Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2015/574 Esas 2015/588 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Hukuk Bölümü
Esas No: 2015/574
Karar No: 2015/588

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2015/574 Esas 2015/588 Karar Sayılı İlamı

                    T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

            HUKUK BÖLÜMÜ

            ESAS NO       : 2015 / 574

            KARAR NO : 2015 / 588

            KARAR TR   : 28.09.2015

ÖZET: Davacı ile davalı Belediye arasında Kentsel Dönüşüm Projesi çerçevesinde imzalanan arsa ve tesis karşılığı konut sözleşmesi sonrasında, davacıya ait olup dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ve kıymet takdiri yapılıp arsa bedelinden mahsup edilen binanın kaçak olduğunun anlaşılması üzerine, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin davalı idarenin iptaline dair kararının hukuka aykırı olduğu gerekçesi ile iptal edilmesi istemi ile açılan davanın, İDARİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

 

K  A  R  A  R

Davacı             :H.Ç.

Vekili               :Av. M.D.

Davalı             :Mamak B.B.

Vekili              :Av. L.D. & Av.Ç.E.

 

O L A Y          : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı Belediye Başkanlığı arasında, davacının maliki bulunduğu Mamak ilçesi, Gülseren Mahallesi 37614 Ada 3 parselinde bulunan 71,63 m2 yüzölçümlü arsasını daire karşılığı Mamak Belediyesine devretmesi karşılığında, ARSA VE TESİS KARŞILIĞI KONUT SÖZLEŞMESİ imzalandığını ve arsa mülkiyetinin davalıya devredildiğini; 71,63 m2 arsa üzerinde bulunan davacıya ait ev ve müştemilatından oluşan tesislerin ise yine aynı kapsamda davalıya boş olarak teslim edildiğini; Mamak Belediye Başkanlığı Emlak İstimlak Daire Başkanlığı Kıymet Takdir Komisyonunun 222 Analiz no"lu (EK-2) raporuyla davacının yıkılan yapısı için 19.477,16 TL değer takdir edilmesine rağmen akdedilen mezkur sözleşmede bu bedelin sadece 2.507,71 TL"si göz önüne alındığını ve bu bedel üzerinden mahsup işleminin gerçekleştirildiğini; davacının eksik ödenen bu bedelin tahsili için Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 2013/544 E. Sayılı dosyasında dava açtığını ve bu davanın kazanıldığını; ancak davalı Belediye Başkanlığı tarafından davacının söz konusu davayı açmasından sonra bir takım hukuka aykırı işlemler yapıldığını; davacının haklı şekilde açmış olduğu davanın engellenmek istendiğini, bu amaçla ilk olarak davacıya imzalanan sözleşme kapsamında ödenmesi gereken kira yardımının yapılmadığını, ve nihayetinde davacı ile imzalanana sözleşmenin tek taraflı olarak 30.04.2014 tarihli yazı ile  feshedildiğini; davalı Belediye Başkanlığı’nın kararında fesih gerekçesi olarak " müvekkil tarafından Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 2013/544 E. sayılı dosyası ile açılan dava " nedeniyle hak talebinde bulunulmasının sözleşmeye aykırı olduğu bu nedenle sözleşmenin feshedildiğinin bildirildiğini; fakat  bu şekildeki kullanılan  fesih  hakkı nedeni ile davacının sözleşmeden kaynaklanan haklarını talep edemez hale geldiğini ve bu şekilde mağdur olduğunu, davacının sözleşmenin feshine sebebiyet verecek herhangi bir kusurunun olmadığını, bu nedenle  fesih işleminin iptali ile taraflar arasındaki muarazanın bu şekilde giderilmesine karar verilmesi istemi ile adli yargı yerinde dava açmıştır.

Davalı Mamak Belediye Başkanlığı vekili süresi içerisinde sunduğu cevap dilekçesinde özetle; görev itirazında bulunmuştur.

Ankara 20. Asliye Hukuk Mahkemesi: 20.11.2014 gün ve 2014/212 Esas sayılı kararı ile özetle; davalı vekilinin yargı yolu itirazının reddine karar vermiştir.

Davalı Mamak Belediye Başkanlığı vekilinin, idari yargı yararına olumlu görev uyuşmazlığı çıkartılması yolunda süresi içinde verdiği dilekçesi üzerine, dava dosyasının onaylı bir örneği Danıştay Başsavcılığı"na gönderilmiştir.

Danıştay Başsavcısı: 01.06.2015 gün ve 2015/46 Esas sayılı yazısında: 5393 sayılı Kanun’un 73. Maddesi ile 2985 sayılı Kanun’un aynı konuya ilişkin ilgili maddelerine atıf yaptıktan sonra; “2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2/1. maddesinde, İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları. İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları ve kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar idari dava türleri arasında sayılmıştır.

Uygulama ve öğreti"de, kamu idarelerinin, kamu hizmetinin yürütümü sırasında, kamu gücü kullanarak tek yanlı irade açıklamalarıyla yapmış oldukları işlemler, "idari işlem"; herhangi bir işlem ya da karara dayanmaksızın gerçekleştirdikleri maddi faaliyetleriyle, görevleriyle ilgili hareketsizlikleri de. "idari eylem" olarak tanımlanmaktadır.

İdarenin yürütmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmetine ilişkin olarak uygulamaya koyduğu plan ve projeye göre meydana getirdiği yol, kanal, baraj, su yolları, su şebekesi gibi tesislerin kurulması, işletilmesi, bakım ve onarımı sırasında kişilere verdiği zararların tazmini istemiyle açılacak davaların görüm ve çözümünde, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları muhtel olanlar tarafından açılacak tam yargı davaları kapsamında yargısal denetim yapan İdari Yargı yerleri görevli bulunmaktadır.

Dosyanın incelenmesinden; davacıya ait taşınmazın Ankara İli, Mamak İlçesi, Anayurt ve Gülseren Mahallelerinde Uygulanan Kentsel Yenileme ve Gecekondu Dönüşüm Projesi kapsamında kalması nedeniyle davalı idare ile konut sözleşmesi imzaladığı, davacının sözleşme hükümlerine aykırı hareket ettiği ve gecekondusu için imar affı başvurusunda bulunmadığının tespit edildiği gerekçesiyle davalı idarenin 30.04.2014 tarih ve 2031402990 sayılı işlemi ile tek taraflı olarak sözleşmenin feshedildiği, davanın konut sözleşmesinin davalı idare tarafından tek taraflı olarak feshi nedeniyle muarazanın önlenmesi, fesih hükümlerinin iptali, akdi ilişkinin devamına ve sözleşmeden kaynaklanan tüm hakların sağlanmasına karar verilmesi istemiyle açıldığı anlaşılmıştır.

Her ne kadar davalı idarenin 30.4.2014 tarihli işleminde; yapı bedeli artırım davası açılmış olması ve sözleşme hükümlerine uyulmaması nedeniyle sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiği belirtilmiş ise de; yine davalı idarenin olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması talebine ilişkin 1.12.2014 tarihli dilekçesinde; davacının davaya konu yapısının kaçak yapı niteliğinde olduğu, söz konusu yapının kaçak yapı olduğuna dair 20.11.2014 tarih ve 1798/1804 sayılı Belediye Encümeni kararı alındığı, mevzuata göre kaçak yapı niteliği taşıyan bir yapının kamulaştırılmasının veya herhangi bir bedel ödenmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle imzalanmış olan sözleşmenin feshedildiği beyan edilmiştir.

Bu durumda, ilgili mevzuat uyarınca kamulaştırma yapılması ya da herhangi bir bedel ödenmesi mümkün olmayan bir yapıya ilişkin olarak davacı ile davalı idare arasında sözleşme imzalanmasına ilişkin işlemin geri alınmasına dair işlemin iptali istemiyle açılan davanın görüm ve çözümü idari yargı yerine ait bulunmaktadır.”şeklindeki gerekçesiyle 2247 Sayılı Yasanın 10"uncu maddesi uyarınca olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Ali ÇOLAK, Yusuf Ziyaattin CENİK, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Süleyman Hilmi AYDIN, Mehmet AKBULUT ve Yüksel DOĞAN’ın katılımlarıyla yapılan 28.09.2015 günlü toplantısında:

            l-İLK İNCELEME:

Başvuru yazısı ve dava dosyası örneği üzerinde 2247 sayılı Yasa"nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, davalı Mamak Belediye Başkanlığı vekilinin anılan Yasanın 10/2 maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve dahi 12/1. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine Danıştay Başsavcısı"nca 10.maddede öngörülen biçimde, davalı Mamak Belediye Başkanlığı yönünden olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Birgül YİĞİT’in, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Uğurtan ALTUN ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, davacı ile davalı Belediye arasında Kentsel Dönüşüm Projesi çerçevesinde imzalanan arsa ve tesis karşılığı konut sözleşmesi sonrasında, davacıya ait olup dava konusu taşınmaz üzerinden bulunan ve kıymet takdiri yapılıp arsa bedelinden mahsup edilen binanın kaçak olduğunun anlaşılması üzerine, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin davalı idarenin 20.05.2014 gün ve 2091403387 sayılı işlemi ile iptaline dair kararının hukuka aykırı olduğu gerekçesi ile iptal edilmesi talebine ilişkindir.

03.07.2005 tarih ve 5393 sayılı Belediye Kanunu"nun “Kentsel dönüşüm ve gelişim alanı” başlıklı 73.  maddesinde; “(Değişik: 17/6/2010–5998/1 md.) Belediye, belediye meclisi kararıyla; konut alanları, sanayi alanları, ticaret alanları, teknoloji parkları, kamu hizmeti alanları, rekreasyon alanları ve her türlü sosyal donatı alanları oluşturmak, eskiyen kent kısımlarını yeniden inşa ve restore etmek, kentin tarihi ve kültürel dokusunu korumak veya deprem riskine karşı tedbirler almak amacıyla kentsel dönüşüm ve gelişim projeleri uygulayabilir. Bir alanın kentsel dönüşüm ve gelişim alanı olarak ilan edilebilmesi için yukarıda sayılan hususlardan birinin veya bir kaçının gerçekleşmesi ve bu alanın belediye veya mücavir alan sınırları içerisinde bulunması şarttır. Ancak, kamunun mülkiyetinde veya kullanımında olan yerlerde kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı ilan edilebilmesi ve uygulama yapılabilmesi için ilgili belediyenin talebi ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca bu yönde karar alınması şarttır.

            Kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı olarak ilan edilecek alanın; üzerinde yapı olan veya olmayan imarlı veya imarsız alanlar olması, yapı yükseklik ve yoğunluğunun belirlenmesi, alanın büyüklüğünün en az 5 en çok 500 hektar arasında olması, etaplar halinde yapılabilmesi hususlarının takdiri münhasıran belediye meclisinin yetkisindedir. Toplamı 5 hektardan az olmamak kaydı ile proje alanı ile ilişkili birden fazla yer tek bir dönüşüm alanı olarak belirlenebilir.

            Büyükşehir belediye ve mücavir alan sınırları içinde kentsel dönüşüm ve gelişim projesi alanı ilan etmeye büyükşehir belediyeleri yetkilidir. Büyükşehir belediye meclisince uygun görülmesi halinde ilçe belediyeleri kendi sınırları içinde kentsel dönüşüm ve gelişim projeleri uygulayabilir.

            Büyükşehir belediyeleri tarafından yapılacak kentsel dönüşüm ve gelişim projelerine ilişkin her ölçekteki imar planı, parselasyon planı, bina inşaat ruhsatı, yapı kullanma izni ve benzeri tüm imar işlemleri ve 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununda belediyelere verilen yetkileri kullanmaya büyükşehir belediyeleri yetkilidir.

            Kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanlarında bulunan yapıların boşaltılması, yıkımı ve kamulaştırılmasında anlaşma yolu esastır. Kentsel dönüşüm ve gelişim projesi kapsamında bulunan gayrimenkul sahipleri ve belediye tarafından açılacak davalar, mahkemelerde öncelikle görüşülür ve karara bağlanır.

            Kentsel dönüşüm ve gelişim alanları içinde yer alan eğitim ve sağlık alanları hariç kamuya ait gayrimenkuller harca esas değer üzerinden belediyelere devredilir. Kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanlarında yıkılarak yeniden yapılacak münferit yapılarda ilgili vergi, resim ve harçların dörtte biri alınır.

            Kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanlarındaki gayrimenkul sahipleri ve 24/2/1984 tarihli ve 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 Sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanuna istinaden, hak sahibi olmuş kimselerle anlaşmaları halinde kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanında hakları verilir. 2981 sayılı Kanun kapsamına girmeyen gecekondu sahiplerine enkaz ve ağaç bedelleri verilir veya belediye imkanları ölçüsünde kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı dışında arsa veya konut satışı yapılabilir. Bu kapsamda bulunanlara Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ile işbirliği yapılmak suretiyle konut satışı da yapılabilir. Enkaz ve ağaç bedelleri arsa veya konut bedellerinden mahsup edilir.

            Kentsel dönüşüm ve gelişim alanı ilan edilen yerlerde belediyelere ait gayrimenkuller ile belediyelerin anlaşma sağladığı veya kamulaştırdıkları gayrimenkuller üzerindeki inşaatların tamamı belediyeler tarafından yapılır veya yaptırılır. Belediye ile anlaşma yapmayan veya belediyece kamulaştırılmasına gerek duyulmayan gayrimenkul sahiplerinden proje alanında kendilerine 3194 sayılı Kanunun 18 inci maddesine göre ayrı ada ve parselde imar hakkı verilmemiş olanlar kamulaştırmasız el atma davası açabilir.

            Kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanlarında yapılacak alt yapı ve rekreasyon harcamaları, proje ortak gideri sayılır. Belediyelere ait inşaatların proje ortak giderleri belediyeler tarafından karşılanır. Kendilerine ayrı ada veya parsel tahsis edilen gayrimenkul sahipleri ile kamulaştırma dışı kalan gayrimenkul sahipleri, sahip oldukları inşaatın toplam metrekaresi oranında proje ortak giderlerine katılmak zorundadır. Proje ortak gideri ödenmeden inşaat ruhsatı, yapılan binalara yapı kullanma izni verilemez; su, doğalgaz ve elektrik bağlanamaz.

            Dönüşüm alanı sınırı kesinleştiği tarihte, bu sınırlar içindeki gayrimenkullerin tapu kütüğünün beyanlar hanesine kaydedilmek üzere tapu sicil müdürlüğüne, paftasında gösterilmek üzere kadastro müdürlüğüne bildirilir. Söz konusu gayrimenkullerin kaydında meydana gelen değişiklikler belediyeye bildirilir.

            Kentsel dönüşüm ve gelişim alanı ilan edilen yerlerde; ifraz, tevhit, sınırlı ayni hak tesisi ve terkini, cins değişikliği ve yapı ruhsatı verilmesine ilişkin işlemler belediyenin izni ile yapılır. (İptal ikinci , üçüncü, dördüncü cümleler: Anayasa Mahkemesi’nin 18/10/2012 tarihli ve E.: 2010/82, K.:2012/159 sayılı Kararı ile) 

            Belediye, kentsel dönüşüm ve gelişim projelerini gerçekleştirmek amacıyla; imar uygulaması yapmaya, imar uygulaması yapılan alanlardaki taşınmazların değerlerini tespit etmeye ve bu değer üzerinden hak sahiplerine dağıtım yapmaya veya hasılat paylaşımını esas alan uygulamalar yapmaya yetkilidir.

            Kentsel dönüşüm ve gelişim projelerinin uygulanması sırasında, tapu kayıtlarında mülkiyet hanesi açık olan veya ayni hakları davalı olan taşınmazlar doğrudan kamulaştırılarak bedelleri mahkemece tayin edilen bankaya belli olacak hak sahipleri adına bloke edilir. Belediye kentsel dönüşüm ve gelişim projelerinin uygulama alanında bulunan taşınmazların kamulaştırılması sırasında veraset ilamı çıkarmaya veya tapudaki kayıt malikine göre işlem yapmaya yetkilidir.

            (Ek fıkra: 16/5/2012-6306/17 md.) Büyükşehirlerde büyükşehir belediye meclisinin, il ve ilçelerde belediye meclislerinin salt çoğunluk ile alacağı karar ile masrafların tamamı veya bir kısmı belediye bütçesinden karşılanmak kaydıyla kentin uygun görülen alanlarında bina cephelerinde değişiklik ve yenileme ile özel aydınlatma ve çevre tanzimi çalışmaları yapılabilir. Cephe değişikliği yapılacak binalarda telif hakkı sahibi proje müelliflerine talep etmeleri hâlinde, değiştirilecek cephe veya cephelerin beher metrekaresi için bir günlük net asgari ücret tutarını geçmemek üzere telif hakkı ödenir. Büyükşehir belediye meclisince uygun görülmesi hâlinde, büyükşehir belediyesi içindeki ilçe belediyeleri kendi sınırları içinde bu fıkrada belirtilen iş ve işlemleri yapabilir.

(Ek fıkra: 16/5/2012-6306/17 md.) Bina cephelerinde değişiklik ve yenileme ile özel aydınlatma ve çevre tanzimi çalışmaları için yapılması gereken iş, işlem ve yetkilendirmeler, kat maliklerinin arsa payı çoğunluğu ile verecekleri karara göre yapılır.

(Ek fıkra: 16/5/2012-6306/17 md.) Büyükşehir belediyelerince, kentsel dönüşüm ve gelişim alanı ilan edilen alanlar ile 5366 sayılı Kanuna göre yenileme alanı ilan edilen alanlarda veya bu Kanunun 75 inci maddesine göre kamu kurum ve kuruluşları ile protokol yapmaları hâlinde, büyükşehir belediye meclisi kararı ile, yıkılan ibadethane ve yurtların yerine veya ihtiyaç duyulan yerlerde ibadethane ve yurt inşa edilebilir.

            Kentsel dönüşüm ve gelişim projesi kapsamındaki işler, kamu idareleriyle 75 inci madde çerçevesinde ortak hizmet projeleri aracılığıyla gerçekleştirilebilir.

            Bu Kanunun konusu ile ilgili hususlarda Başbakanlık Toplu Konut İdaresine 2985 sayılı Kanun ve diğer kanunlarla verilen yetkiler saklıdır.” hükmü yer almış; 

            Aynı Kanunun işaret ettiği 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu"nun " İskan sahalarının tespiti, kamulaştırma ve kadastro " başlıklı 4. maddesinde; " (Değişik: 5/5/2004 – 5162/2 md.)

            (Değişik birinci fıkra: 24/7/2008-5793/7 md.) Başkanlık, gecekondu dönüşüm projesi uygulayacağı alanlarda veya mülkiyeti kendisine ait arsa ve arazilerde veya valiliklerce toplu konut iskan sahası olarak belirlenen alanlarda çevre ve imar bütünlüğünü bozmayacak şekilde her tür ve ölçekteki planlar ile imar planlarını yapmaya, yaptırmaya ve tadil etmeye yetkilidir. Bu planlar; büyükşehir belediye sınırları içerisinde kalan alanlar için büyükşehir belediye meclisi tarafından, il ve ilçe belediye sınırları ile mücavir alanları içerisinde kalan alanlar için ilgili belediye meclisleri tarafından, beldelerde ve diğer yerlerde ilgili valilik tarafından, planların belediyelere veya valiliğe intikal ettiği tarihten itibaren üç ay içerisinde aynen veya değiştirilerek onaylanır. Belediyeler ve valilik tarafından üç ay içerisinde onaylanmayan planlar Başkanlık tarafından re’sen onaylanır. Belediyeler, valilik veya Başkanlık tarafından onaylanan bu planlar; askı, ilan ve itiraza dair kararlar da dahil olmak üzere 3194 sayılı İmar Kanunu hükümlerine göre belediyeler ve ilgili kamu kurumları tarafından yapılacak tüm işlemler Başkanlık tarafından re’sen yapılmak suretiyle yürürlüğe konur.

Başkanlık kanundaki görevleri çerçevesinde gerçek ve tüzel kişilere ait arazi ve arsaları ve bunların içerisinde veya üzerinde bulunan her türlü eklenti ve yapıları kamulaştırmaya yetkilidir. Başkanlık tarafından yapılacak kamulaştırmalar, 4.11.1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasındaki iskân projelerinin gerçekleştirilmesi amaçlı kamulaştırma sayılır.” hükmüne yer verilmiştir.

Dosya kapsamında yapılan incelemede; Mamak Belediyesi, Emlak ve İstimlak Müdürlüğü’nün yazı ve eklerinden; 37614 Ada 3 parselin Ankara İli, Mamak İlçesi, Anayurt ve Gülseren mahallelerinin Kentsel Yenileme ve Gecekondu Dönüşüm Projesi kapsamında kaldığı, Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ile Belediye Başkanlığı arasında 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu ile 12.05.2004 tarih ve 25460 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 5162 sayılı kanun kapsamında, "Anayurt-Gülseren Mahalleleri Kentsel Yenileme ve Gecekondu Dönüşüm Projesine ilişkin" 10.08.2010 tarihinde ön protokol, 25.11.2011 tarihinde Protokolün imzalandığı, söz konusu alanın 28.02.2012 tarih ve 1036 sayılı Makam Olur"u ile Gecekondu Önleme Bölgesi olarak ilan  edildiği,  Kentsel Yenileme ve Gecekondu dönüşüm alanı olarak ilan edilen alanda bulunan hak sahibi  davacı ile sözleşme imzalandığı ve davacı tarafından dava açılması nedeniyle sözleşmenin feshedildiğinin davacıya bildirildiği anlaşılmıştır.

Davacı vekili tarafından, müvekkilinin taşınmazının,  Kentsel Yenileme ve Gecekondu Dönüşüm Projesi alanında kaldığı, idarece taşınmaza takdir edilen tesis bedelinin davacıya eksik ödendiği iddia edilerek Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/544 esas sayılı dosyasında  alacak davası açıldığı;  davalı idarenin, söz konusu dava ile, taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümlerinin ihlal edildiğini gerekçe göstererek sözleşmenin tek taraflı olarak feshine hükmettiği; davalının, bu fesih kararının iptali ve bu suretle taraflar arasındaki muarazanın giderilmesi istemi ile eldeki davayı açtığı; davalı vekilinin süresi içinde yaptığı görev itirazının Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde reddine karar verilmesi üzerine Danıştay Başsavcısı tarafından, davanın, 2981 sayılı Yasa ve Kentsel Dönüşüm ve Gelişim alanlarına ilişkin mevzuat hükümleri uyarınca çözümlenmesi gerekçesiyle olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı görülmüştür.

İdarenin yürütmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmetine ilişkin olarak uygulamaya koyduğu plan ve projeye göre meydana getirdiği yol, kanal, baraj, su yolları, su şebekesi gibi tesislerin kurulması, işletilmesi, bakım ve onarımı sırasında kişilere verdiği zararların tazmini istemiyle açılacak davaların görüm ve çözümünde, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları muhtel olanlar tarafından açılacak tam yargı davaları kapsamında yargısal denetim yapan idari yargı yerleri görevli bulunmaktadır.

Anayasanın 125"inci maddesinin son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu kurala bağlanmış; 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu"nun 2"nci maddesinin 1"inci fıkrasının (b) bendinde, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları ihlal edilenler tarafından açılan tam yargı davaları, idari dava türleri arasında sayılmıştır.

