Esas No: 2015/129
Karar No: 2015/146
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2015/129 Esas 2015/146 Karar Sayılı İlamı
T.C. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ HUKUK BÖLÜMÜ ESAS NO : 2015 / 129 KARAR NO : 2015 / 146 KARAR TR : 2.3.2015 |
ÖZET : İdari yargı yerinde açılan davanın öncesinde adli yargı yerince verilmiş kesin veya kesinleşmiş bir görevsizlik kararı bulunmadığı anlaşıldığından, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesinde belirtilen koşulların oluşmaması nedeniyle, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan BAŞVURUNUN REDDİ gerektiği hk.
|
K A R A R
Davacılar : 1- N.S.
2- T.S.
3- E. S.
4- M.S.
Vekili : Av. B.P.
Davalılar : 1- Orman Genel Müdürlüğüne izafeten Kanlıca Orman İşletme Müdürlüğü
Vekili : Av. Z.Ç. E.
2- Milli Emlak Daire Başkanlığı
Vekili : Av. S. Ç.
O L A Y : Davacılar vekili dava dilekçesinde; “İstanbul İli, Çekmeköy İlçesi, Alemdağ-Merkez Mahallesinde bulunan f22cl6d4a pafta, 157 ada, 11 parsel numaralı ve 6831 Sayılı Orman Kanunun 2/B maddesi uyarınca Orman sınırı dışına çıkartılarak hükmen Hazine adına tescil edilen 3.001,45 m²si üzerinde ETRAFI ÇEVRİLİ BAHÇE’li taşınmaz, muris B.S.tarafından 29.01.1996 tarihinden beri hukuki ve fiili halefiyetle hak sahibi ve fiili kullanıcı olarak nizasız, fasılasız ve aralıksız kullanılmaktadır. (B. S.25.01.2010 tarihinde Vefat etmiştir. Müvekkillerim; N. S., E.S., M.S. ve T. S., muris B. S.’ın mirasçılarıdır).
24.08.2010 tarihinde Çekmeköy Tapu Sicil Müdürlüğü’nde yaptığımız incelemede; muris B.S.’ın, hukuki ve fiili halefiyetle hak sahibi ve fiili kullanıcı olarak 29.01.1996 tarihinden beri kullandığı, İstanbul İli, Çekmeköy İlçesi, Alemdağ-Merkez Mahallesinde bulunan f22cl6d4a pafta, 157 ada, 11 parsel numaralı taşınmaz üzerindeki tasarruf/hak sahipliğinin sona erdirilmesine ilişkin Ümraniye Kadastro Müd.nün 08.03.2010 tarih 1058 sayılı yazıları ile muris B.S.’ın, 157 ada 11 parseldeki tapunun beyanlar hanesindeki hak sahipliği kaydının TERKİN edildiğini ve (11) parsel’in EYLEMLİ ORMAN alanı içinde kaldığından bahisle ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ lehine MİLLİ EMLAK DAİRESİ BAŞKANLIĞI’nca TAHSİS edildiğini aynı gün (24.08.2010) itibariyle ıttıla kesp etmiş bulunmaktayız.
Çekmeköy Tapu Sicil Müdürlüğünden 24.08.2010 tarihli dilekçemiz ekinde fotokopilerini aldığımız Ümraniye Kadastro Müd.nün 08.03.2010 tarih 1058 sayılı yazıları ve ekleri belgelerden;
Dava konusu taşınmazın da içinde bulunduğu muhtelif parsellerin, eylemli orman olduğunun tespit edildiği ve Orman Bakanlığınca tahsisinin talep edildiğinden bahisle MİLLİ EMLAK DAİRESİ BAŞKANLIĞI’nın 12.09.2002 tarihli OLUR’ları ile ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ lehine TAHSİS edildiğini,
Ümraniye Kadastro Müd.nün 08.12.2009 tarih 4579 sayılı yazılan ile; Çekmeköy İlçesi Alemdağ Merkez ve Alemdağ Çatalmeşe Mahallelindeki fiili kullanım durumlarına göre Maliye Hâzinesi adına tescili yapılmış 2/B alanlarının kullanıcı ve muhdesat bilgilerinin güncellendiğini, taşınmaz listeleri, ifraz beyannameleri ve eki belgelerin Kanlıca Orman İşletme Müdürlüğü’ne gönderildiğini,
Kanlıca Orman İşletme Müdürlüğü’nün 14.12.2009 tarihli emirleri doğrultusunda Orm.Yük.Müh. Ali DERE tarafından hazırlanan 04.01.2010 tarihli İNCELEME RAPORU"nda; Dava konusu taşınmazın da içinde bulunduğu muhtelif parsellerin her ne kadar 2/B olarak orman dışına çıkarılmışsa da sonradan müfettiş raporları ile EYLEMLİ ORMAN olduğunun tespit edilerek Milli Emlak Müdürlüğü’nden tekrar orman olarak yetiştirmek üzere tahsis edilerek teslim alınan yerlerden olduğu, bu parsellerin orman vasfında tapuya tescillerin yapılması gerekliliği, bu parsellerin tel örgüye alınarak orman ağaçları ile ağaçlandırıldığı şeklindeki hilafı hakikat beyanları, öğrenmiş bulunmaktayız.
DAVA KONUSU TAŞINMAZIN HUKUKİ VE FİİLİ DURUMU
İstanbul İli, Çekmeköy İlçesi, Alemdağ-Mefkez Mahallesinde bulunan f22cl6d4a pafta, 157 ada, 11 parsel numaralı ve 6831 Sayılı Orman Kanunun 2/B maddesi uyarınca Orman sınırı dışına çıkartılarak hükmen Hazine adına tescil edilen 3.001,45 m2’si üzerinde KONUT (157 Ada 2-3 Parsel üzerinde) - ETRAFI ÇEVRİLİ BAHÇE (157 Ada 11 Parsel)’li taşınmaz, bir bütün olarak (2,3 ve 11 parselin etrafı 29.01.1996 tarihinden beri beton duvarla çevrili olup, 2 ve 3 parsel üzerinde konut/bahçe, 11 parsel üzerinde ise evin ihtiyacı nispetinde Meyve ağaçları ve Sebze/tarım uygulamaları mevcuttur) nizasız, fasılasız ve aralıksız muris B. S. tarafından 29.01.1996 tarihinden beri hukuki ve fiili halefıyetle hak sahibi ve fiili kullanıcı sıfatıyla kullanılmaktadır.
Orman Bakanlığı Marmara Orman Bölge Müdürlüğüne bağlı ORKÖY Başmühendisliğince; 6831 Sayılı Yasanın 2/B maddesi uyarınca Orman Sınırları dışına çıkarılan yerlerin fiili kullanıcılarına satışı hususunda başlatılan çalışmalar neticesinde oluşturulan Alemdar Köyü Hak Sahipleri Tespit Komisyonunca yapılan tespit neticesinde işbu taşınmazın hak sahipliği tespiti, muris B.S. lehine yapılmıştır.
Dava konusu taşınmazın da içinde bulunduğu Alemdağ Beldesindeki 2/B arazilerinin satışı işlemleri bu şekilde başlatılmış, hatta Şile, Ömerli, Çekmeköy bölgelerinde tapulama çalışmaları sonuçlandırılmış iken, 4706 Sayılı “Hâzineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” un 3. Maddesinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin İptal Kararı üzerine, Alemdağ Beldesindeki 2/B arazilerinin satışı işlemleri Bakanlıkça durdurulmuş, askıya alınmıştır.
DAVA KONUSU TAŞINMAZIN ORMAN VASFINA HAİZ OLAMAYACAĞINA DAİR KESİN HÜKÜM VARKEN İDARE’NİN (MİLLİ EMLAK MÜDÜRLÜĞÜ) SÖZKONUSU KESİN HÜKÜM SONRASINDA ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ LEHİNE TESİS ETTİĞİ TAHSİS İŞLEMİ USUL VE YASAYA AYKIRIDIR.
