MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık (Adil hakkında), nitelikli dolandırıcılık (Vural ve Okan haklarında), resmi belgede sahtecilik (her üç sanık hakkında)
HÜKÜM : Beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Katılan hakkında çek ve bonoda sahtecilik suçu yönünden suç duyurusuna ilişkin karar CMK"nın 223. maddesine göre hüküm niteliği taşımadığı için temyizin mümkün olmaması nedeniyle, katılan vekilinin buna ilişkin temyiz isteğinin CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
Katılan vekilinin beraat kararlarına ilişkin temyizine gelince,
Katılan ..."ın arsa karşılığı inşaat sözleşmesinde yüklenici firma olarak aldığı işi devrettiği sanık ..."dan işin kar marjı olarak belli bir miktar ödemesi konusunda anlaştıkları, daha sonra sanık ... tarafından şirketin, oğlu olan ..."nun ortağı ..."ya devredilmesi üzerine, bu alacak ilişkisi kapsamında sanıkların şirketlerine ait kaşe ve kendi imzalarının bulunduğu katılan ...Tarım Ürünleri San ve Tic. Ltd. Şti"ne ait 55.000 TL bedelli çek ile 2 adet 10.000"er TL bedeli senetlerin piyasaya sürüldüğü, senetlerin yapılan icra takibi sonucunda, çekin ise bankaya ibrazı ile sahte olduklarının anlaşıldığı,böylelikle dolandırıcılık, nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarının işlendiği iddia olunan olayda;
Söz konusu çekte birinci ciranta olarak katılan ..."ın imzasının bulunması, senetler üzerindeki yazı ve imzaların da savunmalarının aksini gösterir şekilde sanıkların eli ürünü olduklarına ilişkin tespitin yapılamaması ve senet üzerindeki ilk ciranta imzası ile yazıların katılana ait olduğunun belirlenmesi karşısında unsurları itibariyle oluşmayan dolandırıcılık, nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen beraat kararlarında bir isabetsizlik görülmemiştir.

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre,katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 15/12/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.