Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2014/1152 Esas 2014/1191 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Hukuk Bölümü
Esas No: 2014/1152
Karar No: 2014/1191

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2014/1152 Esas 2014/1191 Karar Sayılı İlamı

                    T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

            HUKUK BÖLÜMÜ

            ESAS NO      : 2014 / 1152

            KARAR NO : 2014 / 1191

            KARAR TR  : 29.12.2014

 

 

 

 

 

ÖZET: Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı Meslek Lisesinde usta öğretici olarak görev yapan davacının, haksız olarak görevine son verilmesi nedeniyle talep ettiği kıdem ve ihbar tazminatının ödenmesi istemiyle açtığı davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

K  A  R  A  R

 

            Davacı           : S.C.

            Vekilleri         : Av. S. Ç. & Av. E.T.

            Davalı            : Milli Eğitim Bakanlığı

(N.Y.Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi Müdürlüğü)

Vekilleri         : Av. A.A.                   (Adli Yargıda)

                          Av. B.T.                    (İdari Yargıda)

 

            O L A Y          : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı bakanlığa bağlı N. Y.Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesinde 13.04.2006 tarihinde usta öğretici olarak göreve başladığını, hafta içleri 08:00-16:00 / 16:00 – 24:00 saatleri arasında iki vardiya halinde, Cumartesi günleri 08:00-20:00 saatleri arasında çalıştığını, kimi dönemlerde 15 gün aralıksız çalıştığını, hafta tatili iznini kullanmadığını, davacının raporlu olduğu dönemde 30.12.2010 tarihi itibariyle iş sözleşmesinin feshedildiğini, her yıl döner sermayeden verilen kar payından 2010 yılı payının ödenmediğini, son 6-7 aydır davacıya psikolojik taciz – MOBBİNG – uygulandığını iddia ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 300 TL kıdem tazminatı, 400 TL fazla mesai alacağı, 100 TL hafta ve genel tatil ücreti alacağı, 100 TL yıllık ücretli izin alacağı, 100 TL ihbar tazminatı alacağı, 100 TL yıl sonu kar payı, 5000 TL manevi tazminat olmak üzere 6100 TL alacağın kıdem tazminatına iş akdinin sona ermesinden başlamak üzere mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı ile, (diğer alacaklar için yasal faiz uygulanarak) davalıdan tahsiline karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

Adana 3.İş Mahkemesi: 10.01.2012 gün, E:2011/133, K:2012/13 sayılı kararında özetle; “…davacının, 657 sayılı yasanın 89.maddesinde belirtilen statü içinde ve kaymakamlık onayı ile görevlendirildiği, davacı ile davalı arasında iş sözleşmesi bulunmadığı, statü hukukuna tabi olduğu, aralarındaki hukuki ilişkinin iş sözleşmesi, işçi işveren ilişkisi olmadığı, uyulmazlığın çözüm yerinin idari yargı olduğu anlaşıldığından mahkememizin görevsizliğine” demek suretiyle davanın görev yönünden reddine karar vermiş ve karar kesinleşmiştir.

Davacı vekili aynı istemle bu kez idari yargı yerinde dava açmıştır.

Davalı vekili süresi içerisinde sunduğu cevap dilekçesinde özetle; görev itirazında bulunmuştur.

Adana 2.İdare Mahkemesi: 28.02.2013 gün ve E:2012/411, K:2013/323 sayılı kararı ile özetle; “…davacının 657 sayılı Kanunun 89.maddesine istinaden ek ders karşılığı usta öğretici olarak görevlendirildiği, puantaj çizelgelerinin, tahakkuk çizelgelerinin ve ilgili bordroların incelenmesinden anılan görevlendirme nedeniyle davacıya ücretlerinin ödendiği anlaşıldığından” bahisle davanın reddine karar vermiştir.

İşbu karara karşı yapılan itiraz üzerine Adana Bölge İdare Mahkemesi 05.02.2014 gün ve E:2013/3374, K:2014/766 sayılı ilamı ile özetle; “…davacının 506 sayılı Yasa yürürlükte iken mahalli mülki amirin atama tasarrufu ile işe alınan ve işe giriş bildirgesi bulunan kamu görevlisi olduğu, anlaşmazlığın iş akdinin kimin tarafından feshedildiği ve bu feshin haklı nedenlere dayanıp dayanmadığına, buna bağlı olarak davacıya işten çıkarılması nedeniyle yoksun kaldığı 13.04.2006-31.12.2010 tarihleri arasındaki fazla çalışma ve tatil ücretine ilişkin bulunduğu ve hizmet akdi ilişkisinin 5510 sayılı Kanunun 101.maddesi yürürlükte iken kesildiği gözetildiğinde, fazla çalışma ve tatil ücreti isteminin adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

Bu durumda, davanın, görüm ve çözümünün adli yargının görevine girdiği gerekçesiyle görev yönünden reddi gerekirken, işin esasına geçilerek karar verilmesinde hukuki isabet bulunmamaktadır.” demek suretiyle Adana 2.İdare Mahkemesinin 28.02.2013 gün ve E:2012/411, K:2013/323 sayılı kararının görev yönünden bozularak kaldırılmasına karar vermiştir.    

Davalı vekilinin süresi içerisinde karar düzeltme talebi üzerine Adana Bölge İdare Mahkemesi 05.06.2014 gün ve E:2014/4117, K:2014/4226 sayı ile özetle; davalı vekilinin karar düzeltme isteminin reddine karar vermiştir.

