Danıştay 8. Daire 2018/5025 Esas 2022/3932 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Daire
Esas No: 2018/5025
Karar No: 2022/3932
Karar Tarihi: 08.06.2022

Danıştay 8. Daire 2018/5025 Esas 2022/3932 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2018/5025 E.  ,  2022/3932 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    SEKİZİNCİ DAİRE
    Esas No : 2018/5025
    Karar No : 2022/3932


    DAVACI : …
    VEKİLİ : Av. …

    DAVALILAR : 1- … Başkanlığı
    VEKİLİ : Av. …
    2- … Kurul Başkanlığı
    VEKİLİ : Av. …

    DAVANIN KONUSU :
    1. … Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatri Anabilim Dalında uzmanlığını yapan davacı tarafından, 2016 yılı Nisan ayı doçentlik başvurusunda bulunulması üzerine yapılan incelemede, haksız yazarlık eylemini gerçekleştirdiğinden bahisle doçentlik başvurusunda başarısız sayılmasına ilişkin Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı'nın … tarihli … sayılı işlemi ile,
    2. İşlemin dayanağı olan Yükseköğretim Kurumları Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Yönergesi'nin 4. maddesinin (e) bendinde yer alan 'Haksız yazarlık: Aktif katkısı olmayan kişileri yazarlar arasına dâhil etmek veya olan kişileri dâhil etmemek, yazar sıralamasını gerekçesiz ve uygun olmayan bir biçimde değiştirmek, aktif katkısı olanların isimlerini sonraki baskılarda eserden çıkartmak, aktif katkısı olmadığı halde nüfuzunu kullanarak ismini yazarlar arasına dâhil ettirmek' hükmü ve Doçentlik Yönetmeliği'nin 7. maddesinin 6. fıkrasında yer alan 'Bilimsel araştırma ve yayın etiğine aykırılık iddiası hakkında yapılacak inceleme neticesinde etik ihlalde bulunduğuna karar verilen aday, doçentlik değerlendirme başvurusunda başarısız sayılır. Adayın idarî, cezaî ve hukukî sorumluluğuna ilişkin hükümler saklıdır.' hükümlerinin iptali istenilmektedir.

    DAVACININ İDDİALARI :
    Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı tarafından hakkında yürütülen soruşturmada, kendisinden eserinde birinci yazar olmaması üzerinden savunmasının alındığı ancak Yayın ve Etik Komisyonunca yazar isminin çıkarılması ve iki yeni yazar isminin eklenmesi ile isim sıralarının değiştirilmesi nedenleriyle doçentlik başvurusunun reddine karar verildiği, doçentlik dosyasında bulunan bir poster bildiride ikinci yazar olması ve başvuru dosyasında bulunmayan 2011 yılında yapılan bir poster bildiride yazar olarak adının geçmemesinden yola çıkarak özgün çalışması olan makalede birinci yazar olarak isim hakkı olmadığı haksız yazarlık yaptığından bahisle jüri üyelerinden birinin şikayetiyle etik ihlalde bulunduğu iddiasıyla başvuruda bulunması üzerine başarısız sayıldığı, 2547 sayılı Kanun'da haksız yazarlık ile ilgili düzenleme yapılmadan dava konusu yönetmelik ve yönerge ile kural getirilmesinin hukuka aykırı olduğu, hangi eylemlerin haksız yazarlık olduğu belirlenmeden ucu açık bir şekilde genel bir hükümle akademik yeterliliğini almış olduğu, hakkında şikayette bulunan jüri üyesi dışında diğer jüri üyelerinden etik ihlalde bulunduğu iddiasıyla doçentlik unvanı almasını engelleyen bir durumun mevcut olmadığı, poster bildirisinin yayın haline getirilmesinde yeni yazarların eklenebileceği, bildirinin hazırlanmasındaki katkısının değişebileceği, ayrıca etik ihlalde bulunduğunu ileri süren jürinin bunu süresi içinde yapmadığından yukarıda belirtilen düzenleyici işlemler ile bireysel işlemin iptali ile gerektiği ileri sürülmektedir.

    DAVALI İDARELERİN SAVUNMALARI :
    Davalı … Kurulu'nun Savunması: Doçentlik aşamasındaki etik ihlalleri incelemelerinin Üniversitelerarası kurul Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Yönergesine göre yapıldığı, davacı hakkındaki komisyon kararında da bahsi geçen Yönergenin Üniversitelerarası Kurul Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Yönergesi olduğu, her iki yönergede de haksız yazarlık tanımının yapıldığı, davacı tarafından dava konusu edilen Yükseköğretim Kurumları Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Yönergesi'nin Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiğine Aykırı Eylemler başlıklı 4. maddesinin (e) bendinde yer alan 'Haksız yazarlık tanımının iptali istemekte menfaati bulunmadığı, davacı hakkındaki işlemin Üniversitelerarası kurul Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Yönergesi uyarınca yapıldığı, ayrıca 2547 sayılı Kanunda da haksız yazarlığın tanımının yapıldığı, Yönergenin kanunun amir hükmüne uygun düzenlendiği, bir düzenleyici işlemin yanlış, eksik uygulanması o düzenleyici işlemin hukuka aykırı olduğunu anlamını gelmediği, davacının dava konusu ettiği 01.06.2018 tarihli işlemi kendilerinin tesis etmedikleri ve bu hususta ilk derece mahkemesinde açılmış bir dava olduğu, anılan mahkemede verilen ara kararla hasım mevkiinden çıkarılmalarına karar verildiği, dava ile ilgili belgelerin Üniversitelerarası Kurul Başkanlığından istendiğini kendilerinde bilgi belge bulunmadığı belirtilerek yukarıda belirtilen düzenleyici işlemler ile bireysel işlemin iptali ile yürütmesinin durdurulmasının reddi gerektiği ileri sürülmektedir.
    Davalı Üniversitelerarası Kurul'un Savunması : Usule ilişkin olarak, davacının 2016 yılı nisan dönemindeki girdiği doçentlik sınavında eserlerin incelenmesi aşamasında başarısız olmasına ilişkin … tarihli … sayılı Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı işleminin iptali istemiyle ... İdare Mahkemesi'nin E:… sayılı dosyası ile dava açtığından, tarafları konusu aynı olan bu davada derdestlik olduğu, bu itiraz kabul edilmezse bu işlemin Danıştay'da ilk derece mahkemesi olarak bakılacak davalar arasında yer almadığı, davanın süresinde açılmadığı, Doçentlik Yönetmeliğini davalı YÖK'ün hazırladığını ve kendilerinin bu davada hasım olamayacakları ileri sürülmüştür. Esasa ilişkin olarak ise, davacının doçentlik jürisinde yer alan bir profosörün davacının etik ihlalde bulunduğundan bahisle yaptığı şikayet üzerine Üniversitelerarası Kurul Sağlık ve Spor Bilimleri Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Kurulu tarafından iddialarla ilgili uzman görüşü alınmasına karar verildiği, üç profesörden görüş alınmış. Biri haksız yazarlık iddiasında bulunulabileceği kanaatinde olduğu, yapılan değerlendirmede, davacının çalışmada ilk isim olması ve eserin makaleye dönüştürülmesindeki katkısı ve araştırma yürütücüsü tarafından eserdeki katkılarının belirtilerek onaylanması üzerine davacının haksız yazarlığı bulunmadığı kanaati oluştuğunu, diğer uzman görüşü ise davacının savunması komisyonca hakl bulunsa dahi araştırmanın uzmanlık öncesi planladığı itirafından dolayı Sağlık Bilimleri Temel Alanı Başvuru Koşulları aday başvuru yeterliliğini karşılamadığı görüşünü verdiği, son uzman görüşü de adayın haksız yazarlık yapmadığına kanaat getirmişse de Üniversitelerarası Kurul Sağlık ve Spor Bilimleri Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Komisyonu'nun tüm yapılan incelemeler dikkate alınarak davacının etik ihlalde bulunduğu sonucuna varıldığından dava konusu 01.06.2018 tarihli işlemin hukuka uygun olduğu savunulmaktadır.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : Davacının doçentlik başvurusunda başarısız sayılmasına ilişkin Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı'nın … tarihli … sayılı işleminin iptali istemiyle daha önceden ilk derece mahkemesinde açılmış davanın kesinleştiği görüldüğünden kesin hüküm nedeniyle dava konusu işlem hakkında karar verilmesine olmadığı, davacı tarafından kendisine uygulanmayan Yükseköğretim Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı oturumuyla kabul edilen Yükseköğretim Kurumları Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Yönergesinin haksız yazarlığa ilişkin 4. Maddesinin (e) bendini dava konusu etmiş olduğundan davanın bu kısmı yönünden süre aşımı nedeniyle reddi, Doçentlik Yönetmeliği'nin 7. maddesinin 6. fıkrası yönünden ise hukuka, hizmet gereklerine, üst hukuk normlarına aykırılık ve iptali gerektirecek bir husus bulunmadığından davanın bu kısmı yönünden esastan reddi gerektiği düşünülmektedir.

