Danıştay 8. Daire 2019/1042 Esas 2022/3699 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Daire
Esas No: 2019/1042
Karar No: 2022/3699
Karar Tarihi: 02.06.2022

Danıştay 8. Daire 2019/1042 Esas 2022/3699 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Teknik Üniversitesi'nde araştırma görevlisi olarak çalışan davacının doktora öğrenimini azami sürede tamamlamadığı gerekçesiyle işine son verilmesi ve bu işlemin davacının yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faizi ile birlikte tazmini ve özlük haklarının iadesi istemiyle açılan davada, ilk derece mahkemesi tarafından işlemin iptaline karar verilmesi üzerine yapılan temyiz başvurusu sonucunda Bölge İdare Mahkemesi dosyayı İdare Mahkemesine geri göndermek suretiyle karar vermiştir. Danıştay Sekizinci Dairesi, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyiz istemini reddetmiş ve Bölge İdare Mahkemesi kararını onamıştır.
Kanun maddeleri:
- 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu, 50/d maddesi
- 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu, geçici 67. madde
- 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, 19. madde
- 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu, 49. madde
Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2019/1042 E.  ,  2022/3699 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    SEKİZİNCİ DAİRE
    Esas No : 2019/1042
    Karar No : 2022/3699


    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Teknik Üniversitesi
    VEKİLLERİ : Av. …
    KARŞI TARAF (DAVACI) : …
    VEKİLİ : Av. …
    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: … Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Fizik Mühendisliği Bölümünde, 2547 sayılı Kanunun 50/d maddesi uyarınca … olarak görev yapan davacının, doktora öğrenimini azami sürede tamamlamadığından bahisle 19.09.2017 tarihinden itibaren görevine son verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali ve işlem nedeniyle yoksun kalındığı parasal haklarının yasal faizi ile birlikte tazminine ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararında; 2547 sayılı Kanunun geçici 67. maddesi uyarınca bu maddenin yürürlüğe girdiği 26.11.2014 tarihinde yükseköğretim kurumlarında kayıtlı olan öğrenciler bakımından azami sürelerin hesaplanmasında, daha önceki öğrenim sürelerinin dikkate alınmayacağının kurala bağlandığı; bu kuralın 2547 sayılı Kanunun 50/d maddesi kapsamında araştırma görevlisi kadrolarında bulunanların lisansüstü eğitim sürelerinin hesaplanmasında uygulanmayacağına ilişkin Yükseköğretim Kurulu Yürütme Kurulunun 29.07.2015 tarihli kararının Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 26.04.2017 tarih ve E:2017/231 sayılı kararıyla yürütmesinin durdurulmasına karar verildiği dikkate alındığında, davacının 26.11.2014 tarihinden itibaren azami süreyi tamamlamadığı anlaşıldığından, araştırma görevliliğine son verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; davacı tarafından görevine son verilmesine ilişkin işlemin yanında işlem nedeniyle yoksun kalındığı ileri sürülen parasal haklarının yasal faizi ile birlikte tazmini ve özlük haklarının iadesine karar verilmesinin istenilmesine karşın, İdare Mahkemesince, idari işlemden kaynaklı kısmın incelemeye tabi tutulduğu ancak yoksun kalındığı ileri sürülen parasal haklarını yasal faizi ile birlikte tazmini ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi isteminin değerlendirmeye tabi tutulmaksızın hüküm kurulduğu; eksik kurulan hükmün usul ve hukuka uygun olmadığı, sağlıklı bir istinaf incelemesi ile iki dereceli yargılamanın gerçekleştirilebilmesini teminen dosyanın Mahkemesine iadesinin zorunluluk arz ettiğinden davacının istinaf başvurusunun kabulü gerektiği; öte yandan, dosyanın Mahkemesine iadesi sonrasında dava konusu işlem ile parasal hakların yasal faizi ile birlikte tazmini ve özlük haklarının iadesi talebi ile ilgili olarak bir karar verileceğinden bu aşamada davalı idarenin istinaf başvurusu hakkında karar verilmesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle, davacının istinaf başvurusunun kabulüne, … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının kaldırılmasına, belirtilen gerekçe dikkate alınarak yeniden bir karar verilmek üzere dava dosyasının mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu, istemin meblağ içermemesi nedeniyle muğlak olduğu ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmuştur.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı Kanunun 45. maddesini değiştiren 28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmî Gazete'de yayınlanan 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 19. maddesinin gerekçesinde, "...Yukarıda belirtildiği gibi istinaf incelemesinde kural, ilk derece mahkemesince verilen kararda tespit edilen maddi veya hukuki eksikliklerin istinaf mercii tarafından tamamlanarak nihai kararın da istinaf mercii tarafından verilmesidir. Ancak bu kuralın bir istisnası söz konusudur. Şayet ilk derece mahkemesinin 2577 sayılı Kanun'un 14 ve 15'inci maddeleri uyarınca ilk inceleme üzerine vermiş olduğu bir karara karşı istinaf başvurusu yapılmış ve istinaf mercii bu başvuruyu haklı görmüş ise, istinaf mercii bu kararı bozacak ve dosyayı kararı veren mahkemeye geri gönderecektir. Bunun gibi, ilk derece mahkemesindeki davaya görevsiz ya da yetkisiz mahkeme tarafından yahut reddedilmiş ya da yasaklanmış hakim tarafından bakılmış olması hâlinde de, istinaf mercii kararı bozmak suretiyle dosyayı geri gönderecektir. Bölge idare mahkemesinin bu kararları kesindir..." açıklamalarına yer verilmiştir.
    Bu bağlamda; 2547 sayılı Kanunun ve yukarıda aktarılan kanun değişikliği gerekçesinin bir bütün olarak değerlendirilmesinden; ilk derece mahkemesince verilen kararda tespit edilen maddi veya hukuki eksikliklerin istinaf mercii tarafından tamamlanarak, nihai kararın da istinaf mercii tarafından verilmesi gerekirken, parasal ve özlük hakları bakımından karar verilmek üzere dosyanın İdare Mahkemesine gönderildiği Bölge Mahkemesi kararında usul hukukuna uyarlık bulunmadığından, bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra dosya tekemmül ettiği anlaşıldığından, yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle,
    1. Temyiz isteminin reddine,
    2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının ONANMASINA,
    3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan tutarın Mahkeme tarafından iadesine,
    4. Kesin olarak, 02/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara