Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2020/9220 Esas 2021/5414 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/9220
Karar No: 2021/5414
Karar Tarihi: 13.04.2021

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2020/9220 Esas 2021/5414 Karar Sayılı İlamı

5. Hukuk Dairesi         2020/9220 E.  ,  2021/5414 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tapu sicilinde hatalı kaydedilen hisse oranının düzeltilmesi davası ile tapu sicilinin yanlış tutulmasından dolayı uğranılan zararın 4721 sayılı TMK.nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemli birleştirilen davanın kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçelerle istenilmiş; davacı vekili de temyiz dilekçesinde duruşma isteminde bulunmuş olmakla, duruşma için belirlenen 13/04/2021 günü temyiz eden taraf vekillerinin yüzlerine karşı duruşmaya başlanarak, sözlü açıklamaları da dinlendikten ve dosyadaki kağıtlar okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.

    - K A R A R -

    Dava, tapu sicilinde hatalı kaydedilen hisse oranının düzeltilmesi ve birleştirilen dava tapu sicilinin yanlış tutulmasından dolayı uğranılan zararın 4721 sayılı TMK"nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulune karar verilmiş; hüküm, davacı ile davalı Hazine vekillerince temyiz edilmiştir.
    Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre; arazi niteliğindeki Arnavutköy İlçesi, ... Mahallesi 106 ada 113 (35) parsel sayılı dava konusu taşınmaza net geliri esas alınarak değer biçilip 4721 sayılı Yasanın 1007. maddesi uyarınca Tapu sicilinin yanlış tutulmasından kaynaklanan sorumluluk şartlarının oluştuğu anlaşıldığından Mahkemece belirlenen tazminatın davalı Hazineden tahsiline ve tapuda hatalı payın düzeltilmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Bu nedenle davalı Hazine vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak;
    1-TMK"nun 1007. maddesi gereğince açılan tazminat davaları, dava açıldığı tarihte tazminat miktarının davacı tarafça tam ve kesin olarak belirlenmesi mümkün olmadığından HMK"nun 107/1. maddesi uyarınca belirsiz alacak davası niteliğinde olup
    belirsiz alacak davasında zamanaşımı yalnızca dava açılan kısım için değil, tüm dava için kesilir. 6100 sayılı HMK hükümleri gereğince, davacının iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın, davanın başında belirtmiş olduğu alacak talebini HMK"nun 107/2. maddesi hükmüne göre bilirkişi raporu ile tam ve kesin olarak belirlendiği anda arttırması mümkündür. HMK"nun 107/2. maddesi gereğince yapılacak bu artırım bir ıslah olmadığı gibi, bu artırım nedeniyle zamanaşımının gerçekleştiğinden de söz edilemez.
    Bu nedenle davacı vekilinin harcıda ödenen 07.03.2019 tarihli ıslah dilekçesine göre davanın kabulu yerine, yazılı şekilde karar verilmesi,
    2-Dava konusu taşınmazın değeri 2008"in nisan ayına göre belirlendiği ve buna göre faizin başlangıcının davacının en son pay satın aldığı tarih olan 30.04.2008 tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken dava tarihinden faize hükmedilmesi,
    Doğru görülmemiştir.
    Davacı vekilinin temyiz itirazı yerinde görüldüğünden hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, temyiz eden davalı idare yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 3.050,00-TL. vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 13/04/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara