Esas No: 2021/1871
Karar No: 2022/4081
Karar Tarihi: 31.05.2022
Danıştay 5. Daire 2021/1871 Esas 2022/4081 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 5. Daire Başkanlığı 2021/1871 E. , 2022/4081 K.Özet:
Danıştay Beşinci Dairesi, bir polis memuru olan davacının, 672 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu tarafından yapılan başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptaline yönelik açtığı dava hakkında verilen kararı inceledi. Davacının iddialarının hukuka ve Anayasa'ya aykırı olduğuna karar verildi ve Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması kararı verildi. Kararın dayandığı kanun maddeleri şunlardır:
- 672 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname
- 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. ve 50. maddeleri
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 334. ve 335. maddeleri
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/1871
Karar No : 2022/4081
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): ...'ya vesayeten ...
Karşı Taraf (Davalı) : ...Bakanlığı / ...
Vekili : Av. ...
İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde polis memuru olarak görev yapmakta iken, 672 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin ...tarih ve ...sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen .... İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:...K:...sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdare Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Dava konusu işlemin dayanağına ilişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin amaç, konu ve süre bakımından hukuka ve Anayasa'ya aykırı olduğu, OHAL döneminde uygulanan kamu görevinden çıkarma cezasının ceza hukuku anlamında bir ceza olduğu, yürütme ve yasama organlarının kişileri yargılama, suçlu ilan edip cezalandırma yetkisi olmadığı, ceza hukukuna ilişkin tüm ilkelerin, insan haklarının ve adil yargılanma hakkının tüm gereklerinin somut olayda uygulanması gerektiği, 26/05/2016 tarihinden önceki yasal faaliyetlerin terör örgütü üyeliği suçlamasına dayanak yapılamayacağı, hukuk devleti ilkesine aykırı hareket edildiği, yargılamanın non bis in idem ilkesine uygun olarak yürütülmesi gerektiği, hiç kimsenin işlendiği zaman suç olarak düzenlenmeyen eylemlerden dolayı cezalandırılamayacağı, Birleşmiş Milletler Keyfi Tutuklamalar Çalışma Grubu'nun "Mestan Yayman" kararı ışığında ByLock kullanımının düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, ByLock verilerinin delil olarak kullanılamayacağı, çekişmeli yargılama, silahların eşitliği ve bağımsızlık ilkelerinin ihlal edildiği, Bank Asya'da hesabı olmasının ya da Bank Asya'ya para yatırmasının yasa dışı eylem olarak nitelendirilemeyeceği, bir kişinin aynı suçlamaya dayalı olarak iki kez yargılanıp iki ayrı cezaya mahkum edilemeyeceği, dava konusu işlem ile Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde güvence altına alınan adil yargılanma, savunma, bağımsız ve tarafsız mahkemede yargılanma, çekişmeli yargılama, gerekçeli karar, özel hayata ve aile hayatına saygı, şeref ve itibara saygı, mülkiyet hakları ile kanunsuz suç ve ceza olmaz, suç ve cezaların geçmişe yürümezliği ilkelerinin, ayrımcılık yasağının, masumiyet karinesinin ihlal edildiği ileri sürülerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği iddia edilmektedir.
Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, davacının temyiz iddialarının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uymadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi ile Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : ...
Düşüncesi : İdare Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, .... Sulh Hukuk Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararıyla ...'nın (TC:...) davacıya vasi olarak atandığı ve anılan kararın tarafların istinaf etmemesi üzerine 25/03/2022 tarihinde kesinleştiği görüldüğünden, davaya vasi yoluyla devam edilmesine ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 334. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince adli yardım talebi kabul edilmiş olan davacının, aynı Kanun'un 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan "adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder." düzenlemesi gereğince temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
...Bölge İdare Mahkemesi .... İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Mahkemesince ilgili merciine müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 31/05/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.