun sabit olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
    İncelenen dosya kapsamından;
    01.07.1998 tarihinde saat 22.30 sıralarında ... ili, Maltepe ilçesi, sahil kesiminde bulunan Askeri Gazinonun Rıhtım Caddesine bakan kısmında nöbetçi er Bülent Yıldırım’ın poşeti ileri fırlatması sonucu içindeki bombanın patlaması neticesinde patlama yerinde bulunan araçların kısmen zarar gördüğü, 28.07.1998 tarihinde Kordonboyu Mahallesi,....Caddesi, Akşar Taksi Durağı arkasında bulunan bostan satış yeri önünde, yol kenarında Erdal Nayır isimli kişinin silahla öldürüldüğü, 09.07.1998 tarihinde ... ili, ... Çarşısı girişinde bulunan... Büfe’de meydana gelen patlama sonucu ..k isimli kişilerin öldüğü ve 127 kişinin de çeşitli yerlerinden yaralandıkları, 04.07.1998 tarihinde Küçükyalı Mahallesi, İdealtepe Rıfkı Tonsir Caddesi, 50. Yıl Parkı içerisinde bir çam ağacı altında poşet içerisinde bir kilogramlık tenekede gri tozların bulunduğu, bu tenekenin içinde de teneke kova kutusunun yer aldığı, kutunun açma yerinden çıkmış vaziyette uçları çıplak kablo bulunduğu, ayrıca yerde birçok beton çivisinin ve cıvata somunlarının bulunduğu, bunların 70-80 santim uzağında yine bir ağaç dibindeki çukurun içinde ateşleme düzeneği hazırlanmış parça tesirli patlayıcı madde görüldüğü, yerdeki çivilerin ve somunların poşeti eline alıp korkarak fırlatan ... Akkuş’un atması sebebiyle dökülmesi üzerine etkisiz hâle getirildiği,
    ... Emniyet Müdürlüğünce sürdürülen çalışmalarda illegal yollardan Yunanistan'a geçerek PKK silahlı terör örgütü kampına katılacağına ilişkin hakkında istihbari bilgi olan inceleme dışı sanık Baran Öztürk’ün 12.08.1998 tarihinde yakalanması üzerine yapılan sorgusu sonucunda sanık ... (Lütfi Yalçınkaya sahte kimliğiyle), inceleme dışı sanıklar ... (... Öztürk sahte kimliğiyle) ve haklarında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilen ... Yıldız, İdris Yağşi ile ... Öztürk’ün 14.08.1998 tarihinde yakalandıkları, inceleme dışı sanık ...'ün sorgulaması sonucunda inceleme dışı sanıklar... Öğet, İsa Kaya ve Kübra Sevgi’nin yakalandıkları,... Öğet'in sorgulaması sonucunda haklarında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilen .. Karataş’ın yakalandığı, devam eden soruşturmada ... Kılıçdoğan, ... Kılıçdoğan,... Kemaloğlu ve ... Sayalı’nın yakalandıkları, inceleme dışı sanık ...n sorgusu sonucunda da haklarında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilen ... Ö..akalandıkları,
    04.07.1998 tarihli olay yeri inceleme ve tespit tutanağına göre; saat 19.00 sıralarında 50. Yıl Parkında şüpheli bir paket bulunduğunun bildirilmesi üzerine bahse konu parka gidildiğinde Küçükyalı Rıfkı Tonksir Caddesi, 50. Yıl Parkı içerisinde girişe göre sol tarafta, 2. ara yoldan yaklaşık 100-150 metre ileride, sol tarafta 2. ara yola yaklaşık 5-6 mt mesafede küçük bir çam ağacının altında yerde siyah bir poşet yanında 1 kg'lık teneke kutu içerisinde gri renkli tozların olduğu, onun içerisinde teneke kola kutusu olduğu, kutunun açma yeri içerisinden çıkmış vaziyette uçları çıplak 2 adet kablo bulunduğu, ayrıca yerde birçok yeni beton çivisi ile cıvata ve somunların dağınık vaziyette olduğu, malzemelerin 70-80 cm uzağında küçük bir çam ağacı dibinde..ebadında çukur olduğu,
    01.07.1998 tarihinde saat 22.45 sıralarında ... ili, ... Caddesinde bulunan orduevi yakınında meydana gelen patlamaya ilişkin olay yeri inceleme raporuna göre; önceden hazırlanan ve tuzak anahtarı zamana bağlı saatli bombanın bırakıldıktan sonra zamanının dolması üzerine patlaması sonucu park hâlindeki...plaka sayılı Ford marka aracın ön kısmında çok miktarda maddi hasar meydana geldiği, yine aynı yerde park hâlindeki 34 V...plakalı Şahin marka otonun ön kısmında az miktarda hasar oluştuğu, patlamanın olduğu yerde bulunan orduevinin girişine göre üst kattaki camlarının kırıldığı, patlama nedeniyle ölen ya da yaralanan olmadığı, raporda yapımı ve çalışma sistemi açıklanan bombanın parçalarının piyasada serbestçe alınıp satılan malzemelerden bir araya getirilerek, terör amaçlı olarak kullanıldığında canlılar üzerinde ölüm ve yaralanmalara, cansızlar üzerinde ise maddi olarak hasara sebebiyet vereceğinden TCK'nın ilgili maddeleri kapsamında mütalaa edileceğinin belirtildiği,
    03.07.1998 tarihli Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü ekspertiz raporuna göre; 01.07.1998 tarihinde saat 22.45 sıralarında ... ili, Maltepe ilçesi, Rıhtım Caddesinde bulunan orduevi önüne kimliği meçhul kişilerce konulan nöbetçi asker tarafından fark edilerek uzağa atılması sonucu bombanın patlaması olayı ile ilgili olarak olay yerinden elde edildiği belirtilen Cenit marka cep saati, pil parçaları, kablo parçaları, izole bant parçaları, bez parçaları, köşeli demir parçası ve beton parçaları üzerinde yapılan analizlerde; söz konusu olay yeri kalıntıları üzerinde patlayıcı maddelerden Nikro Selölüz (Dumansız Barut) artıklarının bulunduğunun belirlendiği,
    ...nceleme dışı sanıklar ....ve Maşallah Yağan'a ilişkin 17.08.1998 tarihli yer göstermeli zapt etme ve yakalama tutanağına göre; inceleme dışı sanık Maşallah Yağan'ın evinin yanındaki bahçede yaptığı yer gösterme sonucu siyah poşet içerisinde 1 adet koli bandı, 3 adet 400 gram TNT kalıbı, 20 cm uzunluğunda beyaz renkli saniyeli fitil irtibatlı adi fünye ve beyaz poşet içerisinde koli bandı ile sarılmış 1 adet lav silahının bulunduğu,
    14.08.1998 tarihli yer gösterme zapt etme ve yakalama tutanağına göre; inceleme dışı sanık ...'ün yakalanması sonrasında yapılan sorgulamasında kendisi tarafından yaptırılan bombalama eylemlerinde kullanılmak amacıyla hazırlanmış 5 adet bomba kalıbı olduğunu ve bunları bir deri mağazasında sakladığını beyan etmesi üzerine, refakate alınarak Fetih Bey Caddesinde bulunan bahse konu mağazaya gelindiği, mağazada bulunan ... Sayeli'ye olayın anlatıldığı, bunun üzerine ... Sayalı'nın sanık tarafından kendisine emanet olarak bırakılan 5 adet bomba kalıbını görevli polislere teslim ettiği,
    Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün 19.08.1998 tarihli patlayıcı madde analizine ilişkin ekspertiz raporuna göre; PKK silahlı terör örgütüne yönelik olarak sürdürülen çalışmalarda yakalanan ... kod isimli sanık Abdülmecit Öztürk'ün beyanlarında Şeker Güler isimli şahsın Okmeydanı, Baruthane Sokak, No:1412 sayılı ikametgâhında bomba yaptıklarını söylediği, bunun üzerine bahse konu ikametten elde edilip gönderilen naylon paket içerisindeki sarı renkli kristalize toz madde üzerinde yapılan test ve incelemeler neticesinde söz konusu sarı renkli kristalize toz maddenin 765 sayılı (mülga) TCK'nın 264. maddesinde belirtilen patlayıcı maddelerden TNT (Trinitrotoluen) olduğunun tespit edildiği,
    18.08.1998 tarihli olay yeri inceleme raporuna göre; ... Çarşısına bomba konulması eylemi ile ilgili olarak ifadesi alınan sanık Abdülmecit Öztürk'ün beyanlarında eylem öncesi sanık ... ile birlikte ... isimli akrabasının evinde kaldıklarını ve burada bombaları hazırladıklarını söylemesi üzerine; ...Sokak No:1412 sayılı yerde kolluk görevlilerince sanığın bu ev içerisinde kaldığı odanın incelenmesine karar verildiği, odanın incelenmesi sonucu yer yüzeyindeki patlayıcı madde artığı olduğundan şüphelenilen maddelerin toplandığı ve el konulduğu ve incelenmek üzere laboratuvara gönderildiği, parmak izi incelenmesinde bir sonuç alınamadığı,
    09.07.1998 tarihli olay tutanağına göre; ... Çarşısı, Yeni Cami giriş kapısında bulunan... Büfe'de meydana gelen patlama sonrası olay yerine gidildiğinde, büfenin içinin tamamen dağılmış, karşı dükkan olan şarküterinin hasar görmüş, büfe içinde masa yanında yerde ölü erkek cesedi, kasa kısmına yakın yerde bir erkek şahıs ile 7-8 yaşlarında bir çocuk cesedi, ... Çarşısı giriş kapısının sağ tarafında bir erkek cesedi ile şarküteri giriş kapısı yanında bir erkek cesedi ve cami meydanında çok sayıda yaralı görülmesi üzerine ambulans çağrıldığı, yoldan çevrilen araçlar marifetiyle ölü ve yaralıların muhtelif hastanelere gönderildiği,
    ... Cumhuriyet savcısı tarafından olay yerinde yapılan incelemeye ilişkin düzenlenen 09.07.1998 tarihli olay yeri inceleme tutanağına göre; 09.07.1998 tarihinde saat 14.00 sıralarında... ilçesi, ... Çarşısı, Yeni Cami girişinde bir patlamanın meydana gelmesi sonucu ilk belirlemelere göre 6 kişinin öldüğünün ve 97 kişinin de yaralandığının bildirilmesi üzerine Cumhuriyet savcısı huzurunda keşif aracı ile olay yerine intikal edildiği, olayın ... Çarşısının denize bakan giriş kapısının sol tarafında bulunan Güzide Öztürk'e ait... Büfesi’nde meydana geldiği, Büfe'nin içindeki tüm eşyaların ve üst katındaki depo kısmının tahrip olarak takriben 20-30 metre mesafeye dağıldığı, olay yerinde kolluk güçlerince inceleme yapıldığının gözlendiği, olayın meydana geldiği büfenin uzman ekiplerce içerideki parçalanan eşya ve malzemelerden temizlenmesinden sonra büfe zemininin karo taşları ile kaplı olduğu, patlamadan dolayı büfenin zemininde en ufak bir oyuk, çatlak ve büyük bir hasar meydana gelmediği, tüplerin bulunduğu mahalde tüplerin parçalanmadığının görüldüğü, olay yeri bütün malzemelerden temizledikten sonra kamera ve fotoğraf makinesiyle görüntülerin alındığı, bu görüntüleme ve tespitlerin Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme Ekipleri tarafından yapıldığı, ilk tespitlere göre yaralı ve ölülerin sayısında tutanağın tanzimine müteakip bir değişikliğin olmadığının görüldüğü, gerekli tespitlerin emniyet birimlerince yapıldığı, olay yerinde yapılan tespitlerde patlamaya neden olan sebebin belirlenmesi için uzman bilirkişilerin belirlendiği ve rapor düzenlemeleri için süre verildiği,
    ... Emniyet Müdürlüğünün 29.07.1997 tarihli patlama yeri artıkları konulu yazısına göre; basında çıkan "Deliller Süpürüldü" haberine istinaden yapılan değerlendirmede bahse konu gazete küpüründe iddia edildiği gibi deliller süpürülmek suretiyle yok edilmeyip olay yerinden ve çevresinden toparlanarak getirilen ve incelenmek üzere Polis Kriminal Laboratuvarına teslim edilen malzeme ve artıklar üzerinde gereken tahlil ve inceleme yapıldıktan sonra malzemelerin ayrı ayrı tasnif edilip torbalanarak mühürlendiği ve saklanmak üzere depoya kaldırıldığı,
    Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün 14.07.1998 tarihli Kimya/1099 uzmanlık numaralı, patlayıcı madde analizine ilişkin ekspertiz raporuna göre; 09.07.1998 tarihinde saat 14.00 sıralarında... ilçesi, ... Çarşısı,... Büfe'de meydana gelen patlamadan sonra ... Kriminal Polis Laboratuvarı uzmanlarınca uygun çözücüler ile svaplanmak suretiyle alınan numuneler, yaralıların vücudundan hastanede çıkartılan metal parçaları ile bomba imha ve patlayıcı madde uzmanlarınca olay yerinden toplanarak gönderilen.
    “1- Dondurma dolabına ait deforme olmuş durumda bir adet pervane soğutma kısmına ait yaklaşık 30x36 cm ebatında ızgaralı ve bakır borulu bölme,
    2- Olay yerinden dondurma dolabının yanında bulunduğu kolon dip kısmı ile dondurma dolabının alt tarafından toplanan taş, toprak, metal ve ... kırıklarından ibaret malzemeler ile pamuk ile tavan duvarlar ve muhtelif yüzeylerden uygun çözücüler kullanılmak suretiyle alınan svaplar,
    3- Naylon torba içerisinde çok miktarda irili ufaklı metal parçaları, ... ve ayna kırıkları ile muhtelif artıklar,
    4- Kolona takılı dolaba ait kontraplak parçaları,
    5, 6, 7,....14, ....
    15- Patlama sonucu ölen bir şahsa ait olarak gönderilen içlerinde kısmen yanık, kanlı ve üzerlerindeahşap parçaları, metal parçaları, kum ve çakıl parçaları bulunan iki adet torba içerisinde elbiseler"
    nitelikleri raporda belirtilen inceleme konularından ve svaplarından uygun çözücüler kullanılarak doğrudan ekstraksiyon yolu ile elde edilen çekitler üzerinde yapılan test ve incelemeler neticesinde olay yerinden toplanarak gönderilen materyallerden 1, 2, 3 ve 4. şıklarda belirtilen inceleme konuları üzerinde Aseton fazında Nitro selüloz artıklarının ve aynı materyallerin su fazında ve 15. şıkta belirtilen elbiselerin su fazında Nitrit iyonların bulunduğunun tespit edildiği, vücuttan çıkartılan parçalar ve diğer inceleme konuları üzerinde ise herhangi bir bulguya rastlanılmadığının belirtildiği,
    Dışişleri Bakanlığı İstihbarat ve Araştırma Genel Müdürlüğünün 05.06.2001 tarihli yazısı ve ekinde Alman Mahkemelerinde PKK davalarında yeminli tercümanlık yapan isminin açıklanmasını istemeyen bir kişinin görülmekte olan bir PKK davası nedeniyle tutuklu bulunan PKK Yunanistan sorumlusunun PKK yönetimine yazdığı ve mahkemeye delil olarak sunulan (dosyamızdaki ... Çarşısı patlaması olayına ilişkin bilgiler içeren) mektubun bir bölümüne ilişkin olduğu,
    Sanıklar ...ye ilişkin adli raporlara göre; sanıklarda darp ve cebir izine rastlanılmadığı,
    Sanık Abdülmecit Öztürk'ün yapmış olduğu ... Çarşısı,... Büfede meydana gelen patlamaya ilişkin 18.08.1998 tarihli yer gösterme tutanağına göre; sanık ile birlikte Cumhuriyet savcısı tarafından olay mahalline gidildiği, sanığın olayın başlangıcını ve gelişimini anlattığı,
    ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı İtfaiye Daire Başkanlığının 09.07.1998 tarihli ... Çarşısı... Büfe'de meydana gelen patlamaya ilişkin 09.07.1998 tarihli yangın raporuna göre; olay yerinin... ilçesi ... Çarşısı, Balık Pazarı girişi olduğu, olayın 09.07.1998 tarihide meydana geldiği, ihbar saatinin 14.00 olduğu, müdahale için saat 14.01'de çıkış yapıldığı, olay yerine 7 ... ve 30 personel ile saat 14.05'te varıldığı, yangının 16.20'de söndürüldüğü, yangına 1 ton su ve kuru toz ile müdahale edildiği, yanan yerin 2 katlı, beden duvarları taş yığma, tavanı tonus ... A sayılı olup büfe olarak kullanıldığı, zarar ve ziyanın bilirkişilerce tespitinin uygun görüldüğü, patlamanın A sayılı büfede meydana geldiği, B sayılı bakkal olarak kullanılan ... yerlerinin asma katları ile birlikte dahilleri patlamadan dolayı tamamen tahrip olmak, kısmen yanmak ve iç kısımda kalan 2, 2.4, 3 ve 5 sayılı ... yerlerinin camları kırılmak suretiyle zarar gördükleri, olay yerine varıldığında ... Çarşısı Balık Pazarı girişi sol tarafta bulunan A sayılı büfede şiddetli bir patlama görüldüğü, yapılan inceleme, araştırma ve soruşturmada olay şüpheli görüldüğünden sebebinin Adli Makamlarca tetkikinin uygun olacağı,
    09.07.1998 tarihinde ... Çarşısı girişinde bulunan... Büfesinde meydana gelen patlamaya ilişkin Prof. Dr. Neşet Kadırgan, Prof. Dr. ... Şaşmaz ve Prof. Dr. A. Nursen İpekoğlu'nun 21.12.2000 tarihli bilirkişi raporuna göre özetle; raporda açıklanan bilgilerin ışığında; "... Çarşısı Patlaması olarak adlandırılan olayda patlamanın bir tüp gaz patlaması olduğu, 36 metre karelik büfede bulunan 8 adet LPG tüpünden herhangi birinden kalabalık nedeniyle ayak takılması, boş tüplerden birinin sbobunun bozulup gaz kaçırması, ocak veya döner ocağının ya da şofben'in düğmelerinden birinin açık kalması v.b.” nedenlerden meydana gelen gaz kaçağının bir tetikleyici (buzdolabı motorunun durması, elektrik düğmesine basılması, tost makinesinin çalışması veya sigara yakılması, çakmak çakılması, kibrit yakılması gibi) nedeniyle meydana geldiği kanaatinde olduklar,
    ... Emniyet Müdürlüğü Patlayıcı Maddeler Şube Müdürü ve Bomba İmha Uzmanınca hazırlanan ... Müdüriyet Makamına başlıklı yazı içeriğine göre; ... Çarşısı ana giriş kapısının sol tarafından bulunan... Büfesi'nde meydana gelen patlama olayının yerinde incelenmesinin temini için makamın 09.07.1998 tarihli olurları ile görevlendirildiklerini, olay yerinde yapmış oldukları fiziki incelemeler sonucundaki kanaat ve değerlendirmelerinin maddeler hâlinde,
    “1- Bahse konu patlama yerinde 7 kişi ölmüş, 5 ağır 10'u yabancı olmak üzere 121 kişi yaralanmış,... Büfesi ve çevresindeki dükkanlar ile önündeki alanda seyyar satıcı tezgahlarında maddi hasar meydana gelmiştir.
    2- Patlama ekli krokiden de anlaşılacağı üzere, ... Çarşısı'nın ana giriş kapısının dışındaki büfede girişte, soldaki Maraş dondurma makinesinin motor bölümü ile ... bölümünün ayrıldığı ahşap zemin (yerden 40-45 cm yükseklikte) ile bitişiğinde bulunan kırmızı renk Algida Dondurmalarına ait derin dondurucunun bitişiğinde meydana geldiği, zemindeki kırılma dondurma makinesi ve derin dondurucuüzerindeki kavrulma, yanma, kopma ve yırtılmalardan anlaşılmıştır. (Not. Görgü tanıklarının ifadelerine göre büfe içerisinde içinde bisküvi kutuları, altta başka bir kutunun olduğu naylon poşet bulunmuş, bu poşet sahibinin gelip alması için söz konusu patlama yerinde muhafaza edildiği beyan edilmiştir.)
    3- Olay yerinde yapılan fiziki incelemelerde olayda yaklaşık 400-500 gram kadar patlayıcı kullanıldığı değerlendirilmektedir. Olay yerindeki kopma, kırılma, kavrulma ve islerden olayda muhtemelen yüksek güçlü patlayıcı madde kullanıldığı tahmin edilmektedir.
    4- Olayda ne tür patlayıcının belirlenebilmesi için patlama noktası ve çevresinde ... Bölge Laboratuvarında görevli Kimya Mühendislerince svaplar alınmış bu konuda araştırmalar devam etmektedir.
    5- Ayrıca bombanın sistemine ait parçaların bulunabilmesi amacıyla olay yeri artıkları ... bomba imha uzmanlarınca toplanarak gerekli araştırmalara başlanılmıştır” şeklinde açıklandığı,
    Sanık ... müdafilerince ODTÜ Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölüm Başkanlığından 09.07.1998 tarihli ... Çarşısı... Büfe'de meydana gelen patlamaya ilişkin olarak dosyadaki görüntüler, raporlar ve krokiler üzerinde görüntü işleme teknolojisinden yararlanılarak inceleme yapılması ve patlama merkezinin belirlenmesi talebine istinaden Doç. Dr. ... D. Yücel, Prof. Dr. ... Bilgen ve Doç. Dr. Gözde Bozdağ Akar tarafından hazırlanan 22.11.2002 tarihli raporun; "Dava dosyasında bulunan 14 adet tavan fotoğrafının verdiği bilgiler görüntü işleme teknolojisiyle incelenerek patlama merkezinin tam koordinatları tesbit edilmiştir. Bu merkez, lahmacun fırınının kapıya ve meşrubat dolabına en yakın olan köşesidir. Tavandaki hasarlı bölgenin analizi, ayrıca, patlamanın çok büyük bir olasılıkla lahmacun fırınının içinde meydana geldiğini de göstermektedir.
    Yalnızca tavan görüntülerinin verdiği bilgileri kullanarak bulunan bu patlama merkezi, Ek.l'de, yer cisimlerinin patlama sırasındaki hareket yönlerini gösteren çizimden de anlaşıldığı gibi (Şekil Eki.2, Şekil Eki.3) fizik yasalarıyla tam bir uyum içindedir. Bu çalışmada 1. merkez olarak adlandırdığımız bu merkez, 10 Temmuz 2002 tarihli bilirkişi raporunda 'börek-lahmacun fırınıyla, meşrubat dolabının kuzey uçları arasında, ama fırına daha yakın (belki de içinde) ve büfenin kuzey-güney boyutunu ortalayacak bir nokta' olarak tanımlanan noktaya da çok yakındır.
    Tavandaki hasarlı bölgenin dava dosyasındaki diğer patlama merkezi tanımlarıyla korelasyonunu bulmak için, bu çalışmada 2. ve 3. merkez diye anılan noktalardan eş merkezli çemberler çizilmiş; bu çemberlerin hasarlı bölgeyi ne ölçüde kapsayabildikleri ve çemberlerin, tavan karolarındaki is izleri eğimine paralelliği araştırılmıştır. Dava dosyasındaki bazı krokilerde kasa yanında gösterilen 2. merkez ile, 4 Temmuz 2002 tarihli bilirkişi raporunda 'iki giriş kapısı arasındaki köşede bulunan taş kolonun krokilerde dondurma makinası ve Panda dondurma dolabının bulunduğu taraftaki aynı zamanda çarşı giriş kapısına bakan tarafta, Maraş dondurma makinasının yakınında, Panda dondurma dolabı üzerinde' olarak tanımlanan 3. merkezin, ne tavandaki hasarlı bölge sınırlarını, ne de karolar üzerindeki is izlerinin eğimini açıklayamadıkları ve bu nedenle, patlama merkezi olamayacakları tesbit edilmiştir." şeklinde olduğu,
    Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulunun 09.07.1998 günü ... Çarşısı... Büfe'de meydana gelen patlamaya ilişkin düzenlenen 27.06.2001 tarihli raporunun;
    "09.07.1998 günü meydana gelen patlamada yaralanarak öldüğü bildirilen .... adına düzenlenerek gönderilen adli dosyalarda mevcut belgelerden ve kurumlarında yapılan otopsilerinden elde edilerek rapora kaydedilen bilgiler dikkate alındığında;
    1-Cesetlerde haricen ve iç organlarda tespit edilen travmatik değişimlerin ve yanıkların dağılımı, niteliği ve ağırlığı olay yeri ile birilkte değerlendirildiğinde ve olay nedeniyle 90'ın üzerinde kişinin yaralandığı da dikkat alındığında ölümlerin büyük bir patlamanın neticesinde meydana gelmiş oldukları, mevcut lezyonlara istinaden patlamanın orjininin tıbben tayin edilemeyeceği,
    2-Mağdur ile sorulan hususlar hakkında Adli Tıp Kurumu 2. Ihtisas Kurulundan görüş alınmasının uygun olacağı mütalaa edilmiştir.” şeklinde olduğu,
    09.07.1998 tarihli ... Çarşısı... Büfe'de meydana gelen patlamaya ilişkin olarak MKE Kurumu Baş Uzmanı Kimya Mühendisi ... Sait Altıntaş, Jandarma Kriminal Daire Başkanlığı Patlayıcı Madde Uzmanı Jandarma Yüzbaşı Ercan Seyhan, Jandarma Kriminal Daire Başkanlığı Patlayı Madde Uzmanı Jandarma Binbaşı Metin Ergin ile ODTÜ kimya bölümünden Prof. Doktor ... Usanmaz'ın dosya içerisine sunduğu, yine ODTÜ kimya bölümünden Prof. Doktor İnci G. Gökmen'in heyet içinde bulunup ayrı bir rapor yazacağına dair notunun yer aldığı 04.07.2002 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmının;
    “Söz konusu patlamanın dış yüzeyi karton kutu, naylon, kola kutusu, teneke kutu gibi metaryellerle, yüksek infiaklı bir patlayıcı madde kullanılarak hazırlanmış bir bomba olduğu, iki giriş kapısı arasındaki köşede bulunan taş kolonun krokilerde dondurma makinası ve panda dondurma dolabının bulunduğu taraftaki aynı zamanda çarşı giriş kapısına bakan tarafta, maraş dondurma makinasının yakınına, panda dondurma dolabı üzerinde infilak ettiği kanaatine varılmıştır.” şeklinde olduğu,
    09.07.1998 tarihli ... Çarşısı... Büfe'de meydana gelen patlamaya ilişkin olarak ODTÜ Kimya Bölümünden Prof. Doktor İnci G. Gökmen'in vermiş olduğu ek raporun sonuç kısmının; "Yaptığım bilimsel araştırmalar, incelediğim dosya, tutanaklar, resimler ve raporlar ışığında patlamaya yönelik eklemek istediklerim.
    Yukarıda da özetle sıralandığı gibi bugüne kadar yerinde, ya da bilahare inceleme yapan çok sayıda uzman kişi bombaya ait bir kanıt bulamamıştır.
    ... Çarşısındaki patlamanın oluş nedenine ilişkin bu derece ciddi kuşkular varken mahkumiyete yol açabilecek bir karar oluşturulmasının kesinlikle yanlış olacağı kanısındayım." şeklinde olduğu,
    09.07.1998 tarihli ... Çarşısı... Büfe'de meydana gelen patlamaya ilişkin olarak Yüksek Mühendis Mümtaz ...'un 10.07.1998 tarihli bilirkişi raporunun;
    "09.7.1997 tarihinde saat 14.00 sıralarında... ilçesi, ... Çarşısı,Yeni Cami girişindeki... Büfesi’nde meydana gelen patlama ile ilgili aşağıdaki incelemeler yapılmış ve bildirilen kanaate varılmıştır.
    1- İşyerinde5 Adet İpragaz (10 Kg'lık ) tüplerinin bulunduğu ve bu tüplerden 2 adedinin mühürleri üzerinde olmak üzere hiç açılmamış bulundukları, 3 adedinin ise kısmen kullanılmış oldukları ve tüplerin 5 tanesin de sağlam ve kaçak yapmaz hâlde oldukları görülmüştür. Kullanımda bulunan İpragaz tüplerinin imalat numaralarının sırası ile ..... oldukları üzerlerinden okunmuştur. Şohpen, döner ocağı, su böreği fırını ısıtıcılarına takılan bu tüplerin tesisat bağlantı ve donanımlarında dahi gaz kaçağı tespit edilmemiştir.
    2- 6x5 metre boyutlarında olan bu büfenin her üç duvarındaki aynalar parçalanmış, büfe girişi üzerindeki tavan patlamış şohpen yanındaki 20 adet fayans dökülmüş ve büfe girişindeki eşik kısmına ait 30 cm x 100 cm boyutlarındaki ve 2 cm kalınlığındaki mermer parçası yakın kenarından kopmuş, ufalanmış ve sathında ince dilimler hasıl olmuştur.
    3- Komşu duvarlara kadar uzanan patlama tesiri ile büfe içindeki 2 adet soğuk hava dolabının döner takımını börek ısıtıcısını ve nihayet kapı önündeki çalışmaz halde duran soğutun dolabı parçalamış bu şartlar altında gaz kaçağı da tespit edilmediği için bomba ihtimali üzerinde durulmuş ve bu maksat ile enkaz temizlemesi yapılmiştır.
    4- Enkazın kısmen temizlenmesi sonucunda büfenin kapı girişinde mevcut eşiğe ait mermer plakanın bir bomba tesiri ile dükkan dışına yakın kısmın; koptuğu ve dükkan dışı döşemede bomba izi bıraktığı, eşik üzerinde de bomba tesiri olabilecek ezilme delimleri hasıl ettiği tespit edilmiştir. Yapılan soruşturmada patalamadan önceki bir kaç dakikadan bir kişinin dondurmasatın alıp, siyahbir poşetli paket bıraktığı ve patlamanın da bu anılan yerde usule geldiği öğrenilmiştir" şeklinde olduğu,
    09.07.1998 tarihli ... Çarşısı... Büfe'de meydana gelen patlamaya ilişkin olarak İGDAŞ tarafından hazırlanan 16.07.1998 tarihli cevabi yazıya göre; olay mahallinde İGDAŞ'a ait doğal gaz dağıtım borusunun bulunmadığı, en yakın doğal gaz borusunun olayın meydana geldiği noktaya 300 metre uzaklıkta yer aldığı, buna rağmen kaçak arama aracı ile doğal gaz hatları üzerinde kaçak arama çalışması yaptıklarını ve herhangi bir doğal gaz kaçağına rastlamadıklarını, meydana gelen patlamanın doğal gaz ile bir ilgisinin olmadığı,
    09.07.1998 tarihli ... Çarşısı... Büfe’de meydana gelen patlamaya ilişkin olarak bilirkişiler Prof. Dr. Sevil Atasoy, Uzman Dr. Gültekin Eryılmaz, Uzman Dr. Şahin İplikçi ve Kimya Mühendisi İbrahim ... tarafından hazırlanan 02.11.1998 tarihli raporun;
    "Yukarıda yer alan bulgular ışığında 9.7.1998 günü saat 14.00 sularında... ... Çarşısı Yeni Camii girişindeki... Büfesi'nde basınç etkili bir patlamanın meydana geldiği, ölen kişilerin otopsi bulgularına göre bu patlamanın her biri üzerinde 35.0 psig'den (2,4 bar = 240 kPa) daha büyük bir basınç oluşturması gerektiği anlaşılmaktadır.
    Raporumuz 1.1. maddesinde sözü edilen Kriminal Polis Laboratuvarları Müdürlüğü'nün 14.7.1998 gün, 10514-10393-10429—10444, Kimya.1099 sayılı ekspertiz raporunda. olay yerinden elde edilen dondurma dololabına ait parçalar üzerinde, dondurma dolabı yanında bulunan kolon ve etrafındaki malzeme üzerinde, olay yerinden toplanan irili ufaklı metal, ..., ayna parçacıkları üzerinde, kolona takılı dolaba ait kontrplak parçaları üzerinde Nitroselüloz artıklarının bulunması,
    1 Randall Noon, Engineering Analysis of Fires and Esplosıons (Yangın ve Patlama Mühendisliği) CRC Press Yayınevi, basım yılı 1995, sayfa 191 ayrıca raporumuzun 2. maddesinde yer alan ... Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü Müdürlüğü'nün 16.7.1998 gün, 998-833 sayılı yazısı ekindeki Adlı Tıp Enstitüsü Fen Bilimleri Anabilım Dalı'nın 16.7.1998 gün ve 998.088 sayılı raporunda olay yerinden toplanan malzemelerden, kumaş parçası, tahta ve ... parçacıkları üzerinde aynı kapalı formül ve molekül ağırlığına sahip, azotlu iki adet bileşiğin yer aldığı, bu kimyasal bileşiklerin bilinen ve denetlenen patlayıcı maddeler arasında bulunmamakla birlikte, her üç malzeme üzerinde tekrarlanmalarının dikkat çekici olduğunun kaydı nedeniyle bilirkişi heyetimiz, 09.07.1998 günü ... Çarşısı girişinde meydana gelen patlamaya... Büfesi içinde bulunan LPG tüplerinden gaz boşalmasının neden olmadığı, otopsi bulgularına göre patlamanın... Büre çalışanı Fethi Çulpaz'ın hemen yakınında bulunan Nitroselüloz içerir patlayıcımaddenin infilakının yol açttğı kanaatine varmıştır." şeklinde olduğu,
    Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Polis Laboratuvarları Daire Başkanlığı Bomba İncelemeleri Şube Müdürlüğünün 09.07.1998 tarihli ... Çarşısı... Büfe'de meydana gelen patlamaya ilişkin olarak değerlendirme raporu sonuç kısmının; “Tüm bu değerlendirmeler göz önünde bulundurulduğunda, söz konusu olayda meydana gelen patlamanın gaz birikimi sonucu değil, bir bombanın patlaması sonucu olduğu değerlendirilmektedir.” şeklinde olduğu,
    Adli Tıp Kurum Başkanlığı Genel Kurulunun 24.01.2002 tarihli raporunun; “09.07.1998 tarihinde meydana gelen patlamada yaralanarak öldüğü bildirilen 1968 doğumlu .992 doğumlu... 1995 doğumlu... 1955 doğumlu... 1963 doğumlu B...1991 doğumlu. Karabıyık hakkında düzenlenmiş adli ve tıbbi belgelerden elde edilerek yukarıya kaydedilen bilgi ve bulgular dikkate alındığında;
    Mevcut lezyonlara istinaden patlamanın orijininin tıbben tayin edilemeyeceği mütalaasına oy birliği ile varıldı." şeklinde olduğu,
    09.07.1998 tarihli ... Çarşısı... Büfe'de meydana gelen patlamaya ilişkin Bomba İmha Uzmanı Başkomiser Nazmi ... ... başkanlığında ve yine bomba imha uzmanlarından oluşan polis memurlarınca hazırlanan 13.07.1998 tarihli tutanağın; "13.07.1998 tarihinde saat 13.00 sıralarında ... Çarşısı girişindeki... Büfe'de 09.07.1998 tarihinde saat14.00 sıralarında meydana gelen patlama ile ilgili olarak Kriminal Daire Başkanlığı Patlayıcı Maddeler Şube Müdürlüğünün olay yerinde yapmış olduğu fiziki inceleme neticesinde, bahse konu olay yerinde bomba patladı şeklindeki raporlarına istinaden bahse konu yere tekrar intikal edildi, bahse konu yerdeki zarar görmüş durumdaki tavan kaplamaları olan suntalar ve tahta parçaları sökülerek bombalama yapılmış olabileceği savı ile düşünülerek inceleme yapılmış, konumuzla ilgili herhangi bir bulguya rastlanılmamıştır. Olay yerinden alınan parçalar muhafaza edilmek üzere büromuza intikal ettirilmiştir" şeklinde olduğu,
    09.07.1998 tarihli ... Çarşısı... Büfe'de meydana gelen patlamaya ilişkin Bomba İmha Uzmanı Başkomiser . ... başkanlığında ve yine bomba imha uzmanlarından oluşan polis memurlarınca hazırlanan 11.07.1998 tarihli tutanağın "10.07.1998 tarihinde... ilçesi, ... Çarşısı girişinde bulunan... Büfe'de 1 gün önce meydana gelen patlama olayı ile ilgili olarakinceleme yapmak üzere olay yerine gidildi. Bahse konu yerde 2. defa yapılan fiziki inceleme neticesinde konumuzla ilgili herhangi bir bulguya rastlanılmamıştır. Olay yerinde patlama neticesi kalan artıklar tarafımızdan toplanarak detaylı inceleme için büromuza intikal ettirilmiştir. Olay yeri artıkları kurutulup elenerek, fiziki boyutlarına göre ayrıştırılarak tarafımızdan tekrar incelenmiş olup, bomba ve bomba yapımında kullanılan maddeler ile herhangi bir bulguya rastlanılmamıştır. İncelemeleri yapılan olay yeri artıkları büromuzda muhafaza altına alındığı" şeklinde olduğu,
    09.07.1998 tarihli ... Çarşısı... Büfe'de meydana gelen patlamaya ilişkin Bomba İmha Uzmanı Başkomiser Nazmi ... ... başkanlığında ve yine bomba imha uzmanlarından oluşan polis memurlarınca hazırlanan 10.07.1998 tarihli tutanağın “Bahse konu yerde yapılan ilk incelemede patlama neticesi 4 şahsın öldüğü, çok sayıda şahsın yaralandığı, ... yerinin kullanılamaz derecede hasar gördüğü belirtilmiştir. Yaralı şahısların hastaneye sevkleri sırasında alakasız kişilerin olay yerinde bulunmaları, itfaiyenin çıkan yangına müdahalesi sırasında ... yeri içerisine savrulan eşyaların (malzemelerin) dışarıya çıkartılmaları nedeniyle olay yerinin patlamadan sonraki ilk hâlinin bozulduğu görülmüştür. Yapılan ilk araştırma ve fiziki inceleme neticesinde herhangi bir bomba unsuruna veya patlayıcı maddeye rastlanılmamıştır. Olay yerinden alınan artıklar ve patlamada zarar eşya ve malzemelerden alınan numuneler kimya testine tabi tutulmak ve incelenmek üzere Kriminal Polis Laboratuvarına intikal ettirildiği bildirilmiştir.”şeklinde olduğu,
    Kriminal Polis Laboratuvarının patlayıcı madde analizine ilişkin 14.07.1998 tarihli ekspertiz raporunun; “09.07.1998 günü saat 14.00 sıralarında... ilçesi, ... Çarşısıi... Büfe'de meydana gelen patlamadan sonra ... Kriminal Polis Laboratuvarı uzmanlarınca uygun çözücüler ile svaplanmak suretiyle alınan numuneler yaralıların vücudundan hastanede çıkartılan metal parçaları ile bomba imha ve patlayıcı madde uzmanlarınca olay yerinden toplanarak gönderilen nitelikleri raporda belirtilen inceleme konularından ve svaplarından uygun çözücüler kullanılarak doğrudan ekstraksiyon yolu ile elde edilen çekitler üzerinde yapılan test ve incelemeler neticesinde. olay yerinden toplanarak gönderilen materyallerden 1, 2, 3 ve 4. Şıklarda belirtilen inceleme konuları üzerinde Aseton fazında Nitro slüloz artıkları, aynı materyallerin su fazında ve 15. şıkta belirtilen elbiselerin su fazında Nitrik iyonların bulunduğu tespit edildiği, vucuttan çıkartılan parçalar ve diğer inceleme konuları üzerinde ise herhangi bir bulguya rastlanılmadığı” şeklinde olduğu,
    Bomba İmha Uzmanları Başkomiser Nazmi ... ... başkanlığında ve yine bomba imha uzmanı olan polis memurlarınca hazırlanan 20.07.1998 tarihli olay yeri inceleme raporunun sonuç kısmının "Bahse geçen adreste meydana gelen ve nedeni belirlenemeyen patlama sonrası büfe içerisinde, merkezinde ve çevresinde yapılan tüm çalışmalara rağmen bombaya ait olabilecek üzerinde tadilat yapılmış saat parçasına, lehim veya bağlantı yapılmış pil parçalarına, kablo parçalarına, bomba yapımında dış kap olarak kullanılabilecek teneke kutu, demir boruya veya buna benzer parçalara zaman ayarında kullanılabilecek elektronik devrelere, askeri amaçlı kullanılan bombalara ait parçalara, uzmanlarca bildiğimiz çeşitli bubi tuzaklı bombalardan herhangi birisine ait madde ve malzemelere rastlanılmamıştır. Ayrıca saniyeli fitil ateşlemeli, basınç etkili bir bombanın patlaması sonucu bir miktar sağlam kalabilecek saniyeli fitil parçasına da rastlanılmadığı" şeklinde olduğu,
    Olayın meydana geldiği işyerinde inceleme yapan Makine Mühendisi ...ün 10.07.1998 tarihli bilirkişi raporuna göre; olayın meydana geldiği ... yerinde LPG ile ilgili tesisatı incelediği, LPG tesisatının olduğu noktada patlama, yangın v.s hiçbir emarenin görülmediği, şofben ve döner ocağında LPG patlamasından meydana gelebilecek patlama ile ilgili herhangi bir ize rastlanmadığının görüldüğü, ancak bunun tam tersi istikamette olan dükkanın yan giriş tarafında patlamadan ileri geldiği açıkça belli olan tavanda patlama izi ve çöküntü, mermer paledyen zeminde de patlama belirtilerinin açıkça görüldüğü, ... yerinin ön cephesinde ve yan cephesinde yaklaşık 2 metre eninde ve 3 metre yüksekliğinde 2 adet devamlı açık durumda olan kapı bulunduğu, bu açık mahallerde devamlı bir hava sirkülasyonu olduğu ve herhangi bir gaz kaçağı olsa bile bu gaz kaçağının patlamaya sebep olacak konsantrasyona ulaşmasının mümkün olmadığı, olay yerindeki LPG hortumlarının ve dedantörlerin sağlam olduğu ve buralardan gaz kaçağı olmadığının tespit edildiğinin ve sonuç olarak LPG gaz kaçağından böyle bir patlamanın meydana gelmediğinin belirtildiği,
    Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün sanık ... ve ...........ilişkin 13.07.1998 tarihli pasaport, nüfus cüzdanı, öğrenci kimlik kartı ve el yazısı tetkikine ilişkin ekspertiz raporuna göre; sanık ...'in üzerinde ve ... yerinde yapılan aramalarda elde edildiği belirtilerek gönderilen çizgili küçük kağıt parçasına, siyah mürekkepli tükenmez kalemle yazılmış "212-567-33-43 seya dayı'dan Cahit istenecek, adım.Kamil" içerikli yazıların sanığın eli mahsulü olduğu, yine sanık ... adına düzenlenmiş pasaportta ve öğrenci kimlik kartında herhangi bir silinti, kazıntı veya ilave yoluyla tahrifat yapılmadığı,
    Sanık ...'in yapmış olduğu 12.07.1998 tarihli yer gösterme, muvafakatlı büro arama ve zapt etme tutanağına göre; sanık ...'in yapılan operasyon sonucu yakalanmasından sonra gözaltına alındığı, sanık ile yapılan kolluktaki mülakatta gidildiğinde yerini gösterebileceği sokak sanatçıları atölyesinde hazırlanmış şekilde bombalar olduğunu beyan etmesi üzerine kolluk güçlerince ... ilçesi, Tünel Nergis Sokak, Kareteke ... Hanı, No: 8/4 adresine gidildiği, bahsi geçen atölyeye gelindiğinde sanık ...'in üzerinde bulunan anahtarla içeri girildiği, arama işlemine başlandığı, yapılan aramada girişe göre 2. odanın sol tarafında bulunan rafta ve masanın altında ve üstünde 1 adet kutu kola içerisinde fitil, ampul ve pilleri takılmış şekilde üzeri bantla sarılmış bomba, takriben 1 kg ağırlığında kutu içerisinde fitili takılmış şekilde hazırlanmış bir adet bomba, 3 adet adi fünye, 1 adet prestij marka cep saati, camı ve kurma kolu üzerinde kablolar takılmış şekilde 1 adet köstekli cep saati, 2 adet kol saati, 3 adet flash lambası ampulü, 500 gram ağırlığında bomba yapımında kullanılan kimyevi beyaz toz madde, ayrıca 300 gram ağırlığında kimyevi toz madde, 250 gram ağırlığında kimyevi beyaz toz madde, 5 adet koli bandı, 3 adet selo bandı, 2 adet kibrit eczası ve bol miktarda kibrit, 1 adet maket bıçağı, 1 adet sökülmüş cep saati camı, 1 adet makas, 2 ucu açılmış kablo, 1 adet bistürü, 1 adet rende, 1 adet bomba yapımında kullanılmak üzere hazırlanmış boş kola kutusu, sanık adına düzenlenmiş pasaport, 14 adet Jiyane Rewşen isimli dergi ile 3 adet bilgisayar disketi ele geçirildiği ve el konulduğu,
    11.07.1998 tarihli yakalama üst arama ve zapt etme tutanağına göre; sanık ... hakkında yapılan çalışmalarda örgütsel faaliyette bulunduğunun anlaşılması üzerine yakalama tarihi olan 11.07.1998 tarihinde saat 18.00 sıralarında yapılan takip sırasında sanığın handan çıktığı görülerek polis kimliği gösterilip kimliğini ibraz etmesi istendiği sırada sanığın elini cebine sokarak kimliğini çıkarıyor gibi hareket edip cebinden çıkardığı kağıt parçalarını atarak ve görevlilere mukavemet ederek yere attığı kağıt parçalarını yutmaya çalıştığının görüldüğü, sanığın görevli polislerce etkisiz hâle getirildiği, ağzındaki 1 adet kağıt parçasının alındığı, sanığın üzerinde herhangi bir suç unsuruna rastlanılmadığı, yanında taşıdığı siyah renkli sırt çantası içerisinde yapılan aramada bir adet Panasonıc Marka cep telefonu, 1 adet Ericson Marka cep telefonu, poşet içerisinde takriben 150 gram ağırlığında kimyevi toz madde, poşet içerisinde 250 gram ağırlığında siyah kimyevi toz madde, Captain Black Marka pipo tütünü torbası içerisinde takriben 300 gram ağırlığında siyah kimyevi toz madde, 1 adet Sunwa Marka ampermetre cihazı ile bağlantılı kabloları 1 adet 1.5 metre uzunluğunda iki ucu yüzülmüş beyaz kablo, 1 adet Tena marka kablo keskisi, 1 adet siyah renklik ayarlı kablo keskisi, 1 adet özel ambalajında Active Marka TCDD amblemli köstekli cep saati, 1 adet camı sökülmüş köstekli cep saati, 2 adet bistüri, 1 adet kısa kablo bağlı avy ve el feneri ampulü, 1 adet karga burun pense, 5 adet bombada parça tesiri oluşturmak suretiyle kullanılan demir parçası, 1 adet beton çivisi, 10 adet düz raptiye, 1 adet beyaz renkli mavi kuyruklu pamuklu fitil, 4 adet dipsiz ampül, 2 volt gücünde 2 adet el feneri ampulü, 9 volt gücünde pil,1 adet küçük makas, 1 adet selo bant, 1 kutu raptiye ve örgütün illegal yayın organı olan Serxwebun Dergisinin 1993 yılı özel cilt fotokopisi ile örgütsel dökümanlar çıktığı, sanığın yakalanarak çantasından çıkan malzemelere el konulduğu,
    Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü'nün patlayıcı madde analizine ilişkin 16.07.1998 tarihli ekspertiz raporuna göre; 11.07.1998 tarihinde PKK silahlı terör örgütüne yönelik olarak başlatılan operasyonlarda yakalanan sanık ...'in üzerinde bulunan çantalarında ve yer göstermesi suretiyle atölye olarak kullanılan ... yerinde yapılan aramada elde edildiği belirtilen malzemeler üzerinde yapılan test ve incelemeler sonucu hazırlanan raporun;
    “a) 5. şıkta belirtilen 800 gram, 6.şıkta belirtilen 340 gram, 7. Şıkta belirtilen 70 gram, 8. şıkta belirtilen 500 gram olmak üzere toplam net 1710 gram ağırlığındaki maddelerin TCK'nun 264.maddesine dahil patlayıcı maddelerden TNT olduğu tespit edilmiş,
    b) 6. şıkta belirtilen 20 gram ağırlığındaki karışık toz maddenin TCK'nun 264.maddesine dahil patlayıcı maddelerden dumansız barut + TNT+ Potasyum Permanganat + odun tozu + tuz karışımına sahip patlayıcı madde olduğu,
    c) 10. şıkta belirtilen 50 gram ağırlığındaki siyah renkli karışık toz maddenin TCK'nun 264.maddesine dahil patlayıcı maddelerden dumansız barut + Potasyum Permanganat olduğu,
    d) 1. ve 2. şıklarda belirtilen toplam 300 gram ağırlığındaki maddenin el yapımı patlayıcı madde karışımlarında oksitleyici (yakıcı) özelliğe sahip Potasyum Permanganat olduğu,
    e) 6. ve 7. şıklarda belirtilen 6 cm uzunluğunda saniyeli fitil ile irtibatlı kapsülün patlayıcı maddeleri ateşlemek ve infilak ettirmek amacıyla kullanılan TCK'nun 264.maddesine dahil saniyeli fitil ve adi kapsül olduğu,
    f) 3. şıkta belirtilen 100 gram maddenin Sadyum Klorür (tuz), 4.şıkta belirtilen 100 gram maddenin Sakkoraz (şeker) olduğu tespit edilmiş, sözkonusu tuz ve şekerin el yapımı patlayıcı madde karışımlarında katkı maddeleri olarak kullanıldığı,
    g) 9. şıkta belirtilen 250 gram maddenin duvar kağıdı yapıştırıcısı olarak kullanılan tutkal olduğu,
    h) 2. şıkta belirtilen inceleme konularının TCK'nun 264.maddesine dahil patlayıcı maddelerden olduğu, 3 adet 25 cm uzunluğunda orjinal saniyeli fitil ile 3 adet adi kapsül olduğu,
    I) 17. şıkta bir poşet dolusu inceleme konusunun eczaları kazınmış kibrit çöpleri ve kutuları olduğu,
    J) 12, 13, 14, 15, 16 ve 18.şıkta belirtilen malzemelerin bombalarda ateşleme düzeneği hazırlanması sırasında kullanılan çeşitli malzemeler olduğu,
    6. şıkta belirtilen dumansız barut + TNT + Potasyum Permanganat + odun tozu + tuz karışımına sahip patlayıcı madde bulunan 340 gram TNT isimli patlayıcı madde ile dolu ortasına saniyeli irtibatlı adi kapsül yerleştirilmiş 1 adet kola kutusundan ibaret sistemin el yapımı, patlatılmaya hazır halde bomba olduğu belirlenmiş,
    7. şıkta tarif edilen dumansız barut + TNT + Potasyum Permanganat + odun tozu + tuz içerisinde TNT ihtiva eden ortasına 6 cm uzunluğunda saniyeli fitil ile irtibatlı adi kapsül yerleştirilmiş 1 adet kolu kutusundan ibaret sistemin el yapımı, patlatılmaya hazır halde bomba olduğu belirlenmiş,
    5. şıkta belirtilen 800 gram, 6.şıkta belirtilen 340 gram, 7. Şıkta belirtilen 70 gram, 8. şıkta belirtilen 500 gram olmak üzere toplam net 1710 gram ağırlığındaki TNT ismindeki patlayıcı madde cins ve miktar itibariyle vahamet arz ettiği” şeklinde olduğu,
    El konulan ve raporda sayılan malzemelere ilişkin olarak 17.07.1998 tarihli inceleme ve imha raporuna göre; incelemeye konu bu tür madde ve malzemeler ile yapılan bombaların kullanılması hâlinde canlılar üzerinde öldürücü ve yaralayıcı, cansızlar üzerinde tahrip edici özelliğe sahip olduğundan TCK'nın ilgili maddeleri kapsamında mütalaa edileceği,
    Parmak İzi Büro Amirliğinin 14.07.1998 tarihli parmak izi mukayesesine ilişkin ekspertiz raporu ile parmak izi mukayese tablosu ve raporuna göre; 11.07.1998 tarihinde yapılan operasyonda yakalanan sanık ...'in çantasında yapılan aramada bomba imalinde kullanılan malzemeler ile yer göstermesi sonucu işyeri olarak kullandığı atölyesinde yapılan aramalarda bomba ve bomba yapımında kullanılan malzemeler ele geçirilmiş, ele geçen bomba üzerinde sarılı sarı renkli koli bant parçaları Kimlik Tespit ve Olay Yeri Şube Müdürlüğü Laboratuvar Büro Amirliğine getirilerek yapılan inceleme ve araştırmada koli bantlarının yapışkan yüzeylerinden tespit edilen parmak izi ile emniyette kayden tescili yapılarak 10 parmak basımı alınan sanık ...'in, Parmak İzi Büro Amirliğinde mevcut parmak izleri ile yapılan mukayesesinde koli bant parçaları üzerinde tespit edilen parmak izi ile sanık ...'in sağ el baş parmak basımın aynısı olduğu, parmak izinde bulunması gereken karekteristik tam uygun olduğu,
    Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün 15.07.1998 tarihli ekspertiz raporunun;
    “…
    11.07.1998 tarihinde gözaltına alınan sanık ...'in çantasında ve yer göstermesi sonucu ... yerinde yapılan aramalarda ele geçirildiği belirtilen ve incelemeye konu, sarı-siyah-kırmızırenkli izole elektrik bandı ve sarı ambalaj bantlı uçlarında 2 adet flash ampül irtibatlı beyaz renkli kablolar üzerinde yapılan incelemede;
    * 1. ve 2. Şıklarda belirtilen izole bantlar, kablolar ve flash ampüller üzerinde yapılan kimyasal ve fiziksel incelemeler sonucunda; 1. şıktaki beyaz kablolar üzerinde "TS-SEDEF" ibarelerinin bulunduğu, 2.şıkta belirtilen beyaz kablolardan birisinin üzerinde "TS-SEDEF" ve diğerinin üzerinde "TS-ZEYTİN" ibarelerinin bulunduğu,
    * Sarı-siyah-kırmızı renkli elektrik bantları ile sarı rekli ambalaj bandının fiziksel benzerlik ve aynı kimyasal yapıyı gösterdikleri,
    * Her iki şıkta belirtilen kablolara ıslak elle dokunulduğunda eflatun renk oluşması üzerine patlayıcı madde ve düzeneği hazırlanması sırasında patlayıcı madde bulunabileceği düşüncesi ve gerekçesiyle yapılan kimyasal analizler neticesinde;
    1. şıkta belirtilen izole bantlar üzerinde patlayıcı maddelerden Nitro Selüloz ve Nitro Gliserin bulaşıklarının bulunduğu,
    2. şıkta belirtilen izole bantlar üzerinde patlayıcı maddelerden Nitro Selüloz ve Nitro Gliserin bulaşıklarının bulunduğu ve el yapımı patlayıcı madde hazırlanmasında oksitleyici madde olarak kullanabilen katkı maddelerinden potasyum permanganat bulaşıklarının bulunduğu tespit edilmiştir.” şeklinde olduğu,
    ... Adli Tıp Kurumu Başkanlığı ... Şube Müdürlüğü Adli Tabipliğinden alınan 18.07.1998 tarihli ve 2799 sayılı adli rapora göre; sanık ...’in vücudunda darp-cebir izi bulunmadığı,
    Anlaşılmaktadır.
    Sanık ... (...-Erdal kod, Lütfi Yalçınkaya sahte kimliği ile yakalandı) kollukta; "… 1993 yılında amcamın oğlu olan Berzan Öztürk PKK davasından yatmakta olduğu ... cezaevinden tahliye oldu ve köye geldi, beni örgütleyerek PKK içerisinde faaliyet göstereceğimi belirtti, zaten bizim sülalenin hemen hemen tamamı PKK örgütü içerisinde faaliyet gösterir ve bu örgütün yandaşıdırlar. 1993 yılının Mayıs ayında Suriyeli Mele Sala Kod adlı militan 5 kişilik grubu ile Sait Kod-Azat Kod-... Kod-Denîz Kod ile köye gelerek Barzan Öztürk ve benimle ilişkiye geçtiler, Mele Sala bize bomba eğitimi vereceğini söyledi ve benimle birlikte Serhat Öztürk (Amcanım oğludur, ... cezaevinde bulunuyor.) Kerem Altay (Şu an ... cezaevinde yatmaktadır) Şahin Altun (Şu an ... cezaevinde bulunmaktadır) Ziya Demir (şu an ... cezaevinde bulunmaktadır) isimli şahıslara köyün kırsalında 1 ay süre ile bomba uzmanlığı eğitim verdi, kırsalda grubun yanında bulunduğumuz süre içerisinde Sait Kod Malazgirt tarafına gitti ve tek başına yanımıza geldi, bize PKK'nın içki ve kumar yasağı ile ilgili olarak hazırlanmış bildirilerini verdi ve bunları bize vererek köylerde dağıtmamızı söyledi, biz yukarıda isimlerini saydığım eğitim görenlerle birlikte bu birçok köyde dağıttık, Sait Kod grubun cepheciliğini yapmakta idi ve bizlere 15 Ağustos1993 tarihinde silah ve fişek dağıttılar, bana Kaleşnikof marka silah verdiler ve eyleme katılacağınızı belirttiler, bilahare yanımıza Berzan Öztürk köyden amcamın oğlu olan ...'ü ve ... ... (Şu an ... çezaevinde tutuklu) olan şahısları da getirdi, onlara da silah verildi ve yukarıda isimlerim saydığım tüm şahıslar olarak 12 kişilik bir grup hâlinde 15 Ağustos. 1993 tarihinde ...'nın ....ilçesine bağlı Dönertaş isimli korucu köyüne saat 01.00'de silahlı taciz eylemini gerçekleştirdik, 15 dakika kadar karşılıklı korucular ile silahlı çatışmaya girdik, bu olayda ölen veya yaralanan olmadı, eylemden sonra ben kullandığım silahı Mele Sala'ya vererek köyüme döndüm ve ...'e giderek çalışacağımı söyledim. Temmuz 1993 tarihinden Mayıs 1994 tarihine kadar ...'in ... ilçesinde amcanım oğlu ....ün çalıştığı ismim şu an hatırlayamadığımbir koopararif inşaatında bekçilik yaptım ve daha sonra belirttiğim gibi tekrar köye döndüm, 2 ay köyde kaldım, ekinleri bitirdikten sonra yukarı da bahsettiğim eyleme katılan şahıslardan ... ... ...'da yakalandı ve ifadesinde katıldığımız eylemden ve bizlerden bahsetmiş ben o yakalandığı sırada ...'a eniştem olan ve Yeşilpınar semtinde çalışan eniştem Selahattin Dogan'ın yanına geldim, bu ayrıca orada gerçekleştirilen CHP binasının bombalanması, DYP binasının bombalanması, Refah Parti binalarının bombalanması eylemine benimde katıldığımı söylemiş ancak ben bu eylemlere iştirak etmedim, bu eylemleri...r isimli şahıslar gerçekleştirdiler. Zira ben o sırada köyde değildim. 1995 yılına kadar ...'da inşaatta çalıştım ve ailemde buraya geldiler, 1995 yılında köyde bulunan o sırada sağ olan babam benim hakkımda gıyabi tevkif müzekkeresi çıkartıldığını söylemesi üzerine ben 1995 yılı Mart ayında ... DGM'ye giderek kendim teslim oldum, orada konu hakkında ifademi verdim ve beni tutuksuz yargılanmak üzere serbest bıraktılar. Tekrar ...'a geri geldim ve 1996 yılında yukarı da adresini yazdırdığım Laleli semtinde nalbur dükkakını açtım ve halen aynı yeri çalıştırmaktayım. Yukarıda bahsettim suçtan başka nedenden yakalanmadım. Legal alanda herhangi bir siyasi parti, dernek veya sendikanın üyesi değilim, pasaportum yoktur ve hiç yurt dışına çıkmadım. Yakın akrabalarımdan amcamın oğulları Zeki Öztürk-Azmah Özturk-Rojda Öztürk-Denîz Öztürk- Zinnar Öztürk-Berzan Öztürk- Dağıstan Öztürk-... Öztürk-Serhat Öztürk-Faruk Öztürk- YusuF Öztürk-Serhat Öztürk-Fırat Öztürk isimli şahıslar halen cezaevinde veya kırsalda faaliyet göstermektedirler. Üzerimde yakalanan Lütfi Yalçınkaya adına düzenlenmiş sahte nüfus cüzdanını, o tarihte ...'a yanıma gelen Berzan Öztürk bana bir sahte kimlik çıkartacağım bizim soy ismimizin tanındığını bu nedenle sahte kimlik çıkartacağını söyledi ve 3 adet fotoğrafımı aldı ve bu kimliği çıkartarak bana getirdi, bende o zaman kendi kimliğimi Tutak'ta bulunan babama göndermiştim ve o zamandan beride bu kimliği kullanmakta idim, 1996 yılı Ağustos ayında Fransa'da PKK örgütü içerisinde faaliyet göstermekte olan ve yukarı da da bahsettiğim amcamın oğlu Berzan Öztürk beni şu an kapalı olan ... yerimin eski telefonu olan 0212-5183829 nolu telefonumdan aradı ve bana kendisinin adına ...'da Komite oluşturarak faaliyet göstermemi söyledi, ben bu isteğini reddettim. Örgüte karşı bir düşüncem olmadığını belirttim, o da bana ısrar etti ve bu organizasyon içerisinde yer almam gerektiğini söyledi, bana kızdı ve 1997 yılı Temmuz ayına kadar beni aramadı, tekrar belirttiğim tarihte beni arayarak aynı şeyi istedi, ben yine istemediğimi belirttim, tekrar beni 1998 yılı Mayıs ayına kadar aramadı, o aşamada evimin telefonu 0216 397 08 45 idi ve amcamın oğlu olan Tamer Öztürk'e ait 0532-4669772 nolu telefonlarda bulunmakta idi,Evimin telefonu da şu anda kapalıdır, 1998 yılının Mayıs ayında dükkanda bulunduğum sırada Doğan Kod Berzan Öztürk beni telefonla aradı ve ... semtinde geçidin üzerinde eşgalini bana verdiği birisinin belediğini ismininHacı ... olduğunu, onda bir kutu var, onun içerisinde 10 Adet küçük el telsizi 1 Adet masa telsizi, 2 Adet Sony marka küçük teyp ve biraz daörgütsel doküman var, bunları alacaksın aynı yerde saat 15.00'te bekliyeceksin ve Reno-12 marka krem rengi bir araba ile gelecek olan şahıs Erzurumludur ve onun ismi de Hacı ...'tir, bu malzemeleri ona teslim edeceksin, bunlar ... kırsalına gönderilecek dedi, ben de buluşma yerine giderek bir kutu içerisinde bulunan bu malzemeleri aldım ve 3 saat çevrede dolaşarak vakit geçirdim ve daha sonra arada ile gelen şahsa teslim ederek gönderdim, malzemeleri teslim aldığım Hacı ... isimli şahıs 30-35 yaşlarında,1.80-1.90 boylarında, kilolu, beyaz tenli, düz siyah saçlı, gözlüklü, sarı keten kot pantolon giymiş, beyaz gömlekli birisi idi. malzemeleri teslim ettiğim Hacı ... isimli şahsın eşgali 35 yaşlarında ...'lu,1.65 boylarında zayıf yapılı, esmer tenli, siyah kıvırcık saçlı, bıyıklıolan birisi idi. Siyah yelekli, beyaz gömlek giymiş,siyah kumaş pantolon ve siyah ayakkabılı birisi idi, Reno marka araba ile tek gelmişti, malzemeleri teslim ettikten 2 gün sonra tekrar beni Berzan Öztürk telefonla tekrar aradı ve bana PKK içerisinde faaliyet göstermemi söyledi ve ben kabul etmek zorunda kaldım. Yanıma ... Kod adlı bir bayan militanı gönderdiğini ve beni telefonumdan arayacağını benim de ona yanıma amcamın oğulları olan Baran Öztürk ve ...'ü alarak tanıştırmamı ve isminin ‘Yurtseverler Birliği’ olacak olan Askeri kanadı oluşturarak faliyette bulunacağımızı belirtti ve bana Erdal Kod adını kullanmamı söyledi, ben de olur dedim ve 4 gün sonra ... yerimin telefonunu arayan ve ... Kod adını kullanan bayan, bana Mecit Abi diyerek kendisinin..hastahanesinde bulunduğunu ve saat 12'de Hastahanenin göz bülümünde bulunan kafetarya da buluşalım dedi. Ben kendisine kimsin dedim oda Fransa'da buluna.... Kod Berzan Öztürk'ün yanından geldiğini söyledi ve ben belirtilen yer ve saatte buluşma ya giderek ... Kod adlı olan ve daha sonra isminin ... olduğunu öğrendiğim bayanla buluştum.
