Danıştay 3. Daire 2021/1463 Esas 2022/2643 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Daire
Esas No: 2021/1463
Karar No: 2022/2643
Karar Tarihi: 01.06.2022

Danıştay 3. Daire 2021/1463 Esas 2022/2643 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2021/1463 E.  ,  2022/2643 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ÜÇÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2021/1463
    Karar No : 2022/2643


    TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVALI) ... Vergi Dairesi Müdürlüğü
    VEKİLİ: Av. ...

    2- (DAVACI) ...
    VEKİLİ: Av. ...

    İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir
    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı adına, komisyon karşılığı sahte fatura düzenlediği yolundaki tespitleri içeren vergi tekniği raporunu esas alan takdir komisyonu kararı uyarınca 2015 yılı için re'sen salınan üç kat vergi ziyaı cezalı gelir vergisi ile ayı yılın tüm dönemleri için re'sen salınan üç kat vergi ziyaı cezalı geçici verginin kaldırılması istemine ilişkindir.

    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacı hakkında tanzim edilen vergi tekniği raporunda yer alan saptamalar, gerçek bir emtia teslimine ve hizmet ifasına dayanmayan fatura düzenlemek suretiyle komisyon geliri elde edildiğini ortaya koyacak mahiyette olmadığından yapılan tarhiyatta hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu cezalı vergiler kaldırılmıştır.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Davacı hakkında tanzim edilen vergi tekniği raporunda yer alan saptamalardan, gerçek bir emtia teslimine dayanmayan fatura düzenlemek suretiyle komisyon geliri elde ettiği sonucuna varıldığından yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık görülmediği ancak 193 sayılı Kanun'un geçici vergiye ilişkin mükerrer 120. maddesinin 4. fıkrasına göre; kesinleşmekle birlikte mahsup dönemi geçmiş olması nedeniyle terkin edilmesi gereken geçici vergi üzerinden ceza tahsil edilmesi zorunlu ise de geçici verginin yıllık vergiye mahsuben peşin alınan bir vergi olması ve bu vergi nedeniyle yol açılan vergi kaybından dolayı bir kat vergi ziyaı cezası uygulanması gerektiği gerekçesiyle istinaf başvurusu kabul edilerek Vergi Mahkemesi kararı kaldırıldıktan sonra geçici vergi kaldırılmış, geçici vergi üzerinden kesilen üç kat vergi ziyaı cezası bir kata indirilmiş, davalı idare tarafından yanlışlığın düzeltilmesi yoluna başvurulması üzerine hüküm fıkrasına üç kat vergi ziyaı cezalı gelir vergisi yönünden de davanın reddedildiği hususu eklenmiştir.

    TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
    Davalı idare tarafından, vergi ziyaına 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359. maddesinde yer alan fillerle sebebiyet verildiğinden geçici vergi üzerinden üç kat kesilen vergi ziyaı cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.
    Davacı tarafından, takdir komisyonlarının katma değer vergisi indirim yetkisi bulunmadığı, takdir komisyonu kararında matrah farkının tüm unsurlarıyla ortaya konulamadığı, 17/11/2014 tarihi itibarıyla mükellefiyetinin terkin edildiği ve bu tarihten sonra herhangi bir ticari faaliyetinin bulunmadığı, karşıt inceleme yapılmadığı, defter ve belge isteme yazısının usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği, re'sen tarh nedeni olmaksızın cezalı vergi salındığı ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.

    TARAFLARIN SAVUNMALARI : Taraflarca savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ... 'IN DÜŞÜNCESİ: 2577 sayılı Yasa'nın 30. maddesinin 1. fıkrasında, iki tarafın adı ve soyadı ile sıfatı ve iddiaları sonucuna ilişkin yanlışlıklar ile hüküm fıkrasındaki hesap yanlışlıklarının düzeltilmesinin istenebileceği hükme bağlanmış
    olup yanlışlıkların düzeltilmesi yoluyla daha önce verilen bir kararın değiştirilmesi olanağı bulunmadığından Vergi Dava Dairesi kararının bu yönden bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY :
    Sahte fatura ticaretinden elde ettiği gelirini kayıt ve beyan dışı bıraktığı saptanan davacı adına takdir komisyonu kararı uyarınca 2015 yılı için re'sen üç kat vergi ziyaı cezalı gelir vergisi ile aynı yılın tüm dönemleri için re'sen üç kat vergi ziyaı cezalı geçici vergi salındığı anlaşılmıştır.
    İLGİLİ MEVZUAT:
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun, "Davaların Karara Bağlanması" başlığını taşıyan 22. maddesinin 1. fıkrasında; konular aydınlandığında meselelerin sırasıyla oya konulacağı ve karara bağlanacağı, 24. maddesinin (e) bendinde, kararın dayandığı hukuki sebeplerin, gerekçe ve hükmün kararda gösterilmesinin zorunlu olduğu, 30. maddesinin 1. fıkrasında, iki tarafın adı ve soyadı ile sıfatı ve iddiaları sonucuna ilişkin yanlışlıklar ile hüküm fıkrasındaki hesap yanlışlıklarının düzeltilmesinin istenebileceği hükme bağlanmıştır.
    Aynı Kanun'un ''Temyiz İncelenmesi Üzerine Verilecek Kararlar'' başlıklı 49. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendinde ise, usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması hali bozma nedenleri arasında sayılmıştır.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Temyiz istemlerine konu edilen Vergi Dava Dairesi kararının; üç kat vergi ziyaı cezalı geçici vergiye ilişkin hüküm fıkraları aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle Dairemizce de uygun bulunmuştur.
    Vergi Dava Dairesince dava konusunun üç kat vergi ziyaı cezalı geçici vergiye ilişkin olduğu değerlendirilmek suretiyle uyuşmazlığın sonuçlandırıldığı, davalı idare tarafından gelir vergisi tarhiyatı yönünden hüküm kurulmadığından bahisle verilen yanlışlığın düzeltilmesi talebini içeren 07/12/2020 tarihli dilekçeye istinaden söz konusu istem kabul edilerek ... Bölge İdare Mahkemesi ...Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:... sayılı kararıyla hüküm fıkrasında düzeltmeye gidilmek suretiyle üç kat vergi ziyaı cezalı gelir vergisi yönünden de davanın reddedildiğine ilişkin ibarenin karara eklendiği görülmüştür.
    2577 sayılı Kanun'un 30. maddesinde öngörülen yanlışlıkların düzeltilmesi durumları; iki tarafın adı ve soyadı ile sıfatı ve iddiaları sonucuna ilişkin yanlışlıklar ile hüküm fıkrasındaki hesap yanlışlıklarını içermekte olup Vergi Dava Dairesi kararının hüküm fıkrasındaki sonucun, belirtilen kural uyarınca değiştirilmesi yargılama usulüne uygun düşmediğinden kararın bu yönden bozulması gerekmiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1.Temyiz istemlerinin kısmen reddine,
    2.Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının; üç kat vergi ziyaı cezalı geçici vergiye ilişkin hüküm fıkralarının ONANMASINA,
    3. Temyiz istemlerinin kısmen kabulüne,
    4. Kararın; üç kat vergi ziyaı cezalı gelir vergisine ilişkin hüküm fıkrasının BOZULMASINA,
    5. Davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca nispi harç alınmasına 01/06/2022 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.




    (X)-KARŞI OY :
    2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 23. maddesinde, Danıştayın temyiz mercii olarak görevinin, bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması şeklinde ortaya çıkan hukuka aykırılıkların denetimini yapmakla sınırlı olduğu kurala bağlanmıştır.
    İdari işlemlerin yargısal denetiminin hukuka uygunluk denetimi ile sınırlı olması karşısında bu denetimin maddi olayı da kapsadığının kabulü gerekir. Şöyle ki idari davaya konu işlemler, dayandığı, düzenlediği olaydan soyutlanmış olarak yargılamaya konu edilemez. Birçok idari uyuşmazlıkta maddi olanla hukuki olan arasında bir ayrım yapmak mümkün olmayabilir.
    İdari davalarda inceleme konusu olan hukuki işlem niteliğindeki bir idari işlemdir. Hukuki işlemin incelenmesi, işlemin dayanağı durumunda bulunan maddi olaydan bağımsız bir inceleme değildir.
    Adli yargıda maddi olay incelemesi yapılırken nasıl ki olayın subuta erip ermediği incelenerek bir sonuca ulaşılıyor ise idari yargıda da idarelerce tesis edilen işlemlerin dayanağını teşkil eden maddi olayın irdelenerek sonuca ulaşılması esastır.
    213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359. maddesinde, sahte belge "gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belge" olarak tanımlanmaktadır.
    Davacının gerçek bir emtia teslimine dayanmayan fatura düzenlemek suretiyle komisyon geliri elde ettiği yolunda tespitler içeren vergi tekniği raporunu done alan takdir komisyonu kararlarına istinaden yapılan tarhiyatın kaldırılması istemiyle açılan davayı sonuçlandıran Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesi kararına yöneltilen temyiz istemleri hakkında davacı ile ilgili olarak düzenlenen vergi tekniği raporundaki tespitler değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerektiği oyuyla Daire kararının onamaya ilişkin hüküm fıkrasına katılmıyoruz.

    Hemen Ara