    DANIŞTAY SAVCISI : …
    DÜŞÜNCESİ : … Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatri Anabilim Dalında uzmanlığını yapan davacı tarafından, 2016 yılı Nisan ayı doçentlik başvurusunda bulunulması üzerine yapılan incelemede, haksız yazarlık eylemini gerçekleştirdiğinden bahisle doçentlik başvurusunda başarısız sayılmasına ilişkin Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı'nın 01.06.2018 tarihli 3973 sayılı işlemi ile dayanağı olan Yükseköğretim Kurumları Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Yönergesi'nin 4. maddesinin (e) bendinde yer alan 'Haksız yazarlık: Aktif katkısı olmayan kişileri yazarlar arasına dâhil etmek veya olan kişileri dâhil etmemek, yazar sıralamasını gerekçesiz ve uygun olmayan bir biçimde değiştirmek, aktif katkısı olanların isimlerini sonraki baskılarda eserden çıkartmak, aktif katkısı olmadığı halde nüfuzunu kullanarak ismini yazarlar arasına dâhil ettirmek' hükmü ile Doçentlik Yönetmeliği'nin 7. maddesinin 6. fıkrasında yer alan 'Bilimsel araştırma ve yayın etiğine aykırılık iddiası hakkında yapılacak inceleme neticesinde etik ihlalde bulunduğuna karar verilen aday, doçentlik değerlendirme başvurusunda başarısız sayılır. Adayın idarî, cezaî ve hukukî sorumluluğuna ilişkin hükümler saklıdır.' hükmünün iptali istenilmektedir.
    Davacının doçentlik başvurusunda başarısız sayılmasına ilişkin Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı'nın 01.06.2018 tarihli 3973 sayılı işleminin iptali istemiyle daha önceden ilk derece mahkemesinde açılmış bir dava olduğundan bireysel işlemin derdestlik nedeniyle reddine, doçentlik aşamasındaki etik ihlalleri incelemelerinin Üniversitelerarası Kurul Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Yönergesi uyarınca yapıldığı ve ayrıca mezkur işlemde bahsedilen yönergenin, Üniversitelerarası Kurul Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Yönergesi olduğu için kendisine uygulanmayan yönergeyi dava konusu etmiş olduğundan bu kısım için davacının menfaati bulunmadığından reddine, Doçentlik Yönetmeliği'nin 7. maddesinin 6. fıkrasında ise hukuka hizmet gereklerine, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununa aykırılık ve iptali gerektirecek bir husus bulunmadığı anlaşıldığından davanın bu kısmının da esastan reddine karar verilmesi gerekeceği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince duruşma için taraflara önceden bildirilen 08/06/2022 tarihinde, davacı vekili Av. …'nun ve davalı … Kurulu Başkanlığı vekili Av. … ile davalı … Kurul Başkanlığı vekili Av. …'ın geldiği, Danıştay Savcısının hazır olduğu görülmekle açık duruşmaya başlandı. Taraflara usulüne uygun olarak söz verilerek dinlendikten ve Danıştay Savcısının düşüncesi alındıktan sonra taraflara son kez söz verilip, duruşma tamamlandı. Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY
    Davacı Nisan 2016 döneminde 1076 kodlu Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları bilim alanından doçentlik sınavına müracaat ettiği ve jüri Doçentlik Sınav Yönetmeliği'nin "Sınav jürisinin Oluşturulması" başlıklı 5. maddesinde öngörülen hükümler doğrultusunda 5 asıl ve 2 yedek üyeden oluşturulduğu, Üniversitelerarası Kurul kararı ile oluşturulan jüriler yönetmelik gereği adaylara bildirildiği, Yönetmeliğin 4. maddesinin 6. fıkrası uyarınca adaylar Üniversitelerarası Kurul tarafından kendilerine yazılı olarak bildirilen tarihe kadar akademik çalışmalarıyla ilgili tüm eserlerini asıl ve yedek jüri üyelerine göndermek ve bunu belgelemekle yükümlü olduklarının bildirildiği, davacı da Üniversitelerarası Kurul tarafından kendisine bildirilen asıl ve yedek jüri üyelerine eserlerini teslim ettiği jüri üyelerince yönetmelik hükümleri doğrultusunda davacının yayınlarının incelediği jüri üyelerinden Prof. Dr. … tarafından düzenlenen eser inceleme raporunda davacının yayınlarında etik ihlali tespit edildiği, Nisan 2016 döneminde 1076 kodlu Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları bilim alanından doçentlik sınavına başvuran davacıya ait dosya Doçentlik Yönetmeliği'nin 7. maddesi uyarınca incelenmek üzere … tarih ve … sayılı yazı ile Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Komisyonuna gönderildiği, Üniversitelerarası Kurul Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Yönergesi gereğince Üniversitelerarası Kurul Başkanlığınca oluşturulan Sağlık ve Spor Bilimleri Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Kurulu tarafından davacı hakkında inceleme başlatılmasına ve iddialarla ilgili uzman görüşü alınmasına karar verildiği, uzman görüşü doğrultusunda Üniversitelerarası Kurul Sağlık ve Spor Bilimleri Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Komisyonunun … tarihli ve … sayılı toplantısında davacının haksız yazarlık fiili işlediğine oybirliğiyle karar verilmesi üzerine Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı'nın … tarihli … sayılı kararıyla doçentlik başvurusunda başarısız sayılmasına karar verilmiştir.
    Davacının haksız yazarlık eylemini gerçekleştirdiğinden bahisle doçentlik başvurusunda başarısız sayılmasına ilişkin Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı'nın … tarihli … sayılı işlemi yönünden;
    Bir yargı kararı, yasalarda belirlenen usullere uygun olarak verildikten, itiraz ya da yasa yollarından geçerek veya bunlara ilişkin başvuru süreleri sona ererek kesinleştikten sonra değişmez bir nitelik kazanır. Yargı kararlarının bu değişmezlik kuvvet ve niteliğine “kesin hüküm” denilmektedir. [TELLİ S. Tekin, “İdari Yargıda Kesin Hüküm”, İdare Hukuku ve İdari Yargı ile İlgili İncelemeler I, Ankara 1976, s. 103]. Yargı yerlerinin bu şekilde verdiği kararlar kesin hüküm halini alınca, hukuksal gerçek olarak kabul edilir. Kararı veren mahkeme de dahil olmak üzere hiçbir merci kural olarak (yargılamanın yenilenmesi hariç) bu karara dokunamaz. Bu durum hukuki barışın ve yargıya güvenin amaçlanmasının bir sonucudur. Kesin hükümler, yargılamanın iadesi yoluyla ortadan kaldırılmadıkça tarafları bakımından varlığını ve hukuki sonuçlarını muhafaza eder. Bu yön kamu düzenine taalluk edip resen dikkate alınması gereken bir husustur. [GÖZÜBÜYÜK A. Şeref/TAN Turgut, İdare Hukuku C. II, İdari Yargılama Hukuku, Ankara 1999, s. 1082].