Orman Genel Müdürlüğü’nün, Üsküdar Kadastro Mahkemesi’nin 1998/118 E.sayılı dosyası tahtında Maliye Hazinesi aleyhine açtığı “Kadastro Tespitine İtiraz” davası neticesinde Bidayet Mahkemesi;
“Dava konusu taşınmazın (157 Ada 11 Parsel) 1943 yılında orman olarak sınırlandırıldığını, nitelik kaybı nedeniyle orman sınırları dışına çıkarıldığını, çıkarma işleminin 10.10.1989 tarihinde kesinleştiğini, harita ve koordinatların birbirine uygun bulunduğunu ve ölçüm hatası yapılmadığı” yönündeki tespitleri sonucunda;
“Alemdağ - 157 Ada, 11 Parsel no.lu taşınmazın tespit gibi Hazine adına tapuya tesciline”
1998/118 E., 2000/206 K., 19.09.2000 tarihli İlamı ile karar vermiş olup, işbu karar 05.02.2001 tarihi itibariyle kesinleşmiştir.
İşbu kararın kesinleşmesinden kısa bir süre sonra davalı İdare’nin (Hazine) diğer davalı idare (Orman Genel Müdürlüğü) lehine, dava konusu taşınmazın EYLEMLİ ORMAN alanı içinde kaldığı gerekçesi ile 12.09.2002 tarihinde gerçekleştirdiği TAHSİS işlemi; Üsküdar Kadastro Mahkemesi’nin 1998/118 E., 2000/206 K., 19.09.2000 tarihli İlamına, Usul ve yasaya aykırılık teşkil etmektedir.
EYLEMLİ ORMAN sahası; 2/B arazilerinin, yani orman vasfını kaybetmiş yerlerin kullanım yetersizliğinden dolayı ormanlaşma sürecine girmiş yerlerdir.
Üsküdar Kadastro Mahkemesi’nin 1998/118 E., 2000/206 K., 19.09.2000 tarihli İlamı ile 157 Ada 11 Parsel nolu taşınmazın Orman Vasfını tamamıyla kaybettiği tespitinden yaklaşık (1) yıl sonra taşınmazın kullanım yetersizliğinden dolayı Eylemli Orman Sahasına dönüşmesi fiilen ve fiziken mümkün değildir. Kaldı ki yukarıda da beyan ettiğimiz gibi 11 parsel no.lu taşınmaz 29.01.1996 tarihinden itibaren etrafı Beton duvarla çevrili olarak, parsel üzerinde meyve ağaçları ve sebze/tarım uygulamaları yapılarak fasılasız bir biçimde sürekli kullanılmış, parselde hiçbir zaman Orman Bitki örtüsü ile irtibatlandırılacak bir ağaçlandırmanın kendiliğinden oluştuğu gözlemlenmemiştir.
Ek:5 olarak sayın mahkemenize ibraz ettiğimiz 04.01.2010 tarihli İnceleme Raporunda beyan edilen:
“Dava konusu taşınmazın da içinde bulunduğu muhtelif parsellerin her ne kadar 2/B olarak orman dışına çıkarılmışsa da sonradan müfettiş raporları ile EYLEMLİ ORMAN olduğunun tespit edilerek Milli Emlak Müdürlüğünden tekrar orman olarak yetiştirmek üzere tahsis edilerek teslim alınan yerlerden olduğu, bu parsellerin orman vasfında tapuya tescillerin yapılması gerekliliği, bu parsellerin tel örgüye alınarak orman ağaçları ile ağaçlandırıldığı şeklindeki” hilafı hakikat beyanları gerçeği yansıtmamaktadır. 11 parsel ile ilgili olarak ne İdare (Orman Genel Müdürlüğü) tarafından orman ağaçları ile ağaçlandırma çalışması yapılmış, ne de 11 parsel üzerinde fiziken, kendiliğinden, orman ağacı olarak nitelendirebileceğimiz bir ağaçlanma oluşmamıştır.
Kaldı ki TAHSİS’in gerçekleştirildiği 12.09.2002 tarihinden bu güne değin, ne muris B.S.ve müvekkillerim mirasçıları, İdare/1er (Hazine/Orman Genel Müdürlüğü) tarafından TAHSİS konusunda bilgilendirilmemiş, ne de İdarelerin 11 Parsel üzerinde Tahsis konusu ile ilgili herhangi bir çalışması olmamıştır.
