Danıştay 9. Daire 2021/416 Esas 2022/2615 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Daire
Esas No: 2021/416
Karar No: 2022/2615
Karar Tarihi: 07.06.2022

Danıştay 9. Daire 2021/416 Esas 2022/2615 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2021/416 E.  ,  2022/2615 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DOKUZUNCU DAİRE
    Esas No : 2021/416
    Karar No : 2022/2615

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı-…
    (…Vergi Dairesi Müdürlüğü)
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ:
    Dava konusu istem: … Belediye Spor Kulübü Derneği İktisadi İşletmesine ait vergi borçlarının tahsili amacıyla, kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına düzenlenen … tarih ve … ve …sayılı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dava konusu ödeme emirlerinin tebliğine ilişkin biri dava dilekçesi diğeri savunma dilekçesi ekinde olmak üzere iki farklı tebliğ alındısı sunulduğu, dava dilekçesi ekinde sunulan tebliğ alındısı incelendiğinde, ödeme emirlerinin 07/08/2019 tarihinde tebliğ edilmiş gözüktüğü, ancak tebliğ alındısı üzerinde tebellüğ edenin kimliği veya imzasına ilişkin herhangi bir kaydın bulunmadığı, bu itibarla, ödeme emirlerinin kime tebliğ edildiği tespit edilemediğinden, anılan tebliğ alındısına dayanılarak ödeme emirlerinin tebliğ edildiğinden bahsetmek mümkün olmadığı, davalı idarece savunma dilekçesi ekinde sunulan tebliğ alındısı incelendiğinde ise, ödeme emirlerinin "elden teslim aldım" şerhi düşülerek 06/08/2019 tarihinde bizzat davacının imzasına tebliğ edildiği, ancak, davacı tarafından, kendisine herhangi bir ödeme emri tebliğ edilmediği, ödeme emirlerinden haciz işlemleri üzerine haberdar olunduğu, borcun nereden kaynaklandığı ve ödeme emrinin tebliğ edilip edilmediğini araştırırken, evinin önüne dava konusu ödeme emirlerinin bırakılmış olduğunu gördüğü, dolayısıyla dava açma süresinin öğrenme tarihi olan 10/07/2020 tarihinden başlatılması gerektiği ileri sürüldüğü, bu nedenle, davalı idarece sunulan tebliğ alındısında yer alan imza ile dava dilekçesi ekinde sunulan vekaletnamede bulunan imza karşılaştırılmış; ancak, imzanın davacıya ait olup olmadığı noktasında şüphe oluşturacak gözle görülür bir farklılık tespit edilemediği, kaldı ki, davacının, ödeme emirlerinin tebliğ edildiği tarihten yaklaşık 1 yıl sonra haciz işlemlerinin öğrenilmesi akabinde, ödeme emirlerini bir anda evinin önüne bırakılmış olarak bulduğu yönündeki iddiası da inandırıcılıktan uzak olduğu, bu durumda, 06/08/2019 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılan ödeme emirlerine karşı 15 günlük dava açma süresi içinde dava açılması gerekirken, bu süre geçirildikten sonra 14/07/2020 tarihinde açılan işbu davanın süre aşımı nedeniyle reddi gerektiği gerekçesiyle süre yönünden reddine karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Aynı tarih ve sayılı ödeme emrinin davalı vergi dairesi tarafından tekrar tebliğ edildiği, PTT'nin sorgulama ekranından yapılan sorgulamada tebliğ işleminin hande birlikte yaşayan kişiye tebliğ edildiğin kaydının olduğu ancak hane halkına belirtilen tarihte yapılmış bir tebligat olmadığı, dava konusu ödeme emrinin 10/07/2020 tarihinde evin kapısının önünde bulunduğu iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1.Davacının temyiz isteminin reddine,
    2…. Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
    3.Temyiz isteminde bulunandan …-TL maktu harç alınmasına,
    4.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 07/06/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara