Danıştay 3. Daire 2021/4 Esas 2022/2604 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Daire
Esas No: 2021/4
Karar No: 2022/2604
Karar Tarihi: 31.05.2022

Danıştay 3. Daire 2021/4 Esas 2022/2604 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Danıştay 3. Dairesi, davacı şirketin alımlarının bir kısmını sahte faturalarla belgelendirdiği gerekçesiyle düzenlenen tarhiyat ve kesilen özel usulsüzlük cezasına ilişkin davada, Vergi Dava Dairesi tarafından verilen karara yapılan temyiz istemlerinin reddini kararlaştırdı. Mahkeme, özel usulsüzlük cezasının kesilmesine dayanak teşkil eden fatura veya benzeri belge verilmemesi, alınmaması ve diğer şekil ve usul hükümlerine uyulmamasına ilişkin özel usulsüzlükler ve cezalarını düzenlemede 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353. maddesini hatırlattı. Sahte faturaların gerçek bir muamele veya durum olmadığı durumlarda düzenlenen belgeler olduğunu belirten mahkeme, davacının sahte fatura kullanımı nedeniyle kesilen özel usulsüzlük cezasının hukuka aykırı olmadığına karar verdi.
İlgili Kanun Maddeleri:
- 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353. maddesi: İcap ettiği halde fatura, gider pusulası, müstahsil makbuzu ile serbest meslek makbuzlarının verilmemesi, alınmaması veya düzenlenen bu belgelerde gerçek meblağdan farklı meblağlara yer verilmesi halinde, bu belgel
Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2021/4 E.  ,  2022/2604 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ÜÇÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2021/4
    Karar No : 2022/2604

    TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVACI)…Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketi
    VEKİLİ : Av. …
    2- (DAVALI) … Vergi Dairesi Müdürlüğü
    VEKİLİ : Av. …
    İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı adına, alımlarının bir kısmını sahte faturalarla belgelendirdiğinden bahisle sözü edilen faturalara konu indirimlerin reddi suretiyle yeniden oluşturulan beyan tablosu uyarınca 2013 yılının Nisan dönemi için re'sen salınan üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353. maddesinin 1. bendi gereğince kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacının faturalarını kayıtlarına aldığı … Demir Çelik Nakliyat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkındaki saptamalar, düzenlediği faturaların gerçeği yansıtmadığını gösterdiğinden yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı ancak somut tespit olmaksızın özel usulsüzlük cezası kesilemeyeceği gerekçesiyle üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi yönünden dava reddedilmiş, özel usulsüzlük cezası ise kaldırılmıştır.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurularının, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
    Davacı tarafından, ödemelerin banka kanalıyla gerçekleştirildiği, faturaları düzenleyen mükellef hakkında tanzim edilen vergi tekniği raporundaki tespitlerin kayıtlara intikal ettirilen faturaların sahte olduğunu göstermediği, söz konusu raporun kendilerine tebliğ edilmediği, vergisel ödevlerin eksiksiz olarak yerine getirildiği, başka mükelleflerin bu ödevlerini yerine getirmemesinden dolayı firmalarının sorumlu tutulamayacağı, tarhiyatın varsayıma ve eksik incelemeye dayandığı, alışların gerçek olduğu, faturaların içeriğinin faaliyet konularıyla uyumlu bulunduğu ve alınan emtianın kullanıldığının inceleme raporunda da kabul edildiği ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.

    Davalı idare tarafından, sahte faturaları kayıtlarına intikal ettirdiği somut tespitlerle ortaya konulan davacı adına kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.

    TARAFLARIN SAVUNMALARI : Taraflarca savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin 2. fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek işin gereği görüşüldü:
    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY :
    Davacının 2013 yılında alımlarının bir kısmını sahte faturalarla belgelendirdiğinden bahisle bu faturalara dayalı katma değer vergisi indirimleri reddedilerek yeniden düzenlenen beyan tablosuna göre dava konusu tarhiyatın yapıldığı ve özel usulsüzlük cezasının kesildiği anlaşılmıştır.
    İLGİLİ MEVZUAT:
    213 sayılı Kanun'un 353. maddesinin 1. bendinde verilmesi ve alınması icap eden fatura, gider pusulası, müstahsil makbuzu ile serbest meslek makbuzlarının verilmemesi, alınmaması veya düzenlenen bu belgelerde gerçek meblağdan farklı meblağlara yer verilmesi halinde; bu belgeleri düzenlemek ve almak zorunda olanların her birine, her bir belge için bu belgelere yazılması gereken meblağın veya meblağ farkının %10'u nispetinde özel usulsüzlük cezası kesileceği kurala bağlanmıştır.
    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Davacı tarafından temyiz istemine konu Vergi Dava Dairesi kararının; tarhiyata ilişkin hüküm fıkrası aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle Dairemizce de uygun görülmüştür.
    213 sayılı Kanun'un yukarıda sözü edilen 353. maddesi, fatura veya benzeri belge verilmemesi, alınmaması ve diğer şekil ve usul hükümlerine uyulmamasına ilişkin özel usulsüzlükler ve cezalarını düzenlemektedir. Değinilen maddede öngörülen bu düzenleme ile mükelleflerin vergilendirme işlemlerinin kayıt ve belge düzenine uygun yürütülmesinin sağlanması amaçlanmıştır.
    Harcamaların sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı faturalarla belgelendirilmesi, 213 sayılı Kanun'un 353. maddesinin 1. bendinde özel usulsüzlük cezası kesilmesi gereken eylemler arasında gösterilmediğinden kesilen özel usulsüzlük cezasının maddenin öngörülüş amacına uygun düşmediği dikkate alındığında, Vergi Mahkemesince yazılı gerekçeyle kaldırılması yolundaki hüküm fıkrasına yöneltilen davalı idare istinaf başvurusunun reddinde sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmamıştır.
    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacı temyiz isteminin reddine,
    2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının; tarhiyata ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
    3.Kararın; özel usulsüzlük cezasına ilişkin hüküm fıkrasına davalı idare tarafından yöneltilen TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
    4. Davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca nispi harç alınmasına,
    5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca bu kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 31/05/2022 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.



    (X)-KARŞI OY :
    2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 23. maddesinde, Danıştayın temyiz mercii olarak görevinin, bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması şeklinde ortaya çıkan hukuka aykırılıkların denetimini yapmakla sınırlı olduğu kurala bağlanmıştır.
    İdari işlemlerin yargısal denetiminin hukuka uygunluk denetimi ile sınırlı olması karşısında bu denetimin maddi olayı da kapsadığının kabulü gerekir. Şöyle ki idari davaya konu işlemler, dayandığı, düzenlediği olaydan soyutlanmış olarak yargılamaya konu edilemez. Birçok idari uyuşmazlıkta maddi olanla hukuki olan arasında bir ayrım yapmak mümkün olmayabilir.
    İdari davalarda inceleme konusu olan hukuki işlem niteliğindeki bir idari işlemdir. Hukuki işlemin incelenmesi, işlemin dayanağı durumunda bulunan maddi olaydan bağımsız bir inceleme değildir.
    Adli yargıda maddi olay incelemesi yapılırken nasıl ki olayın subuta erip ermediği incelenerek bir sonuca ulaşılıyor ise idari yargıda da idarelerce tesis edilen işlemlerin dayanağını teşkil eden maddi olayın irdelenerek sonuca ulaşılması esastır.
    213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359. maddesinde, sahte belge "gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belge" olarak tanımlanmaktadır.
    Davacının bir kısım alımlarını sahte faturayla belgelendirdiği yolunda tespitler içeren vergi inceleme raporuna istinaden yapılan tarhiyatın ve kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı sonuçlandıran Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurularına ilişkin Vergi Dava Dairesi kararına yöneltilen temyiz istemleri hakkında faturaların temin edildiği mükellef hakkında düzenlenen vergi tekniği raporundaki tespitler değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerektiği oyuyla Daire Kararına katılmıyoruz.

    Hemen Ara