Yukarıda açıkladığımız sebeplere binaen ;
Dava konusu 157 Ada 11 Parsel no.lu taşınmaz ile ilgili, taşınmazın Orman Vasfına haiz olamayacağına dair Kesin Hüküm (Üsküdar Kadastro Mahkemesi’nin 1998/118 E., 2000/206 K, 19.09.2000 tarihli İlamı) bulunması,
İdarenin, dava konusu 157 Ada 11 Parsel no.lu taşınmazın EYLEMLİ ORMAN sahası içinde kaldığı yönündeki beyanlarının hilafı hakikat olması, sebeplerine binaen, Ümraniye Kadastro Müd. nün 08.03.2010 tarih 1058 sayılı yazıları ile muris B. S.’ın, 157 ada 11 parseldeki tapunun beyanlar hanesindeki hak sahipliğinin usul ve yasaya aykırı olarak iptal edildiğinden, hak/tasarruf sahipliğinin yeniden muris B. S./dolayısıyla müvekkillerim mirasçıları lehine, tesisine ilişkin, TAPU KÜTÜĞÜNÜN TASHİHİ/DÜZELTİLMESİ’ni talep etme zarureti hasıl olmuştur.
Dava konusu 157 Ada, 11 Parsel no.lu taşınmazın Orman Sınırı dışına çıkartılan, hak sahipliği tespiti yapılan yerlerden olduğu ve bu yerin/taşınmazın fiili kullanıcısı olduğumuz sabit bulunduğundan, taşınmazın Orman Vasfına haiz olamayacağına dair Kesin Hüküm (Üsküdar Kadastro Mahkemesi’nin 1998/118 E., 2000/206 K., 19.09.2000 tarihli İlamı) bulunması, İdarenin, dava konusu 157 Ada 11 Parsel no.lu taşınmazın EYLEMLİ ORMAN sahası içinde kaldığı yönündeki beyanlarının hilafı hakikat olması, sebeplerine binaen, Ümraniye Kadastro Müd. nün 08.03.2010 tarih 1058 sayılı yazılan ile muris B.S.’ın, 157 ada 11 parseldeki tapunun beyanlar hanesindeki hak sahipliğinin usul ve yasaya aykırı olarak iptal edildiğinden hak/tasarruf sahipliğinin yeniden muris B. S./dolayısıyla müvekkillerim mirasçıları lehine, tesisine ilişkin, TAPU KÜTÜĞÜNÜN TASHİHİ/DÜZELTİLMESİ’ne karar verilmesi talep olunur.’’ demek suretiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.
Ümraniye 2.Asliye Hukuk Mahkemesi: 09.02.2012 gün ve E:2010/662, K:2012/59 sayılı kararı ile özetle; “…dava konusu taşınmazın eylemli orman olmadığı, taşınmazı çevreleyen komşu taşınmazların 2/B vasfında olduğu, komşu taşınmazların 2/B vasfında olması ve taşınmazın eylemli orman niteliğinde bulunmayıp meyve bahçesi niteliği taşıdığı, yapılan keşif ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığından dava konusu taşınmazın da 2/B vasfında olduğu mahkememizce kabul edilmiştir. Taşınmazın evveliyatında 2/B arazisi olup B. S. mirasçılarının kullanımında olduğunun tespit edilmiş olması ve durumun halen mevcudiyetini koruması nazara alındığında davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın kadastro tutanağındaki orman niteliğinin 2/B olarak tespiti ve tescili ile kullanıcısının davacılar olduğunun belirtilmesine karar verilmiştir.” demek suretiyle davanın kabulüne karar vermiştir.
İşbu karara karşı yapılan temyiz başvurusu üzerine Yargıtay 20.Hukuk Dairesi 01.10.2013 gün ve E:2013/6416, K:2013/8576 sayılı ilamı ile özetle hükmün esastan bozulmasına karar vermiş, davacılar vekilinin süresi içerisinde karar düzeltme talebinde bulunması üzerine Yargıtay 20.Hukuk Dairesi 05.05.2014 gün ve E:2014/1065, K:2014/5137 sayılı ilamı ile özetle; davacılar vekilinin karar düzeltme isteminin reddine karar vermiştir.
İstanbul Anadolu 13.Asliye Hukuk Mahkemesi: Yargıtay’ın bozma ilamına uyduktan sonra 25.11.2014 gün ve E:2014/230, K:2014/491 sayılı kararı ile özetle; davada idari yargı yerinin görevli olduğunu belirterek davanın görev yönünden reddine karar vermiştir.
İşbu kararın kesinleştiğine dair dosya kapsamında herhangi bir bilgi veya belge yer almamaktadır.
Davacılar vekili aynı istemle bu kez idari yargı yerinde dava açmıştır.
İstanbul 3.İdare Mahkemesi: 17.12.2014 gün ve E:2014/2321 sayı ile özetle; “…tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan taşınmazlara ilişkin olarak açılan davalar sonucunda mahkemelerce kişiler adına olan tapuları iptal edilerek; orman vasfıyla tapuda Hazine adına tescil edilen ve daha sonra Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan veya doğrudan Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu gerekçesiyle Hazine adına tapuya tescil edilenlerin yasanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde başvurulması şartıyla ilgililerine iade ve tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirlemelerinin terkin edileceği anlaşılmakta olup, yasa maddesinin “2/A veya 2/B belirtmelerinin terkini” şeklindeki başlığından anlaşılacağı üzere gerek anılan terkinlerin, gerekse yasa kapsamındaki taşınmazların ilgililere iadesinin sonuç itibariyle tapu kayıtlarında değişiklik gerektirdiği ve verilecek bir iptal kararının uygulanmasının bu sonucu doğuracağı, dolayısıyla dava konusu uyuşmazlığın görüm ve çözümünün idari yargının değil, tapu kayıtlarında değişiklik meydana getirebilecek bir şekilde karar vermeye yetkili olan adli yargının görev alanına girdiği sonucuna varılmıştır.” demek suretiyle 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine ve dosya incelemesinin bu konuda karar verilinceye kadar ertelenmesine karar vermiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Eyüp Sabri BAYDAR, Ali ÇOLAK, Nurdane TOPUZ, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Ayhan AKARSU ve Mehmet AKBULUT’un katılımlarıyla yapılan 2.3.2015 günlü toplantısında; Raportör-Hakim Selim Şamil KAYNAK’ın, başvurunun reddi yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Uğurtan ALTUN ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada başvurunun reddi gerektiği yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 19. maddesinde “Adli, idari, askeri yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendisine gelen bir davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı mercii davada görevsizlik kararı veren merciin görevli olduğu kanısına varırsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurur ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine değin erteler.
(Değişik ikinci fıkra: 23/7/2008 – 5791/9 md.) Yargı merciince, önceki görevsizlik kararına ilişkin dava dosyası da temin edilerek, gerekçeli başvuru kararı ile birlikte dava dosyaları Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilir.” hükme bağlanmış, aynı Yasanın 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesi’nin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmiştir.
Dosya kapsamında yapılan incelemede; İdare Mahkemesince, Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilen idari yargı dosyası içerisinde İstanbul Anadolu 13. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevsizlik kararı bulunmakta ise de, bu kararın kesinleşip kesinleşmediği dosya kapsamından anlaşılamadığından Başkanlığımızın 11.02.2015 günlü yazısı ile, İstanbul Anadolu 13.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 25.11.2014 gün ve E:2014/230, K:2014/491 sayılı görevsizlik kararının kesinleşme durumunu gösteren onaylı bir örneği istenilmiş; bunun üzerine anılan mahkemece, kararın henüz kesinleşmemiş olduğu belirtilmiştir.
Olayda, İstanbul 3.İdare Mahkemesince, görevli merciin belirlenmesi için 2247 sayılı Yasanın 19.maddesi kapsamında Mahkememize başvurulmuş olmasına karşın, İstanbul Anadolu 13. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevsizlik kararı henüz kesinleşmediğinden, 2247 sayılı Yasanın 19. maddesinde öngörülen “kesin ve kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine” koşulu geçekleşmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, 2247 sayılı Yasanın 19. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan İstanbul 3.İdare Mahkemesince yapılan başvurunun, aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca reddi gerekmiştir.
S O N U Ç : 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan İstanbul 3.İdare Mahkemesince yapılan BAŞVURUNUN, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca REDDİNE, 2.3.2015 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.
Başkan Serdar ÖZGÜLDÜR
|
Üye Eyüp Sabri BAYDAR
Üye Alaittin Ali ÖĞÜŞ |
Üye Ali ÇOLAK
Üye Ayhan AKARSU |
Üye Nurdane TOPUZ
Üye Mehmet AKBULUT |