Bu aşamadan sonra Adana 2.İdare Mahkemesi: 31.10.2014 gün ve E:2014/1629 sayı ile özetle; davanın adli yargı yerinde görülmesi gerektiğini belirterek, 2247 sayılı Kanunun 19.maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Eyüp Sabri BAYDAR, Ali ÇOLAK, Nurdane Topuz, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Ayhan AKARSU ve Mehmet AKBULUT’un katılımlarıyla yapılan 29.12.2014 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27.maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; adli ve idari yargı yerleri arasında 2247 sayılı yasa’nın 19.maddesinde öngörülen biçimde görev uyuşmazlığı doğduğu,idari yargı dosyasının, son görevsizlik kararını veren mahkemece, adli yargı dosyası da temin edilmek suretiyle Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim İsmail SARI’nın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Uğurtan ALTUN ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı N. Y. Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesinde usta öğretici olarak görev yapan davacının, haksız olarak görevine son verilmesi nedeniyle talep ettiği kıdem, fazla çalışma, hafta ve genel tatil ücreti, izin ücreti, ihbar tazminatı ve 2010 yılı kar payı ile manevi zararının tahsiline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 2. Maddesinde “Bir hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılanlar bu kanuna göre sigortalı sayılırlar…” denilmiş, aynı Yasanın “Uyuşmazlıkların Çözüm Yeri” Başlıklı 134. maddesinde, “Bu kanunun uygulanmasından doğan uyuşmazlıklar, yetkili iş mahkemelerinde veya bu davalara bakmakla görevli mahkemelerde görülür” hükmüne yer verilmiş; 506 sayılı yasa hükümleri 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 106. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır. 5510 sayılı  Kanunun  3.maddesinde;  kısa ve/veya uzun vadeli sigorta kolları bakımından adına prim ödenmesi gereken veya kendi adına prim ödemesi gereken kişi sigortalı olarak tanımlanmış; 79.madde ile başlayan  Dördüncü Kısmında, primlere ilişkin hükümlere yer verilmiş; 101. maddesinde “Bu kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar İş Mahkemelerinde görülür” denilmiştir.

Öte yandan, 4857 sayılı İş Kanununun 1.maddesinde,  Kanunun amacının,  işverenler ile bir iş sözleşmesine dayanarak çalıştırılan işçilerin çalışma şartları ve çalışma ortamına ilişkin hak ve sorumluluklarını düzenlemek olduğu belirtilmiş; aynı zamanda, bakılan davanın da konusunu oluşturan  “İş Sözleşmesi, Türleri ve Feshi” hususuna Kanunun 8.maddesi ve devamında, kıdem tazminatı,  ücretli izin, bildirim süresinden kaynaklanan yükümlülük ve haklara ilişkin hususlara ise Kanunun değişik maddelerinde yer verilmiştir.

Diğer taraftan; 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 1. maddesinde, “İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle (o kanunun değiştirilen ikinci maddesinin Ç, D ve E fıkralarında istisna edilen işlerde çalışanlar hariç) işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya iş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi ile görevli olarak lüzum görülen yerlerde iş mahkemeleri kurulur.

Bu mahkemeler:

A) (Mülga: 18/10/2012-6356/81 md.)

B) İşçi Sigortaları Kurumu ile sigortalılar veya yerine kaim olan hak sahipleri arasındaki uyuşmazlıklardan doğan itiraz ve davalara da bakarlar.

İş mahkemesi kurulmamış olan yerlerdeki bu davalara o yerde görevlendirilecek mahkeme tarafından, temsilci üyeler alınmaksızın, bu kanundaki esas ve usullere göre bakılır.

Fiili ve hukuki imkânsızlıklar dolayısıyla iş mahkemesinin toplu olarak görevini yapamadığı hallerde de yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır.

(Ek fıkra: 2/7/2012-6352/39 md.) Birden fazla iş mahkemesi bulunan yerlerde, sosyal güvenlik hukukundan kaynaklanan davaların görüleceği iş mahkemeleri, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından belirlenebilir.” denilmiştir.

Dosya kapsamında yapılan incelemede; davacı S.C.’un 13.04.2006-31.12.2010 tarihleri arasında N.Y.Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesinde usta öğretici olarak çalıştığı, 30.12.2010 tarihinde işine son verildiği belirerek, kıdem tazminatının, fazla çalışma ücretinin, hafta ve genel tatil ücretinin, izin ücretinin, ihbar tazminatının ve 2010 yılı kar payı ile manevi zararın tahsiline karar verilmesi istemiyle açıldığı anlaşılmıştır.

Davacının, 506 sayılı Yasa yürürlükte iken mahalli mülki amirin tasarrufu ile çalıştığı, idareyle arasında bir hizmet ilişkisi kurulduğu, talep edilen kıdem, fazla çalışma, hafta ve genel tatil ücreti, izin ücreti, ihbar tazminatı ve 2010 yılı kar payı ile manevi zararının iş kanunundan kaynaklanan haklardan olduğu dikkate alındığında, uyuşmazlığın özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, Adana 2.İdare Mahkemesi’nin başvurusunun kabulü ile Adana 3.İş Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

S O N U Ç      : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Adana 2.İdare Mahkemesinin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile, Adana 3.İş Mahkemesince verilen 10.01.2012 gün, E:2011/133, K:2012/13 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 29.12.2014 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

 

Başkan

Serdar

ÖZGÜLDÜR

 

 

 

Üye

Eyüp Sabri

BAYDAR

 

 

 

Üye

Alaittin Ali

ÖĞÜŞ

Üye

Ali

ÇOLAK

 

 

 

Üye

Ayhan

AKARSU

Üye

Nurdane

TOPUZ

 

 

 

Üye

Mehmet

AKBULUT

 

Hemen Ara