Güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/1850 Esas 2015/1084 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/1850
Karar No: 2015/1084
Karar Tarihi: 30.04.2015

Güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/1850 Esas 2015/1084 Karar Sayılı İlamı

23. Ceza Dairesi         2015/1850 E.  ,  2015/1084 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Güveni kötüye kullanma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Katılana şirkette aktif satış elemanı olarak çalışan ve şirket adına sattığı araçların bedelini tahsil yetkisi bulunan sanığın, şirket adına tahsil ettiği paraları şirket kasasına teslim etmeyip, uhdesinde bulundurmak suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
    Oluşa, sanığın savunmalarına, katılan ve tanıkların aşamalardaki beyanlarına ve tüm dosya kapsamına göre; katılan şirkette aktif satış elemanı olarak çalışan sanığın, hizmet ilişkisinin gereklerine aykırı hareket ederek şirket adına aldığı paraları şirket kasasına aktarmayıp uhdesinde bulundurması, şeklinde gerçekleştirdiği sabit görülen eylemlerinin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğuna yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Sanığın, farklı tarihlerde ve birden fazla kez katılan şirket adına tahsil ettiği paraları uhdesinde bulundurduğunun sabit olduğu dikkate alınarak; 5237 sayılı TCK"nın 43/1 maddesi kapsamında, aynı suç işleme kararıyla kanunun aynı hükmünü birden fazla ihlal etmek suretiyle ve değişik zamanlarda birden fazla kez menfaat temin etmiş olduğunun anlaşılması karşısında, sanık hakkında ceza verilirken zincirleme suç hükümlerinin uygulanmayarak eksik ceza tayin edilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, kendi alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından 5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkartılıp yerine, "5237 sayılı TCK"nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın (c) bendinde yer alan, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" denilmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 30/04/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.








    Hemen Ara