Esas No: 2015/1
Karar No: 2015/1
Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümü 2015/1 Esas 2015/1 Karar Sayılı İlamı
T.C. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ CEZA BÖLÜMÜ ESAS NO : 2015/1 KARAR NO : 2015/1 KARAR TR : 26.01.2015 |
ÖZET: 2247 sayılı Yasa"nın 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadı-ğından, (Asliye Ceza Mahkemesinin gö-revsizlik kararı kesinleşmediğinden) aynı Yasa"nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan BAŞVURUNUN RED-DİNE karar verilmesinin gerektiği hk. |
K A R A R
Davacı : K.H.
Sanıklar : 1- M.T.
2- H.D.
OLAY : Kızıltepe Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma sonucunda, sivil kişi sanıklar F.S., M.K. ve H.Ç.’in, Nusaybin grubu olarak adlandırılan suç örgütünün kurucusu ve yöneticisi oldukları, belirtilen grubun örgüt faaliyetleri çerçevesinde işlemiş oldukları, suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na muhalefet, fuhuş için aracılık etmek ve göçmen kaçakçılığı suçlarını, sivil kişi sanıklar E.A., V.D., R.D., Ö.S., R.E. ve Mardin/Yeniköy 3.Hd. Tb. 10. Hd. Bl. Komutanlığı emrinde Kızıltepe Gürsel Karakolunda Hd. Manga Komutanı olarak görevli sanık P.Uzm. Çvş. M.T. ile aynı Komutanlık emrinde Kızıltepe Mürsel Karakolunda Hd. Manga Komutanı olarak görevli sanık P.Uzm. Çvş. H.D.’ın, suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olmak, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na muhalefet, fuhuş için aracılık etmek ve göçmen kaçakçılığı suçlarını işledikleri ileri sürülerek bu suçlar nedeniyle cezalandırılmaları istemiyle, 3.9.2010 tarihinde Kızıltepe 1. Asliye Ceza Mahkemesine dava açıldığı, aynı soruşturma kapsamında sanıklar M.T. ile H.D.’ın olay tarihinde ve halen P.Uzm. Çvş olarak görev yapmaları sebebiyle 353 sayılı Kanun’un 9 ve 12. maddeleri hükümleri gereğince, üzerlerine atılı rüşvet almak suçuyla ilgili olarak yargılama yapma görevinin askeri ceza mahkemesine ait olması sebebiyle soruşturma dosyasında ayırma kararı verilerek, 6.9.2010 tarihinde bu sanıklar hakkında üzerlerine atılı “rüşvet almak” suçu açısından görevsizlik kararı verildiği ve dosyanın askeri savcılığa gönderildiği açıklanarak;
Soruşturma dosyası bir bütün olarak değerlendirildiğinde, yukarıda isimleri geçen kişilerin birbirleriyle ve sanıklar M.T. ile H.D. arasında gerçekleşen telefon konuşmalarının tespiti, teknik araçlarla inceleme, fiziki takip yoluyla elde edilen deliller, sanık beyanları ve dosya içerisinde mevcut tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde, sanıklar M.T. ve H.D.’ın “rüşvet almak” suçunu işledikleri sonucuna varıldığı ileri sürülerek, sanıklar M.T. ve H.D.’ın eylemlerine uyan 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu’nun 135. maddesinin yollamasıyla 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 252/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları istemiyle 7. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı’nın 27.7.2011 gün ve E:2011/208, K:2011/326 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır.
7. KOLORDU KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 20.9.2011 gün ve E:2011/875, K:2011/475 sayıyla; sanıklara yüklenen rüşvet almak suçuna konu eylemlerin, sanıklar hakkında adli yargı yerinde açılmış olan örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçların parçası olduğu, ayrıca sanıkların rüşvet almak suçuna konu eylemleri ile sivil şahıs sanıkların eylemleri arasında birliktelik olduğu, dolayısıyla sanıkların bu eylemlerinin askeri yargı yerinin görev alanına girecek şekilde ayrıca rüşvet almak suçuna vücut vermeyeceği, yüklenen eylemin askeri suçlarla illiyet bağının bulunmadığı açıklanarak, sanıkları yargılama görevinin adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, Kızıltepe 3. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilmiştir.
KIZILTEPE 3. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ: 5.9.2013 gün ve E:2013/426, K:2013/450 sayıyla; sanıklar hakkında adli yargı yerinde açılmış olan örgüt faaliyeti kapsamında işlenen diğer suçlarla ilgili davanın Kızıltepe 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2010/500 esas sayısında kayıtlı ve derdest olduğu ve bu davada yargılanan diğer sanıklar hakkında rüşvet suçu nedeniyle açılmış bir davanın bulunmadığı, şayet bulunsa idi rüşvet suçu nedeniyle bir müşterek suç durumundan bahsedilebilirdi, ancak askeri bir suç olan rüşvet suçu ile ilgili olarak sadece asker kişi sanıklar hakkında dava açılmış olduğu ve 353 sayılı Kanun’un 9. maddesi uyarınca asker kişi sanıklar işledikleri ileri sürülen askeri bir suç nedeniyle yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle Mardin Ağır Ceza Mahkemesine itiraz yolu açık olmak üzere görevsizlik kararı vermiş, dava dosyası, aynı Mahkemece, Mahkememize gönderilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler; Ahmet KARADAVUT, Davut TELLİ, Şuayip ŞEN, Haluk ZEYBEL, Yusuf Tamer ÇETİN, Mehmet AVCIOĞLU’nun katılımlarıyla yapılan 26.01.2015 günlü toplantısında, Raportör-Hâkim G. Fatma BÜYÜKEREN’in, başvurunun reddi yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Uğurtan ALTUN ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Kadir ALBAYRAK’ın, başvurunun reddine ilişkin sözlü ve yazılı açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Dosyanın incelenmesinde, adli yargı yerince verilen görevsizlik kararının itiraz yolu açık olmak üzere verildiği anlaşılmıştır.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 34. maddesi ikinci fıkrasında, “Kararlarda, başvurulabilecek kanun yolu, süresi, mercii ve şekilleri belirtilir” denilmiş, 223. maddesinin onuncu fıkrasında, “Adli yargı dışındaki bir yargı merciine yönelik görevsizlik kararı kanun yolu bakımından hüküm sayılır” düzenlemesi yer almış, 232. maddesinin altıncı fıkrasında ise, “Hüküm fıkrasında, 223 üncü maddeye göre verilen kararın ne olduğunun, uygulanan kanun maddelerinin, verilen ceza miktarının, kanun yollarına başvurma ve tazminat isteme olanağının bulunup bulunmadığının, başvuru olanağı varsa süresi ve merciinin tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerekir” hükmüne yer verilmiştir.
2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’un “Olumsuz görev uyuşmazlığı” başlığı altında düzenlenen 14. maddesinde, “Olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekir” denilmektedir.
Uyuşmazlığın incelenebilmesi için, 2247 sayılı Yasa’nın 1 ve 14. maddeleri uyarınca, yargı yerlerince verilen kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekmektedir. Ceza Muhakemesi Kanunu hükümleri dışında ayrıca, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu"nun 9.12.1931 gün ve E:1931/12, K:1931/48 sayılı kararında da belirtildiği gibi yargı yolunu değiştirmeye yönelik görevsizlik kararlarının temyize tabi oldukları kuşkusuzdur. Böylece, başvuracağı kanun yolu, süresi, mercii yasaya uygun olarak gösterilmeyen kararın kesinleşmesinden söz edilmesine olanak yoktur. Bu nedenle, sanığa yukarıda açıklanan haklarını belirtir nitelikte tebligat yapılarak temyiz süresinin beklenmesi, görevsizlik kararı kesinleştikten sonra dosyanın Mahkememize gönderilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, Kızıltepe 3. Asliye Ceza Mahkemesi"nce verilen görevsizlik kararının kesinleşmemiş olması nedeniyle, 2247 sayılı Yasa"nın 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığından, aynı Yasa"nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan başvurunun reddine karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ : 2247 sayılı Yasa"nın 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığından, aynı Yasa"nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan BAŞVURUNUN REDDİNE, 26.01.2015 günü OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.
Başkan Serdar ÖZGÜLDÜR |
Üye Ahmet KARADAVUT
Üye Haluk ZEYBEL
|
Üye Davut TELLİ
Üye Yusuf Tamer ÇETİN
|
Üye Şuayip ŞEN
Üye Mehmet AVCIOĞLU
|