    Kendisinin Bomba uzmanı olduğunu ve Fransa'da bulunan PKK komitesi tarafından ...'da oluşturulacak olan ‘Yurtseverler Birliği’ isimli askeri kanadın sorumlusu olarak gönderildiğini, kendisine; ...-Baran Öztürk isimli şahıslarla tanıştırmamı, kendisine barınacağı yerler ayarlamamı, kendisinin bağlantılı olduğu benim tanımadığım bilahare benimle tanıştıracağı şahıslara ... imkanı sağlamamı, benim de kendisi ile bombalama eylemlerinde yer alacağımı, benimle birlikte ... ve Baran Öztürk'e kendisinin tekrar bomba eğitimi vereceğini ve eylemlere başlayacağımızı belirtti. Ben de kabul ettim ve tekrar Berzan Öztürk'ü aradım ve ... Kod ile görüştüğümü söyledim ve daha sonra ... Kod ... ile kararlaştırdığımız şekilde ... Fitaş Sinemasında buluşarak kendisini yanımda getirdiğim ... ile tanıştırdım, orada ...'e de Metin Kod adını kullanmasını söyledi o da kabul etti, oradan üçümüz birlikte Okmeydanı semtinde bulunan halam ...'in evine gittik, orada tekrar bana ve ...'e yukarıda saydığım isteklerini tekrar söy!edi, ben de kendisini barındıracak yerimin olmadığı ve ... imkanıda ayarlamıyacağımı belirttim. O da o zaman Askeri eylemlerde yer alacağımızı söyledi, biz de kabul ettik. Kısa bir süre sonrada tekrar ... Fitaş Sinemasında ... Kod ... ile Baran Öztürk'ü tanıştırdım, ona da orada ... Kod adını verdi ve ben onların ikisini yanlız bırakarak ... yerime döndüm. 2 gün sonra Fransa'da bulunan Berzan Öztürk beni telefonla aradı ve bana ne yaptığımızı söyledi. Ben de durumu anlattım, o da tamam faaliyetlerinizi bu doğrultuda devam ettirin dedi. Daha sonra ... Kod ... ile ... semtinde Regata'da Metin Kod ... ile buluşarak birlikte ... semtinde üst geçidin girişinde bizi beklemekte olan ... Kod adlı şahısla Metin Kod ...'ü buluşturdu. Ben o sırada uzakta ... Kod ...'in yanıma gelmesini bekliyordum, zira ... bu ... Kod adlı şahsı alarak Tamer Öztürk'ün çalıştığı inşaata götürerek orada çalışmasını sağlıyacaktı, Tamer Öztürk'ün bu durumdan haberi yoktu, ... Kod: 18 yaşında, kısa boylu, çocuk yuzlü, zayıf yapılı, beyaz tenli, siyah yana taralı ortadan ayrık saçlı, belirgin özelliği yoktu. ... daha sonra ... Kodu alarak Tamer Öztürk'ün çalıştığı inşaata götürerek bıraktı, ... Kod ... benim yanıma geldi ve ikimiz Karaköy semtine gittik ve birbirimizden ayrıldık, o Kurtuluş semtine gideceğini söyledi ve ben de ... yerime geldim. Birkaç gün sonra ... ile Kabataş arabalı vapur iskelesinde bulunan otobüs durağında buluştuk, bana bir arkadaşı olduğunu bunu işe koymamı istedi, ben de çevrem olmadığını ve işe yerleştiremiyeceğimi söyledim, bana elinde bomba yapımında kullanılan malzemeler bulunduğunu ve bunları saklamamı söyledi, ben kabul etmedim, oda benim çocuklarım yerleştirir dedi ve daha sonrada birbirimizden ayrıldık, ben işime döndüm. 1998 yılı Haziran ayının son günlerinde akşam 21.00'de Okmeydanında halamın evinde ... Kod ... ile buluştuk yanında bulunan çantasının içerisinde getirdiği bomba yapımında kullanılan malzemeleri çıkartarak bomba hazırlayacağız dedi, yanında 1 Adet TNT kalıbı, fitilli iki adet fünye. 10 kutu kibrit, 2 şişe vardı, bunlardanbirisinin içerisinde, beyaz renkli bir toz madde, diğerinde de siyah renkli toz madde vardı, içilmiş teneke kola kutusu, 1adet falçata,1 adet yan keski, 3 Adet tornavida, Mavi ve kırmızı renkli 3-4 adet elektrik kablosu, köstekli bir adet saat, 1 adet siyah renkli lastik saat, Arapermetre, 4 köşeli 2 adet pil, bir tanede bu pillerin büyüğü olan pil, koli bantı, selobant, siyah renkli ve kırmızı renkli elektrik bantı, madeni civatalar, flaş ve ampul vardı. Bana kendisine bomba yapımında yardım etmemi söyledi, bir odaya geçerek kapıyı üzerimize kitledik, onun tarifi üzerine ben TNT'yi salata rendesi ile rendeledim, evde bulunan bir plastik leğeni kullanmakta idik, o da o sırada köstekli saate kabloları bağladı, TNT'yi rendeledikten sonra yayarak kuruttuk, bilahare kuruyan rendelenmiş TNT'yi kola kutusunun, içerisine sıkıştırarak doldurmaya başladım, kutunun ortasını sıkıştırdıktan sonra TNT'yi tornavida ile delerek oydu, içerisine fünyeyi yerleştirdi, yerleştirdiği funyeyi iki parçaya böldü, fünyenin üzerine ufak madeni civataları yerleştirdi, kibritlerin uçlarını yanıcı maddeleri soyduk ve onları da bir avuç toz şeker ve şişilerde bulunan beyaz ve siyah renkli tozlar ile karıştırdık, bunları civataların üzerine serptik ve tekrar bunu havan döveceği ile sıkıştırdık, teneke kutunun açık olan ağzına da flaş yerleştirdik, kutunun etrafını koli bantı ile sardı, köstekli saatin 12 rakamının bulunduğu yeri deldim, bir raptiyeyi içine yerleştirdi, raptiyenin üzerine mavi renkli elektrik kablosunu yerleştirdi, kırmızı renkli bir kabloyu da saatin altına yapıştırdı mavi ve yeşil renkli kabloları da bir pile bağladı, aynı kablolardan mavi ve yeşil uçları bulunan kabloyu da flaşa bağladı, saat ve pilleri de kuru kolanın etrafina yapıştırdı, saatin üzerindeki yelkovan ile saniyesini çıkarmıştı sadece akrep buluyordu, bunu çalıştırmak için sadece kurma koluna basmak yetiyordu ve bastıktan ayarlanan zamana göre patlayacaktı, bu şekilde başka bir bomba daha yaptık, ancak sabahleyin kalktığımızda siyah saatle yapılan bombanın saatinin çalışmadığını gördük, bu bombaları alarakçantasına koydu ve kendisinin Anadolu yakasına geçerek bunları ... Kod, Metin Kod adlı militanlara verdi. benbu şahıslarla daha sonra tanıştım, akşamleyin televizyonu izle eylemi görürsün dedi, bunlardan bozuk olan saatlisini diğer şahıslarla birlikte yapacağını söyledi ve bu bombalardan bir tanesini Maltepe semtinde bulunan Orduevine, diğerini de Küçükyalı semtinde bulunan 50. Yıl Parkı'na koyacağını söyledi. Ben 01.07.1998 tarihinde televizyonu izledim ve bombanın patladığını televizyon söylemedi, ertesi gün ... Kod ... ile buluştuk ve ona ben televizyonda bir şey görmedim dedim. O' da ilk Maltepe Orduevine konulan bombanın patlamadan ele geçirildiğini söyledi, daha sonra Küçükyalı semtinde 50. Yıl Parkı'na koydurduğu bombanın ise patladığını diğer buluşmamızda bana söyledi. Ben bu eylemlere sadece bomba yapımı safhasında iştirak ettim, eylem yerlerine ben koymadım. Bir süre sonrada ... Kod ... ile Kabataş'taki otobüs durağında buluştuk, onun yanında ...'te bulunmakta idi, ayrıcayanlarında yukarıdaki bomba eylemlerini gerçekleştiren Metin Kod isimli milatan da vardı, bana Metin Kod ile Terazidere Metro durağında birisi ile buluşacağımızı, bu şahıstan bomba yapımında kullanılan malzemeleri ve 1 Adet LAV silahını alacağımızı, eşyaların fazla olması halinde Metin Koda yardım edeceğimi söyledi, Metin Kod ile Terazidere Metro durağına saat 19.00 sıralarında geldik, Metin kontürlu telefondan Selim isimli birisini aradı, şahıs yakında bulunan bir kahvahaneye onu çağırdı ben dışarıda durdum ve... Kod giderek Selim isimli şahısla buluştu ve yanıma getirdi, Selim Kod adlı şahsa şoför sen misin dedi, bu şahıs bizi Romanya'ya giden firma isminebakmadığım bir yolcu otobüsüne bindirdi, bize birer sigara uzattı, Metin Kod şoför olan .... isimli şahsa mal çok mu dedi, oda az dedi, Selim isimli şahıs malın arabada olmadığını ve saat 21.00'de vereceğini söyledi, bende mal az, ben gidiyorum dedim ve saat 20.00'de yanından ayrılarak ... yerime geldim, oradan alınan malzemeter Metin Kod tarafindan alınarak götürüldü. Metin Kod: 20-21 yaşlarında, uzun boylu, sarışın, ortadan yana ayrık ensesi kısa üzerleri uzun sarı düz saçlı, uzun çeneli, küçük ağızlı,ince dudaklı, çukur gözlü, sarı kaşlı, ince yapılı, bıyıksız, konuşma lehçesi ... tarafını andırmakta idi. Selim: Otobüsün şoförü idi, 37yaşlarında, 1.80 boylarında, normal kilolu, esmer tenli, hafif kırlaşmış siyah kıvırcık saçlı, bıyıklı, gözlüklü birisi idi. Daha sonra ... Kod ... ile buluştum ve ne yaptığını sordum tamam malzemeler bize ulaştı dedi. Daha sonra da Doğan ve ... Kod adlarını kullanan Berzan Öztürk beni ... yerimden telefonla aradı, bana ‘kalabalık bir yere bakın uğrayın’ dedi, ben de ‘ne’ dedim o da ... deyince o zaman ‘... Çarşısına bombalı eylem koymamızı istediğini anladım, bana ... Kod ... ile görüş beni arasın dedi, ben de Sultanahmet semtinde bulunan Müze Kafe'de ... ile buluşarak durumu anlattım, o da arayacağım söyledi ben de ara sırada Doğan Kod Berzan Öztürk'ü 0033 607842148 numaralı telefonundan aramakta idim, ikimiz kafeden çıkarak...'ne yürüyerek gittik, tarih tahmini olarak 1998 yılı Haziran avının son günleri idi.... Semtinde Okmeydanı otobüslerinin durağına geldik oradan da otobüse binerek halam ...'in (Şeker Güler) evine geldik, bir odaya geçerek durum değerlendirmesi yaptık, ikimizde bu eylemin yanlış bir karar olduğunu değerlendirdik, ... Kod ...'te bana bunun Berzan Öztürk'ün emri olduğunu ve bu emri yerine getireceğimizi belirtti, o gece orada kaldık. Sabahleyin ayrıldık, bundan bir süre önce ... benim dükkanıma geldi ve ... Kod ...'in talimatı ile bomba kalıpları yaptırdığını bunları, Bayrampaşa Semtinde bir tornacıya bomba yapımında kullanılacak döküm bomba kapları yaptırdığını ve bunları beraber gidip alalım dedi ve ikimiz dökümcü dükkanına geldik, ben içeriye girmedim dükkan sahipleri beni görmedi, 12.000.000 TL ye (5) Adet silindir şeklinde bomba kabı yaptırmıştı, bunları ... yeri sahibine dükkan süsü olarak yaptırdığını söylemiş, kalıpları yanıma geldi ve ikimiz Laleli semtine geldik orada bu kalıpIarla yanımdanayrılarak bir yere bırakmaya gitti, ben kime bıraktığını bilmiyorum. ‘09.07.1998 günü... İlçesi ... Çarşısı girişinde bulunan Ünlüöğlu Büfesine bomba yerleştirerek 7 kişinin ölmesi 9'u yabancı uyruklu 74 kişinin yaralanması ve bayağı maddi hasar yaratan eylemimiz ne şekilde meydana gelmiştir.’ şeklinde soruya verdiği cevapta ‘... Kod ... ile bu eylemi gerçekleştirme kararını ... bulunan halam ...'in (Şeker Güler) evinde aldıktan sonra eylemden üç gün önce yani 06/07/1998 tarihinde saat 13.00 sıralarında ... ile ikimiz ... Çarşısına giderek eylem koyacağımız yer için keşif yaptık ve girişte bulunan... isimli büfenin uygun olacağını kararlaştırdık, o gün birbirimizden ayrıldık ve 08.07.1998 günü akşamı... Semtinde Okmeydanı'na giden otobüslerin durağında ... ile buluştuk, otobüse binerek tekrar Okmeydanı'nda bulunan halam ...'in (Şeker Güler) evine geldik, halam bizim örgütsel konumumuzu bilmiyordu, ...'i benim kız arkadaşım olarak biliyordu, yine çantasında bomba yapımında kullanacağımız malzemeleri getirmişti, bunlarda dökümden yuvarlak üstü delik boru bomba kabı (Bu kabı Metin Kod ...'ün yaptırdığını söyledi bu kalıp bizim aldıklarımızdan biraz daha küçük döküm bomba kabı idi) 400 gramlık TNT tozu, adi fünye, flash ampül, mavi ve kırmızı renkli elektrik kabloları, 15 kutu kibrit madeni civatalar, falçata, yan keski, ampermetre, plastik saat, küp şeker, koli bandı selobant, kırmızı ve siyah elektrik bantı, tornavida, pense, iki tane neşter bıçağı, 2 şişeden oluşan biri beyaz diğeri siyah tozlar vardı, bunların ismini bilmiyorum. Yine ilk seferde olduğu tarzda bombayı birlikte hazırladık ve bir saat sonra patlayacak şekilde zamanladık, eylem sabahı saat:09.30'da kalktık, kahvaltı yaptık, dışarı çıkarak 11.00'de belediye otobüsüne binerek... geldik, saat 11.40 sıraları idi, saat 12.00 sıralarında ... Çarşısına girdik, bomba elinde bulunan siyah poşet içerisinde kahverengi-kırmızı renkli bir beze sarılı vaziyette idi, bunun üzerinde de pembe bir perde tülü vardı, bu tül ...'in çantasında idi, bunu daha sonra poşetteki bombanın üstüne koydu, bombayı kurarak ... Kod ... bırakacaktı, ben de gözcülük yapacaktım, ben onun 30 metre önünden ... Çarşısına girdim ve aynı kapıdan tekrar çıkarak büfeden Fotomaç Gazetesi aldım, ... Kod ...'te büfeye girdi ve elindeki poşeti kurarak büfenin içerisine köşedeki kenara bıraktı ve dışarı çıkarak yanıma geldi ve Haliç'in üzerindeki Galata Köprüsü'nden yürüyerek geçerek Karaköy'e geldik, oradan otobüse binerek ...'a Vapur iskelesine geldik, orada biraz dolaştık ve saat 15.00'te vapura binerek ...'e gitti, bana saat 17.00'de Doğan-... Kod Berzan Öztürk'ü arayarak durumubildireceğini söyledi, bu araması şifreli idi, şifrede ‘Tavuklarin İçerisine Yumurtayi Biraktim’ idi, o gün ben Yeşilpınar'da oturan ...'ün evine gelerek geceyi orada geçirdim, evinin elektriği olmadığı için eylemden sabaha kadar haberim olmadığından, sabahleyin bir gazete alarak koyduğumuz bombanın patlaması sonucunda birçok şahsın ölerek yaralandığını öğrendim, bilahare Berzan Öztürk'ü telefonla Yeşilpınar'daki telefon kulübelerinden aradım, oda durumdan haberinin olduğunu ve ... Kod ...'in kendisini arayarak durumu bildirdiğini söyledi,
    Bu eylemden bir süre sonra ... Kod ... ile .....Hastahanesinin önünde buluştuk, buluşmalanmızı bir önceki buluşmada belirliyerek görüşüyorduk, ben oraya yanımda ....e gittim, oda yanında ... Kod adlı daha önceden bahsettiğim iki bomba koyma eylemini gerçekleştirdiğini söylediği şahısla birlikte gelmişti, Bana ... Kodun beni Bostancı semtine götüreceğini ve orada ...'lı olan birisi ile tanıştıracağını ve bu şahsın bize barınacak yer ayarlayacağını, bununla ilişkiye geçmemi söyledi ve ben ... Kod ile ... bırakarak ... Kod ile Bostancı'ya geldim ve beni Bostancı'da Durak Büfe önünde bıraktı, yanıma elinde...Gazetesi olan ...'lı olan birinin geleceğini ve benim ona ‘sen şoförün arabası mısın’ diye soracağımı onunda evet demesi üzerine şahısla görüşebileceğimi söyledi ve beni orada bırakarak Cumartesi gününe Harem iskelesinde saat 11.00'de buluşalım diyerek yanımdan ayrıldı, ben buluşma yerinde yarım saat bekledim ancak bulşacağım şahıs gelmeyince ... yerime döndüm, bilahare ... Kod ile buluşma yerine işim olduğu için gitmedim ve ... günü ... ... Kod ile buluşacaktı, daha sonra da ... bana ... Kod ile buluşarak görüştüğünü söylemişti. Bana bir daha ... Kod ile görüşmeyeceğimi kendisinin onunla ilişki sürdüreceğini söyledi, ... Kod: 24 yaşlarında, kısa boylu, esmer tenli, normal kilolu, siyah düz saçlı, bıyıksız, esmer tenli, kahverengi gözlü, dudakları ince, ... veya Mardinli olabilir. Belirgin bir özelliği yoktu. Daha sonra basından ... Kod ...'in ...'da polis tarafından yakalandığını öğrendim. ... yakalanmadan sonra ... Kod, ... Kod, Metin Kod ile kendisi görüşmeye başladı. Ben bunun üzerine Doğan-... Kod Berzan Özturk'ü arayarak ...'in yakalandığını söyledim…” şeklinde,
    Cumhuriyet savcılığında; “Emniyetteki ifademin bazı bölümleri doğru değildir, Berzan'ın beni arayıp ... Kod adlı bir militan gönderdiğini benimle buluşacağını, ... Kod'u Baran Öztürk ve ...'le tanıştırmamı ve YurtseverlerBirliğiismiylebir askeri kanat oluşturarak faaliyettebulunmamızı, benim de Erdal (Kod) adını kullanmamı söylediği doğrudur, ben kendisine beni bu pisliğe bulaştırma dedim, bana o zaman ben gelirim bu işiyaparımama seni deöldürürüm diyerek tehditetti. Ben de faaliyetlerini bildiğim için korktum ve bu bayanla beni aradığında görüştüm, ... olarak tanıdım, yakalandığı zaman gerçek isminin ... olduğunu öğrendim. İfademde geçtiği şekilde benden isteklerde bulunduğu, kendisinin bomba uzmanı olduğu PKK Fransa Komitesi tarafından Yurtseverler Birliği isimli askeri kanadın sorumlusu olarak gönderildiğini, .....le tanışıponlara ve bana bomba eğitimi vereceği, benim de kendisiyle birlikte bombalama eylemlerinde yer alacağımı, kendisine barınacak yerlerayarlamamı ve kendisinin tanıştıracağı kişilere ... imkanı sağlmamı istediği doğrudur. Ben kendisine bu işleri...n tehdidi ile yaptığımı ancak, kendisini barındıracak yer bulamayacağımı, ... çevrem olmadığı için ... ayarlayamıyacağımı söyledim...la da tanıştırdım, Heval'e Metin Kod adını ...a da ... Kod adını Pınar verdi, daha sonra Berzan beni aradığında durumu ona anlattım. O günden sonra da zaman zaman buluşmalarımız oldu, Maltepe Orduevi, Küçükyalı 50. Yıl Parkına konulan bombalara ilişkin olarak beyanlarım doğrudur, bu bombaları ... halamın evinde yaptı, ben de kendisine yapımda yardımcı oldum, ancak konumunda benim bir katkım yoktur, bu yardımı da tehdit nedeniyle yapıyordum. Bombaları sonradan benim de tanığıdım ... (Kod) ve Metin (Kod) adlı şahıslar koydular, bunu da bana Pınar söyledi. Benim ... ve Metin Kod isimli şahısların gerçek isimlerini bilmiyorum. ... Kod ve Metin Kod isimli şahıslar şu anda gözaltında bulunmaktadırlar, 1 adet LAV silahı ve bomba yapımında ki malzemeleri selim isimli bir şahıstan teslim alınmasına ilişkin söylediklerim doğrudur, ifademde belirttiğim gibidir. ... Çarşısındaki bombalama eylemi ile ilgili söylediklerim hiçbirisi doğru değildir, benim bu eylemden hiçbir şekilde haberim olmadı, bu bomba patlamasından sonra Pınar bir hafta süre ile ortadan kaybolunca bu işi ...n yaptırdığını ben tahmin ettim, Pınar zaten bana eylemlerini söylemezdi,önceki eylemde debana karşıyageçeceğini söylemişti nereye bombakoyacağını söylememişti ancak, yapılan bombalarla karşıya geçince ben bir yere bomba koyacağını tahmin etmiştim.... Çarşısındaki bombalamaeylemi ilebir ilgim yoktur, Pınar benim yaptığımı söylemiş, benise emniyette benimle birlikte gözaltına alınan dayımın kızı ... Öztürk ve teyzemin kızı ... Yıldız'a bir kötülük gelmesin diye kabul etmek zorunda kaldım, benim ... Çarşısı eylemiile ilgili uzaktan yakından haberim yoktur, ... Kod bomba malzemelerini sürekli çantasında taşırdı ancak ... Çarşısının bombalanmasından iki hafta öncehalamın evinegittik en son gidişimizdi, bir daha da gitmedik, halamın evinde bomba yapılmadı, beni bu işlerin içine ... ile beraber Berzan Öztürk itti, ben ...'da işiyle gücüyle uğraşan bir adamım, ben cep telefonumu yaklaşık 6-7 ay önce hattını kapattım ve makineyi da sattım, hat kullanılmamaktadır, İfademin kalan kısmı da doğrudur, yalnız ... Çarşısı ile ilgili bölümü doğru değildir, ...'in fotoğrafı kendisine gösterilip sorulduğunda: ‘Bana gösterdiğiniz fotoğraf benim gazetede haberi çıkıncaya kadar ... olarak tanıdığım, yakalandıktan sonraki haberler üzerinegerçek isminin ... olduğunu anladığım kişidir, ben bütün bu katıldığım işlerden pişmanım, eğer mahkemeye sevkedilip tutuklanırsam ne PKK'lıların bulunduğu koğuşa girmek istiyorum ne de itirafçıların girdiği koğuşa girmek istiyorum. Ben aynı şekilde itirafçalardan da korkuyorum, can güvenliğimin sağlanacağı bir koğuşa girmek istiyorum” biçiminde beyanda bulunmasında sonra;
    Sanık ... Cumhuriyet Savcılığındaki ifadesini imzalamasını takiben sorgu odasının yanındaki odada savcı tarafından bekletildiği sırada onbeş dakika geçmeden müracaatla ifadesinde değişiklik yapacağını beyan etmesi üzerine “... Çarşısına patlayıcı konulması olayı ile ilgili olarak size verdiğim ifadede emniyetteki beyanımı değiştirmiş isem de, bu olaydan duyduğum pişmanlık ve üzüntü nedeniyle doğruyu söylemek istiyorum, ... Çarşısına bombalı eylem yapılması yolundaki talimat Berzan Öztürk'ten geldi, Berzan bu talimatı bana verdikten sonra ben ... Kod ile görüştüm, baştan bu eyleme karşı çıktım, ancak ...; Berzan'ın emri olduğunu yapmamız gerektiğini, yapmasak seni temizlerler diyerek yapılması gerektiğini söyledi, Emniyetteki ifademde her ne kadar keşfi beraber yaptığımızı söylediysem de, olay yerinin keşfini ve bombanın koyulacağı yeri ... belirledi, bombayı Emniyet ifademde belirttiğim gibi halamın evinde bir gece önce beraber yaptık ve gece halamın evinde kalıp ertesi gün birlikte ... Çarşısına gittik, ben içeri girmedim, meydanda kaldım, dışarıdaki büfeden ben Foto Maç aldım, ... elindeki poşete koyduğu bombayla... tarafındaki kapıdan girdi, bana yaptığı keşiften sonra ... bombayı girişteki büfenin oraya bırakacağını söylemiştim, çarşıya girdikten sonra çıktı, yanıma geldi, bombayı bıraktım dedi, beraber ...'a kadar geldik, ...'da ayrıldık, ertesi günü gazeteden bombanın patladığını, ölen ve yaralanan olduğunu öğrendim, bu hususta şimdi anlattığım şekilde emniyetteki ifadem doğrudur, katıldığım olaydan duyduğum pişmanlık ve üzüntünün etkisiyle önce hem korktuğum içininkar ettiğim bu olayı şimdi itiraf ediyorum” şeklinde,
    Sorguda; “Fransa da bulunan Amcamın oğlı .... beni telefonla aradı ... Kod ... adındaki bir militanı bana gönderdiğini ona yardımcı olmamı ve onunla birlikte hareket etmemi ona yardımcı olmazsan seni temizlerim diye beni tehdit etti. Bu arada Pınar da beni dört gün telefonla aradı. ... Etfal hastanesi civarında bir pastanede buluştuk. Bu arada beni ... bir kafeteryaya götürdü.Pınar bana buradakendisi için kalacak yer ve yanında kalan arkadaşları içindeiş bulmamı bendenistedi, bende bunlara imkanı olmadığını söyledim. Bunun üzerine bana ..., Baran ile kendisini tanıştırmamı istedi, ben bunun üzerine ....tanıştırdım ve ayrıca ...'ü de tanıştırdım.
    Bizim buluştuğumuzda örgütün bütün sorumlusu ve bizi yönlendiren ... idi.Kendisi bize her türlü emirleri veriyordu. ... kendisinin bomba uzmanı olduğunu, PKK Fransa sorumlusu tarafından ‘Yurtseverler Birliği’ isimli askeri kanadın sorumlusu olarak gönderildiğini de bana söyledi ve ayrıca yukarıda adlarını söylediğim Heval ve Baran Öztürk'e ve bana ayrıca bomba eğitimi vereceğini bunları hazırladıktan sonra birlikte belirli yerlere atacağımızı bana söyledi. İlk anda bunu kabul etmedik. Daha sonra ... Maltepe Orduevi önüne kendisi bomba bırakmış, bunda benim katkım olmadı. ...'in ... Çarşısı önündekidükkana konulmasıişlemine yardım ettim, bir akşam önce halamın Okmeydanında ki evine gittik orada misafir olarak kaldık bu arada Pınar'ın getirmiş bulunduğu 500-600 gram kadar TNT bir miktar şeker, barut, civata, (Mobilyacılıkta kullanılan) flaş, fünye, yassı pil, gibi maddelerle bir bomba yaptı, bunu bir demir kutu içerisine Pınar yerleştirdi, olay günü saat 11-12 sıralarında ... Çarşısının kapısına gittik ben büfenin yanında bekledik, ancak ben Pınar'ın bombayı nereye koyduğunu görmedim, daha sonra bombayı yerleştirdim dedi birlikte Karaköy'e kadar yürüyerek geldik, daha sonra minübüsle ...'a geldik, daha sonra bombanın patladığını çok kişinin yaralandığını ve öldüğünüöğrendim. Ben bunların hepsini ....nun korkusu ile yaptım isteyerek yapmadım.’ demiş,yer gösterme tutanağı okunup sorulduğunda: ‘tutanak ta doğrudur, ben olayı olduğu gibi bütün açıklığı ile anlattım bu doğrultuda beyanda bulundum’ demiş, -Sanığa görülen lüzum üzerine sorulduğunda: ‘Ben ... Kod ...'in Baran ile görüştüğünü biliyorum, ancak onunla birlikte ne gibi eylemde bulunduğunu ben bilmiyorum. Bu olaylardan dolayı yani benim yaptığım eylemlerden dolayı ... benim kadar sorumludur, beni bu işlere o teşvik etti’ şeklinde,
    Savunma yaptıktan sonra;
    Mahkemede; sanık ...'i tanımadığını, herhangi bir şekilde ilişkisinin olmadığını, ... Çarşısı patlaması ile ilgisi bulunmadığı gibi buranın bombalandığına da inanmadığını beyan edip atılı suçlamayı inkar ederek poliste işkence altında düzenlenen ifadesinin kendisine gözü kapalı imzalatıldığını, itirafçı olmadığını, savcılık ve sorgu aşamasındaki ifadelerini kabul etmediğini, suçsuz olduğunu savunmuştur.
    İnceleme dışı sanık Maşallah Yağan (... kod) kollukta ve Cumhuriyet savcılığında “…Şu anda benimle beraber gözaltında bulunan ve köylüm olan ... Kod isimli Delibaş Arat'ın propagandaları sonucu, PKK örgütüne sempati duymaya başladım. Bugünkü tarihten 45 gün kadar önce sanık Delibaş bana ... ilçesinde bulunan İskelede kendisini beklememi söylerek yurtdışından gelen örgütün sorumlu düzeyinde bir şahıs ile seni tanıştıracağını, sen o şahıstan talimatları alarak ona bağlı olarak faaliyet göstereceksin dedi, ben de bunun üzerine ... iskelesine belirtilen tarihte gittim, bir süre sonra sanık Delibaş ile birlikte yanında bir bayan ile geldi ve benimle buluştular. Gelen bayan kendisinin ... Kod olduğunu söyleyerek, ... Kod ile birlikte uzun bir süredir tanıştığını, ‘... Kod'dan öğrendiğim kadarı ile senin sağlam ve güvenilir bir insan olduğunu biliyorum. Ben de örgütün bomba ve Lav silahları var, senin kaldığın yer çok uygunmuş bunları ben sana teslim edeceğim, sen de bunları saklayacaksın, benden talimat alıncaya kadar hiçkimseye vermeyeceksin’ dedi, daha sonra ... Kod bizim yanımızdan ayrılarak gitti. ... Kod olarak tanıdığım ve daha sonra gazetelerden gerçek adının ... olduğunu öğrendiğim bayanla beraber otobüse binerek Terazidere Metro İstasyonuna gittik. ... Kod ... bana ‘sen beni burada bekle malzemeleri teslim alacağım şahsı sen tanıma’ dedi, ben de bunun üzerine Metro istasyonunda kendisini bekledim, ... Kod benden ayrılarak gitti. Yaklaşık yarım saat kadar sonra ... Kod ... tekrar yanıma geldi, elinde ise büyük bir poşet içerisinde malzemeler vardı, bunları bana vererek ‘bu poşetin içerisinde (1) adet Lav silahı ve küçük paket içerisindede TNT kalıplan var bunlara sakın dokunma patlar, bu malzemeleri ben talimat verinceye kadar saklayacaksın’ dedi ve bana ... otobüs duraklarının bulunduğu yerdeki üst geçidin altındaki börekçinin içinde saat 09.00'da örgütsel buluşma vererek benden ayrıldı. Ben de minibüse binerek Topkapıya geldim. Buradan da otobüse binerek Kağıthane'de bulunan ve amcam Nevzat Yağan'ın çalıştığı yer olan Ellialtıoglu deposuna geldim. Ben burada bulunan eski bir binada yatıp kalktığım için ... Kod'dan teslim aldığım Lav silahını ve TNT kalıplarını, bu eski binanın arka kısmına kalan köşesindeki ağacın dip tarafina doğru kaldıran altında bulunan boşluğa sakladım. ... Kod ...'in verdiği talimat üzerine de ertesi gün ...'taki buluşma yerine gittim. Belirtilen saatte ... Kod yanıma geldi. Burada bana ‘sana vermiş olduğum LAV silahını ve bomba malzemelerim hiç kimseye vermeyeceksin ve hiç kimseye de söylemeyeceksin eğer söylersen senin için kötü olur, bu malzemeleri tekrar ben senden teslim alacağım, üç dört gün bu malzemeleri sakla, seninle görüşmek istediğim zaman ... Kod Delibaş Arat vasıtası ile sana ulaşırım’ dedi ve yanımdan ayrılarak gitti. Benden ayrıldıktan bir iki gün sonrada ... Çarşısında bomba patladığını duydum, yanılmıyorsam temmuz ayının 9. günü olması lazım. Bu patlamadan bir kaç gün sonrada ... Kod ...'in yakalandığını, yanıma gelen ... Kod adlı örgüt mensubundan öğrendim, …Polisler tarafından yakalandıktan sonrada bende bulunan LAV silahı ile TNT patlayıcılarının yerini polise gösterdim. Gözaltına alındıktan sonrada Metin Kod olarak tanıdığım örgüt mensubunun gerçek adının Heval olduğunu öğrendim. Zaten kendisini burada görünce tanıdım. ... Kod ... ile ilişkilerim yukarıda belirttiğim kadar oldu. Bu bayan bana kendisinin Avrupa'dan geldiğini ve sorumlu düzeyde faaliyet gösterdiğini söylemişti. Yukarıda belirttiğim gibi LAV silahını ve TNT kalıplarını bu bayandan tekrar kendisine verinceye kadar saklamak üzere teslim almıştım. Belirtmek istediğim bir husus ta ... Kod beni... Kod adlı örgüt mensubu ile tanıştıracaktı, ancak o gelmeyince Metin Kod ile buluşturmuştu. ... Kod bana... Kod'un yurtdışı ile direkt ilişkide bulunan sorumlu düzeyde faaliyet gösterdiğini söylemişti. … Ben ... (Kod) ... isimli örgüt mensubu ile Bostancı sahilinde bulunan iskeledeki top sahasında02.07.1998 tarihinde 16.00 sıralarında buluştum. ... (Kod) daha önceden bu saatte buluşma yapmamızı kararlaştırmıştı. O esnada benim yanımda beni daha önceden tanıştırmış olduğu Sinan (Kod) isimli örgüt mensubu bulunmaktaydı. ... Kod beni bu şahısla bana yardımcı olması için ilişkiye geçirerek tanıştırmıştı. ... Kod bana ve Sinan Kod'a patlamaya hazır vaziyette bir bombanın olduğunu bu bombayı size vereceğim, Küçükyalıda'ki 50. Yıl Parkına koymamızı söyledi, bu buluşma neticesi buluşma yerinden ayrılırken ... Kod ..., Sinan Kod'a Küçükyalı'da buluşma verdi bu buluşmada bombayı teslim edeceğim dedi, iki gün sonra da Sinan Kod saat 21.00 sıralarında Küçükyalı'da Askeri'ye Durağına gitti. Ben de 50. Yıl Parkının girişinde Sinan Kod'u bekledim. Saat 22.00 sıralarında Sinan Kod, ... Kod ...'den aldığı içinde bomba bulunan siyah bir poşet ile parka geldi, kendisi ile buluştuktan sonra bu bombayı parkın ortasına doğru bir ağacın altına bıraktık, biraz ileri gidip sonucu beklerken vatandaşların ihbarı üzerine polis geldi ve bombayı imha etti. Biz de bunun üzerine olay yerinden kaçtık. Bu olaydan sonra ... Kod ... ile ...'de aldığımız örgütsel buluşmaya giderek ... Kod ... ile görüştük. Bombayı yerleştirdiğimizi ancak patlamadığını ve polislerin bulduğunu söyledik. Bu buluşmadan bir kaç gün sonrada ben ve ... Kod ... ... Top sahasında saat 14.00 sıralarında tekrar buluştum. ... Kod ... bana bir yer ayarladığımda sana ve Sinan Kod'a siyasi ve aske eğitim vereceğim dedi.Bu buluşmamızdan sonrada ... Kod PınarSelek yakalandı. Orduevine konulan bombayı ise kimin koyduğunu bilmiyorum. Bu hususta bana bir bilgi intikal etmedi. Ben Sinan Kod'un ismini bilmiyorum. Sadece Bingöl bölgesi zazalarından olabileceğini tahmin ediyorum. Bu şahsın eşgali ise: 1.80 boylarında, 23 veya 24 yaşlannda, mavi gözlü, saçlarmı komple üç numara vurdurur, 45 numara ayakkabı giyer, 75-80 kg. dolaylarında, zayıf sivri yüzlü, beyaz dişli 1 şahıstır. Adresini ve çalıştığı yeri bilmiyorum.” şeklinde,
    Sorguda; “Ben herhangi bir yere bomba atmadım’ şeklinde cevap vermiş, savcı huzurunda belirttiğim gibi ben olaydan büyük pişmanlık emineyette buradaki malzemeleri bana ...’nın verdiği konusundaki anlatımımı baskı altında verdim. Ayrıca bana demir boruları yaptırmamı söyledi şeklindeki beyanı kabul etmiyorum çünkü ben ...'yı iki kez gördüm’ huzurda verdiğim beyanım doğrudur.” şeklinde,
    Savunma yaptıktan sonra,
    Mahkemede; atılı suçlamaları inkar ederek ...'i tanımadığını, itirafçı olmadığını, önceki ifadelerinin baskı sonucu alındığını savunmuştur.
    İnceleme dışı sanık... Öğet kollukta;“…Tarihten tahminen 3 ay kadar önce ... Kılıçdoğan isimli arkadaşım beni ... Kod adlı olan ve daha sonra isminin ... olduğunu öğrendiğim PKK örgüt mensubu ile ...-... semtinde bir pastahanede tanıştırdı, bilahare inşaatlardan tanıdığım ...'lu olan ...-Cüneyt Kod adlı şahıs bir sabah evime ... Kod ... ile birlikte geldi ve bana kendilerinin PKK içerisinde faaliyet gösterdiklerini benim de kendileri ile birlikte faaliyet gösterip gösterimeyeceğimi sordular, ... bana kendisinin yurtdışından buraya eylemlerde bulunmak üzere gönderildiğini, benim de kendisine yardımcı olmamı istedi ben de kabul ettim, bana elimde ne olduğunu sordu geçen sene silah satıcısı olan amcanım oğlu olan Salih Öğet'ten 115.000.000 TL'ye aldığım kısa 9 mm. çaplı tabancamın bulunduğunu söyledim, O da tamam dedi ve o gün akşama kadar evimde kaldılar, yemek yedirdim ve ... Kod ... bana ara sıra gelip evimde kalacağını söyledi, ben de olur dedim, birkaç gün sonra Pınar Kod ... Selek yanında Metin Kod ... ile evime geldi ve beni onunla tanıştırarak bunun altında PKK içerisinde faaliyet göstereceğimi söyledi, bilahare Metin Kod ...'te beni tek başıma bir kenara çekerek evime ara sıra gelerek benimle görüşeceğini ve yönlendireceğini belirtti, bir kaç gün sonra Metin Kod ... tek basma yanıma geldi benden para istedi ve 5.000.000 TL.sı para verdim, Bu arada ... isimli arkadaş benim PKK içerisinde faaliyet gösterdiğimi biliyordu, kendisi de devamlı olarak Ümraniye cezaevine giderek orada bulunan PKK militanları ile görüşmekte idi, ancak kimle görüştüğünü bilmiyorum, bana çevrede bulunan eski PKK itirafçısı olan ... isimli şahsın vatandaşlardan PKK adına para toplayarak kendi kişisel harcamalarında kullandığını söyledi gereğine bakarız dedim, bilahare durumu sorumlum olan Metin Kod ...'e söyledim o da bekleyin bende durumu ... Kod ...'e sorayım ve size bildiririm dedi, bu arada ben tekrar...ile görüştüm oda bana Metin Kod kim oluyor, ben Cezaevi komitesi ve Balkanlarda bulunan komite ile görüşüyorum onlar öldürün diyorlar dedi. Bu arada tahminen 1 ay kadar önce tanıştığım ve aramızda hissi ilişki olan Kübra Sevgi ve benimle birlikte komitede faaliyet gösteren İsa Kaya'ya bildirdim onlarda eyleme katılacaklarını söylediler, İsa Kaya daha önceden ...-Cüneyt Kod adlı şahıs tarafından ... Kod Pınar_Selek ile tanıştırılarak ilişkiye geçmişti, İsa Kaya kendi evinde ... Kod ... ile görüşmekte idi.‘ 28.07.1998 günü ...-Altrahmanlar, Kumlar caddesi, Aksar taksi durağı arkası bostan satış yeri önünde...isimli şahsı tabanca ile vurarak öldürme eylemimiz. Ben yukarıda da belirttiğim üzere Metin Kod ...'e ...ın PKK adına kendi şahsi çıkarı için para topladığını ve öldürme teklifimi söyledim o da ... Kod ...'e soracağım beklememi söyledi ve bana bu şahsın istihbaratını getiren ...da kendisinin Ümraniye cezaevi Komitesi ile ve Balkanlar Komitesi ile görüştüğünü şahsın öldürülmesinin istendiğini belirtmesi üzerine ben bu şahsıöldürme kararını aldım ve durumu hissi ilişki içerisinde bulunduğum Kübra Sevgi ile komitede faaaliyetgösteren İsa Kaya'ya bildirdim onlarda bu eyleme iştirak edeceklerini söylediler şahsı kendime ait olan ruhsatsız tabanca ile öldürmeyi kararlaştırdık.

    Erdal Hayır'ı öldürdüğümüzü söyledim, o da talimatı kim verdi dedi,ona .... verdi dedim, bana Ercan'ı benimle tanıştıracaksın dedi, bilahare ben de Ercan Alır'a durumu söyledim ... da, Balkanların, Genel Merkezin ve Cezaevinin komitesinin referensını alarak gelirse kendisi ile tanışırım dedi, ben de tekrar Metin Kod ...'e durumu ilettim, Metîn Kod ...'te ona referansı Ümraniye cezaevinde yatan ... Kod ...'in verebileceğini söylememi istedi, ben detekrar bu durumuda .... söyledim, o da bu çarşamda günü cezaevine giderek durumu soracağını söyledi. O günün akşamı da evde yakalandık, yanımda yakalanan kardeşim...in hiçbir şeyden haberi yoktur, İsa Kaya'nın yastığı altında ele geçen 7,65 mm çaplı tabanca eylemde kullanılan tabanca değildir, bunu yanımda yatan Kübra Sevgi'den korktuğum için ona vermiştim, daha sonra alacaktım, bu tabancayı bana ... vermişti" şeklinde,
    Cumhuriyet savcılığında; “İnşaatlarda beraber çalıştığım ...yakalanma tarihinden yaklaşık 1 ay kadar önce benim evime arkadaşı olduğunu söylediği...isimli bir kızla geldi, Pınar becerikli, pratik, ağzı laf yapan bir kızdı, tanıştıktan bir süre içinde bana PKK örgütü içersinde olduğunu söleyerek benim de örgüt içerisinde olmam için propaganda yaptı, bana bir Türk olarak sizi uyandırmak istiyorum, siz ...'da mal gibi yaşıyorsunuz şeklinde konuşmalarla örgüt içersinde yer almamı söyledi. Bugün baktığımda bana bir rüya gibi geliyor. Nasıl kandığımı nasıl bu faaliyet içersine gördiğimi rüyada gibi düşünüyorum. Ben Kübra Sevgi ile İsa Kayaile birlikte Erdal Hayır'ı nasıl öldürdüğümüzü emniyetteki beyanımızda anlattım, Bu beyanımın öldürmeye ilişkinbölümü tamamıyladoğrudur. Ancak ben bu konudaki talimatı ... aracılığıyla cezaevinden almış değilim, bana bu talimatı Pınar verdi, ...'ü ben inşaatlarda çalışmasından tanırım, benim ona bağlı olarak herhangi bir faaliyetim yok, Heval'in örgüt içerisinde yer alıp almadığını bilmiyorum, emniyette bu şekilde beyanda bulunurken yani...'ı bana bu talimatın verdiğini söylerken baskı altındaydım. O yüzden gördüğüm işkencenin etkisiyle bu beyanda bulundum....bu olayda herhangi bir ilgisi alkası yoktur. Ben Ercan Alır'ı kahveciolarak tanırım. Örgütle ilişkisini bilmem. Alibenim Kod adım değildir, küçüklüğümden beri bana herkes ... der. Pınar bana; Erdal Hayır bana yanlış yaptı bunu öldürün dedi. ben de Pınar'ı çok sevmiştim dediğini yaptım. Kübra Sevgi ve İsa Kaya'nın Pınar'ı tanıyıp tanımadığnı bilmiyorum daha doğrusu, Pınar'ın Kübra'yı tanımadığını kesin biliyorum. Ben gördüğüm işkence nedeniyle Ercan Alır'ı talimatı o verdi diye iftira attım. Bunun dışında Erdal'ın öldürülmesine ilişkin emniyetteki ifadem, teşhiş tutanakları ve yer gösterme tutanakları tamamıyla doğrudur.

    İsa bana ... isimli bir kızdan bahsetmişti. Ben bu kızın benim tanıdığım Pınar olduğunu anlamamışım, Cüneyt, ... ve Maşallah ile birlikte İsa'nın evinde kalmışlar. İsa bana bunu gözaltında alındığımızda anlattı, ben İsa'ya doğru söyle diye yalvardım. O da bana bunları söyledi, yaptığım işi nasıl yaptığıma hala inanamıyorum. Dediğim gibi kendimi bir rüya aleminde sanıyordum, çok da pişmanım, ben böyle bir insan değilim. Böyle bir insan olmak gruruma dokunuyor. Ailemin yüzüne nasıl bakacağım bilemiyorum, ben cezaevini gönderildiğim takdirde tarafsız bir koğuşta kalmak istiyorum, başka bir koğuş ve PKK'nın koğuşunda kalmak istemiyorum’ emniyet ifademdeki Erdal Hayır'ı nasıl öldürdüğümüz bölümü doğrudur. Diğer bölümleri le ilgili olarak şimdiki ifadem doğrudur. Yakalama, yer gösterme, arama zaptetme tutanakları, teşhis tutanaklar bana aittir. İçeriklerini tekrar ediyorum. Yüzleştirme tutanağı içeriğini tekrar ediyorum son olarak yaptığı işlerden pişmanlık duyduğunu hayatında yeni bir sayfa açmak istiyorum” şeklinde,
    Sorguda; “... olarak yine inşaatlardan tanıdığım sonradan adının....olarak öğrendiğim fayansçı arkadaşın yanında Pınar adında bir kız ile benim evime geldi. Ben kendilerini misafir ettim. Daha sonra 18'e kadar bir odada konuştular, eşim ve çocuğum da bu sırada benim evimdeydiler, akşam eve geldiğimde onları yolcu ettim, benim evimde onların sadece konuştuklarını gördüm onun dışında başka herhangi bir faaliyetlerini görmedim, kendileri kapıyı kapatmış içeride konuşuyorlardı. Bunların geliş tarihi ve ... ile benim tanışma tarihi bundan 40 gün öncesine dayalıdır, bu tanışmadan 10 gün kadar sonra ... bu kez (Pınar) yanında Metin diye tanıttığı başka bir Türkçe konuşan Kürt şiveli sonradan isminin Heval Oztürk olduğunu bildiğim kişi ile geldi ve burada Heval kendisinin de inşaatçı olduğunu bana söyledi. Yukarıda da dediğim gibi kendisini bana Metin olarak tanıştırmıştı dedi. Pınar (...) adlı bayan bana Erdal Hayır bana yanlış yaptı, çok kötü bir yanlıştı anlatılmaz şekildeydi, bunu vuracaksın dedi ve kendisini bana çaybahçesinde otururken gösterdi ve bana kendisi de bir adet tabanca verdi, daha sonra yanımda Kübra Sevgi, İsa Kaya olduğu halde ... Alt Rahmanlar mevkiinde...ile buluştuk, kendisi ile bir süre sahil boyunda gezdik. Ben kendisine bir bayana nasıl kötü muamele yaptı dedim, biz alkollüydük, ...da alkol almıştı, ben Pınar'ı tanıyorum, ancak ben ona herhangi kötülük yapmadım, onun bağları vardı, dedi daha sonra yukarıda belirttiğim gibi saat 24,00-01.00 sıraları idi. Burada ben üç el Erdal'a ateş ettim ve onu öldürdüm. Ceseti orda bırakarak olay yerinden uzaklaştım, tabancayı Alican Öğet'e verdim, daha sonra bunu Alican Oğet götürüp atmış, daha sonra bu tabancanın bulunduğunu öğrendim’ Cumhuriyet savcılığındaki beyanım aynen doğrudur tekrar ediyorum, emniyet ifademdeki Cüneyt ile ilgili olan bölümler doğrudur Ercan Alır'ın talimat verdiği konusundaki durumu kabul etmiyorum, orada baskı gördüm,dîğer yandan benim Erdal'ı öldürme durumum da doğrudur diğerleri baskı oldundan kabul etmiyorum” şeklinde,
    Savunma yaptıktan sonra;
    Mahkemede 04.04.1999 tarihli celsede; suçlamalarla ilgisinin olmadığını, daha sonra ayrıntılı savunmalarda bulunacağını, itirafçı olmadığını,
    28.02.2000 tarihli celsede; örgütle hiçbir ilgisinin olmadığını, emniyet, savcılık ve sorgu ifadelerini baskıyla verdiğini, beraatını istediğini,
    03.10.2001 tarihli celsede; PKK örgütünün üyesi olduğunu, örgüte kendi isteğiyle katıldığını ve örgüt içerisinde faaliyette bulunduğunu, açıklamalarda bulunmak istediğini, ... ile....vasıtasıyla 1998 yılında tanıştığını ve tanışmasının örgütsel bağ şeklinde geliştiğini, ... Çarşısı patlamasının bir bomba patlaması olduğunu, itirafçı olacağını, yasal haklardan yararlanmak istediğini,
    07.11.2001 tarihli celsede; ... Çarşısına konan bombayı ... ve ... ile beraber hazırladıklarını, söz konusu bombanın parça tesirli, boru tipli bir bomba olduğunu ve bu bombayı ... ve ...'in ... Çarşısına koyduklarını,...öldürme talimatını A....verdiğini, kendisini de suçlu gördüğünü, suçlular dışarıya çıkartılıyor diye bu amaçla ifade verdiğini, diğer detayları mahkemeye verdiği yazılı savunmasında beyan ettiğini,
    27.02.2002 tarihli celsede; ... Çarşısı'nda kullanılan bombanın parça tesirli bomba olduğunu, söz konusu bombayı ... ve ... ile birlikte yaptıklarını, bombada fünye ve TNT kullandıklarını, bombada boru olduğunu, etraftan topladığı demir parçaları ve civataları da bu bombaya koyduklarını, kendisinin itirafçı olduğunu ve bu devlete güvendiğini,
    Savunmuştur.
    İnceleme dışı sanık ... (Metin-Nesitiri -... Öztürk sahte kimlikli) kollukta; “…1994 yılı idi, köye gittiğim zaman ... ...-Ferzan Öztürk-Serhat Öztürk-Faruk Öztürk-Y.... isimli şahıslar PKK'nın milis grubunu oluşturmuşlardı, beni de ... bu gruba dahil ettiler ve o sırada köye kırsalda faaliyet gösteren ‘Şehit Selim Birimi’ adlı grubun sorumlusu olan Suriyeli Mele Salih isimli şahıs ve grubu ile faaliyete geçtik, Bana Nestiri Kod adını verdiler ve grupla birlikte isimlerini saydığım şahıslarla köyleri gezerek silahlı faaliyet göstermeye başladık, bunlardan bir kısmı bomba eğitimi görmüşlerdi, daha sonra Dönertaş Korucu köyüne baskın eylemi kararlaştırıldı ve isimlerini saydığım bu şahıslarla birlikte Mele Salih'in grubuyla hepimiz silah kuşandık bana da Kaleşnikof marka silah vermişlerdi ve saat 01.00 sıralarında grup halinde köye silahlı saldırı gerçekleştirdik ve 15 dakika kadar silahlı çatışma sürdü, bu olayda ölen veya yaralanan olup olmadığını bilmiyorum, köyden bir çobanı silah zoru ile kaçırdılar ve oradan Ergeçici köyüne geçtik, …
    Köy baskınından sonra yakalanmalar oluyordu bu nedenle ...'a kaçtım, yanımda Berzan Öztürk-...-Faruk Öztürk-Serhat Öztürk vardı, …Üzerimde yakalanan ... Öztürk adına düzenlenmiş sahte kimliği babamın amca çocuğu olan ... Öztürk'ün bilgilerine istinaden 1997 yılında ... semtinde muhtardan aldığım belge ile ... Nüfus idaresinden çıkardım ve o tarihten beride bunu kullanmaktayım, gerçek kimliğimi yırtarak imha etmiştim.’ demiş, sanığa kolluk ifadesi sırasında sorulan soruya sanık verdiği cevapta ‘1998 yılı Nisan ayında amcanım oğlu olan ... yanıma geldi ve amcamızın oğlu olan Berzan Öztürk'ün Fransa'da PKK içerisinde faaliyet gösterdiğini ve Doğan-... Kod adlarını kullandığını, kendisini telefonla aradığını ve PKK içerisinde birlikte diğer amcamızın oğlu olan Baran Öztürk ile birlikte görev almamızı söylemiş o da bunu bana iletti, ben de kabul ederek komitede yer alacağımı söyledim, bu arada yurtdışından Berzan Öztürk'ün gönderdiği ... Kod adlı bayan militanla ...'nda buluşturarak tanıştırdı, daha sonra ... Kodun gerçek isminin emniyette ... olduğunu öğrendim, ... Kod ... ile üçümüz ...'ün Okmeydanı semtinde bulunan halası Seher'in evine gittik ve bir odaya geçtik orada ... Kod ... kendisinin Avrupa'dan buraya PKK adına eylem yapmak üzere gönderildiğini, bizim PKK'nin Askeri kanadı olan birimde yer alacağımızı ve komitenin ismininde ‘Yurtseverler Birliği’ olduğunu, kendisine yer ayarlamamı ve elinde başka ilişkilerinde bulunduğunu bunları da işe yerleştirmemizi, bilahare bana ve ....'e bomba eğitimi vereceğini, ...'ün kırsalda bomba uzmanlığı eğitimi gördüğünden dolayı kendisine direk olarak bomba işlerinde yardımcı olacağını söyledi, bana Metin Kod adını telefon görüşmesi yaptığım Berzan Öztürk vermişti ...'e ise... Kod adını vermişlerdi,...'e ise ... kod adı verilmişti. ... Kod ... ile aralıklı olarak görüşmeye başladık, benim eksiklerimin olduğunu ve beni yetiştireceğini söylemekte idi, bana Anadolu yakasında Bostancı semtinde deniz otobüs iskelesi önünde buluşma verdi ve beni alarak Maltepe'ye doğru gittik, beni ... Kod adlı birisi ile tanıştıracağını bunun çok aktif birisi olduğunu, sen bunun sorumlusu olacaksın dedi, beni alarak ... Kod adlı Alaattîn Öget'in evine götürerek tanıştırdı, ... Kod... Öğet ile bizi bırakan ... yanımızdan ayrıldı, ben... Öğet ile bir süre konuştum nasıl buluşacağımızı filan kararlaştırdık, bir şey olursa evine gelerek kendisini bulacağımı söyledim ve yanından ayrıldım, bir ay kadar yanına uğramadım, zira ... ara sıra bunun evinde kalmakta idi, ... Kod... Öğet'in evine giderek hanımına not bıraktım ve kendisine... Kod ...'ün kullandığı....nolu cep telefonunun numarasını vermiştim, oradan beni aramasını söyledim ve yarım saat sonra beni aradı ve kendisi ile ... semtinde sahilde çay bahçesinde buluştum, bana kendisi ile bir arkadaşının Erdal Hayır isimli PKK itirafçısının öldürülmesini kararlaştırdıklarını, bu şahsın PKK adına çevreden para toplayarak kendi kişisel harcamalarında kullandığını ve tefecilik yaptığım söyledi, bunu öldüreceğini belirtti, benim kararımı sordu, ben de ... ile görüşerek size kararımı açıklayacağım dedim. Yanından ayrıldım ve bir süre sonra ... Kod ... ...'da polis tarafından yakalandı …
    ...'in talimatı ile Sarıgazi'de bulunan otobüs durağına pazar günü zaman ayarlı tahrip gücü yüksek bomba koyacaklarını kararlaştırdıklarını, zira o sırada Askeri garnizondan pazar izni ile çıkan bir çok askerin burada araba beklediğini ve sansasyonel nitelikli büyük bir eylem olacağını kararlaştırdıklarını, ancak ...'in yakalanması üzerine bu eylemi yapamadıklarını ve bombacı olan... Kod ...'e bir bomba yaptırmamı ve bu bombayı oraya bırakarak patalatacağını, kendisinin bomba düzeneğindeki saati hazırladığını geri kalan kısma ise... Kod ...'ün hazırlamasını bana söyledi, ben de bu durumu ...'e ilettim, orada bana bomba malzemelerinin listesini vereceğini hazırlayarak getirmemi kendisinin bombayı yapacağını söyledi. Bilahare ben... Kod ... ile buluştuğumda da bana takip yediğini ve bir süre bu işi askıya alalım dedi, buluşma alarak ayrıldık ve buluşma yeri olan ... semtindeki Topkapı'ya giden otobüs durağına ben yanımda ... Kod ile biraz erken geldim ve bir yerde yemek yedikten sonra buluşma yerine gittiğimizde orada 3 tane sivil polis arabası görünce buluşma yerine gitmedik, buluşma yerine Metin-... Kodda TNTkalıpları ile gelecekti ve orada ... ile bir araya gelerek bomba yapmaya gideceklerdi, ertesi gün Laleli semtinde ... Kod ile Hacıbozanoğulları isimli tatlıcıda buluştum, bana Metin Kodun benimle konuşmak istediğini ve takip sorunun nereden çıktığını araştırmaya başladık, oda bana bunun üzerine ...'in yattığı cezaevine haber yollayarak durumu soracaklarını ve bu haber gelene kadar görüşmeleri askıya alalım dedi. Ben cezaevine ... Kod Alaattîn Öget'in ilişkisi olan ve cezaevine gelip giden Diyarbakırlı birisi ile haber yollayacaktım bu arada Metin-... Kod bana bir sahte kimlik ayarlamamı söylemişti, bilahare Alî Kod Alaattîn Öget ile görüştüm ve cezaevine giden şahısla beni görüştür dedim, oda bana bu şalısın benimle görüşmek için Avrupa'dan ve cezaevinden referans istediğim söyleyince bende Ümraniye cezaevine giderek orada bulunan ...'ten benim hakkımda referans alsın dedim, aynı günde polisler tarafından üzerimdeki sahte kimlik ile yakalandım.
    ... Kod ... yakalanmadan bir süre önce bana bomba yapımında kullanılmak üzere lazım olan demir boru kapları yaptırmamı söyledi ve bana tarif etti, ben ona hiç yaptırdığım demir borulardan vermedim, sadece yaptırdığımı ve ben de bulunduğunu söyledim oda kalsın demişti. ... Kod ... yurtdışından ilk geldiği sıralarda... Kod ... ile ben ve ... Kod ....ü örgütlemişti, bizlerin yanına Berzan Öztürk kanalı ile ulaşmıştı, bilahare yurtdışında bulunan ...... bizlerin yanına gelmemizi söylemişti ve ilk aşamada da ... Kod...a illegal yollardan çıkmak üzere... Kod ... tarafından Edirneİline gönderilmişti ve burada onun çıkamadan yakalandığını öğrendim.”şeklinde
    Cumhuriyet savcılığında; "Emniyet ifadem doğrudur ancak ben Köy’deyken silah kuşanmadım” şeklinde,
    Sorguda; “…Cumhuriyet savcısı huzurundaki beyanım doğrudur aynen tekrar ediyorum" şeklinde,
    Savunma yaptıktan sonra;
    Mahkemede; atılı suçlamaları inkar ederek, önceki ifadelerinin baskı sonucu alındığını, suçlamaları kabul etmediğini savunmuştur.
    İnceleme dışı sanık Kübra Sevgi kollukta, Cumhuriyet savcılığında ve sorguda; “…Tarihten 2 ay kadar önce ... Semtinde ... Şimşek Koleji yanındaki telefon kulübesinden amcamı aramak istediğim şuanda gözlerim iyi görmediği için yanımda bulunan şahıs bana yardım edebilir miyim dedi, ben de kabul ettim ve aradığı amcamın telefonu ile görüştükten sonra onunla arkadaş oldum ve isminin ... olduğunu öğrendim, yakalandığımız zaman da bu şahsın gerçek isrninin... Öğet olduğunu öğrendim, o gün kendisi ile arkadaş olduktan sonra ertesi gün saat 13.00'de ... sahil'de çay bahçesinde randevulaşarak buluştuk, bilahare kendisi ile sık sık görüşmeye başladım, eşini memleketine gönderdi ve birlikte kalmaya başladık … ... Kod... Öget ile tanıştıktan sonra onunla yaşamaya başladım ve evinde kalmakta idim…1998 yılı Temmuz ayı ortalarında ... semtinde sürücü kursunun altında bulunan Apo'nun kahvesi denilen yere ... Kod... Öget ve İsa Kaya ile gittik, dışadarıda durduk ve yakalandıktan sonra isminin Ercan Alır olduğunu öğrendiğim şahıs... Öget'i yanına çağırdı, ikisi içeri girdiler, ben ile İsa Kaya dışarıda bulunan masada oturduk ve bir süre sonra... Öget tek başına yanımıza gelerek oturdu, bir süre sonra da oradan aynldık, ...-Sahilde bulunan Sahil Kafeye bir süre oturdukdan sonrada evlere gittik, Bilahare ... Kod... Öget bana ve İsa Kaya'ya sahilde takılan Erdal Hayır isimli şahsın PKK örgütü adına para tophyarak kendi kişisel harcamalarında kullandığını ve bu şahsın öldürüleceğini söyledi ben ile İsa Kaya ile bunu kabul ettik, ... Kod... Öget'te bir adet tabanca vardı, daha sonra bu şahsı bulmak için ... Kod... Öget birkaç gün ... sahilde bulunan çay bahçelerine gitti, daha sonrada yanımızda silah olmadan ben ve İsa Kaya ile üçümüz tekrar sahile çay bahçelerine gittik ve orada aradığınız şahıs olan Erdal Hayır'ı uzaktan Alî Kod... Öget bize gösterdi ve yanına ikimizin giderek tanışmamızı söyledi ve İsa Kaya başka bir çay bahçesinde oturdu ben ile... Öget giderek bu şahsın masasına oturduk ve Erdal Hayır'a beni nişanlısı olarak tanıttı, bu şekilde kendisi ile tanışmış olduk ve daha sonra... Öget ile yanından ayrıldık, dışarıda da İsa Kaya yanımıza geldi ve durumu ona da anlattık, ertesi gün silahla gelerek şahsı öldürmeyi kararlaştırdık ve ertesi gün yani 27.07.1998 günü saat 20.00 sıralarında tekrar ben ile İsa Kaya ve ... Kod... Öget ile ... sahilde bulunan çay bahçelerine geldik... Öget eylemde kullanacağı tabancayı saklamam için bana vermişti ve çantamda bulunduruyordum, çay bahçelerinin bulunduğu yere geldiğimizde tabancayı benden alarak beline koydu ve Erdal Hayır'ı gördük oda bizi gördü ve biz üçümüz bir masaya oturduk bir süre sonrada Erdal Hayır yanımıza gelerek oturdu ve konuşmaya başladık, ona ailevi nedenlerden ayrılacağımızı bize yardımcı olması gibi bir bahane söyliyerek bu şahısla samimiyetimizi artırmıya çalıştık ve daha sonra da onu dışarı çıkartarak öldürebileceğimizi kararlaştırmıştık, orada 1 saat kadar oturduktan sonra da yine aynı bölgede bulunan Sahil Restoranta geçtik ve orada içki içmeye başladık, saat 12.30'a kadar orada içtik ve hesabı da çıkarken ... Kod... Öget ödedi ve bunu tenha bir yere götürerek tabanca ile vuracaktık, bilahare İstasyonun civarında bulunan taksi durağının arkasında bulunan bostan satış yerine geldiğimizde ... Kod... Öget, Erdal Hayır'ı durdurarak, ‘Bir dakika Erdal Abi sana bir şey söyliyeceğim’ dedi, biz durduk, İsa Kaya-Alaattin Öget ve Erdal Hayır aralarında Kürtçe konuşmaya başladılar, İsa Kaya belinde bulunan bıçağı çıkartarak....'ın boynuna doğru tuttu ve adamı yere çökertti.... Öget'te banada biraz uzağa git ve etrafa bak dedi, ben yanlarından biraz uzaklaştım ve ... Kod... Öget yere çömeli vaziyette duran...'ın kafasına doğru 3 el tabanca ile ateş etti ve ikisi .... üzerini arayarak kimliklerini ve paralarını aldılar, üzerine hangisinin yazdığını görmediğim bir yazıyı kağıda yazarak bırakmışlar İsa Kaya bana ‘ihanetin sonu ölümdür’ ibaresini yazdıklarını söyledi ve oradan hızla uzaklaştık” şeklinde savunma yaptıktan sonra;
    Mahkemede; nüfus kaydında adının Kadriye Fikret, soyadının Sevgi olduğunu, atılı suçlamaları inkar ederek önceki ifadelerinin baskı sonucu alındığını, itirafçı olmadığını,... Öğet ile imam nikahlı olduğunu ve ... cezaevine naklini istediğini,
    03.10.2001 tarihli celsede; 2 sayfadan ibaret dilekçesini mahkemeye sunarak özetle örgüt üyesi olduğunu, ...'ten aldıkları talimat ile Erdal Nayır'ı diğer sanıklar İsa Kaya ve... Öğet ile birlikte tabancayla ateş ederek öldürdüklerini, ...'in de örgüt üyesi olduğunu,
    Savunmuştur.
    İnceleme dışı sanık...kollukta; “Ben pasaport alıp yurtdışına çıkış yapmadım, ancak ... ilinde bulunan PKK örgüt mensubu ...... (Kod)un talimatı ile ... Uzunkoprü ilçesinden illegal yollardan geçip Yunanistan da bulunan ve örgüt mensubu ... Kod Berzan Öztürk isimli akrabamın yanına gitmekte iken 11.08.1998 günü ... İlçe Emniyet Müdürlüğü görevlileri tarafından yakalandım… yasadışı PKK terör örgütüne ilk katılmam, benim amcaoğlum olan... (Kod) ...'ün 1998 yılı Haziran ayı içerisinde çalıştığım işyerine gelerek bana PKK terör örgütü adına ... ilinde bir çalışma yaptıkları bu çalışmaya benimde katılmamı istedi, ben de ilk önceleri kabul etmediysem de bazı sıkıntılı günlerin olaması nedeniyle kabul ettim ve örgüt içerisine girmiş oldum, bu zaman içerisinde... Kod Mecit Öztürk beni ... Kod ... ile tanışmamı sağladı, bu buluşmamız... (K) ... ile birlikte Taksim Borsa binası içerisinde bir pastahanede buluştuk daha sonra... (K) Abdulmecit yanımızdan ayrıldı ve ... (K) ... isimli bayanla oturduk, ... (K) ... bana kendisinin merkezden geldiğini, örgütle ilişkisinin merkezle bağlı olduğunu ... iline bir çalışma yapmak için geldiğini bu çalışmayı birlikte yapmamızı benden istedi bende kabul ettim ve buradan ayrılıp, işyerimegeldim, aradan 20 gün sonra... (Kod) ..., benim ... (K) ... isimli kayanla yine buluşmamızı sağladı, bu buluşmamız ... Etfal Hastanesi yanında bulunan dönercide buluştuk, bu buluşmamızda ... bana kendisinin kalacak yeri sorunu olduğunu, ekonomik kriz içerisinde olduğunu bana söyledi, benden kendisine kalacak bir yer bulmamı istedi, ben de kendisine yer bulmaya çalışacağımı söyledim ve buradan ayrıldık, aradan bir hafta sonra ... ...'da yakalandığını öğrendim, …Azat Kod Abdulmecit ile görüşmemizde bana; ... Kod ...'in yurtdışından ... Kod Berzan Öztürk tarafından gönderildiğini, ...'da Yurt-severler Birliği isimli askeri kanat içerisinde olduğunu, kendisinin örgütün merkezinden geldiğini merkeze bağlı olarak faaliyet yürüttüğünü söyledi, zaten bunları ... Kod ... ile de görüştüğümde kendisi bana anlattı ben örgüte girdiğimden bu yana... Kod ... ... Kod ... ile ilişkim ve irtibatım oldu… Bana ... Kod'u ... Kod ... tarafından İlk görüştüğümüz yer olan ... Taksim ... Borsa binası içerisinde pastanede bana senin Kod ismin bundan böyle ...'tir, bundan böyle benimle birlikte faaliyette bulunacaksın dedi ve bu ismi böylelikle almış oldum, yukarıda sizlere söylediğim gibi ... Kod'un Yunanistan'da olduğunu bildiğim ... Kod Berzan Öztürk tarafından eylemlerde bulunmak üzere ... iline geldiğini, ... Kod Berzan Öztürk'ün geldiğini, direk merkeze bağlı olduğunu, benim de kendisine bağlı olarak faaliyetlerde bulunacağımı söyledi ve ben de kabul ettim, bu görüşmemizden sonra ... Kod ... polisler tarafından yakalandı, benim bu zaman zarfında örgütsel bir faaliyetim olmadı, halen yurtdışında bulunan ... Kod Berzan Öztürk'ün arandığını biliyorum, benim sizlere bu konularla ilgili olarak söyleyeceklerim bunlardan ibarettir.” şeklinde,
    Sorguda; “... benim amcamın oğludur. ... Kod ... isimli bir bayanı bana Abdulmecit tanıştırdı ve bana ...'nın yer sıkıntısı olduğunu ve benim yardım etmemi istedi, kendileriyle birlikte hareket etmemi istedi, ben kabul etmedim,Abdulmecit beni ... ile tanıştırırken ismimi söylemedi, ... da bana ismin önemli değil ben sanaAhmet derim dedi, Pınar ile ... de tanışıyordu, Heval benim amcamın torunudur, Heval ile Pınar arasında ne gibi ilişki olduğunu bilmiyorum, ... ile ben iki kez görüştüm bana birlikte çalışma propagandası yapıyordu, ancak ben kendisine bu konularda yardımcı olmadım, bu arada ben amcamın oğlu ....k ile iki kez telefonla konuştum. Bana ailevi konular üzerinde sorular sordu, ancak ben Berzan'ı daha önceden PKK örgütü içerisinde etkin bir kişi olduğunu biliyordum, benim örgütsel faaliyetim olmamıştır. Abdulmecit aracılığıyla Berzan beni yurt dışına ve oradan da Fransa'ya daha doğrusu nerede görüşmemizi istedi onu bilmiyorum, gelmemiistedi, bunun üzerine ben yurt dışına gitmek için yola çıktım, başlangıçta Abdulmecit ve Heval de gideceklerdi onlar vazgeçti, bunun üzerine ben tek başıma Uzunköprüye gittim burada yakalandım dedi.” şeklinde,
    Savunma yapmıştır.
    İnceleme dışı sanık....Arat (...-Cüneyt Kod) kollukta; “1997 yılında .....,Şafak inşaatta çalıştığım sırada ... isimli bir şahısla tanıştım, aradan bir süre geçtikten sonra kendisi ile samimi oldum, bana PKK örgütünün propogandasını yapmaya başladı ve Türk ordusunda askerlik yapmamamızı, PKK adına çalışmalarda bulunmamızı PKK Örgütünün Kürdistanın bağımsızlığı için silahlı mücadele verdiğini anlatmakta idi, ...: 24 yaşlarında, 1.70 boylarında, zayıf yapılı, esmer tenli, siyah düz saçlı ortadan taralı, bıyıksız, belirgin bir özelliği yoktu, Beni PKK örgütü içerisinde faaliyet gösterdiğini belirttiğiniz ... Kod adlı olan ve emniyette isminin ... olduğunu öğrendiğim sorumlusu olan bayan ile ... semtinde iskele meydanında buluşturdu, bu bayan bana PKK örgütü içerisinde faaliyet göstermemi istedi ben de kabul ettim ve bana örgüt içerisinde ... ve gerekirse Cüneyt Kod adlarını kullanmamı söyledi, daha sonra bu ... isimli şahıs ortadan kayboldu ve kendisinin nerede olduğunu bilmiyorum, bana tanıdığım PKK yanlısı olan şahıslarla kendisini tanıştırmamı istemesi üzerinede inşaatlardan tanıdığım ... Kod... Öget'in evine götürerek kendisi ile tanıştırarak ilişkiye geçirdim ve o da PKK içerisinde faaliyet göstermeye başladı, bilahare ... Kod ... beni kendisine bağlı olarak faaliyet gösteren... Kod ... ile tanıştırdı, bu şahısta beni alarak Metin Kod ... ile ... semtinde buluşturarak tanıştırdı, ben de bu arada benim köylüm olan Metin-... Kod adlı Maşallah Yağan'ı örgütleyerek PKK içerisinde faaliyet göstermesini sağladım ve Metin-... Kod Maşallah Yağan ile ... Kod ...'i ... iskele meydanında buluşturarak ilişkiye geçirdim, bir süre bu şekilde faaliyetlerimize devam ettik, daha sonra ... Kod ... benim kendisi ile ilişkiye geçirdiğim Metin-... Kod Maşallah Yağan'a saklaması için örgütün 1 Adet Lav silahı ile 3 Adet TNT kalıbını vermiş ve bunları saklamasını söylemiş. Daha sonra yanıma gelen Metin-... Kod Maşallah Yağan bu durumu bana söyledi ve bende ona bizim kaldığımız evin bahçesine bunları göm, gerektiği zaman tekrar çıkartırız dedim, Daha sonra da yaptığım buluşmada... Kod ...'e bizdeki malzemeleri söyledim ve emin yerde olduğunu gerektiğinde verebileceğimi belirttim, bu arada ... Kod ... polis tarafından yakalanmıştı, ben kesinlikle Herhangi bir yere bomba koymadım bana sorduğunuz üzere de Maltepe semtindeki Orduevine ve Küçükyalı semtindeki parka bomba koyma olaylarına ben katılmadım ve bu eylemleri kimlerin gerçekleştirdiğimde bilmiyorum, benim örgüt içerisindeki faaliyetlerim bundan ibarettir. Ben şu an yoklama kaçağıyım ve yakalanmasa idim, PKK örgütü içerisinde eylem ve faaliyetlerime devam edecektim, yaptıklanmdan pişman değilim” şeklinde;
    Cumhuriyet savcılığında; "Beni ... diye bir arkadaşım ile inşaatlarda beraber çalışırdık, yurt dışına gitmek konusunda yardımcı olmak için ... İsimli bir bayanla tanıştırdı, ... da bana seni yurtdışına göndereceğim, ama sen de bana yardımcı ol bizi tanıştıklarınla tanıştır dedi. Ben de onu... Öğet ve Maşallah ile tanıştırdım. Bizi yurtdışına gitmek konusunda yardımcı olacağını zannediyordu. ... ve beni... diye birisiyle tanıştırdı, gerçek adının Abdulmecit olduğunu emniyette öğrendim,...'ta beni biriyle tanıştırdı, isminin ... olduğunu burada öğrendim, Heval bana bir gün ... Maşallah'a bir çanta vermiş yanlış oldu, Heval bana Maşallah'ı alıp eve geleceğiz, Maşallah'la buluştuk, Maşallah'ın elinde çanta vardı, çantanın içinde ne olduğunu bilmem Maşallah'ın çantayı ne yaptığını bilmem, ben bu çantanın Maşallah'ta olduğunu adama söylemedim. Maşallah'ın çantayı ne yaptığını da bilmem, içindekiler konusundada bir fikrim yok. Tanıdığım bu şahısları fotoğraflarındanda teşhis ettim, benim örgütsel tarafım yoktur, emniyetteki bu şekildeki beyanlarım baskıya dayalıdır” şeklinde,
    Sorguda; “…Alaattin Öğet ile ben ... (...)'i ben tanıştırdım,bir günakşamakadar daevinde kaldık,... deaynı gün evde bizimle beraberdi. ... benim...'inevinde kaldığım zamangündüz değilgeceidi.... ile ayrı odalardakaldık’ hazırlık beyanımı kabul etmiyorum, ben bu beyanımı işkence altında tesbit edildi ve bana zorla imzalattırdılar” şeklinde,
    Savunma yapmıştır.
    Sanık ... (...-... kod) kollukta; “Ben 1971 yılında ... ilinde doğdum. Babam yukarıda belirtilen adreste ikamet eder ve serbest avukatlık yapar. Aynı zamanda ÖDP (Özgürlük ve Dayanışma Partisi) Parti Meclisi üyesidir. Annem ise eczacılık yapar. Ancak şu anda çalışmamaktadır. 1990 yılında ... Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Fransız Dili ve Edebiyatı bölümünü kazandım. Burada bir dönem okuduktan sonra bıraktım. Tekrar sınavlara girdim. 1992 yılında ... Üniversitesi, Dil Tarih Coğrafya Fakültesi, Sosyoloji Bölümünü kazanarak kayıt yaptırdım. 1994 yılında notlarımın yüksek olması nedeniyle yatay geçiş hakkına sahip olup Mimar Sinan Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesine geçtim. Burada iki yıl okudum. 1996 yılında birincilikle bu okuldan mezun oldum. 1996 yılında master sınavını kazanarak kayıt yaptırdım. Hâlen Yüksek lisans eğitimi 2. sınıfta öğrenim görmekteyim.Herhangi bir siyasi parti veya sendikaya kaydım yoktur. ... Yelken Kulübü üyesiyim. 1990 yılında sendikalar tarafından düzenlenen Abide-i Hürriyet Meydanı'ndaki Emeğe Saygı Mitingine katıldım. Buradan dağılırken yakalanarak göz altına alındık. Sevk edildiğim adli mercilerce tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldım. Daha sonra beraat ettim. Daha sonra 1994 yılında pasaport almak üzere müracaat ettiğimde Liseli Dev Genç Örgütü üyesi olmak suçundan arandığım iddiası ile göz altına alındım. Burada hazırlanan tahkikat evrakı ile sevk edildiğim DGM Cumhuriyet Başsavcılığınca serbest bırakıldım. Daha sonra hakkımda verilen takipsizlik kararını ibraz edince pasaport alıp yasal yollardan Fransa-Romanya-Almanya ülkelerine gittim. Daha önceden çıkarttığım pasaportla da İspanya'ya gitmiştim. Ben ailece Sosyal Demokrat Görüşe sahip bir kişiyim. Babam TİP Merkez Yürütme Kurulu üyesi olduğundan dolayı 12 Eylül Askeri Harekatı sırasında yakalanarak sevk edildiği adli mercilerce tutuklandı. 4,5 yıl kadar tutuklu kaldı. Ailemin bu yapısı nedeniyle genelde sol içerikli yayınlar okurdum. Bunlardan bayağı etkilenirdim. 1992 yılına kadar sade bir vatandaş olarak bu şekilde yayınlar okuyup kendimi geliştirmeye çalıştım.1992 yılından sonra Türk solu konusunda yoğunlaşarak illegal örgütlerin legal alanda yürüttükleri faaliyetleri izleyip takip etttiğimden dolayı genel sonuçlar çıkartıp kendimce tespitlerde bulundum. Türk solu örgütlerinin içerisinde bazı aradığım soruların cevabını bulamadım. Özellikle Ortadoğu ve Emperyalizm arasındaki dengeleri, bu bölgede oynanan oyunları cevaplamadan, bazı cevapları Türk solunda aramanın yanlış olacağını düşündüm. Bu nedenle PKK örgütüne yönelmeye başladım. Çünkü aradığım cevapları bu örgütte bulabileceğimi düşünüyordum. Okulda geniş bir PKK yapılanması yoktu. Ancak Kürt solu endeksli ya da diğer bir tabirle Yurtsever olarak nitelendirilen öğrencilerle konuştum. Ancak tatmin olmadım. Bu öğrencilerden Ağrılı ... Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji bölümünde benimle birlikte aynı sınıfta okuyan Yusuf Gürbüz isimli şahısla uzun süreli ilişki içerisinde oldum. Bu dönemde herhangi bir etkinlikte bulunamadılar. Devlet okullara hakimdi. 1994 yılına kadar bu durum devam etti. 1994 yılı içerisinde yatay geçiş yaptırdım. ...'a geldim. 1996 yılına kadar herhangi bir ilişkim olmadı. Bu arada hayatın gerçekleri ile ilgili çeşitli araştırmalarda bulundum. Yusuf Gürbüz isimli şahıs benim evimin telefonunu biliyordu. ...'a gelip beni aradı. Kendisi ile buluştuk. Benim kendisini tanımadan önce örgüt içerisindeki faaliyetlerinden dolayı yakalanarak tutuklanmıştı. 1 yıl kadar tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilmişti. Kendisi ...'ye ailece göç etmişti. Burada oturuyordu. Ancak arada sırada ...'a gelip gidiyordu. PKK ile ilişkisinin olmadığını, hakkında kesinleşmiş cezasının bulunduğunu, ancak kanal olmadığından Parti ile ilişkiye geçemediğini söylüyordu. İlişkiye geçebilmesi halinde yurt dışına veya kırsala gitmeyi düşündüğünü bana söylemişti. Ben gitmesini istemiyordum. Ben yine örgüt mensupları örgüt hakkında araştırma ve inceleme yapabilmek maksadıyla ilişkiye geçmek istediğimi söylüyordum. O ise bana Avrupa'ya gidip gelmem nedeniyle Avrupa'daki komitelerle ilişkiye geçebileceğimi söyledi. Burada ilişkiye geçmem halinde kendimin zarar görebileceğimi söyledi. Ben bu arkadaşıma ... Eczacılar odasında sekreter olarak ... buldum. Burada bir ay kadar çalıştıktan sonra birden ortadan kayboldu. Bir daha kendisi ile görüşmedim. 1995 yılı içerisinde basınla ilişkiler müdür yardımcısı olarak ATV'ye girdim. (7) ay kadar burada çalıştım. Daha sonra ayrıldım. Mimar Sinan Üniversitesinde öğrenim gören bir grup öğrenci tarafından kurulan ‘Sokak Sanatçıları’ isimli atölyede faaliyet göstermeye başladım. Atölyenin amacı Sokağa atılan herşeyi yaşama döndürmektir. Konulamız içerisinde Travestilerin yaşamı, sokak çocuklarının yaşamı gibi değişik konuların yanında medya çalışması yapıyordum. Bu arada Meksika Yerlileri olup rejime karşı başkaldırı içerisinde olan Zapatist'ler hakkında bir araştırma yaparak bu konuyu kitaplaştırdım. Bu kitabı Belge Yayınevi basarak satışını yaptı. Ne kadar satıldığını bilmiyorum. Bu kitap karşılığında 40 milyon TL kara kazandım. Sonra arkadaşlarımla birlikte 1997 yılı içerisinde Asosyoİoji isimli bir dergi çıkarttık. Dergi işi zor olduğundan dolayı ikinci sayıyı ancak bir ay önce çıkartabildik. Ayrıca okulda kurulan sosyoloji kulübünde de çalışıyorum. Bu durum 1998 yılı başlarına kadar devam etti. Ancak benim içimdeki PKK örgütünü inceleyebilmek merakı bir türlü kaybolmuyordu. Bu nedenle örgüt mensupları ile ilişki içerisine geçmem gerektiğini sürekli düşünüyordum. Yasal olarak yukarıda beyan ettiğim şekilde değişik ülkelere gitmiştim. Ancak 1998 yılı şubat ayında Fransa'ya gittim. Fransa'nın Cannes şehrinde bulunan Udel Üniversitesinin üç günlük bir toplantısına davet edildim. Esas amacım örgütle ilişkiye geçebilmekti. Buraya gittim. Üniversiteden arkadaşlarımın yanında kaldım. Daha önceden 1994 yılı içerisinde üç aylığına ekonomi politik okumak üzere bu okula gitmiştim. Bundan dolayı orada bir arkadaş çevrem vardı. Bunlarla ilişkiye geçtim. Üniversitenin toplantısı tamamlandıktan sonra arkadaşlanma Kürt halkının yoğunlaştığı ve faaliyette bulunduğu kuruluşlarla ilişkiye geçmek istediğimi söyledim. Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı Strasbourg ST Deniş isimli semte gittik. Burada KOMKAR isimli PSK (... Burkay'ın lideri olduğu Kürdistan Sosyalist Partisi) örgütünün paralelinde faaliyet gösteren derneğe gittik. Fransız Olivier Joumairain isimli arkadaşımla gittiğim bu dernekte dernek içerisinde tahminimce üst düzeyde görevli olan kişilerle görüştük. İsimlerini bilmiyorum. Ben PKK'lıların bulunduğu derneğin nerede olduğunu sordum. Bana derneğin yerini tarif ettiler....... St Deniş Caddesinde bir yerde bulunan derneğe gittiğimde kapalı olduğunu gördüm. Bunun üzerine Kürt Enstitüsüne gittim. Buradan da olumlu bir sonuç alamadım. Yani istediğim kişilerle ilişkiye geçemedim. Aynı gün akşam tekrar PKK'lıların bulunduğu derneğe gittim. Bu derneğin ismini tam olarak hatırlamıyorum. Ancak Kurdisch Culture gibi bir ismi olabilir. Burada sorumlu bir kişiyle görüşmek istediğimi söyledim. Benim Türkiye'den geldiğimi öğrenince benimle ilgilendiler. Burada sorumlu düzeyde olan bir kişi gelip benimle ilgilendi; 35 yaşlarında,1.75 boylarında, şişmanca yapılı, kır saçlı, gür saçlı, esmer, pos bıyıklı, sakalsız, genelde takım elbise giyinir, Güneydoğu şiveli, düzgün Türkçe konuşamaz, ismini bilmiyorum. Bu şahıs beni dinleyeceğini hangi konuda görüşmek istediğimi sordu. Ben de kendimin Sosyalist kişilikli birisi olarak hayatımın evrelerini anlattım. PKK konusunda derin bir araştırma yapmak istediğimi, hatta roman bile yazmak istediğimi, daha önceden yaptığım çalışmalardan tatmin olmadığımı, bu nedenle kendileri ile ilişkiye geçmek istediğimi söyledim. Özellikle Suriye'ye gidip ... Öcalan ile görüşmek ve örgütün yapısı ile Ortadoğu konusunda fikir edinmek istediğimi söyledim. Bunun üzerine bana daha fazla soru sormaya başladı. Benden şüphelendiği sorularından belli oluyordu. Özellikle ailem hakkında çok soru sordular. Babamın İşçi Partili olduğunu ve ismini bildiklerini söylediler. Bu arada tahminimce bu örgüt mensubunun üstünde olan bir kişi geldi. Benimle görüşen kişi benim durumumu bu şahsa anlattı. Sonradan gelen şahıs ;-25 yaşlarında 1.65 boylarında çok zayıf yapılı, hastalıklı görüntülü, sarışın, bıyıksız ve sakalsız, avurtları çökük bir şahıstı. Bu şahıs ta bana hemen hemen aynı soruları sordu. Ben de durumumu tekrarladım. Bu arada benimle ilk görüşen kişi bana dışarıda ertesi günü için buluşma verdi. Beni başka birisi ile görüştüreceğini söyledi. Bir kafede buluştuk. Bu şahıs yanında; Kenan (Kod) 30 yaşlarında,1.75 boylarında, atletik yapılı, esmer, siyah kısa düz saçlı, kalın bıyıklı, sakalsız, takım elbise giyinir eşgalinde şahıs vardı. Bu defa Kenan (Kod) isimli örgüt mensubu bana tekrar aynı soruları tekrarladı. Benim kimliğimi, aile yapımı, PKK'yı tanıyıp tanımadığımı, amacımın ne olduğunu sordu. ... Öcalan ile neden görüşmek istediğimi, Kürt olmamam sebebiyle şüphelerini sordu. PKK ile ilişkim olup olmadığını, herhangi bir örgüt mensubu ile alakam ve ilişkim olup olmadığını sordu. Benden referans istedi. Parti hakkında ne bildiğimi ölçmek maksadıyla teorik olarak neler bildiğimi anlatmamı, bu güne kadar neler okuduğumu söylememi isteyerek, benden partiye katılımın zor olmadığını, ancak Suriye'ye gidip liderle görüşmeyi herkesin başaramayacağını, belli zamanlarda aktarımın sağlandığını, bu nedenle beklemem gerektiğini, zaten bu konuya kendisinin karar verme yetkisinin olmadığını, ilgililerle görüştükten sonra bana haber vereceğini söyledi. Bana teorik olarak gelişmem açısından okumam için kitap vereceğini, kendimi yetiştirdikten sonra örgütün kampına gidebileceğimi söyledi. Orada düzenlenen eğitimlere katılmam gerektiğini, belli aşamalardan geçtikten sonra bilinç düzeyimi geliştirebileceğimi söyledi. Ben de kendisine Fransa'da kalmayacağımı, gezmek maksadıyla Romanya'ya gideceğimi söyledim. Bunun üzerine Kenan (Kod) ise bana Romanya'da daha iyi eğitim alabilirsin, orada faaliyetlerimiz daha geniş bir şekilde sürdürüİmektedir, Romanya'da daha iyi eğitilebilirsin. Türkiye'deki durumunu da onlar daha iyi araştırabilir dedi. İkinci buluşmamızda bana Çözümlemeler, Nasıl yaşanmalı,Eylemin ve Devrimin Dili gibi örgütün yayın organı olan bir çok kitap verdi. Bana Romanya'ya giderken kendileri ile ilişkilerimi sürdürebilmem açısından kendisine ait cep telefonu numarasını, ayrıca Romanya'da ilişki sağlayabilmem bakımından Metin (Kod) adlı örgüt mensubunun telefon numarasını verdi. Olivier isimli Fransız erkek arkadaşımla Almanya'ya gidip burada bir gün kaldıktan sonra eşyalarımızı toplatarak Romanya'ya gitmek üzere Almanya'dan ayrılıp, 1998 yılı Şubat ayının ortalarında Romanya'ya geçtik. Burada 10 gün Bükreş şehrinin yaklaşık 60 kilometre güneyinde bulunan sayfiye yerine geçerek burada Fransız arkadaşlarımla kaldık. Buradan Kenan Kod tarafından bana verilen Metin Kod'un cep telefonunu aradım. Kendimi tanıttım. O da benim durumumu kendisine ani attıklarını, durumumdan haberdar olduğunu, görüşmek istediğini söyledi. Bana nereyi bildiğimi sordu. Ben de Bükreş Havalimanında buluşabileceğimizi söyledim. Buluşma yerine gittim. Ancak Metin (Kod) buluşmaya gelmedi. Ben de geri döndüm. Tekrar Metin'i aradım. O da benden adres istedi. Ben bulunduğum yerin adresini verdim. Daha doğrusu Fransız arkadaşlarım telefonda kendisine yerimizi tarif etti. Aradan kısa süre geçtikten sonra; Metin Kod: 40 yaşlarında, 1.70 boylarında, boyuna göre normal kilolu, esmer, siyah tenli, siyah düz kısa saçlı, sakalsız ve bıyıksız bir şahıs kırmızı renkli kesin olmamakla birlikte Peugot marka arabaya benzer bir oto ile yanında bir kişi olduğu halde bizim bulunduğumuz yere geldi. Ben onların arabasına binerek ayrılmak istediğimde Fransız arkadaşlarım benimle tartıştılar, gitmemi istemiyorlardı. Hatta onlara ertesi günü döneceğime söz verdim. İki örgüt mensubu ile birlikte araba ile Bükreş'e geçtik. Burada Ana cadde üzerinde 5 katlı gri renkli eski bir binaya geldik. Birlikte en üst kata çıktık. Bina ikamet evi idi. İçeriye girdiğimizde başka bir örgüt mensubu bizi karşıladı. Yemek hazırlamıştı, birlikte yemek yedik. Evde bulunan; -İsmini bilmediğim 25 yaşlarında, 185 boylannda, zayıf yapılı, beyaz tenli, siyah düz kısa saçlı, sakalsız ve bıyıksız, parlak yüzlü, düzgün Türkçe konuşamaz şahıs şoförle birlikte yemek yedikten sonra aynlıp gittiler. Ben Metin (Kod)'la birlikte evde kaldım. Bana karşı çok saygılı davranışları vardı. Benim hakkımda yine sorular soruldu. Niye özellikle ... Öcalan ile görüşmek istediğimi sorunca, ben kendisine araştırmamın sağlıklı olabilmesi bakımından bu düşüncede olduğumu söyledim. Bana ikna olmamış gibi davrandı. Bir gün boyunca sürekli tartışıp beni tartmaya, amacımın ne olduğunu öğrenmeye çalıştı. Geçmişte yaptıklarımı anlatınca beni eleştirmeye başladı. Bu şahıs ta benden referans isteyince ...'da birlikte olduğum Yusuf Gürbüz isimli Üniversite öğrencisini referans olarak kendisine söyledim. Beni eğitebileceklerini, kendi fikirlerini yansıtabilmek bakımından araştırma yapmam hususunda bana yardımcı olacaklarını söyledi. Ancak gerekli teori ve pratiği gördükten sonra Suriye'ye gönderebileceklerini söyledi. Ben kendisine dönmem, arkadaşlarımın yanına gitmem gerektiğini söylediğimde, bana müsait olduğumda kendisini arayabileceğimi söyledi. Ben arkadaşlarımın yanına döndüm. Bir hafta sonra tekrar Metin Kod'u aradım. Arkadaşım Olivier Fransa'ya .... Metin tekrar gelip beni aldı. Bükreş'te başka bir eve gittik. Gittiğimiz evde örgütün kırsalına katılmak isteyen Türkiye'den gelen bir kız vardı. Zozan Kod adlı bu kız cahil gibi, 18 yaşlarında, kısa boylu, zayıf yapılı, esmer, düz kısa küt saçlı, ... civarının şivesine benzer bir şekilde konuşuyordu. Metin Kod bize özel olarak ilgilenemeyeceğimizi, çok kalabalık olduklarını, işlerinin yoğunluğunu söyleyerek, evde bulunan kitap, kaset, dergi türü yayınlardan siyasi eğitimimizi kendi başımıza yapabileceğimizi, evden aynlmamamız gerektiğini söyledi..n K.od'un eğitim seviyesi yüksek olmadığından kendisi ile tartışma ihtiyacı hissetmedim. Evde kendi ihtiyaçlarımızı kendimiz karşılıyorduk......... evden ayrıldıktan sonra ertesi günü tekrar bizim eve geldi. Bize ne yaptığımızı sordu. Birlikte pek bir şey yapamayacağımızı söyleyince, o bana tek başıma gereğini yapabileceğimi, daha sonradan bir iki arkadaş gönderebileceğini söyledi. Metin Kod bana Zozan'a esas ismini söyleme deyince ben de ... olarak kendimi tanıttım. Ondan sonra eğitim devresinde ... ismini kullanabileceğimi söyledim. Ertesi günü eve; Şahin Kod 28 yaşlarında, 1.80boylarında çok zayıf, koyu esmer, siyah düz kısa saçlı, bıyıksız ve kirli sakallı bir örgüt mensubu geldi. Örgütün kırsalında faaliyet gösterdiğini, gerilla yaşamını iyi bildiğini söyleyip bana örgütün kırsalındaki durumu anlattı. Metin Kod parti tarihi, Şahîn (Kod) ise Parti yaşamı, insan ilişkileri, kadın erkek ilişkileri hususunda eğitim verdiler. 10 gün boyunca aynı durum devam etti. Ben bu arada bol bol kaset seyredip kitap ve dergi okudum. Kasetlerde genelde ... Öcalan'ın konuşmaları vardı. Zozan (Kod) adlı örgüt mensubunu benim yanımdan alıp koyu bir eğitimin yapıldığı başka yere götürdüler. Ben ise evde kaldım. Îki gün boyunca tekrar bu evde kaldım. Metin gelip gidiyordu. Bana eğitimden ne anladığımı, parti pratiği hususunda gelişip gelişmediğimi, neler anladığımı sordu. Ben de idrak ettiğim konuları söyledim. Ben bu eğitim sayesinde PKK'ya daha yakınlaştığımı söyledim. Beni araştırdıklarını, herhangi bir sakıncalı durumumun olmadığını söyledi. Bana bundan sonra amacımın ne olduğunu sordu. Ben de dönüp masterimi tamamlayıp tezimi verip, doktoramı kazandıktan yani 1998 yılı Eylül ayından sonra gidebileceğimi söyledim. Bunun üzerine sinirlenerek ‘sen partiyi anlayamamışsın, sen düzen dışı değilsin, düzenden yararlanarak belli bir yerlere gelmek istiyorsun. Resmi kişilikten sıyrılamamışsın.’ diyerek beni eleştirdi. Bana kendisi ile sonradan ilişkiye geçmememi, Fransa'daki ilişkileri kullanmamı söyledi. Romanya'dan ayrıldığımda da kesinlikle kendisinin telefon numarasını atmamı istedi. Bunun üzerine oradan ayrılarak tekrar Fransa'ya gittim. Olivier ile barıştım. Kenan (Kod) adlı örgüt mensubu ile tekrar ilişkiye geçtim. Kenan'a durumumu anlattım. Bu kişi ile de tartıştım. Türkiye'ye döndüm. Bu arada çeviri yaptım. Kenan Fransa'dan dönerken arada sırada kendisini aramamı söylemişti. Bana Suriye'ye gitme hususumun kabul edilip edilmeyeceğini bildireceklerdi. Fransa'dan geldikten 15 gün kadar sonra Kenan'ı telefonla aradım. O beni çağırdı. Ben ise çeşitli bahanelerle kendisini oyalamaya çalıştım ve telefonu kapattım. 10 gün sonra tekrar telefon açtım. Bana konunun çok önemli olduğunu, illa Fransa'ya gitmem gerektiğini söyledi. Ben de ... işlemlerimi ayarladım. 15 gün kadar ... ile uğraştım. 1998 yılı Mayıs ayı içerisinde Fransa'ya giderek kendisine telefon açtım. Kenan'ı bulamadım. Olivier ile birlikte Orta Fransa'da bulunan bir bağ köyüne gezmeye gittim. Buradan tekrar Kenan'a telefon açtım. Hemen görüşmemiz gerektiğini söylediğinden dolayı ben de Paris'e döndüm. Buluştuk. Yalnız olarak gelmişti. Bana Suriye'ye gidebilmem için ayarlama yaptıklarını, beni hemen gönderebileceklerini söylediğinde, ben o anda gidemeyeceğimi, tezimi vermem gerektiğini söyledim, bana bu işin çocuk oyuncağı olmadığını, değişebilecek kişilerin bu durumdan rahatsız olup, benim gidişimi engelleyebileceklerini söyledi. Ben yine gitmeyi reddettim. Bunun üzerine bana madem Türkiye'ye döneceksin. O zaman ...'da bir örgüt mensubunun benimle tanışmak istediğini söyledi. Ayrıldık. Ayrılırken ertesi günü için randevulaştık. Yine buluştuk. Yanında başka bir örgüt mensubu vardı. Heval olarak tanıtılan ve kod adını bilmediğimbuşahıs 28 yaşlarında, orta boylu, atletik yapılı, beyaz tenli, kısa düz kumral saçlı, kirli sakallı, kısa bıyıklı, düzgün Türkçe konuşur şeklinde eşgalli idi. Bu örgüt mensubu konuşurken beni çok iyi tanır gibi bir edası vardı. Türkiye'ye neden dönmek istediğimi sorunca ben de durumumu anlattım. Bana DHP (DEVRİMCİ ... PARTİSİ) hakkında ne düşündüğümü sordu. Ben de sağlıklı bulmadığımı, taklitçi bir örgüt olduğunu ve benim ilgimi çekmediğini, benim ilgimi direk olarak PKK'nın çektiğini söyledim. Benim geçmişim hakkında sorular sorarak deşifre olup olmadığımı anlamaya çalıştı. Ben de örgütsel yapı içerisinde deşifre olmadığımı anlattım. Benim feodal çevremin geniş olması nedeniyle ...'da faaliyet gösteren örgüt mensuplarına yardımcı olup olamayacağımı sordu. Ben de kabul ettim. Bana kendisinin Balkanlar'daki yapı içerisinde faaliyet gösterdiğini söyledi. Bana kendisinin içerisinde faaliyet gösterdiği birimden bir telefon numarası verdi. Bu telefondan ... isimli örgüt mensubunu istememi söyledi. Bu örgüt mensubuna şifre olarak ‘Ben peynir için aramıştım. peynir ne zaman gelecek’ şeklinde şifre kullanmamı istemişti. Peynir olarak bir örgüt mensubunu niteliyorduk. Bu örgüt mensubuna yardımcı olacaktım. Benden evimin adresini telefon numaramı aldılar. Bir de randevu yeri vermemi istediler. Ben kendilerine Mimar Sinan Üniversitesindeki ... Kabaş atölyesi önünde buluşabileceğimizi söyledim. Türkiye'ye döndüğümde kendilerini aramamı söyleyerek benden ayrıldılar. 4-5 gün kadar arkadaşlarımın yanında kalarak Türkiye'ye döndüm. 1998 yılı Mayıs ayının sonlarına gelinmişti. Ben buradan bana verilen telefon numarasından ... Kod adlı örgüt mensubunu kararlaştırdığımız şekilde şifreli olarak aradım. İki gün kadar sonra tekrar aramamı söyledi. İki gün sonra tekrar kendisini aradım. Bana o hafta içerisinde perşembe günü saat:11.00'de arkadaşının geleceğini söyledi. Ben gidip ... Kabaş Atölyesinin önünde kendisini bekledim. 11.30 sıralarında;Azat Kod: 1.70-1.75 boylarında, 23-24 yaşlarında, zayıf atletik yapılı, fark edilir derecede esmer, saçları sık dalgalı ve kısa alnı açık, iri koyu kahverengi gözlü, geniş çeneli, kulakları büyük öne doğru kıvrık, burnu hafif kemerli, dudağı belirgin iri, vücudu boğazından görünecek şekilde kıllı, parmaklarının uzun kemikli, tırnakları düzgün, dişleri oldukça beyaz, sigara kullanmaz, gözlük kullanmaz, sakalları bir kaç günlük keser, genellikle kumaş pantalon ve gömlek giyer, şivesi belirgin Güneydoğu Anadolu şiveli şahıs benim yanıma gelerek gerçek ismimle bana hitap etti. Telefonumu ve adresimi de biliyordu. Üzerinde her hangi bir şey yoktu. Birlikte Üniversitenin terasına gittik. Çay içtik. Bana Heval olarak hitap etti. Benim hakkımda pek bir şey bilmediğini, sadece görüşmemizin uygun olacağını kendisine söylediklerini anlattı. Ben de bu duruma sinirlendim. Ona sadece burada kısa süre kalacağımı, farklı amaçlarımın olduğunu, telefon numaram ile adresimi üzerinden atmasını söyledim. Benimle olan ilişkisinin geçici olduğunu anlatmaya çalıştım. Benden ne tür yardım yapabileceğimi söyledi. Ben atölyeyi ve feodal yapımı anlattım. İki gün sonra Kabataş Fındıklı Caddesi üzerinde bulunan Mc Donalds'ın önünde buluşma vererek ayrıldık. Buluştuğumuzda yanında başka bir kız vardı.X Kız: 23 yaşlarında, 1.70 boyIarında, zayıf yapılı, kıvırcık çok uzun saçlı, saçlarını arkadan aşağıdan bağlar esmer, güzelce bir kız iri gözlü, kahverengi gözlü, öğrenci tipli, düzgün Türkçe konuşur, pantolon gömlek giyer eşgalli bu kız kısa konuştu....'a atölyeyi sormasını söyledi. Bana da nereli olduğumu sordu. Kendisinin Dersimli yani Tuncelili olduğunu söyledi. Bana kendilerine maddi yardımda bulunup bulunamayacağımı sordu. Ben de bulunamayacağımı söyledim. Atölyenin durumunu benden sordular. Atölyeyi kullanmalarının uygun olup olmayacağını sordular. Ben de uygun olduğunu söyledim. Kızdan ayrıldık. Bu kızla bir daha da görüşmedim....'la birlikte sohbet ederek gezdik. Pazartesi günü AKM (Atatürk Kültür Merkezi)'nin önünde randevulaşarak ayrıldık. Ben atölyeye gittim. Pazartesi buluştuğumuzda birlikte atölyeye gittik. Burada bayağı oturup sohbet ettik. Benim ilişkilerimin fazla sağlıklı olmadığını, riskli alanlar olduğunu söyleyip, arada sırada atölyeye gelip burayı kullanabileceklerini söyledi. Patlayıcı hususunda faaliyet gösterdiğini, kaldığı evlerde çalışmasının mümkün olmadığını, patlayıcı yapımı hususunda atölyenin uygun olacağını söyledi. Ben de sürekli olarak burada faaliyet gösteremeyeceğini, benim burayı ayarlamam halinde kendisini çağırabileceğini söyleyince ... (Kod) adlı örgüt mensubunun telefon numarasını atmamı, bana yeni bir telefon numarası vereceğini, bu telefondan kendisi ile irtibat sağlayabileceğimi söyledi. Diğer telefonu attık. Yeni telefon numarasını kağıt parçasına yazdık. Bu telefon numarasını yakalandığımda yuttum. Ayrılarak gitti. İki gün sonra tekrar atölyeye geldi. Bana şifreler vererek bu şifreler vasıtasıyla konuşmamızın sağlıklı olacağını söyledi. Bana verilen yeni numara ile ... Kod'u arayarak şifreler vasıtasıyla... Kod'un verdiği bilgileri ... Kod'a ulaştırdım. Bu şifreler 5 pantalon, 4 radyo, 3 televizyon gibi şeylerdi, içeriklerinin ne olduğunu tam olarak bilmiyorum, o da bana yine şifre olarak... Kod ile kullandıkları ‘Uzun bir kart olunca beni ara’ şeklinde söylediği notu...'a iletmemi söyledi, İlettiğimde... bana kendisinin halledeceğini söyledi. Bir hafta sonra tekrar atölyeye geldi. Aradan bir kaç hafta sonra atölyeye geleceğini, atölyeyi ayarlamam gerektiğini, benim de orada bulunmam gerektiğini söyledi. 1998 yılı Haziran ayının ortalarında ben atölyede beklerken... Kod yanında bir poşet içerisinde patlayıcı yapımında kullanılan malzemeler vardı. Atölyedeki masanın üzerine bu malzemeyi yaydı. Bunlardan anlayıp anlamadığı sordu. Ilgimi çekip çekmediğini sordu. Anlamadığımı söyleyince lazım olmazsa bile bunları öğrenmemin beni güçlendireceğini söyledi. Ben de meraklanıp kendisini izleyip konuyu neler yaptığını öğrenmeye çalıştım. Bana 3 çeşit patlayıcı olduğunu, bunların plastik patlayıcı olanının öldürücü özellik taşıdığını, TNT'nin ve dinamitin ise yıkıcı özelliğe sahip olduğunu, basınç etkili ses çıkardığını söyledi. Hareketlerinden bu işi çok iyi bildiği belli oluyordu. Titiz hareket ediyordu. Uzmanlar gibiydi. Malzemeden karışım yaparak hazırladığı bombayı yuvarlak teneke kutu içerisineyerleştirdi. Bantla sardı. Üzerine saat takip takmadığını görmedim. Fitiller ve kabloları yerleştirdi. Bantla sardı. Üzerine saat takıp takmadığını görmedim. Fitiller ve kabloları takmıştı. Saat 17:00 sıralarında atölyeden ayrılıp gitti. Bu bombayı götürüp Maltepe'de bir parka koymuşlar. Bu bombanın parka konulduğunu, patlamadan ele geçirildiğini emniyette öğrendim. Emniyet Müdürlüğünde bana gösterilen bombanın aynı bomba olduğunu tespit ettim. Bir hafta kadar sonra randevulaştığımız gibi atölyede buluştuk. Bana bombayı kullanmadıklarını söyledi. Bu sefer yanında herhangi bir şey yoktu. İki hafta kadar sonraya randevulaştık. Bana geleceğini atölyeyi ayarlamamı söyledi. Ben de atölyedeki şahısların buluşma günü orada bulunmamalarını sağlıyordum. Ben bu arada Fransız şirketinde tercüman olarak çalıştım. Buluşma gününden üç gün önce atölyeye gittim. Tesadüfen... Kod atölyeye geldi. Beni görünce sevindi. Bana telefonla ... Kod'u aramamı, ...'nin bana vereceği şifre notu kendisine ulaştırmamı söyledi. Ertesi günü buluşma ayarladık. Atölyeden ayrılıp gitti. Ertesi sabah ... Kod'u aradım. ... bana, yine aynı şekilde şifreli olarak bir çok not verdi. Ne olduğunu hatırlamıyorum. ...'nin söylediklerini yazarak not ettim. Notları aynı gün kısa süre sonra buluşmada götürüp... Kod'a verdim.... Kod ile okulda buluştuğumuzda ben kendisine ...'yi tekrar aramamız gerektiğini söylediğimde sonra ararsın, hadi atölyeye gidelim. Şifreleri çözeceğim dedi. Atölyeye gidemeyeceğimi okulda işimin olduğunu söyledim. Kendisine atölyenin anahtarını verdim. Okula gittim. Buradan telefon kartı satın alarak ...'yi tekrar aradım. Yazdığım notları benden okumamı istedi. Ben nottakileri okudum. Tamam dedi. Notları ötölyeye götürdüm.... Kod notlan şifre ile çözdü. Bir kağıt yazdı. Bir tanede aynı şekilde benim yazmamı istedi. Sende de bu notlardan kalsın dedi. Birlikte çıktık. Burada yazdığımız not üzerimden çıkan nottur. Notta bir telefon numarası ile üç isim vardı. Bu şahıslara gidip yardım edecekti. Kabataş'a gittik. Şifre notta yazılı telefon numarasından Seya Dayı olarak nitelendirilen şahsı aradı. Adamı bulamadı. Böyle birisinin olmadığını söylediler, ...'yi tekrar arayabilmem için birlikte Harbiye'ye geçtik. Ben ...'yi aradım....'ta yanımda idi. Seya Dayı'nın olmadığını söyleyince notta yazılı diğer şahsı aramamızı söyledi. Telefon kulübesinden ayrıldım.... içeriye girerek telefonla notta yazılı şahsı aradı. Dışarıya çıktığında bana tamam aradığım şahsı buldum dedi. Üç gün sonraya tekrar atölyede bana buluşma verdi. Ben buluşma günü atölyeye gittim. Öğlen saatlerine yakın Âzat Kod buraya geldi. Elinde kağıt poşet vardı. Bu poşetin içerisinde, yine patlayıcı yapımında kullanılan malzemeler vardı. Akşama kadar burada eylem yapacak şekilde hazırlanmış iki tane zaman ayarlı bomba yaptık, daha doğrusu ben kendisine bombaları yaparken yardımcı oldum. Ben bantların kesiminde, yapıştırılmasında, parçaların birleştirilmesinde yardımcı oluyordum. Bu malzemenin atölyede kalacağını, tekrar gelip alacağını söyledi. Ben kendisinden ayrılmak istediğimi, yakalanma korkusu içerisinde olduğumu, takip edilebileceğimden şüphelendiğimi söyledim. İleride yapacaklarım nedeniyle bu işin beni riske ettiğini anlattım. Bana kendilerine bir hafta süre tanımamı, bundan sonra durumun düzeltileceğini söyledi ve söz verdi. Bir hafta sonraya buluşma vererek atölyeden ayrılırken canının sıkkın olduğunu, bazı sorunlarının olduğunu, aşırı harcama yapıldığını, diğer bayan arkadaşına ilişki ayarlayamadığını söyleyerek diğer örgüt mensubunu barındırmamı benden istedi. O gün akşam saat:7'de tekrar buluşmamız gerektiğini söyledi. Buluşmaya gelirken yanıma sadece bomba yapımında kullanılan malzemeyi almamı söyledi. Ayrıldı gitti. Ben bütün malzemeyi atölyenin içerisinde sakladım. Akşam saat: 19.00'a gelmeden kısa süre önce üzerimde ve çantalarımda elde edilen, arama tutanağında belirtilen bütün malzemeyi çantamın içerisine doldurarak atölyeden ayrıldım. Buluşma yerine giderken yakalandım. Atölyeden elde edilen Jiyana Rewşen isimli dergiler yasal olarak satılmaktadır. Dergileri dağıtımcılardan aldık. Üzerimden elde edilen 1993 yılı Serxwebun dergisinin özel sayı ciltini... Kod bana okumam için getirmişti. Yine üzerimden elde edilen cep telefonlarından Erıcsson marka cep telefonu babamm üzerine kayıtlı olup, babam tarafından kullanılmak üzere bana verilmiştir. Diğer Panasonic marka cep telefonunu ise sokak çocuklarından birisi çalıntı olarak Atölyeye getirmişti. Ben de çocuğun elinden alıp telefonu yanımda bulundurmaya başladım.
    Sanığa emniyette ifadesi sırasında ‘Yakalandığınız sırada ani bir hareketle cebinizden çıkardığınız bir kağıt parçasını ağzınıza atarak yuttunuz. diğer kağıt ise ağzınızdan polis memurları tarafından çıkartıldı. Konuyu açıklayınız.’ şeklinde sorulan soruya verdiği cevapta ‘Yakalandığım sırada üzerimde bulunan notlardan birisinde sadece Balkanlar'da faaliyet gösteren ... Kod ve Fransa'da faaliyet gösteren Kenan Kod adlı PKK örgüt mensuplarının Avrupa telefon numaraları yazılıydı. Bu notu güvenlik güçlerinin eline geçmemesi için ağzıma atıp yuttum. Başka bir not daha vardı, yutmak isterken ağzımdan çıkartılıp alınan bu notta ise örgütsel faaliyetle alakaları olmayan arkadaşlarıma ait telefon numaraları vardı. Bu kağıdı yutmak istememdeki maksat arkadaşlarımı bu işe bulaştırmamaktı. Bunu da yutmak isterken polis memurları ile aramda bir boğuşma yaşandı, ikinci notu ağzımdan çıkarıp aldılar.’ demiş,
    -Sanığa emniyette ifadesi sırasında ‘Atölye olarak kullanılan Sokak Sanatçıları Atölyesinin amacını ve burada... Kod adlı örgüt mensubu ile yaptığınız bombaları, bu bombaların nereye kimler tarafından konulduğunu, faaliyette bulunduğunuz komite içerisinde tanıdığınız örgüt mensuplarını açıklayınız.’ şeklinde sorulan soruya verdiği cevapta ‘Yukarıda ifademde beyan ettiğim şekilde Sokak Sanatçıları Atölyesi Mimar Sinan Üniversitesinde öğrenim gören bir kaç öğrenci arkadaşımla birlikte toplum tarafından dışlanan insanları, nesneleri sahiplenip hayata kazandırmak maksadıyla kurulmuştur. Bu atölyede çalışan diğer şahıslardan istisnasız hiç birisinin örgütle alakalan yoktur. İllegal faaliyet içerisine girmemişlerdir.’ demiş, devamla,
    Azat (Kod) ile ilişkiye geçip birlikte faaliyete göstermeye başladıktan sonra burada... Kod adlı örgüt mensubu iki defa bomba yaptı. Birinci defada ben kendisini izledim. Yaptığı bombayı nereye ve kimlerle birlikte götürüp koyduğunu bilmiyorum. İlk yaptığı bomba Maltepe'de parka konulup patlamadan emniyet mensuplan tarafından ele geçirilen bombadır. Bu bombayı benim yanımda yaptığından dolayı emniyet müdürlüğünde bana gösterildiğinde tanıdım. İkinci defasında benimle birlikte yaptığı ve atölyede ele geçirilen (2) adet eylemde kullanılmaya hazır vaziyetteki bombaları yakalandığımda teslim ettim. Başka bomba yapıp işyerinden alıp götürmedi. Komite içerisinde sadece ismini bilmediğim ve yukarıda X kız olarak eşgalini verdiğim ...'li bayan militanı tanıyorum. Başka herhangi bir örgüt mensubu ile ilişkiye geçmedim. Atölyede elde edilen patlayıcı maddelerde Maltepe'de parkta bulunan bombanın aynı özelliklerini taşımasının sebebi hepsinin... Kod tarafından aynı malzeme ile yapılmasıdır.