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 303. maddesinin fıkrasında, "Bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir;" 2. fıkrasında, Bir hüküm, davada veya karşılık davada ileri sürülen taleplerden, sadece hükme bağlanmış olanlar hakkında kesin hüküm teşkil eder." kuralına yer verilmiştir.
    Davacı tarafından, doçentlik başvurusunda başarısız sayılmasına ilişkin Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı'nın … tarihli … sayılı işleminin iptali istemiyle 07.09.2018 tarihinde açılan işbu davadan önce, ... İdare Mahkemesinin E:… sayılı dosyasına 03.09.2018 tarihinde dava açıldığı, söz konusu ilk derece Mahkemesinin … tarih ve K:… sayılı kararıyla işlemin iptaline karar verildiği, kararın davalı Üniversitelerarası Kurul tarafından istinaf edilmesi üzerine, … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin 09.12.2020 tarih ve E2020/2798, K:2020/3056 sayılı kararıyla istinaf başvurusunun kesin olarak reddine karar verildiği görülmektedir
    Bu nedenle, davanın kesin hüküm nedeniyle Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı'nın 01.06.2018 tarihli 3973 sayılı işlemi hakkında karar verilmesine olanak bulunmamaktadır.
    Yükseköğretim Kurumları Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Yönergesi'nin 4. maddesinin (e) bendi yönünden;
    Yükseköğretim Genel Kurulunun 10.11.2016 tarih ve 23 sayılı oturumuyla kabul edilen Yükseköğretim Kurumları Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Yönergesi'nin 4. maddesinin (e) bendinde; "Haksız yazarlık: Aktif katkısı olmayan kişileri yazarlar arasına dâhil etmek veya olan kişileri dâhil etmemek, yazar sıralamasını gerekçesiz ve uygun olmayan bir biçimde değiştirmek, aktif katkısı olanların isimlerini sonraki baskılarda eserden çıkartmak, aktif katkısı olmadığı halde nüfuzunu kullanarak ismini yazarlar arasına dâhil ettirmek" kuralına yer verilmiştir.
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Dilekçeler üzerine ilk inceleme" başlığını taşıyan 14. maddesinin 3/e bendinde, dilekçelerin süre aşımı yönünden inceleneceği; 6. fıkrasında ilk incelemeye ilişkin hususların ilk incelemeden sonra tespit edilmesi halinde davanın her safhasında 15. madde hükmünün uygulanacağı; ''İlk inceleme üzerine verilecek karar'' başlığını taşıyan 15. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, süre aşımı yönünden yapılan incelemede Kanuna aykırılık görülürse davanın reddine karar verileceği hususları hüküm altına alınmıştır.
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Dava açma süresi" başlıklı 7. maddesinde;
    "1. Dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gündür.
    ...
    4. İlanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresi, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlar. Ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililer, düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açabilirler. Düzenleyici işlemin iptal edilmemiş olması bu düzenlemeye dayalı işlemin iptaline engel olmaz." hükmüne yer verilmiştir.
    Olayda; dava konusu edilen Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı'nın 01.06.2018 tarih ve 3973 sayılı işleminin, doçentlik aşamasındaki etik ihlallerin incelenmesi sürecinin hukuki dayanağı olan Üniversitelerarası Kurul Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Yönergesine göre tesis edildiği anlaşılmaktadır.
    Davacı tarafından kendisine uygulanmayan Yükseköğretim Genel Kurulunun 10.11.2016 tarih ve 23 sayılı oturumuyla kabul edilen Yükseköğretim Kurumları Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Yönergesinin haksız yazarlığa ilişkin 4. maddesinin (e) bendini dava konusu etmiş olduğundan, dava konusu edilen 10.11.2016 tarihli Yönergeye karşı altmış gün içinde dava açılmadığı görülmektedir.

    Bu durumda; davanın bu kısmı yönünden süre aşımı nedeniyle reddi gerekmektedir.

    Doçentlik Yönetmeliği'nin 7. maddesinin 6. fıkrası yönünden;
    2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun "Doçentlik ve atama" başlıklı 24. maddesinde; "a) Doçentlik başvuruları, Üniversitelerarası Kurulca belirlenen takvime göre yılda en az iki kez yapılır. Doçentlik başvuruları için aşağıdaki şartlar aranır:
    (1) Bir lisans diploması aldıktan sonra, doktora ile tıpta, diş hekimliğinde, eczacılıkta ve veteriner hekimlikte uzmanlık unvanını veya Üniversitelerarası Kurulun önerisi üzerine Yükseköğretim Kurulunca tespit edilen belli sanat dallarının birinde yeterlik kazanmış olmak.
    (2) Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenen merkezî bir yabancı dil sınavından en az elli beş puan veya uluslararası geçerliliği Yükseköğretim Kurulu tarafından kabul edilen bir yabancı dil sınavından buna denk bir puan almış olmak; doçentlik bilim alanının belli bir yabancı dille ilgili olması halinde ise bu sınavı başka bir yabancı dilde vermek.
    (3) Üniversitelerarası Kurulun görüşü üzerine Yükseköğretim Kurulu tarafından her bir bilim veya sanat disiplininin özellikleri dikkate alınarak belirlenecek yeterli sayı ve nitelikte özgün bilimsel yayın ve çalışmalar yapmak.
    b) Üniversitelerarası Kurul, adayın başvurduğu bilim veya sanat dalından beş kişilik bir jüri ve bu jüri için iki yedek üye tespit eder. İlgili bilim veya sanat dalında yeterli öğretim üyesinin bulunmaması halinde, jüri üç üye ile teşkil edilebilir.
    Doçentlik sınav jürisinde yer alan asıl ve yedek üyeler, adayın yayın ve çalışmalarını değerlendirerek hazırladıkları ayrıntılı ve gerekçeli kişisel raporlarını Üniversitelerarası Kurula gönderirler. Asıl üyelerin hukuken geçerli bir mazerete dayalı olarak raporunu verememesi halinde, yedek üyelerin raporları, sırasına göre değerlendirmeye esas alınır. (Değişik cümle:15/4/2020-7243/2 md.) Jüri üyelikleri, jüri, değerlendirmeye esas alınan raporlar ve başvuru sonucu ilgililere elektronik ortamda erişime açılır ve bu bilgiler, erişime açıldığı tarihi izleyen beşinci gün ilgililere tebliğ edilmiş sayılır.
    c) Üniversitelerarası Kurulca yeterli yayın ve çalışmaya sahip olduğuna karar verilen adaya doçentlik unvanı verilir.
    ç) Doçentlik başvurularında adayların yayın ve çalışmalarına ilişkin esas ve usuller Yükseköğretim Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
    d) Yükseköğretim kurumları, doçent kadrosuna atama için, doçentlik unvanına sahip olmanın yanında Yükseköğretim Kurulunun onayını almak suretiyle, münhasıran bilimsel kaliteyi artırmak amacına yönelik olarak, bilim veya sanat disiplinleri arasındaki farklılıkları da göz önünde bulundurarak, objektif ve denetlenebilir nitelikte ek koşullar belirleyebilirler. Yükseköğretim kurumlarının belirlediği ek koşullar arasında sözlü sınavın yer alması halinde bu sınav Üniversitelerarası Kurul tarafından oluşturulacak jürilerce yapılır.
    e) Doçentlik unvanına sahip olanlar yükseköğretim kurumları tarafından ilan edilen doçent kadrolarına başvurur. Doçent kadrosuna başvuran adayların durumlarını incelemek üzere rektör tarafından, varsa biri ilgili birim yöneticisi, en az biri de o üniversite dışından olmak üzere üç profesör tespit edilir. Bu profesörler her aday için ayrı ayrı olmak üzere birer rapor yazarlar ve kadroya atanacak birden fazla aday varsa tercihlerini bildirirler. Üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü yönetim kurulunun bu raporları göz önünde tutarak alacağı karar üzerine, rektör atamayı yapar." hükmüne yer verilmiştir.
    Aynı Kanun'un "Üniversitelerarası kurul" başlıklı 11/b-6 maddesinde "Doçentlik başvurularında ilgili bilim veya sanat alanında jüriler oluşturarak adayların yayın ve çalışmalarını Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenen esas ve usuller kapsamında değerlendirip, yeterli yayın ve çalışmaya sahip olan adaylara doçentlik unvanı vermek" Üniversitelerarası Kurulun görevleri arasında sayılmış olup; "Yönetmelikler" başlıklı 65. maddesinde "a. Aşağıdaki hususlar Yükseköğretim Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmeliklerle düzenlenir: "..(4) Bu kanun kapsamındaki yükseköğretim kurumlarında doktor öğretim üyeliğine, doçentlik ve profesörlüğe yükseltilme ve atanma işlemleri" hükmü yer almıştır.
    Doçentlik Yönetmeliği'nin "Amaç ve kapsam" başlıklı 1. maddesinde "(1) Bu Yönetmeliğin amacı, doçentlik değerlendirmesine ilişkin usul ve esasları belirlemektir. (2) Bu Yönetmelik, doçentlik bilim/sanat alanlarının belirlenmesi, doçentlik başvurusu yapabilme şartları, başvuru zamanı ve usulü, doçentlik değerlendirme jürilerinin oluşturulması, doçentlik sürecinin yürütülmesi, Üniversitelerarası Kurul tarafından belirlenen intihal, diğer bilimsel araştırma ve yayın etiği ve disipline aykırılık iddiaları dolayısıyla izlenecek yollarla komisyonların teşkiline ve görevlerine ilişkin hükümleri kapsar.", 7.maddesinin 6. Fıkrasında ise "Bilimsel araştırma ve yayın etiğine aykırılık iddiası hakkında yapılacak inceleme neticesinde etik ihlalde bulunduğuna karar verilen aday, doçentlik değerlendirme başvurusunda başarısız sayılır. Adayın idarî, cezaî ve hukukî sorumluluğuna ilişkin hükümler saklıdır." hükümlerine yer verilmiştir.
    Bilimsel yayın, özgün araştırma sonuçlarını etik kurallara uygun olarak yazılmış eserdir. Böylece bilim insanı çalıştığı bilim alanında elde ettiği özgün sonuçları gerek bilim gerekse toplumla paylaşması söz konusudur. Bu nedenle bilim insanının gerek topluma gerekse çalıştığı alanda görev yapan kişilere karşı sorumlulukları bulunmaktadır.
    Bu itibarla uluslararası standartlarda yayın yapılması amacıyla getirildiği anlaşılan Doçentlik Yönetmeliği'nin 7. maddesinin 6. fıkrasında düzenlenen "Bilimsel araştırma ve yayın etiğine aykırılık iddiası hakkında yapılacak inceleme neticesinde etik ihlalde bulunduğuna karar verilen aday, doçentlik değerlendirme başvurusunda başarısız sayılır. Adayın idarî, cezaî ve hukukî sorumluluğuna ilişkin hükümler saklıdır." hükmünde hukuka, hizmet gereklerine, üst hukuk normlarına aykırılık ve iptali gerektirecek bir husus bulunmadığından davanın bu kısmı yönünden esastan reddi gerekmektedir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacı tarafından 2016 yılı Nisan ayı doçentlik başvurusunda bulunulması üzerine yapılan incelemede, haksız yazarlık eylemini gerçekleştirdiğinden bahisle doçentlik başvurusunda başarısız sayılmasına ilişkin Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı'nın … tarihli … sayılı işlemi yönünden KONUSU KALMAYAN DAVA HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
    2. Yükseköğretim Kurumları Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Yönergesi'nin 4. maddesinin (e) bendi yönünden davanın SÜRE AŞIMI NEDENİYLE REDDİNE,
    3. Doçentlik Yönetmeliği'nin 7. maddesinin 6. fıkrası yönünden ise DAVANIN REDDİNE,
    4. Dava kısmen karar verilmesine yer olmadığına, kısmen süre aşımı nedeniyle reddine, kısmen davanın reddi ile sonuçlandığından aşağıda gösterilen toplam …TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca … TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine,
    5. Posta giderleri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde davacıya iadesine,
    6. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere,
    08/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara