Esas No: 2015/372
Karar No: 2015/1042
Karar Tarihi: 29.04.2015
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/372 Esas 2015/1042 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
2003 yılı içerisinde ... İli, ... İlçesinde bulunan arsasına inşaat yapmaya başlayan ve söz konusu inşaatın kalıp ve diğer işleri için işçi çalıştıran katılanın, işveren sıfatıyla çalıştığı işçilerin SSK primlerinin yatırılması için ... İlçesinde muhasebecilik yapan sanıkla anlaştığı, bu kapsamda 30/07/2007 tarihinde prim parası olarak katılandan 600 TL alan ve karşılığında bir makbuz tanzim ederek katılan veren sanığın bu parayı SSK’ya yatırmayarak uhdesinde tuttuğu, bu şekilde üzerine atılı güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia olunduğu somut olayda;
1-Serbest muhasebecilerin 3568 sayılı Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirlik Kanunu"nun 2/A maddesinde belirtilen görevleri arasında SSK primlerinin yatırılması gibi bir görevlerinin olmadığı, ayrıca Türkiye Serbest Muhasebeciler Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliğinin Mecburi Meslek Kararları"na ilişkin 26.01.1996 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan 1996/1 sayılı genelgesinin 1. maddesinde yer alan "meslek mensupları, müşteri adına üçüncü kişilere ödeme yapmak üzere her ne isim altında olursa olsun mali değerler alamazlar" şeklindeki hükmüne göre; sanığın, SSK prim borcunu yatırmak üzere katılandan aldığı parayı söz konusu kuruma yatırmayarak özel işlerinde kullandığının iddia ve kabul olunması karşısında, eyleminin görevi ile ilgisinin bulunmayıp sübutu halinde şikâyete tabi olan 5237 sayılı TCK"nın 155/1. maddesinde düzenlenen güveni kötüye kullanma suçunu oluşturacağı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabule göre de;
a) İddianamede belirtilen katılan zararının 600 TL olduğu, bu zararın sanık tarafından soruşturma aşamasında giderildiği, bu hususun katılan tarafından da doğrulandığı anlaşılmasına karşın, mahkemece katılanın zararının tamamen giderilmemiş olması nedeniyle sanık hakkında 5271 sayılı CMK"nın 231/5 maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
b) Sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı TCK"nın 155/2, maddesi gereğince hükmedilen 1 yıl hapis cezasından aynı Kanun"un 168/1-4. maddesi gereğince 2/3 oranında indirim yapılırken sonuç cezanın hesap hatası sonucu "4 ay hapis cezası" yerine yazılı şekilde "8 ay hapis cezası" olarak belirlenmesi ve yine belirlenen kısa süreli hapis cezasının 5237 sayılı TCK"nın 52/2 maddesi uyarınca adli para cezasına çevrilmesi sırasında 4 ay hapis cezasının günlüğü 20 TL’den (mahkemenin kabulüne göre) olmak üzere neticeten 2.400 TL adli para cezasına çevrilmesi gerekirken hesap hatası sonucu belirlenen 8 ay hapis cezasının günlüğü 20 TL’den olmak üzere 4.800 TL olarak belirlenmek suretiyle fazla ceza tayini,
c) ...’nin usulüne uygun şekilde davaya katılarak katılan sıfatını almış olduğu tespit edilmesine karşın, karar başlığında adı geçenin şikâyetçi olarak gösterilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29/04/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.