MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılanı suç tarihinde ev telefonundan arayan bir kişi kendisini komiser muavini olarak tanıtarak "eşinizin adına çok sayıda pasaport, sahte kimlik, ehliyet ve belgeler çıkarılmış, bir tek sizin eşiniz değil 12 kişi daha var. Biz bu kimlikleri çıkaran şebekenin peşindeyiz. 3 aydır sizi takip ediyoruz." dediği, bu esnada katılanın evine eşi ..."ın geldiği, eşinin ... Emniyet Müdürlüğü"ne yönlendirildikten sonra katılan ile konuşmaya devam ederek "paralel yapı ve DHKPC örgütü bankadaki para ve ziynet eşyalarına el koymadan acele onları bankadan al, etrafınızda polisler var" denilerek katılanın bankaya yönlendirildiği, katılan ... Bankasına giderek kiralık kasasını açarak burada bulunan toplam değeri 62.173, 74 TL olan çeşitli bilezik, altın, zinciri alarak siyah renkli bir çantaya koyup bankanın yanındaki parka gittiği, verilen talimata göre park kenarında trafo yanına siyah çantayı bıraktığı, park içerisinde bekleyen sanık siyah çantayı alıp ayrıldıktan sonra polisler tarafından yakalandığı anlaşıldığından, dolandırıcılık suçunun oluştuğu ve sanığın tamamlanmış dolandırıcılık suçundan cezalandırılması gerektiğinin gözetilmemesi temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır.
TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen ve dairece düzeltilen husus dışındaki hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ve müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 08/12/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.