Bu durumda; davalı Mamak Belediyesi ile Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı arasında 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu, 775 sayılı Gecekondu Kanunu, 5393 sayılı Belediye Kanunu, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu, 3194 sayılı İmar Kanunu hükümleri çerçevesinde "Ankara İli, Mamak İlçesi, Anayurt ve Gülseren Mahalleleri Kentsel Yenileme ve Gecekondu Dönüşüm Projesi"ne ilişkin olarak hazırlanan 25.11.2011 tarihli protokolün imzalandığı, Mamak Belediye Meclisince Uygulama Yönetmeliğinin hazırlandığı, protokol gereği anılan bölgenin Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığınca 775 sayılı Kanun uyarınca Gecekondu Önleme Bölgesi olarak ilan edildiği, bölgede kamulaştırma yapılabilmesi amacıyla Mamak Belediye Encümeni kararı ile kamu yararı kararı alınarak Kaymakamlıkça onaylandığı, davacı ile arsa ve tesis karşılığı konut sözleşmesi imzalandığı, sözleşme gereği davacının yapısı için hesaplanan enkaz bedelinin davacıya tahsis edilen konuta isabet eden paya karşılık gelen miktardan düşüldükten sonra davacının ödemesi gereken miktarın belirlendiği,  davacının tespit komisyonunca belirlenen bedelin kendisine verilmesi istemi ile Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi dava açtığı, açılan bu dava ile sözleşme şartlarının ihlal edildiğine karar veren davalı idarenin sözleşmeyi tek taraflı irade beyanı ile feshettiği dikkate alındığında; davanın, 2577 sayılı Kanun"un 2/1-a maddesinde yer alan İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları kapsamında idari yargı yerinde çözümlenmesi gerekmektedir.

Her ne kadar davacı ile davalı arasında ortaya çıkan ihtilaf bir sözleşmeye dayanmakta ve bu itibarla olaya özel hukuk hükümleri gereğince adli yargı yerinde bakılması gerektiği ortaya konulmuş ise de; söz konusu sözleşmenin Mamak Belediyesi ile Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı arasında 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu, 775 sayılı Gecekondu Kanunu, 5393 sayılı Belediye Kanunu, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu, 3194 sayılı İmar Kanunu hükümleri çerçevesinde  imzalanan protokol gereğince alınan Belediye Encümen kararına dayandığı ve esasen Kentsel Dönüşüm projesinin uygulanması kapsamında idarenin tek taraflı kamu gücüne dayalı irade beyanı ile ortaya konulup düzenlendiği ve yine idarenin tek taraflı kamu gücüne dayalı irade beyanı ile feshedildiği anlaşıldığından, sözleşmenin bir idari sözleme, bu sözleşmenin iptaline ilişkin işlemin de  bir idari işlem olarak kabul edilmesi ve bu nedenlerle davaya idari yargı yerinde bakılması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.

Belirtilen nedenlerle, Danıştay Başsavcısı’nın başvurusunun kabulü ile davalı Mamak Belediye Başkanlığı vekilinin görev itirazının reddine ilişkin Ankara 20.Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 20.11.2014 gün ve 2014/212 Esas sayılı görev itirazının reddine ilişkin kararın kaldırılması gerekmiştir.

S O N U Ç      : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Danıştay Başsavcısı’nın, BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile, davalı Mamak Belediye Başkanlığı vekilinin GÖREV İTİRAZININ REDDİNE İLİŞKİN, Ankara 20.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 20.11.2014 gün ve 2014/212 Esas sayılı KARARININ KALDIRILMASINA, 28.09.2015 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

Başkan

Serdar

ÖZGÜLDÜR

 

Üye

Ali

ÇOLAK

 

 

 

 

Üye

Süleyman Hilmi

AYDIN

Üye

Yusuf Ziyaattin

CENİK

 

 

 

 

Üye

Mehmet

AKBULUT

Üye

Alaittin Ali

ÖĞÜŞ

 

 

 

 

Üye

Yüksel

DOĞAN

 

 

 

 

 

 

Hemen Ara