Esas No: 2015/117
Karar No: 2015/134
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2015/117 Esas 2015/134 Karar Sayılı İlamı
T.C. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ HUKUK BÖLÜMÜ ESAS NO : 2015 / 117 KARAR NO : 2015 / 134 KARAR TR : 2.3.2015
|
ÖZET : Adli ve idari yargı yerlerince, tarafları, konusu ve sebebi aynı olan dava sebebiyle verilmiş ve kesinleşmiş iki ayrı görevsizlik kararının bulunmadığı, böylece 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde belirtilen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığının ve 19. maddesinde belirtilen koşulların da oluşmadığı anlaşıldığından, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan BAŞVURUNUN REDDİ gerektiği hk. |
K A R A R
Davacı : 1-S. U. Seyahat Tic. Ltd. Şti.
2- S.D.
Vekilleri : Av. H.K., Av. M.D., Av. H.K.
Davalı : İstanbul Valiliği
O L A Y : Trafik Denetleme Şube Müdürlüğünce yapılan incelemede, 54 TT 182 plaka sayılı aracın yasa dışı taşımacılık yaptığının tespit edildiğinden bahisle, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun Ek 2/3. madde ve fıkrası uyarınca, sürücü belgesi sahibi Ali Aksu adına 27.7.2012 gün ve GN-764208 seri-sıra, davacı şirket adına 27.7.2012 gün ve GN-764221 seri-sıra numaralı Trafik İdari Para Cezası Karar Tutanakları düzenlenerek, ayrı ayrı 1.950,00 TL idari para cezası verilmiş, ayrıca bu tutanaklara istinaden düzenlenen 27.7.2012 gün ve 0183438 sayılı Araç Trafikten Men Tutanağı ile araç 60 gün süre ile trafikten men edilerek muhafaza altına alınmıştır.
Davacı Sakarya Uçar Seyahat Tic. Ltd. Şti. vekili, 27.7.2012 gün ve GN-764221 seri-sıra numaralı Trafik İdari Para Cezası Karar Tutanağı ile verilen idari para cezası ile aracın 60 gün süre ile trafikten men edilmesine ilişkin kararın iptal edilmesi istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.
İSTANBUL 1. İDARE MAHKEMESİ: 22.10.2012 gün ve E:2012/1402, K:2012/1683 sayıyla; 2918 sayılı Kanun’un 112. maddesinde, sürücü belgelerinin geçici olarak geri alınması hariç olmak üzere bu Kanundaki suçlarla ilgili davalara Trafik Mahkemelerinde, bunların bulunmadığı yerlerde ise yetki verilen Sulh Ceza Mahkemelerinde bakılacağının düzenlenmesi karşısında, davanın çözümünün adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar vermiş, verilen karar itiraz edilmeden kesinleşmiştir.
Trafik Denetleme Şube Müdürlüğünce yapılan incelemede, 54 B 5838 plaka sayılı aracın yasa dışı taşımacılık yaptığının tespit edildiğinden bahisle, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun Ek 2/3 ve 32. madde ve fıkrası uyarınca, sürücü belgesi sahibi Selattin Dinek adına 17.1.2013 gün ve GT-207757 seri-sıra, davacı şirket adına 17.1.2013 gün ve GT-207758 seri-sıra numaralı Trafik İdari Para Cezası Karar Tutanakları düzenlenerek, sırasıyla 3.580,00 ve 3.503,00 TL idari para cezası verilmiş, ayrıca bu tutanaklara istinaden düzenlenen 17.1.2013 gün ve 0249891sayılı Araç Trafikten Men Tutanağı ile araç 60 gün süre ile trafikten men edilerek muhafaza altına alınmıştır.
Davacılar vekilleri, davacı Selattin Dinek adına verilen idari para cezası ile aracın 60 gün süre ile trafikten men edilmesine ilişkin kararın iptal edilmesi istemiyle adli yargı yerine itirazda bulunmuşlardır.
İSTANBUL ANADOLU 32. SULH CEZA MAHKEMESİ:12.9.2013 gün ve D.İş:2013/43 sayıyla; 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 27/8. maddesine göre idari para cezası yanında idari yargının görev alanına giren kararın da verilmiş olması nedeniyle ve Uyuşmazlık Mahkemesinin emsal kararlarına dayanarak, davanın çözümünün idari yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle itirazın görev yönünden reddine, ancak aynı konuda İstanbul 1. İdare Mahkemesi’nin E:2012/1402, K:2012/1683 sayılı görevsizlik kararı bulunduğundan, dosyanın görev uyuşmazlığının çözümlenmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine de karar vermiş, verilen karar itiraz edilmeden kesinleş-miştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Eyüp Sabri BAYDAR, Ali ÇOLAK, Nurdane TOPUZ, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Ayhan AKARSU ve Mehmet AKBULUT’un katılımlarıyla yapılan 2.3.2015 günlü toplantısında; Raportör-Hakim Gülten Fatma BÜYÜKEREN’in, 2247 sayılı Yasa’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Uğurtan ALTUN ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada başvurunun reddi gerektiğine ilişkin sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre;
Uyuşmazlık Mahkemesi Genel Kurulu’nun 11.7.1988 günlü, E:1988/1, K:1988/1 sayılı İlke Kararında, “2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun bütünüyle incelenip değerlendirilmesinden, bu Kanunun uygulanması yönünden 2 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan, ‘ceza uyuşmazlıkları’ ibaresinden, savcının ya da şahsi davacının talebi ile başlayan yargılaması sonunda sanığın mahkumiyetine ya da beraatine hükmedilebilecek davalarda, askeri ve adli ceza mahkemeleri arasında çıkan görev ve hüküm uyuşmazlıklarının anlaşılması, bunun dışında kalan tüm görev uyuşmazlıklarının ‘hukuk uyuşmazlığı’ sayılması gerektiği sonucuna varılmaktadır. Uygulanması idari organlara bırakılan cezalar, adli nitelikte olmadığından, bunlar hakkında yapılan itirazlar ya da açılan davalar ‘ceza davası’ olarak nitelendirilemezler. İdari niteliklerinden dolayı bu davalara ilişkin görev ve hüküm uyuşmazlıklarının Uyuşmazlık Mahkemesinin Hukuk Bölümünde incelenip çözümlenmesi gerektiği...” açıkça belirtilmiştir. Bu durum gözetildiğinde, olay bölümünde yazılı başvuru konusu görev uyuşmazlığının Hukuk Bölümünde incelenmesi gerektiği kuşkusuzdur.
Uyuşmazlık Mahkemesi’nin görev ve yetkileri, 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 158. maddesi ile 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesi’nin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 1. maddesinde açıkça gösterilmiş, Mahkeme adli, idari ve askeri yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili kılınmıştır.
2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde, “Olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekir.
Bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi, ancak davanın taraflarınca ve ceza davalarında ise ayrıca ilgili makamlarca ileri sürülebilir”, 19.maddesinde, “Adli, idari, askeri yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendisine gelen bir davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı mercii davada görevsizlik kararı veren merciin görevli olduğu kanısına varırsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurur ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine değin erteler.
(Değişik ikinci fıkra: 23/7/2008 – 5791/9 md.) Yargı merciince, önceki görevsizlik kararına ilişkin dava dosyası da temin edilerek, gerekçeli başvuru kararı ile birlikte dava dosyaları Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilir” denilmiştir. Aynı Yasanın 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesinin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacılar vekillerinin, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun Ek 2/3 ve 32. madde ve fıkrası uyarınca, Selattin Dinek adına verilen idari para cezası ile aracın 60 gün süre ile trafikten men edilmesine ilişkin kararın iptal edilmesi istemiyle adli yargı yerine yaptıkları itiraz sonucunda, Mahkemece itirazın görev yönünden reddine karar verilmiş, ancak aynı konuda İstanbul 1. İdare Mahkemesi’nin E:2012/1402, K:2012/1683 sayılı görevsizlik kararı bulunduğundan bahisle, görevli yargı yerinin belirtilmesi için dosyanın re’sen Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine de karar verildiği, verilen kararın itiraz edilmeden kesinleştiği, her iki dava dosyasının Mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık Mahkemesi bu durumlarda, her ne kadar 2247 sayılı Yasada öngörülen yönteme uymamakta ise de, davanın taraflarınca başvuruda bulunulmadığı gözetilerek, mahkemelerce re’sen yapılan başvuruların 2247 sayılı Yasanın 19. maddesi kapsamında olduğunun kabul edilerek Uyuşmazlık Mahkemesinin önüne gelmiş bulunan görev uyuşmazlıklarının çözüme kavuşturulmasının, gerek dava ekonomisine gerek Uyuşmazlık Mahkemesinin kuruluş amacına uygun olacağı düşüncesiyle görev uyuşmazlıklarının esasını inceleyerek esasa ilişkin karar vermektedir.
