MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : 28/12/2010 ve öncesi

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın olay tarihinde katılana ait iş yerinde mağaza müdürü sıfatı ile çalıştığı, iş yerindeki konumu ve pozisyonu gereği kendisine emanet ve tevdi edilen şirkete ait malları kendi nam ve hesabına katılandan habersiz satarak kendisine menfaat temin ettiği, olay tarihinde kasada bulunan 1720 TL’yi aldığı ve şirketi zarara uğratarak üzerine atılı güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Katılan, mağaza müdürü olarak çalışan sanığa tevdi edilen malları kendisinden habersiz olarak sattığını ve olay günü de sanığın kasada bulunan 1720 TL’yi alarak işyerini terk ettiğini beyan ederken, sanık da üzerine atılı suçlamayı kabul etmemesi karşısında maddi gerçeğin şüpheye yer bırakmayacak şekilde açığa çıkarılması bakımından, sanığın müştekiden habersiz olarak sattığı mallar ile aldığı parayı ödediğine dair savunması konusunda şikayetçi ile tanıkların beyanlarına başvurularak gerektiğinde şirket kayıtları da incelenerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksi inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi;
2-Kabule göre de, sanığın, bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda katılana karşı aynı suçu birden fazla işlemesi nedeniyle TCK"nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.04.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.