Danıştay 2. Daire 2022/1609 Esas 2022/3384 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Daire
Esas No: 2022/1609
Karar No: 2022/3384
Karar Tarihi: 07.06.2022

Danıştay 2. Daire 2022/1609 Esas 2022/3384 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2022/1609 E.  ,  2022/3384 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    İKİNCİ DAİRE
    Esas No : 2022/1609
    Karar No : 2022/3384

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Day. Tük. Mal. Teks. İnş. San. Tic. Ltd. Şti.
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı - …
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava Konusu İstem : Dava; Odunpazarı Belediye Zabıta Yönetmeliğinin 3/15. maddesine aykırı fiillerinin saptandığından bahisle 1608 sayılı Kanun'un 1. maddesi uyarınca davacı şirkete 143,00-TL idari para cezası verilmesine ve işyerinin 3 gün ticaret ve sanattan men edilmesine ilişkin … günlü, … sayılı Odunpazarı Belediye Encümeni kararının iptali istemiyle açılmıştır.
    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; Danıştay İkinci Dairesinin 22/12/2021 günlü, E:2021/4923, K:2021/5171 sayılı bozma kararına uyularak; "uyuşmazlığın; dava konusu işyerinin, Odunpazarı Belediye Zabıta Yönetmeliğinin 3/15. maddesine aykırı fiillerinin saptandığından bahisle 1608 sayılı Kanun'un 1. maddesi uyarınca davacı şirkete 143,00-TL idari para cezası verilmesine ve işyerinin 3 gün ticaret ve sanattan men edilmesine ilişkin Belediye Encümeni kararından kaynaklanmakta olduğu, bu haliyle encümen kararının, 5326 sayılı Kanun'un 16. maddesinde belirtilen idari yaptırım niteliğinde bir işlem olduğu, 1608 sayılı Kanun'da ise, idari yaptırımlara karşı itiraz konusunda görevli Mahkemenin gösterilmediği, Kabahatler Kanunu'nun 5560 sayılı Kanunla değişik 3. maddesinde belirtildiği üzere idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerin, diğer kanunlarda aksine bir hüküm bulunmaması halinde uygulanacağının açıkça belirtilmiş olması karşısında, uyuşmazlığın 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 3. ve 27/1. maddeleri gereği adli yargı bünyesinde bulunan Sulh Ceza Hâkimliğince çözümlenmesi gerektiği" gerekçesiyle, davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.


    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, davaya bakmakla idari yargının görevli olduğu, diğer taraftan, davalı idare lehine yargılama giderleri ile vekalet ücretine hükmedilmesinin usul hükümlerine aykırı olduğu, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 31. maddesi ile atıfta bulunulan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 331/2. maddesi uyarınca dava henüz esastan sonuçlanmadığından, yargılama giderleri ile vekalet ücreti hakkında adli yargı yerince hüküm kurulacağı, bu şekilde iki kez vekalet ücreti ödenmesi riski ile karşı karşıya olunduğu ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN CEVABI : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin "davalı idare lehine yargılama giderleri ile vekalet ücretine hükmedilmesine" ilişkin kısmı ile ilgili olarak; görevsizlik kararı üzerine görevli yargı yerinde dava açılması halinde haksız çıkan taraf aleyhine yargılama giderleri ile vekalet ücretine hükmedileceğinden, davacı tarafın temyiz istemine konu İdare Mahkemesi kararının hüküm fıkrasında yer alan "davalı idare tarafından yapılan 391,80-TL yargılama gideri ile karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işler için belirlenen 3.890,00-TL vekalet ücretinin davacı tarafından davalı idareye verilmesine" ibaresinden önce gelmek üzere "6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 323. ve 331/2. maddeleri uyarınca görevli ve yetkili Mahkemede davaya devam edilmemesi ve kararın kesinleşmesi halinde" ibaresi eklenerek, temyize konu İdare Mahkemesi kararının bu kısmının düzeltilerek onanması gerektiği; kararın diğer kısmına yönelik olarak ise temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
    1- İdare Mahkemesi kararının esasına yönelik temyiz istemine ilişkin yapılan incelemede;
    İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür. Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
    2- Mahkeme kararının hüküm fıkrasında belirtilen vekalet ücretine ilişkin kısmına yönelik yapılan incelemede;
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinde, bu Kanun'da hüküm bulunmayan yargılama giderlerine ilişkin hususlarda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı düzenlenmiş; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 323. maddesinde, vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekalet ücreti yargılama giderleri içinde sayılmış; 332. maddesinde de, yargılama giderlerine mahkemece re'sen hükmedileceği hükme bağlanmıştır.
    Öte yandan, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun "Avukatlık Ücreti" başlıklı 164. maddesinde, avukatlık ücretinin, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade ettiği belirtilmiş; 168. maddesinin son fıkrasında ise, avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarifenin esas alınacağı düzenlenmiştir.
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde; temyiz incelemesi sonunda kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa, Danıştayın kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
    49. maddenin gerekçesinde ise, madde ile temyiz incelemesinde sadece maddi hatalarda değil, aynı zamanda yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen eksiklik ya da yanlışlıklarda da düzelterek onama kararı verilmesinin sağlandığı; uygulamada, vekâlet ücretine, yargılama giderlerine ya da faize hükmedilmesinin unutulması ya da bunların yanlış hesaplanması gibi, kararın asli olmayan unsurlarında görülen bir kısım eksiklik ya da yanlışlıklar nedeniyle bozma kararları verildiği, bunun mahkeme tarafından tekrar karara bağlandığı ve yine bu kararlara karşı yeniden kanun yollarına başvurulabilmesi nedeniyle hem zaman, hem de emek kaybına neden olunduğunun görüldüğü, bu suretle esasa etkili olmayan konularda Danıştayın kesin karar vermesi sağlanarak uyuşmazlığın hızla sonuçlandırılmasının amaçlandığı hususlarına yer verilmiştir.
    Davada; İdare Mahkemesince … günlü, E:…, K:… sayılı ilk karar ile "kısmen iptal kısmen kısmen ret" kararı verildiği, kararın "kısmen ret" kısmının temyiz edilmeyerek kesinleştiği, kararın iptale ilişkin kısmının ise, davalı idare tarafından temyiz edilmesi üzerine Danıştay Onuncu Dairesinin 10/07/2018 günlü, E:2017/169, K:2018/2421 sayılı kararıyla onandığı, ancak davalı idarenin karar düzeltme isteminde bulunması üzerine Dairemizin 22/12/2021 günlü, E:2021/4923, K:2021/5171 sayılı kararıyla bozulduğu, Mahkemece, bozma kararına uyarak davanın görev yönünden reddine karar verdiği ve yargılama giderlerinin de davanın başından itibaren yapılan masraflar dikkate alınarak hesaplandığı, davalı idare lehine ise 3.890,00 TL vekalet ücretine hükmedildiği görülmüştür.
    Davalı idare lehine ilk kararda avukatlık ücretine hükmedilmiş ise de; Mahkeme kararının iptale ilişkin kısmıyla birlikte kararın avukatlık ücretini de içeren yargılama giderlerine ilişkin kısmı da bozulmuş olduğundan, İdare Mahkemesince, bozma kararı üzerine verilen kararda yeniden yargılama giderleri (avukatlık ücreti de dahil olmak üzere) hakkında hüküm kurulurken ilk kez kararın verildiği tarih olan 27/05/2011' de yürürlükte olan avukatlık ücret tarifesine göre karar verilmesi gerekirken, bozma üzerine uyuşmazlığın esasına yönelik her hangi bir şekilde hukuki yardımda bulunulmamasına karşın güncel tarife üzerinden avukatlık ücretine hükmedilmesinde hukuka uyarlık bulunmamıştır.
    Bu husus, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan, düzeltilmesi mümkün eksiklik olarak görüldüğünden, hüküm fıkrasında yer alan "karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işler için belirlenen 3.890,00 TL" ibaresinin çıkartılarak yerine "ilk kararın verildiği 27/05/2011 tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işler için belirlenen 1.100,00 TL" ibaresinin eklenmesi suretiyle kararın vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanması gerektiği sonucuna varılmıştır.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN KISMEN REDDİ ile … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, esasına yönelik kısmının ONANMASINA oybirliğiyle,
    2. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN KISMEN KABULÜ ile anılan Mahkeme kararının vekalet ücretine yönelik hüküm fıkrasının yukarıda belirtildiği şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA oyçokluğuyla,
    3. Temyiz aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
    4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
    5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/06/2022 tarihinde karar verildi.


    (X) KARŞI OY :
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun'un 22. maddesiyle değişik "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinde; "1. Temyiz incelemesi sonunda Danıştay;
    a) Kararı hukuka uygun bulursa onar. Kararın sonucu hukuka uygun olmakla birlikte gösterilen gerekçeyi doğru bulmaz veya eksik bulursa, kararı, gerekçesini değiştirerek onar.
    b) Kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onar." hükmüne yer verilmiştir.
    Temyiz incelemesinde; incelemeye tabi karardaki gerekçenin değiştirilmesi veya maddi hata ve yanlışlıkların düzeltilmesi, eksikliklerin tamamlanması mümkün olmakla birlikte, hükmün sonucunu, kapsamını değiştirecek şekilde düzeltme yapılması mümkün bulunmamaktadır.
    Bu husus, yukarıda belirtildiği üzere 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi kapsamında bulunmayıp; kararın bozulmasını gerektiren "hukuka aykırılık" teşkil etmektedir.
    Bu sebeple, İdare Mahkemesi kararının yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkin kısmının, Mahkemece yeniden bir karar verilmek üzere bozulması gerektiği oyuyla, aksi yönde oluşan düzeltilerek onama kararına katılmıyoruz.

    Hemen Ara