    'Atölye'de elde edilen malzemenin üzerinde parmak izinizin elde edilmesini açıklayınız, şeklinde sorulan soruya verdiği cevapta’Azat (Kod) yukarıda ifade beyanımda anlattığım şekilde ikinci defa patlayıcı madde yapımında kullandığı malzeme ile birlikte atölyeye geldiğinde kendisine bomba yapımındayardımcı oldum. O bombanın hamurunu karıştırıp karışımı yapıyordu. Ben de parçaların bantlanmasında, yapıştırılmasında ve birleştirilmesinde yardımcı oluyordum.’ demiştir.
    ‘Örgüt mensupları ile aranızdaki telefon görüşmelerini ve şifre kullanılmasını anlatınız, şeklinde sorulan soruya verdiği cevapta ‘Avrupa'dan gelirken bana sadece... Kod ile buluşmayı sağlayabilmek bakımından ... (Kod)'un telefon numarasını aradığımda ben kendisine ‘Peynir ne zaman gelecek’ şeklinde sorduğunda...'ın ne zaman geleceğini sormuş olacaktım, daha sonradan... Kod bana ... Kod'un numarasının değiştirildiğini söyleyerek yeni bir telefon numarası verdi. Bu numarayı bir defa aramamı...'ın bana kağıt üzerine yazılı olan şifreli notları ... Kod'a yazdırmamı, bunun karşılığında ...'nin verdiği şifre notları yazıp...'a iletmemi söyledi....'ın verdiği notta ‘5 pantalon, 800 televizvon, 1 tişört’ gibi şeyler yazıyordu. Bunları telefon ettiğimde ...'ye okudum. O ise bana’ Ben işlerimi hallettim kart olunca tekrar arayın ‘şeklinde not yazdırdı. Bunlan...'a verdim.... ise bana tamam’ biz hallederiz dedi.... ile birlikte En son aradığımda ise ... bana ‘212-5673343 Seya Dayı'dan Cahit istenecek adım Kamil’ şifresini yazdırdı. Bu şifreyi...'ta not aldı. Cahit, Kamil ve seya Dayı denilen kişilerle bu telefon numarası ile ilişki kurulacağım... bana söyledi. Ancak ben bu şahısları tanımıyorum. Şifrelerin açılımını bilmiyorum.
    PKK örgüt mensupları ile ilişkiye girerken bu duruma düşebileceğimi hayal dahi edemezdim. Duygusal hareket ettiğimi düşünüyorum. İçine düştüğüm durumu hazmedemiyorum. Bu durum tamamen görüşlerime aykırıdır. Pişmanım, ifademi kendi hür irademle hiç bir baskı cebir ve şiddet altında kalmadan veriyorum" demiştir.
    Sanık ... 18.07.1998 tarihli ... Cumhuriyet Başsavcılığındaki ifadesinde; “Emniyette alınan ifadem tamamen doğrudur. O ifadeyi aynen kabul ediyorum. Tekrar ediyorum, olayı ayrıntılı olarak emniyette alınan İfadesimi anlattığım şekilde zapte geçtiler. Bana hiç bir suretle baskı uygulanmadı. Zaten poliste beni adım adım izliyormuş, bu bakımdan olayları inkar etmenin anlamı olmadığını düşünüyorum.
    Ben Mimar Sinan Üniversitesi Sosyaloji bölümünü bitirdim ve şu anda master yapmaktayım. Gerek öğrenciliğimde gerekse mezunolduktan sonraçeşitli konularda araştırma ve inceleme yapmak benim için bir tutku olmuştur. Çok ciddi ve bir şekilde araştırmalar yaptım. Bunların bir çoğu da basıldı. Sokak kızlarını ve travestiler ile ilgili, medya ile ilgili, kadın sorunları ile çalışmalarım oldu.
    Ben sol görüşlüyüm. Sol görüşlü bir aileden geliyorum. Bu nedenle de sol dünya görüşününe sahibim. Ağırlıklı olarak sosyalist biriyim. Ancak anarşist bir dünya görüşü ve felsefesine, ilgi ve yatkınlığım var. Bu nedenle olsa gerek Türkiye'deki sol hareketlerin tarih ve gelişimini incelemeye karar verdim, bu konuda yaptığım araştırmalar Ortadoğu sorunlarına gelince tıkandım. Türkiye'nin, Suriye Irak ve Kürt hareketlerine neden öncü olmadığını neden toparlayıcı olmadığını neden Amerika'nın politikalarını benimsediğini, bu arada PKK ile ilgilenmeye başladım. Çünkü PKK'nın strateji ve taklitlerini çok dinamik ve ilginç buluyordum. Bunları anlamak ve toparlamak yolu ise bu örgütün en düzey yetkilileri ile görüşmek hatta doğrudan lideri ile görüşmek imkanını sağlamak düşüncesindeydim.
    Türkiye'deki görüşebileceğim örgüt mensuplarının bana doyurucu bilgiler veremeyeceklerini ve onlarla diyalog kuramayacağımı anladığım için Fransa'ya gittim. Orada Kürt Ensitisüne daha sonra da PKK'lıların bürosuna onlarayapacağım, yapmak istediğim işi anlattım. Önce güven verdiler, daha sonra onların güvenini kazandım.
    Beni Suriye'ye göndermeyi kabul ettiler. Ancak bir zaman bildirmediler. Bu arada birçok kişinin yanında ikinci defa Fransa'ya gittiğimde Heval diye birisi ile tanıştım. Bu kişi beni çok etkiledi. Onun telkin ve etkileri ile Türkiye'de zor durumda olan PKK'lılara yardım etmek, yer sağlamak, gibi kısa bir süre sonra da olsa yardım için beni ikna etti. Bana bir telefon numarası bıraktı. O telefon ... diye birisi ile görüşecektim. Bu şekilde bana bu telefon konuşmasından sonra ... isimli bir kişi ile tanıştım. Patlayıcıhazırlamak için bir yere ihtiyacı olduğunu söyledi. Ben de ...'nda Tünel'de arkadaşlara ait olan ve birlikte kullandığımız Sanat Atölyesi ve çalışabileceğimizi söyledim. ... gelip burayı gördü. Beğendi. Oraya patlayıcı hazırlamak için bazı maddeler getirdi. Ancak bu işten ben tedirgin olmaya başladım. Bir süre sonra kendisine oradaki eşyalarını al, yoksa kötü şeyler olabilir diye söyledim. Bana bu malzemeleri toplayıp, bir kısmını getir, diğerlerini ne zaman alacağımı ben sana söylerim dedi ve böyle bir yerde buluşmak üzere sözleştik. Ben ...'ın getirdiği malzemelerden bir kısmını topladım. Çantaya koydum. Kendisine vermek üzere götürdüm. Polisleri beni ve telefon konuşmalarımı dinliyormuş. Buluşmamıza fırsat kalmadan yakaladılar . Yaptığım işin çok yanlış ve hatalı olduğunuşu anda anlıyorum. Pişmanım ben bu patlayıcıların insan ölümünde kullanılacağını kesinlikle düşünmüyorum. Zaten bana bunların ses bombası olduğunu söylemişlerdi. Yukarıda da belirttiğim gibi bu şiddet girişimini ve gelişmelerini, tanıdığım kişileri çok ayrıntılı olarak Emniyette anlattım. Bu ifademi de aynen tekrar ediyorum." şeklinde beyanda bulunmuştur.
    ... 2 nolu DGM Yedek Hâkimliğindeki 18.07.1998 tarihli sorgu ifadesinde; “Örgüt üyesi değilim. Hiçbir örgütte faaliyetim olmamıştır. Ancak sol görüşlü olmam sebebiyle bir sosyolog olarak çeşitli araştırmalarımda anti emperyalist yönüm ağır basmıştır. Çeşitli incelemelerde bulundum. Bu konuyla ilgili emniyette detaylı bilgi verdim. Onları tekrar ederim. Sanığa emniyet ifadesi okunup sorulduğunda. ‘Doğrudur, herhangi bir baskı olmadan ben bunları anlattım. Aynen tekrar ediyorum" demiş, sanığa Cumhuriyet Savcılığı ifadesi okunup sorulduğunda; "Doğrudur bu ifademi de kabul ediyorum" şeklinde beyanda bulunmuştur.
    Sanığa sorguda sorulması üzerine "Türkiye'deki örgütsel faliyetleri araştırıp sonuna kadarişin aslını öğrenmek istiyordum. Bu nedenle 3 günlük bir kurs için Fransa'ya gitmiştim. O vesileyle oradaki Kürt Enstitüsüne gidip tanıştım, araştırmalarımı derinleştirdim. Hatta Suriye'ye gitmek, PKK'nın Suriyedeki faaliyetlerini yerinde incelemek, Apo ile tanışmak istiyordum, bu benim bir tutkumdu. Yapı olarak bir şeyi yapınca sonuna kadar detaylı araştırmak, soruşturarak öğrenmek ihtiyacını hissederim. Fransa'daki görüştüğüm kişiler benim bilgi açısından yeterli görmediler. Çeşitli sorular sordular ve bu şekilde Suriye'ye gitmen yanlış olur dediler, Romanya'ya gitmemi tavsiye ettiler, orada görüşeceğim kişiyi de bildirdiler. Romanyaya gittim Romanya'da söyledikleri kişiyle tanıştım. Onların evinde 12-13 gün kadar kaldım ve oradan ayrıldım. Dolayısıyle Suriye'ye gidememiş oldum. Romanya'da tanıştığım kişinin adı ...'dir. Sonra ben Türkiye'ye geldikten sonra bir süre kaldım. Benim ailemi araştırmışlar Fransa'daki Kenan telefon açtı, tekrar Fransa'ya çağırdı, gitmek istemedim, tekrar ısrar etti, bu senin için çok önemli dedi. Ben de mecbur kaldım 15-20 gün sonra gittim, konuştuk. Senin durumunu araştırdık şimdi Suriye'ye gidebilirsin dediler, Fakat ben tezimi vermem gerekiyordu, bu nedenle yaptıkları tüm ısrarlara rağmen gitmedim ...'a döndüm. Bir süre sonra emniyet ifademde belirttiğim gibi... ...'da randevulaşma sonucu benimle buluştu. Daha sonra atölyeme gidip geldi. Atölyemde iki sefer bomba yaptı, bir seferinde yaptığı bombayı alıp götürdü, ikinci seferinde yine iki tane yaptı götürmedi. O arada arama oldu yanlış oldu. Bombaları yaptığı gün orada kaldı, ertesi günü saat:19.00'da seninle buluşalım, malzemeleri bana getir dedi. Bombaları da ne zaman getireceğini sana söylerim dedi. Bir de kız arkadaşı vardı. Bu da iki gün kadar kalsın idare et, ona bir yer ayarlarım, sonra bir daha seninle görüşmeyiz dedi. Zira bomba söz konusu olunca kendisiyle epey tartıştık, ben karşı çıktım ve söylediği gün malzemeleri aldım, küçük bir ampul, tel, pense gibişeyler vardı. Kurtuluş'da bir pastahanede...'a verecektim. Ancak oraya gitmeden Kurtuluş'un girişinde caddede polisler koluma girip beni yakaladılar. Yakalandıktan sonra cebimde Fransadaki Kenan'ın ve...'ı bana gönderen ...'nin telefonları vardı, küçük kağıda yazmıştım. Cebimden çıkartıp yutmaya çalışırken polisler engel olmak istedi ama ben yuttum. Sonra kız arkadaşlarımın telefonları vardı onu da yutmak istedim aslında onların bir suçu yoktu.Polis rahatsız etmesin diye yutmak istedim. Ancak polisler aldılar baktılar önemli olmadığını anladılar ve önce çekindiğim için gözetime gitmek istemedim. Sonra gittik ifademi verdim, herhangi bir baskı da olmadı. Kendi irademle serbest ifademi anlattım dedi. Başka bir diyeceğinin olmadığını" belirtmiş, sanığa sorulması üzerine "Pişmanım, böyle bir olaya katıldığım için pişmanlık duyuyorum.”şeklinde beyanda bulunmuştur.
    Sanık ... 1998/353 esas sayılı dosyada 10.02.1999 tarihli savunmasında; bu dosya ile ilgili savunmasını yazılı olarak hazırladığını beyan ederek 1 sayfadan ibaret yazılı savunmasını dosyaya ibraz etmiş ve yazılı savunmasını tekrar ettiğini, esas ve genel savunmasını dosya birleştirildikten sonra ... Çarşısı ile ilgili dosyada yapacağını beyan etmiştir.
    Sanık ... 14.04.1999 tarihli celsedeki savunmasında; yazılı savunmasını sunduğu, özlü savunmasında da yapmış olduğu bilimsel araştırma ile ilgili olarak terör örgütü lideri ile temasa geçmek amacıyla çeşitli örgüt üyeleriyle temasları ve araştırmaları olduğunu ve görüşmeler yaptığını, bu görüşmelerdeki amacın iki toplum arasında devam eden savaşın sona ermesi olduğunu, bu çalışmaları nedeniyle kendisine komplo kurulduğunu, atılı suçlarla bir ilgisinin bulunmadığını, atölyesinde ve üzerinde bomba ve bomba malzemeleri bulunmadığı hâlde sanki varmış gibi zabıt tanzim edildiğini, aynı zamanda iddianamedeki diğer suçlamalar ve ... Çarşısının bombalanması ile ilgili eylemlere katılmadığını, polisler tarafından kedisine 8 gün boyunca işkence yapıldığını ve bu süre içerisinde bombalar ile ilişkisinin kurulmaya çalışıldığını, üzerinde ve atölyesinde bomba ve malzemeleri bulunmadığı hâlde böyle şeyler bulunmuş gibi zabıt tanzim edildiğini, bu şekilde zabıt tanzim edildiğini öğrendiğinde şok olduğunu, ayrıca polislerin kendisini yakaladığında yutmak istediği kağıdın üzerinde daha önce kendisi ile temasa geçmek isteyen ve kendisinin araştırma yaptığı ve dinlediği Kürdistan İşçi Partisinden olan bir şahsın telefon numarasının bulunduğunu, bu şahsın adını bilmediğini, fakat kod adını... olarak bildiğini, ayrıca yuttuğu bir kağıdın bulunmadığını, polisteki ifadesinde ... Çarşısı'na ilişkin bir şey sorulmadığını, kendisine hakaretler edildiğini, özellikle kimlerle ilişkili olduğu hususunda sorular sorulduğunu, önceki savcılık, sorgu ve emniyet aşamasındaki ifadelerinin baskı altında alındığını, bunları kabul etmediğini,
    06.12.1999 tarihli celsede; bu olayla ilgili mahkemenin yapacağı araştırmanın ve vereceği kararın kendisini ilgilendirmediğini, bütün bu olayların gerçeğini Devlet, PKK ve kendisinin bilmekte olduğunu, bu nedenle mahkemenin bu yoldaki araştırmalarının sadece belli kurallar dairesinde olacağını ve kendisini ilgilendirmediğini,
    Savunmuştur.
    Uyuşmazlığın isabetli bir hukuki çözüme kavuşturulabilmesi için yasal düzenlemelerin açıklanması gerekmektedir.
    Devletin varlığı ya da bütünlüğü öncelikle Anayasada teminat altına alınan değerdir. Anayasa’nın 3. maddesinde Türk Devleti’nin, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütün olduğu ifade edilmiş, 14. maddesinde Anayasa’da yer alan hak ve özgürlüklerin, Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünü bozmak amacıyla kullanılamayacağı, 3. fıkrasında ise bu amaca aykırı faaliyetlerin yaptırımlarının yasa ile belirleneceği hüküm altında almıştır.
    Anayasa’nın 14. maddesindeki ülke ve millet bütünlüğünü parçalamaya, yok etmeye yönelik eylemler ise 765 sayılı (mülga) TCK’nın ikinci kitabının birinci babında Devletin şahsiyetine karşı cürümler başlığını taşıyan birinci faslında, 125. maddede düzenlenmiştir.
    765 sayılı (mülga) TCK’nın 125. maddesindeki; “Devlet topraklarının tamamını veya bir kısmını yabancı bir Devletin hâkimiyeti altına koymağa veya Devletin istiklâlini tenkise veya birliğini bozmağa veya Devletin hâkimiyeti altında bulunan topraklardan bir kısmını Devlet idaresinden ayırmağa matuf bir fiil işleyen kimse ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis cezası ile cezalandırılır” şeklindeki hüküm ile;
    a) Devlet topraklarının tamamını veya bir kısmını yabancı bir devletin egemenliği altına koymaya,
    b) Devletin bağımsızlığını azaltmaya,
    c) Devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya “matuf” fiiller yaptırıma bağlanmıştır.
    Anılan suçun oluşabilmesi için, fiillerin yukarıda sayılan amaçlara veya amaca “matuf”, yönelik ve bu sonucu oluşturmaya elverişli olması gerekir.
    Matuf fiilden maksat, Devlet topraklarının (Ülke) tamamını veya bir kısmını devletin idaresinden ayırma, Devletin bağımsızlığını azaltma, Devlet topraklarının tamamını veya bir kısmını yabancı bir devletin egemenliği altına koyma amacına yönelik ve bu sonucu oluşturmaya elverişli icra hareketleridir.
    Bu suç, tehlike suçu olup yukarda açıklanan belirli amaç veya amaçlara yönelik ve bu sonuçları doğurmaya elverişli fiilin işlenmesi ile oluşur. Suçun tamamlanması için sonucun alınması gerekli olmayıp tehlikenin yaratılmasıyla suç oluşur. Ancak eylemin kastedilen sonucu elde etmeye uygun ve elverişli olması ve elverişli araçlarla zorlayıcı eylemlere girişilmiş bulunulması, başka bir deyimle amaçlanan sonucu doğurabilecek icra hareketi olarak belirginleşmesi gerekir. Eylemin elverişli olup olmadığının soyut ve genel bir belirleme dışında, eylemin işlenme şekli, zamanı ve diğer bütün özellikleriyle birlikte değerlendirilmek suretiyle saptanması gerekir. Eylemin elverişli araçla icra başlangıcı niteliğinde bulunup bulunmadığının değerlendirilmesinde örgütsel bağlılığı, ülke genelindeki organik bütünlüğü, toplumdaki etkinliği suç niteliğinin belirlenmesinde önem taşımaktadır. Bu itibarla “amaç suç” niteliğinde bulunan (mülga) TCK’nın 125. maddesindeki suçu işlemek amacı doğrultusunda olmakla beraber, bu amaca ulaşma tehlikesi doğurmayan yetersiz ve önemsiz eylemler madde kapsamında değerlendirilemez.
    765 sayılı (mülga) TCK’nın 125. maddesi kapsamında “amaç suça” yönelik, sonucu almaya elverişli “matuf fiilin” işlenmesi ile suç oluşacağından ve ayrıca sonucun gerçekleşmesi gerekmediğinden, esasen sonuç gerçekleştiğinde, cezalandırma olanağı da ortadan kalkacağından, tehlike suçu olan bu suça kalkışma da olanaklı bulunmamaktadır.
    1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nın 302. maddesinde de,
    1. Devletin topraklarının tamamını veya bir kısmını yabancı bir devletin egemenliği altına koymak,
    2. Devletin birliğini bozmak,
    3. Devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını Devlet idaresinden ayırmak,
    4. Devletin bağımsızlığını zayıflatmak,
    Amacına yönelik fiiller 765 sayılı (mülga) TCK'nın 125. maddesine benzer şekilde düzenlenerek yaptırıma bağlanmıştır.
    Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçu 5237 sayılı TCK'nın 302. maddesinde;
    “(1) Devlet topraklarının tamamını veya bir kısmını yabancı bir devletin egemenliği altına koymaya veya Devletin bağımsızlığını zayıflatmaya veya birliğini bozmaya veya Devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını Devlet idaresinden ayırmaya yönelik bir fiil işleyen kimse, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.
    (2) Bu suçun işlenmesi sırasında başka suçların işlenmesi hâlinde, ayrıca bu suçlardan dolayı ilgili hükümlere göre cezaya hükmolunur.
    (3) Bu maddede tanımlanan suçların işlenmesi dolayısıyla tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.” biçiminde düzenlenmiştir.
    Madde gerekçesi ise;
    “Madde, Devletin ülkesine, egemenliğine ve birliğine karşı cürümlerden en ağırını cezalandırmaktadır; korunan hukukî yarar Devletin ülkesinin bütünlüğü ve egemenliğidir. Söz konusu suç, serbest hareketli bir suçtur.
    Bu suçun oluşabilmesi için belli amaca yönelik fiillerin işlenmesi gerekir.
    Bu amaç, madde metninde,
    1.Devletin topraklarının tamamını veya bir kısmını yabancı bir devletin egemenliği altına koymak,
    2.Devletin birliğini bozmak,
    3.Devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını Devlet idaresinden ayırmak,
    4.Devletin bağımsızlığını zayıflatmak, olarak belirlenmiştir.
    Söz konusu suçun oluşabilmesi için, işlenen fiilin bu amaçları gerçekleştirmeye elverişli olması gerekir. Bu bakımdan, fiillerin söz konusu neticeleri yaratabilecek nitelikte bulunması, suçun oluşması için şarttır. Devletin birliğini bozmak, topraklarının bir kısmını veya tamamını başka bir devletin egemenliği altına koymak, topraklarından bir kısmını Devlet egemenliğinden ayırmak, Devletin bağımsızlığını azaltmak sonuçlarını doğurması mümkün bulunmayan bir fiil suçun maddî unsurunu oluşturmayacaktır. Fiilin bu niteliği taşıyıp taşımadığı ise olayların özelliğine göre takdir edilecektir.
    Bu fiillerin, cebrî nitelikli olması gerekir. Maddede ayrıca ‘yönelik cebrî fiiller’ denilmesi gereksiz (lüzumsuz, zait) sayılmıştır; zira maddede belirtilen maksatlar çerçevesinde, fiillerin kendisinin nitelikleri gereği cebrî olması icap ettiği aşikârdır.
    Suçun oluşabilmesi için, maddede yazılı hedeflerin gerçekleşmiş bulunmasına ihtiyaç yoktur. Belirtilen amaçlara yönelik fiillerin işlenmiş bulunması yeterlidir.
    Bu suçun işlenmesi sırasında örneğin kişiler öldürülmüş, kasten yaralanmış ya da kişilerin veya kamu mallarına zarar verilmiş olabilir. Maddenin ikinci fıkrasında, bu suçlardan dolayı da ayrıca cezaya hükmolunacağı kabul edilmiştir.
    Maddenin üçüncü fıkrasına göre, bir ve ikinci fıkrada yer alan suçların işlenmesi dolayısıyla tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunacaktır.” şeklinde olup 01.06.2005 tarihinden önce bu maddenin karşılığını oluşturan 765 sayılı TCK’nın 125. maddesinden farklı olarak, suçun işlenmesi sırasında başka suçların işlenmesi hâlinde ayrıca bu suçlardan da cezaya hükmolunması gerekeceği belirtilmiştir. Böylelikle TCK'nın 302. maddesinin birinci fıkrasında tanımlanan amaç suçun işlenmesi sırasında işlenen ... suçlardan dolayı TCK'nın 302. maddesinin ikinci fıkrası gereğince ayrıca cezaya hükmolunacağı kabul edilmiştir.
    Uyuşmazlığın çözümü için 765 sayılı (mülga) TCK’nın 168. maddesinde düzenlenen örgüte üye olma ve aynı Kanun’un 169. maddesinde düzenlenen örgüte yardım etme suçlarının açıklanması gerekmektedir.
    765 sayılı (mülga) TCK'nın 168. maddesinde yer alan; "Her kim, 125, 131, 146, 147, 149 ve 156 ncı maddelerde yazılı cürümleri işlemek için silahlı cemiyet ve çete teşkil eder yahut böyle bir cemiyet ve çetede amirliği ve kumandayı ve hususi bir vazifeyi haiz olursa onbeş seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis cezasına mahküm olur.
    Cemiyet ve çetenin sair efradı on yıldan onbeş yıla kadar ağır hapisle cezalandırılır" şeklindeki düzenlemenin birinci fıkrasında, Kanun’un 125, 131, 146, 147, 149 ve 156. maddelerinde yazılı cürümleri işlemek için silahlı cemiyet ve çete oluşturmak veya böyle bir cemiyet ve çetede amirlik, yöneticilik ve hususi bir vazife üstlenmek eylemleri yaptırıma bağlanmıştır. Silahlı cemiyet ve çetenin sair efradı olmanın cezai müeyyidesi de maddenin 2. fıkrasında düzenlenmiş olup birçok yargısal kararda vurgulandığı üzere; silahlı cemiyet ve çetede amirlik, yöneticilik ve hususi bir görev almayan, çeteye basit şekilde katılan, ulaşılmak istenen amaca ait konularda irade birliği içinde olan, çeteye katılırken çetenin niteliğini bilen ve çetenin ulaşmak istediği amacı kendi amacına uygun görenler ise cemiyet ve çetenin sair efradıdır.
    Silahlı cemiyet ve çeteye yardım suçu ise 765 sayılı (mülga) TCK'nın 169. maddesinde; "64 ve 65 inci maddelerde beyan olunan hal haricinde her kim, böyle bir cemiyete ve çeteye hal ve sıfatlarını bilerek barınacak yer gösterir veya yardım eder yahut erzak veya esliha ve cephane veya elbise tedarik ...ederse üç seneden beş seneye kadar ağır hapis ile cezalandırılır" şeklinde düzenlenmiştir. Madde metninde yer alan; "eder veya her ne suretle olursa olsun hareketlerini teshil” ibaresi, suç tarihinden önce 30.07.2003 tarih ve 4963 sayılı Kanunun 2. maddesiyle metinden çıkarılmıştır.
    765 sayılı (mülga) TCK’nın 169. maddesinde, aynı Kanun’un 64 ve 65. maddelerinde öngörülen iştirak hâlleri dışında, 168. maddesinde sayılan suçları işlemek amacıyla oluşturulan silahlı çeteye, seçimlik olarak sayılmış özel yardım etme hâlleri suç olarak düzenlenmiştir. Bu suçun oluşması için failin, Kanun'un 168. maddesinde nitelikleri belirtilen silahlı cemiyet ve çete mensuplarının eylemlerine iştirak etmeksizin, onların hâl ve sıfatlarını bilerek barınacak yer göstermesi veya yardım etmesi yahut erzak, silah, cephane veya giysi temin etmesi gerekmektedir. Suçun oluşması için silahlı çeteye, silahlı çete mensuplarının hâl ve sıfatlarını bilerek ve isteyerek yardım edilmelidir.
    Gelinen noktada 5237 sayılı TCK’da düzenlenen silahlı terör örgütüne üye olma ve silahlı terör örgütüne yardım etme suçlarının da ifade edilmesi gerekecektir.
    Terör konusunu özel bir kanunla düzenleme yoluna giden kanun koyucu, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 1. maddesinde terörü; “Cebir ve şiddet kullanarak; baskı, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemlerinden biriyle, Anayasada belirtilen Cumhuriyetin niteliklerini, siyasî, hukukî, sosyal, laik, ekonomik düzeni değiştirmek, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türk Devletinin ve Cumhuriyetin varlığını tehlikeye düşürmek, Devlet otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak veya ele geçirmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek, Devletin iç ve dış güvenliğini, kamu düzenini veya genel sağlığı bozmak amacıyla bir örgüte mensup kişi veya kişiler tarafından girişilecek her türlü suç teşkil eden eylemlerdir.”; aynı Kanun'un 2. maddesinin birinci fıkrasında terör suçlusunu, "Birinci maddede belirlenen amaçlara ulaşmak için meydana getirilmiş örgütlerin mensubu olup da, bu amaçlar doğrultusunda diğerleri ile beraber veya tek başına suç işleyen veya amaçlanan suçu işlemese dahi örgütlerin mensubu olan kişi..." şeklinde tanımlamış, aynı maddenin ikinci fıkrasında ise, terör örgütüne mensup olmasa da örgüt adına suç işleyenlerin de terör suçlusu sayılacağını hüküm altına almıştır.
    Bu genel terör ve terör suçlusu tanımları dışında; 3713 sayılı Kanun'un 3. maddesinde doğrudan terör suçları, 4. maddesinde de dolaylı terör suçları düzenlenmiştir.
    18.07.2006 tarihli ve 26232 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5532 sayılı Terörle Mücadele Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 17. maddesiyle, terör örgütünün tanımını yapan 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun birinci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları yürürlükten kaldırılmış; madde gerekçesinde, Türkiye'nin de taraf olduğu Sınıraşan Örgütlü Suçlara Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi'nin 2. maddesinin (a) bendine uygun olarak 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 220. maddesinde suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüt tanımlaması yapıldığı için, Terörle Mücadele Kanunu'nda ayrıca örgüt tanımlaması yapılmasına gerek görülmediği belirtilmiştir.
    TCK'nın 6. maddesinin birinci fıkrasının (j) bendine göre örgüt mensubu suçlu; suç işlemek için örgüt kuran, yöneten, bu örgüte katılan veya örgüt adına suç işleyen kişidir.
    TCK'nın “Suç işlemek amacıyla örgüt kurma” başlıklı 220. maddesinde;
    “(1) Kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla örgüt kuranlar veya yönetenler, örgütün yapısı, sahip bulunduğu üye sayısı ile ... ve gereç bakımından amaç suçları işlemeye elverişli olması halinde, iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ancak, örgütün varlığı için üye sayısının en az üç kişi olması gerekir.
    (2) Suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olanlar, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
    (3) Örgütün silâhlı olması hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza dörtte birinden yarısına kadar artırılır.
    (4) Örgütün faaliyeti çerçevesinde suç işlenmesi hâlinde, ayrıca bu suçlardan dolayı da cezaya hükmolunur...” hükmüne yer verilmiştir.
    Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçuyla korunan hukuki yarar kamu güvenliği ve barışıdır. Suç işlemek için örgüt kurmak, toplum düzenini tehlikeye soktuğu ve ... niteliğindeki suç örgütü, amaçlanan suçları işlemede büyük bir kolaylık sağladığından, bu suç nedeniyle kamu güvenliği ve barışın bozulması bireyin güvenli, ... içinde yaşamak hakkını da zedeleyeceğinden, işlenmesi amaçlanan suçlar açısından hazırlık hareketi niteliğinde olan bu fiiller ayrı ve bağımsız suçlar olarak tanımlanmıştır. Böylece bu düzenlemeyle aynı zamanda bireyin, Anayasa'da güvence altına alınmış olan hak ve özgürlüklerine yönelik fiillere karşı da korunması amaçlanmıştır. Bu amaçla henüz suç işlenmese dahi, sadece suç işlemek amacıyla örgüt oluşturmuş olmaları nedeniyle örgüt mensubu faillerin cezalandırılması yoluna gidilmiştir. Bunun asıl nedeni suç işlemek için örgüt kurmanın, kamu barışı yönünden ciddi bir tehlike oluşturmasıdır. Kanun koyucu bu düzenleme ile öncelikle gelecekte işlenebilecek suçları engellemek istemiştir.
    Bu suçun mağduru ise öncelikle kamu güvenliği ve barışını sağlamakla yükümlü olan devlet ve toplumu oluşturan bireylerdir.
    TCK'nın 220. maddesi kapsamında bir örgütün varlığından söz edebilmek için; en az üç kişinin, suç işlemek amacıyla hiyerarşik bir ilişki içerisinde, devamlı olarak, amaç suçları işlemeye elverişli ... ve gerece sahip bir şekilde bir araya gelmesi gerekmektedir.
    Örgüt, soyut bir birleşme olmayıp bünyesinde hiyerarşik bir ilişki barındırmaktadır. Bu hiyerarşik ilişki, bazı örgüt yapılanmalarında gevşek bir nitelik taşıyabilir. Oluşturulan bu ilişki sayesinde örgüt, mensupları üzerinde hâkimiyet tesis eden bir güç kaynağı niteliğini kazanmaktadır. Bu nedenle niteliği itibarıyla devamlılık arzeden örgütün varlığı için ileride ihtimal dahilindeki suç/suçları işlemek amacı etrafındaki fiilî birleşme yeterlidir. Buna karşın, kişilerin belirli bir suçu işlemek için bir araya gelmesi hâlinde ise örgüt değil, iştirak ilişkisi mevcuttur.
    Ceza Genel Kurulunun istikrar bulunan ve süregelen kararlarında da belirtildiği üzere, TCK'nın 220. maddesi anlamında bir örgütten bahsedilebilmesi için,
    a) Üye sayısının en az üç veya daha fazla kişi olması gerekmektedir.
    b) Üyeler arasında gevşek de olsa hiyerarşik bir bağ bulunmalıdır. Örgütün varlığı için soyut bir birleşme yeterli olmayıp örgüt yapılanmasına bağlı olarak gevşek veya sıkı bir hiyerarşik ilişki olmalıdır.
    c) Suç işlemek amacı etrafında fiili bir birleşme yeterli olup, örgütün varlığının kabulü için suç işlenmesine gerek bulunmadığı gibi işlenmesi amaçlanan suçların konu ve mağdur itibariyle somutlaştırılması mümkün olmakla birlikte, zorunluluk arz etmemektedir. Örgütün faaliyetleri çerçevesinde suç işlenmesi hâlinde fail, örgütteki konumuna göre, üye veya yönetici sıfatıyla cezalandırılmasının yanında ayrıca işlenen suçtan da cezalandırılacaktır.
    d) Örgüt niteliği itibarıyla devamlılığı gerektirdiğinden, kişilerin belli bir suçu işlemek veya bir suç işlemek için bir araya gelmesi hâlinde örgütten değil ancak iştirak iradesinden söz edilebilecektir.
    e) Amaçlanan suçları işlemeye elverişli üye, ... ve gerece sahip olunması gerekmektedir.
    Yukarıda belirtildiği üzere kanunların suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla, sahip bulunduğu üye sayısı ile ... ve gereç bakımından amaç suçları işlemeye elverişli yapılara suç örgütü denmektedir. Terör örgütleri ise ideolojik amaçları olan suç örgütleridir. Terör örgütlerini, suç örgütlerinden ayıran bu ideolojik amaç; 3713 sayılı Kanun'un 1. maddesinde gösterilen Cumhuriyetin Anayasa'da belirtilen niteliklerine karşı olabileceği gibi, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, Türk Devleti ve Cumhuriyetin varlığına, Devlet otoritesini zaafa uğratmaya veya yıkmaya ya da ele geçirmeye, Devletin iç ve dış güvenliğine, kamu düzeni veya genel sağlığa ya da temel hak ve hürriyetlere yönelik de olabilmektedir.
    3713 sayılı Kanun'un "Terör örgütleri" başlıklı 7. maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Cebir ve şiddet kullanılarak; baskı, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemleriyle, 1 inci maddede belirtilen amaçlara yönelik olarak suç işlemek üzere, terör örgütü kuranlar, yönetenler ile bu örgüte üye olanlar Türk Ceza Kanununun 314 üncü maddesi hükümlerine göre cezalandırılır. Örgütün faaliyetini düzenleyenler de örgütün yöneticisi olarak cezalandırılır.” hükmü ile TCK'nın 314. maddesine atıf yapılmıştır.
    TCK'nın 314. maddesinde tanımlanan "Silahlı örgüt" suçu ise;
    "(1) Bu kısmın dördüncü ve beşinci bölümlerinde yer alan suçları işlemek amacıyla, silahlı örgüt kuran veya yöneten kişi, on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
    (2) Birinci fıkrada tanımlanan örgüte üye olanlara, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası verilir.
    (3) Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçuna ilişkin diğer hükümler, bu suç açısından aynen uygulanır." şeklinde düzenlenmiştir.
    Örgütlü suçluluğun özel bir türü olarak öngörülen, TCK'nın "Silahlı Örgüt" başlıklı 314. maddesinde; TCK'nın ikinci kitap dördüncü kısmının dördüncü bölümünde yer alan devletin güvenliğine karşı suçlar ile beşinci bölümünde yer alan anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçları işlemek amacıyla, silahlı örgüt kuran, yöneten ve örgüte üye olanların cezalandırılmaları öngörülmüş ve maddenin son fıkrasında; suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçuna ilişkin diğer hükümlerin, bu suç açısından aynen uygulanacağı düzenlenmiştir.
    765 sayılı Türk Ceza Kanunu sistematiğinden tamamen farklı bir anlayışla düzenlenen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nda, örgütün faaliyetleri doğrultusunda işlenen suçlardan da ayrıca sorumluluk esası kabul edilmiş, yardım etme eylemleri de yaptırım açısından örgüt üyeliği kapsamında değerlendirilerek, bağımsız bir şekilde örgüte yardım etme suçuna yer verilmemiştir.
    Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dâhil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişilerin örgüt üyesi olarak cezalandırılacağı hüküm altına alınırken, örgüte yardım sayılan eylemlerin nitelik bakımından örgüt üyeliğine denk sorumluluğu gerektirdiği kabul edilmiştir. Buna göre, örgüt üyesi olmaksızın, bilerek ve isteyerek örgütün bir ..., görev ya da hizmetinin yerine getirilmesi eylemi örgüt üyeliği olarak cezalandırılmakta iken; TCK'nın 220. maddesinin 7. fıkrasında 6352 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle, yapılan yardımın niteliğine göre cezanın üçte birine kadar indirilebileceği hüküm altına alınmıştır.
    Silahlı terör örgütüne yardım fiilinin oluşması için, failin örgüt üyeleriyle önceden bir anlaşma yapması veya yapılan planlara dahil olması zorunlu değildir. Yardım fiilinin örgüt üyelerinin tamamına veya üyelerden birine yapılması arasında bir fark bulunmamaktadır. Fakat, örgütün amacı ve kollektif faaliyetleri bilinerek ve istenerek yardım edilmesi zorunludur (... Yaşar, ... Tahsin Gökcan, ... Artuç, Yorumlu-Uygulamalı Türk Ceza Kanunu, 6. Cilt, ... Yayınevi, ..., 2014, s. 8934). Yardım edenler zamanlarının büyük bir bölümünü örgüte hasretmiş kişiler olmayıp kendi hayatlarının akışı içerisinde bazen örgüte ait işleri kabul eden şahıslardır.
    Örgüte yardım etme suçuna ilişkin olarak öğretide; “Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte bilerek ve isteyerek yardım edilmiş olması gerekir. Başka bir ifadeyle, yardım fiilinin örgütün suç işlemek amacıyla kurulmuş bir örgüt olduğu bilinerek gerçekleştirilmiş olması gerekir. Fıkra metninde geçen 'bilerek' ibaresi doğrudan kastı ifade eder. Doğrudan örgüte değil de örgüt mensuplarına yardım edilmesi halinde, yardım edilen kişilerin suç işlemek amacıyla kurulmuş bir örgüt mensubu olduklarının da bilinmesi gerekmektedir. Örgüt mensuplarına yapılan yardım, aynı zamanda örgüte yapılan yardım olarak değerlendirmek gerekir. Ancak, bu yardımın örgütün amacını gerçekleştirmeye hizmet eden bir yardım olması gerekmektedir” (İzzet Özgenç, Suç Örgütleri, Seçkin Yayıncılık, 7. Baskı, s. 38-39); “Yardımın maddî bir yardım olması gerekli değildir. Örneğin suç örgütüne belli bir hususta bilgi ve belge sağlanması da yardım olarak kabul edilmelidir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus yardımın örgüte yapılmasıdır. Kanun koyucu, yardımın niteliğini belirlemediği için örgüte bilerek ve isteyerek herhangi bir yardımda bulunan kişi bile bu durumda örgüt üyesi olarak cezalandırılacaktır. Örgüte sadece bir kez önemsiz nitelikte bir yardımda bulunan kişi bile, örneğin örgüt üyeleri arasında bir kez iletişim sağlayan kişi, bu hüküm nedeniyle örgüt üyesi gibi cezalandırılabilecektir” (Feridun Yenisey, Örgütlü Suçlar ve Terör Suçları Eğitim Modülü, s. 70) şeklinde görüşler ileri sürülmüştür.
    Öte yandan 765 sayılı (mülga) TCK ile 5237 sayılı TCK’daki zamanaşımına ilişkin düzenlemeler incelendiğinde;
    765 sayılı (mülga) TCK’nın zamanaşımına ilişkin "Dava ve cezanın sukutu" başlıklı 102. maddesi;
    "Kanunda başka türlü yazılmış olan ahvalin maadasında hukuku amme davası:
    1- Ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis ve müebbed ağır hapis cezalarını müstelzim cürümlerde yirmi sene,
    2- Yirmi seneden aşağı olmamak üzere muvakkat ağır hapis cezasını müstelzim cürümlerde on beş sene,
    3- Beş seneden ziyade ve yirmi seneden az ağır hapis veya beş seneden ziyade hapis yahud hidematı ammeden müebbeden mahrumiyet cezalarından birini müstelzim cürümlerde on sene,
    4- Beş seneden ziyade olmamak üzere ağır hapis veya hapis yahud sürgün veya hidematı ammeden muvakkaten mahrumiyet cezalarını ve ağır para cezasını müstelzim cürümlerde beş sene,
    5- Bir aydan ziyade hafif hapis veya otuz liradan ziyade hafif para cezasını müstelzim fiillerde iki sene,
    6- Bundan evvelki bendlerde beyan olunan mikdardan aşağı cezaları müstelzim kabahatlerde altı ay geçmesiyle ortadan kalkar.
    Bu kanunun ikinci kitabının birinci babında yazılı ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis veya müebbed yahud muvakkat ağır hapis cezalarını müstelzim cürümlerin yurd dışında işlenmesi halinde dava müruru zamanı yoktur." şeklinde düzenlenmiştir.
    5237 sayılı TCK’nın "Dava zamanaşımı" başlıklı 66. maddesinde ise;
    "(1) Kanunda başka türlü yazılmış olan hâller dışında kamu davası;
    a) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda otuz yıl,
    b) Müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmi beş yıl,
    c) Yirmi yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmi yıl,
    d) Beş yıldan fazla ve yirmi yıldan az hapis cezasını gerektiren suçlarda on beş yıl,
    e) Beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlarda sekiz yıl,
    Geçmesiyle düşer.
    (2) Fiili işlediği sırada on iki yaşını doldurmuş olup da on beş yaşını doldurmamış olanlar hakkında, bu sürelerin yarısının; on beş yaşını doldurmuş olup da on sekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında ise, üçte ikisinin geçmesiyle kamu davası düşer.
    (3) Dava zamanaşımı süresinin belirlenmesinde dosyadaki mevcut deliller itibarıyla suçun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli hâlleri de göz önünde bulundurulur.
    (4) Yukarıdaki fıkralarda yer alan sürelerin belirlenmesinde suçun kanunda yer alan cezasının yukarı sınırı göz önünde bulundurulur; seçimlik cezaları gerektiren suçlarda zamanaşımı bakımından hapis cezası esas alınır…" hükümlerine yer verilmiştir.
    TCK'nın 66. maddesinde; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça kamu davasının maddede yazılı sürelerin geçmesiyle ortadan kalkacağı düzenlenmiş, aynı maddenin birinci fıkrasının (e) bendinde beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlarda bu sürenin 8 yıl olacağı hüküm altına alınmıştır.
    Zamanaşımını kesen sebepler de TCK'nın 67. maddesinin 2. fıkrasında sayılmıştır. Buna göre, bir suçla ilgili olarak;
    a) Şüpheli veya sanıklardan birinin savcı huzurunda ifadesinin alınması veya sorguya çekilmesi,
    b) Şüpheli veya sanıklardan biri hakkında tutuklama kararının verilmesi,
    c) Suçla ilgili olarak iddianame düzenlenmesi,
    d) Sanıklardan bir kısmı hakkında da olsa, mahkûmiyet kararı verilmesi,
    Hâlinde dava zamanaşımı kesilecektir.
    TCK'nın 67. maddesinin 3. fıkrası gereğince kesen bir nedenin bulunması hâlinde zamanaşımı, kesilme gününden itibaren yeniden işlemeye başlayacak, dava zamanaşımını kesen birden fazla nedenin bulunması hâlinde ise son kesme nedeninin gerçekleştiği tarih esas alınacak, dördüncü fıkrası uyarınca da kesilme hâlinde, zamanaşımı süresi ilgili suça ilişkin olarak kanunda belirlenen sürenin en fazla yarısına kadar uzayacaktır.
    Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusuna ilişkin yapılan değerlendirmede;
    01.07.1998 tarihinde saat 22.30 sıralarında ... ili, Maltepe ilçesi sahil kesiminde bulunan Askeri Gazinonun Rıhtım Caddesine bakan kısmında nöbetçi er....ın poşeti ileri fırlatması sonucu içinde bulunan bombanın patlaması neticesinde araçların kısmen zarar gördüğü, 28.07.1998 tarihinde... Mahallesi, Kumlar Caddesi, Akşar Taksi Durağı arkasında bulunan bostan satış yeri önünde yol kenarında... isimli kişinin silahla öldürüldüğü, 09.07.1998 tarihinde ... ili, ... Çarşısı girişindeki... Büfe’de meydana gelen patlama sonucu.. isimli kişilerin öldüğü, 127 kişinin de çeşitli yerlerinden yaralandıkları, 04.07.1998 tarihinde Küçükyalı Mahallesi, İdealtepe Rıfkı Tonsir Caddesi, 50. Yıl Parkı içerisinde bir çam ağacı altında poşet içerisinde bir kilogramlık teneke içinde gri tozların bulunduğu, bu tenekenin içinde de teneke kova kutusunun yer aldığı, kutunun açma yerinden çıkmış vaziyette uçları çıplak kablo bulunduğu, ayrıca yerde birçok beton çivisinin ve cıvata somunlarının yer aldığı, bunların 70-80 cm uzağında yine bir ağaç dibinde çukurun içinde ateşleme düzeneği hazırlanmış parça tesirli patlayıcı madde görüldüğü, yerdeki çivi ve somunlarının poşeti eline alıp korkarak fırlatan ... Akkuş’un atması sebebiyle dökülmesi üzerine etkisiz hâle getirildiği,
    ... Emniyet Müdürlüğünce sürdürülen çalışmalarda illegal yollardan Yunanistan'a geçerek PKK silahlı terör örgütü kampına katılacağına ilişkin hakkında bilgi olan inceleme dışı sanık Baran Öztürk’ün 12.08.1998 tarihinde yakalanması üzerine yapılan sorgusu sonucunda sanık ... (Lütfi Yalçınkaya sahte kimliğiyle), inceleme dışı sanık ... (... Öztürk sahte kimliğiyle) ve haklarında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilen ... 14.08.1998 tarihinde yakalandıkları, ...'ün sorgulaması sonucu inceleme dışı sanıklar... Öğet, İsa Kaya ve Kübra Sevgi’nin yakalandıkları,... Öğet'in sorgulaması sonucunda haklarında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilen Suat Kayak, Alican Öğet, Erdal Öğet ve Emin Karataş’ın yakalandığı, devam eden soruşturmada ... Kılıçdoğan, ... Kılıçdoğan,... Kemaloğlu ve ... Sayalı’nın yakalandıkları, inceleme dışı sanık ..sorgusu sonucu haklarında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilen ... Öğet ve...Öğet’in yakalandıkları,
    Sanık ...’in bu operasyonlardan önce 11.07.1998 tarihli yakalama üst arama ve zaptetme tutanağı içeriğine göre örgütsel içerikli notlar ve bomba yapımında kullanılan malzemelerle yakalandığı, 12.07.1998 tarihli yer gösterme, muvafakatlı büro arama ve zaptetme tutanağı içeriğine göre; Sokak Sanatçıları isimli atölyede 2 adet bomba ve bomba yapım malzemelerinin ele geçirildiği, sanığın üzerinde, çantasında ve yer göstermesi sonucu atölye olarak kullanılan ... yerinde yapılan aramada el konulan suç unsurlarına ilişkin Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün patlayıcı madde analizine ilişkin 16.07.1998 tarihli ekspertiz raporuna göre; malzemeler üzerinde yapılan test ve incelemeler sonucu hazırlanan raporda ele geçen bu patlayıcı maddelerin cins ve miktar itibarıyla vahamet arz ettiği, incelemeye konu bu tür madde ve malzemelerle yapılan bombaların kullanılması hâlinde canlıları öldürücü ve yaralayıcı, cansızlar üzerinde tahrip edici özelliğe sahip olduğundan TCK'nın ilgili maddeleri kapsamında mütalaa edileceğinin belirtildiği, yapılan aramalarda elde edildiği belirtilerek gönderilen çizgili küçük kağıt parçasına, siyah mürekkepli tükenmez kalemle yazılmış ve üzerinde ...3 seya dayı'dan Cahit istenecek, adım:Kamil" içerikli yazılar bulunan notun sanık ...’in eli mahsulü olduğunun tespit edildiği, 14.07.1998 tarihli parmak izi mukayesesine ilişkin ekspertiz raporu ile parmak izi mukayese tablosu ve raporu içeriğine göre; sanığın çantasında yapılan aramada bulunan malzemeler üzerinde yapılan inceleme ve araştırmada koli bantlarının yapışkan yüzeylerinden tespit edilen parmak izi ile emniyette kayden tescili yapılarak 10 parmak basımı alınan sanık ...'in Parmak İzi Büro Amirliğinde mevcut parmak izlerinin mukayesesinde koli bant parçaları üzerinde tespit edilen parmak izi ile sanık ...'in sağ el baş parmak basımının aynısı olduğunun ve parmak izinde bulunması gereken karakteristik özelliklerinin tam uygunluk gösterdiğinin anlaşıldığı, 19.08.1998 tarihli fotoğraf teşhis tutanağında inceleme dışı sanıklar... Öğet, Maşallah Yağan ve Delibaş Arat'ın sanık ...'in örgütsel konumu ile ilgili olarak beyanlarda bulundukları, sanık Abdülmecit Öztürk ve inceleme dışı sanıklar ...,... Öğet, Celalettin Öğet, İsa Kaya ve Kübra Sevgi’nin 18.08.1998 tarihli yüzleştirme tutanağında sanık ...'in örgütsel konumu hakkında beyanlarda bulundukları, inceleme dışı sanıklar Baran Öztürk, ... ve sanık ...'ün sanık ...’i teşhis ettikleri gibi kolluk, Cumhuriyet savcılığı ve sorgu aşamasındaki beyanlarında sanığın örgütsel konumuna ve ... Çarşısı patlamasına ilişkin ayrıntılı anlatımda bulundukları, ayrıca;
    09.07.1998 tarihinde ... Çarşısı,... Büfe'de meydana gelen patlamaya ilişkin dosya kapsamına göre; gaz birikimi sonucu meydana gelen patlamalarda patlama basıncının her yerde eşit olacağı, bu olayda basınç etkisinin her yere eşit olarak etki yapmadığı, gaz birikimi sonucu meydana gelen patlamalarda patlamanın meydana geldiği yerin tamamında is ve kavrulma (siyahlaşma) olması gerekirken, is ve kavrulmanın ve bundan kaynaklanan siyahlaşmanın patlamanın meydana geldiği yerin tamamında oluşmadığı, gaz birikimi sonucu meydana gelen patlamalarda metaller üzerinde eşit yırtılma ve kopmalar olması gerekirken, bu belirtilen özelliğin de burada oluşmadığı, gaz birikimi sonucu meydana gelen patlamalarda tavanın komple patlamaya maruz kalması gerekirken,... Büfesi'nin patlama sonrası fotoğraflardan da görüleceği gibi tavanda meydana gelen hasarın sadece patlama merkezinin üzerine rastgelen bölge ile sınırlı kaldığı, olayın meydana geldiği ... yerinde LPG ile ilgili tesisatın incelendiği, LPG tesisatının olduğu noktada patlama, yangın v.s hiçbir emarenin görülmediği, şofben ve döner ocağında LPG patlamasından meydana gelebilecek patlama ile ilgili herhangi bir ize rastlanmadığının görüldüğü ancak bunun tam tersi istikamette olan dükkanın yan giriş tarafında patlamadan ileri geldiği açıkça belli olan tavanda patlama izi ve çöküntü ile mermer paledyen zeminde patlama belirtilerinin açıkça görüldüğü, ... yerinin ön ve yan cephelerinde yaklaşık 2 metre eninde ve 3 metre yüksekliğinde 2 adet devamlı açık durumda olan kapı bulunduğu, bu açık mahallerde devamlı bir hava sirkülasyonu olduğu ve herhangi bir gaz kaçağı olsa bile bu gaz kaçağının patlamaya sebep olacak konsantrasyona ulaşmasının mümkün olmadığı, olay yerindeki LPG hortumlarının ve dedantörlerin sağlam olduğu ve sonuç olarak LPG gaz kaçağından böyle bir patlamanın meydana gelmediğinin tespit edildiği, ... Polis Kriminal Laboratuvarının olay yerindeki bulguları inceleyerek düzenlediği 14.07.1998 tarihli raporunda “olay yerinde bulunan bir kısım materyal üzerinde bombaların ihtiva ettiği nitroselülöz artıkları ve nitrik iyonlarına” tesadüf edildiğinin bildirildiği, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Kimyasal Tahliller İhtisas Dairesinden alınan ek raporlarda patlama neticesi olay yerinde ve ölen maktüllere ait cesetlerde LPG'nin içerisinde yer aldığı bilinen kükürt ve türevi maddelere rastlanılmadığı, sanık ...'ün; kolluk, Cumhuriyet savcılığı ve sorgu ifadelerinde “…‘... Kod ... ile bu eylemi gerçekleştirme kararını Okmeydanında bulunan halam ...'in (Şeker Güler) evinde aldıktan sonra eylemden üç gün önce yani 06.07.1998 tarihinde saat 13.00 sıralarında ... ile ikimiz ... Çarşısına giderek eylem koyacağımız yer için keşif yaptık ve girişte bulunan... isimli büfenin uygun olacağını kararlaştırdık, o gün birbirimizden ayrıldık ve 08.07.1998 günü akşamı... Semtinde Okmeydanı'na giden otobüslerin durağında ... ile buluştuk, otobüse binerek tekrar Okmeydanı'nda bulunan halam ...'in (Şeker Güler) evine geldik, halam bizim örgütsel konumumuzu bilmiyordu, ...'i benim kız arkadaşım olarak biliyordu, yine çantasında bomba yapımında kullanacağımız malzemeleri getirmişti, bunlarda dökümden yuvarlak üstü delik boru bomba kabı (Bu kabı Metin Kod ...'ün yaptırdığını söyledi bu kalıp bizim aldıklarımızdan biraz daha küçük döküm bomba kabı idi) 400 gramlık TNT tozu, adi fünye, flash ampül, mavi ve kırmızı renkli elektrik kabloları, 15 kutu kibrit madeni civatalar, falçata, yan keski, ampermetre, plastik saat, küp şeker, koli bandı selobant, kırmızı ve siyah elektrik bantı, tornavida, pense, iki tane neşter bıçağı, 2 şişeden oluşan biri beyaz diğeri siyah tozlar vardı, bunların ismini bilmiyorum. Yine ilk seferde olduğu tarzda bombayı birlikte hazırladık ve bir saat sonra patlayacak şekilde zamanladık, eylem sabahı saat:09.30'da kalktık, kahvaltı yaptık, dışarı çıkarak 11.00'de belediye otobüsüne binerek... geldik, saat 11.40 sıraları idi, saat 12.00 sıralarında ... Çarşısına girdik, bomba elinde bulunan siyah poşet içerisinde kahverengi-kırmızı renkli bir beze sarılı vaziyette idi, bunun üzerinde de pembe bir perde tülü vardı, bu tül ...'in çantasında idi, bunu daha sonra poşetteki bombanın üstüne koydu, bombayı kurarak ... Kod ... bırakacaktı, ben de gözcülük yapacaktım, ben onun 30 metre önünden ... Çarşısına girdim ve aynı kapıdan tekrar çıkarak büfeden Fotomaç Gazetesi aldım, ... Kod ...'te büfeye girdi ve elindeki poşeti kurarak büfenin içerisine köşedeki kenara bıraktı ve dışarı çıkarak yanıma geldi ve Haliç'in üzerindeki Galata Köprüsü'nden yürüyerek geçerek Karaköy'e geldik, oradan otobüse binerek ...'a Vapur iskelesine geldik, orada biraz dolaştık ve saat 15.00'te vapura binerek ...'e gitti, bana saat 17.00'de Doğan-... Kod Berzan Öztürk'ü arayarak durumubildireceğini söyledi, bu araması şifreli idi, şifrede ‘Tavuklarin İçerisine Yumurtayi Biraktim’ idi, o gün ben Yeşilpınar'da oturan ...'ün evine gelerek geceyi orada geçirdim, evinin elektriği olmadığı için eylemden sabaha kadar haberim olmadığından, sabahleyin bir gazete alarak koyduğumuz bombanın patlaması sonucunda birçok şahsın ölerek yaralandığını öğrendim, bilahare Berzan Öztürk'ü telefonla Yeşilpınar'daki telefon kulübelerinden aradım, oda durumdan haberinin olduğunu ve ... Kod ...'in kendisini arayarak durumu bildirdiğini söyledi,” şeklindeki tevilli ikrarı yanında sanığın halası olan tanık Şeker Güler'in 18.08.1998 tarihli ... Cumhuriyet Başsavcılığında sanık ...'in sanık ... ile evine geldiğine dair ifadesinin birbirini teyit ettiği, Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün 19.08.1998 tarihli patlayıcı madde analizine ilişkin ekspertiz raporu içeriği incelendiğinde tanık Şeker Güler'in Okmeydanı, Baruthane Sokak, No:1412 sayılı ikametgahında yapılan aramada el konulup gönderilen naylon paket içerisindeki sarı renkli kristalize toz madde üzerinde yapılan test ve incelemeler neticesinde söz konusu maddenin 765 sayılı (mülga) TCK'nın 264. maddesinde belirtilen patlayıcı maddelerden TNT (Trinitrotoluen) olduğunun tespit edildiğinin bildirildiği, buna göre bu ifadeler ile olay yerini de inceleyen ... Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Sevil Atasoy ve dört arkadaşının düzenleyerek 02.11.1998 tarihinde mahkemeye sundukları raporda patlamanın nitroselülöz içerir patlayıcı maddenin infilakı sonucu meydana geldiğine ilişkin tespitin de uyumlu olduğu, müşteki Hakan Öztütüncü'nün Cumhuriyet savcılığında verdiği ifadesi ile tanıklar Onur Yazan ve ... Karagöz'ün kolluk ifadelerindeki anlatımları göz önüne alındığında, bu anlatımların sanık ...'ün kolluk, savcılık ve sorgu ifadelerini doğruladığı, sanık ...’in üzerinde ve ... yerinde yapılan aramalar sonucu elde edilen deliller de gözetildiğinde sanıkların eylemi gerçekleştirdiklerinin ve patlamanın tüp patlaması olmadığının somut şekilde anlaşılabileceği, öte yandan patlamanın gaz sıkışmasından meydana geldiğine dair raporların, beyanlar ve patlamanın niteliği ile uyuşmadığı, izah edilen tüm bu beyanlar, bilgiler ve tespitler neticesinde sanıklar ... ve ...’in eylemlerinin Devlet topraklarının (Ülke) tamamını veya bir kısmını devletin idaresinden ayırma, Devletin bağımsızlığını azaltma, Devlet topraklarının tamamını veya bir kısmını yabancı bir devletin egemenliği altına koyma amacına yönelik ve bu sonucu oluşturmaya elverişli, amaçlanan sonucu doğurabilecek icra hareketi şeklinde olduğu hususunda kuşku bulunmadığından sanıkların 765 sayılı (mülga) TCK'nın 125. maddesi uyarınca sorumlu oldukları kabul edilmelidir.
    Bu itibarla, Yerel Mahkemenin direnme kararına konu hükmünün, sanıklara atılı 765 sayılı (mülga) TCK’nın 125. maddesinde düzenlenen suçun sabit olması nedeniyle bozulmasına karar verilmelidir.
    SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    1- ... 15. Ağır Ceza Mahkemesinin 19.12.2014 tarihli ve 156-138 sayılı direnme kararına konu hükmünün, sanıklara atılı 765 sayılı (mülga) TCK’nın 125. maddesinde düzenlenen suçun sabit olması nedeniyle BOZULMASINA,
    2- Dosyanın, mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 21.06.2022 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.



    ...



    ...

    Hemen Ara