Ancak, somut olayda, davacı Sakarya Uçar Seyahat Tic. Ltd. Şti. vekilinin, 27.7.2012 gün ve GN-764221 seri-sıra numaralı Trafik İdari Para Cezası Karar Tutanağı ile verilen idari para cezası ile bu tutanağa istinaden düzenlenen aracın 60 gün süre ile trafikten men edilmesine ilişkin kararın iptal edilmesi istemiyle idari yargı yerinde dava açtığı, İstanbul 1. İdare Mahkemesi’nin 22.10.2012 gün ve E:2012/1402, K:2012/1683 sayılı kararı ile, davanın çözümünün adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verdiği ve kararın itiraz edilmeden kesinleştiği, bu işlem ile ilgili olarak davacı vekilinin adli yargı yerine dava açıp açmadığı konusunda bir bilgi olmadığı gibi, adli yargı yerince davacı Sakarya Uçar Seyahat Tic. Ltd. Şti. hakkında bu işlem ile ilgili olarak verilmiş bir görevsizlik kararı da bulunmadığı, Mahkememize taraflarca yapılan bir başvurunun da bulunmadığı, davacılar vekillerinin, davacı Selattin Dinek adına 17.1.2013 gün ve GT-207757 seri-sıra numaralı Trafik İdari Para Cezası Karar Tutanağı ile verilen idari para cezası ile bu tutanağa istinaden düzenlenen aracın 60 gün süre ile trafikten men edilmesine ilişkin kararın iptal edilmesi istemiyle adli yargı yerine itirazda bulundukları, İstanbul Anadolu 32. Sulh Ceza Mahkemesi’nin, 12.9.2013 gün ve D.İş:2013/43 sayılı kararı ile, davanın çözümünün idari yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle itirazın görev yönünden reddine, ancak aynı konuda İstanbul 1. İdare Mahkemesi’nin E:2012/1402, K:2012/1683 sayılı görevsizlik kararı bulunduğundan, dosyanın görev uyuşmazlığının çözümlenmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine de karar vererek, dosyanın Mahke-memize gönderildiği, bu işlem ile ilgili olarak davacının idari yargı yerine dava açıp açmadığı konusunda bir bilgi olmadığı gibi, idari yargı yerince davacı hakkında verilmiş bir görevsizlik kararı da bulunmadığı, Mahkememize taraflarca yapılan bir başvurunun da bulunmadığı, ancak İstanbul Anadolu 32. Sulh Ceza Mahkemesi’nce, İstanbul 1. İdare Mahkemesi ile aralarında bahsedilen kararlar yönünden görev uyuşmazlığı meydana geldiğinden bahisle Mahkememize başvurulduğu anlaşılmıştır.
Bu durumda, adli ve idari yargı yerlerince, tarafları, konusu ve sebebi aynı olan dava sebebiyle verilmiş iki ayrı görevsizlik kararı bulunmadığından, 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde belirtilen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı oluşmadığı gibi, 19. maddede belirtilen koşulların da oluşmadığı anlaşıldığından, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan başvurunun reddine karar verilmesi gerekmiştir.
S O N U Ç : 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde belirtilen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığının ve 19. maddesinde belirtilen koşulların da oluşmadığı anlaşıldığından, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan BAŞVURUNUN REDDİNE, 2.3.2015 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.
Başkan Serdar ÖZGÜLDÜR
|
Üye Eyüp Sabri BAYDAR
Üye Alaittin Ali ÖĞÜŞ |
Üye Ali ÇOLAK
Üye Ayhan AKARSU |
Üye Nurdane TOPUZ
Üye Mehmet AKBULUT |