Esas No: 2018/1272
Karar No: 2022/2533
Karar Tarihi: 08.06.2022
Danıştay 13. Daire 2018/1272 Esas 2022/2533 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2018/1272 E. , 2022/2533 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2018/1272
Karar No:2022/2533
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Köyü, … Sokağı, No:… …/… adresinde bulunan akaryakıt tesisi için istasyonlu bayilik lisansı başvurusu reddedilen davacının, başvurusunun yeniden değerlendirilmesi talebinin reddine ilişkin … tarih ve … sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Petrol Piyasası Dairesi Başkanlığı (Daire Başkanlığı) işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacının akaryakıt istasyonu için yapmış olduğu istasyonlu bayilik lisansı başvurusunun reddi üzerine, başvurunun yeniden değerlendirilmesi talebinin, Daire Başkanlığı'nın dava konusu işlemi ile; "Lisans başvurusuna konu adreste bulunan … tarafından, idari para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Kurul Kararının iptali istemiyle, ... İdare Mahkemesi'ne açılan davanın, anılan Mahkeme'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla reddedildiği'' hususu belirtilmek suretiyle, 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu'nun 20. maddesinin sekizinci fıkrasında düzenlenen; "5607 sayılı Kanunda belirtilen kaçakçılık fiillerinin işlendiği tespit edilen rafineri hariç her türlü tesiste lisansa tabi tüm faaliyetler, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar veya mahkeme kararı kesinleşinceye kadar Kurum tarafından geçici olarak durdurulur ve bu süre içinde söz konusu tesis için başka bir gerçek veya tüzel kişiye de lisans verilmez. Kesinleşmiş mahkeme kararına göre lisans sahiplerinin lisansı iptal edilir. Lisans sahibine verilen idarî para cezası ödenmeden lisansa konu tesis için lisans verilmez" kuralı uyarınca reddedildiği, anılan işlemin iptali istemiyle de bakılan davanın açıldığı;
5015 sayılı Kanun'da Lisans; ''Gerçek ve tüzel kişilerin anılan piyasalarda faaliyet gösterebilmeleri için Kurul tarafından izin verildiğini gösteren belge'' olarak tanımlanmış olduğu, petrol piyasasında lisans başvurularının Enerji Piyasası Düzenleme Kurumuna yapılacağı, lisansların verilmesine ilişkin işlemlerin Kurumca gerçekleştirileceği, buna karşın lisansların Kurul kararı ile verilebileceğinin düzenlenmiş bulunduğu;
İdarî makamların görev ve yetkileri kanunlarla belirlendiği, bu hususun, kamu hizmetinin düzenli ve devamlı biçimde yürütülmesini sağlamak amacına yönelik olduğu kadar, görev ve yetkinin kamu düzeniyle ilgili olmasından da kaynaklandığı, idarî işlemin yetkisiz makam veya kişiler tarafından tesis edilmesinin o işlemi yetki yönünden sakat hale getireceği, davacı şirket tarafından yapılan bayilik lisans başvurusunun Kurumca yapılacak inceleme sonucunda kabul edilip edilmeyeceğine Kurulca karar verilmesi gerekirken, başvurunun ilgili Daire Başkanlığı'nca reddedilmesinde yetki yönünden hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesi'nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun kesin olarak reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, her türlü harçtan muaf olduklarından aleyhlerine harca hükmedilemeyeceği, Bölge İdare Mahkemesi tarafından kesin olarak karar verilmesinin bozmayı gerektirdiği, yürütmeyi durdurma kararının uygulanması amacıyla işlemin davalı idare tarafından geri alındığı, bu nedenle davanın konusuz kaldığından dolayı davanın reddine karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Bölge İdare Mahkemesi kararının Dairemiz kararında belirtilen gerekçeyle onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
USUL YÖNÜNDEN:
2577 sayılı Kanun'un 6545 sayılı Kanun'un 19. maddesiyle değiştirilen "İstinaf" başlıklı 45. maddesinin birinci fıkrasında, idare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabileceği; altıncı fıkrasında, bölge idare mahkemelerinin 46. maddeye göre temyize açık olmayan kararlarının kesin olduğu belirtilmiştir.
2577 sayılı Kanun'un, 6545 sayılı Kanun'un 20. maddesiyle değiştirilen "Temyiz" başlıklı 46. maddesinde, "Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir:
a) Düzenleyici işlemlere karşı açılan iptal davaları.
b) Konusu yüz bin Türk lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalar.
c) Belli bir meslekten, kamu görevinden veya öğrencilik statüsünden çıkarılma sonucunu doğuran işlemlere karşı açılan iptal davaları.
d) Belli bir ticari faaliyetin icrasını süresiz veya otuz gün yahut daha uzun süreyle engelleyen işlemlere karşı açılan iptal davaları.
e) Müşterek kararnameyle yapılan atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri ile daire başkanı ve daha üst düzey kamu görevlilerinin atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri hakkında açılan iptal davaları.
f) İmar planları, parselasyon işlemlerinden kaynaklanan davalar.
g) Tabiat Varlıklarını Koruma Merkez Komisyonu ve Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunca itiraz üzerine verilen kararlar ile 18/11/1983 tarihli ve 2960 sayılı Boğaziçi Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
h) Maden, taşocakları, orman, jeotermal kaynaklar ve doğal mineralli sular ile ilgili mevzuatın uygulanmasına ilişkin işlemlere karşı açılan davalar.
ı) Ülke çapında uygulanan öğrenim ya da bir meslek veya sanatın icrası veyahut kamu hizmetine giriş amacıyla yapılan sınavlar hakkında açılan davalar.
i) Liman, kruvaziyer limanı, yat limanı, marina, iskele, rıhtım, akaryakıt ve sıvılaştırılmış petrol gazı boru hattı gibi kıyı tesislerine işletme izni verilmesine ilişkin mevzuatın uygulanmasından doğan davalar.
j) 8/6/1994 tarihli ve 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanunun uygulanmasından ve 16/7/1997 tarihli ve 4283 sayılı Yap-İşlet Modeli ile Elektrik Enerjisi Üretim Tesislerinin Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışının Düzenlenmesi Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan davalar.
k) 6/6/1985 tarihli ve 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
l) 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
m) Düzenleyici ve denetleyici kurullar tarafından görevli oldukları piyasa veya sektörle ilgili olarak alınan kararlara karşı açılan davalar." kuralına yer verilmiştir.
2577 sayılı Kanun'un 46. maddesini değiştiren 6545 sayılı Kanun'un 20. maddesinin gerekçesinde, "İstinaf kanun yolu incelenmesi sonucunda Bölge İdare Mahkemelerince esas hakkında karara bağlanan dava türlerinden temyize tabi olanlar, tahdidi olarak sayılmak suretiyle düzenlenmektedir." açıklaması yer almaktadır.
2577 sayılı Kanun'un "Temyiz dilekçesi" başlıklı 48. maddesinin altıncı fıkrasında, temyizin kesin bir karar hakkında olması hâlinde, kararı veren merciin, temyiz isteminin reddine karar vereceği; ilgili merciin bu kararına karşı, tebliğ tarihini izleyen günden itibaren yedi gün içinde temyiz yoluna başvurulabileceği; aynı maddenin yedinci fıkrasında ise, temyizin kesin bir karar hakkında olduğunun anlaşılması durumunda, altıncı fıkrada sözü edilen kararın, dosyanın gönderildiği Danıştay'ın ilgili dairesince kesin olarak verileceği kurala bağlanmıştır.
4628 sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'un 5. maddesine 04/06/2016 tarih ve 6719 sayılı Kanun'la eklenen son fıkrasında, Kurul, ilgili piyasa kanunlarında tanımlanan önlisans, lisans ve sertifikaların verilmesi, tadili, geçici olarak durdurulması ve iptali ile ön araştırma ve soruşturma işlemlerinin yürütülmesi hususunda ilgili kanunlar tarafından kendisine verilen yetkilerin bir kısmını veya tamamını Başkanlığa ve/veya ilgili hizmet birimine devredebilir kuralına yer verilmiştir.
Davacı tarafından, bayilik lisansı verilmesi istemiyle yapılan başvurunun hakkında 5015 sayılı Kanun'un 20. maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca Lisans sahibine verilen idarî para cezası ödenmeden lisansa konu tesis için lisans verilmez kuralı gereğince ödenmemiş idarî para cezası olduğu gerekçesi ile Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Petrol Piyasası Dairesi Başkanlığı'nın işlemi ile reddedildiği, bayilik lisansı verilmesi talebinin reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı, İdare Mahkemesi kararı ile dava konusu işlemin iptaline karar verildiği, davalı idare tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Bölge İdare Mahkemesi İdarî Dava Dairesince istinaf başvurusunun reddine kesin olarak karar verildiği, davalı idare tarafından Bölge İdare Mahkemesi İdarî Dava Dairesi kararının bozulması talebi ile temyiz başvurusunda bulunulduğu görülmektedir.
Öncelikle, Bölge İdare Mahkemesi kararının temyizi kabil kararlardan olup olmadığının belirlenebilmesi için, 2577 sayılı İdarî Yargılama Usulü Kanunu'nun 46. maddesinin (d) bendinde yer alan "belli bir ticarî faaliyetin icrasını süresiz veya otuz gün yahut daha uzun süreyle engelleyen işlemler" ibaresinin irdelenmesi gerekmektedir.
Belli bir ticarî faaliyetin icrasını engelleyen işlemlerden, sadece yürütülmekte olan bir faaliyetin engellenmesi değil, bir ticarî faaliyetin başlatılması amacıyla yapılan başvuruların reddine ilişkin olarak tesis edilen işlemler de anlaşılmalıdır. Çünkü gerek yürütülmekte olan bir ticarî faaliyetin engellenmesi gerekse başlatılmak istenen ticarî amaçlı bir faaliyet için zorunlu olan idarî izinlerin verilmemesinin belli bir ticarî faaliyetin "icrasını" yani yapılmasını (yerine getirilmesini) engelleyen işlem olduğu açıktır.
Bu itibarla bayilik lisansı verilmesi isteminin reddine ilişkin Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Petrol Piyasası Dairesi Başkanlığı'nın işlemine karşı açılan davada, istinaf başvurusu üzerine Bölge İdare Mahkemesince verilen kararın temyize tâbi olduğu anlaşıldığından temyiz isteminin esasının incelenmesine geçildi.
ESAS YÖNÜNDEN:
MADDİ OLAY :
Davacının, … Köyü, … Sokak, No:… …/… adresinde bulunan akaryakıt istasyonu için yapmış olduğu istasyonlu bayilik lisansı başvurusunun reddi üzerine, başvurunun yeniden değerlendirilmesi talebinin, Daire Başkanlığı'nın dava konusu işlemi ile; " 5015 sayılı Kanunun 20. maddesinin sekizinci fıkrasında düzenlenen; "5607 sayılı Kanunda belirtilen kaçakçılık fiillerinin işlendiği tespit edilen rafineri hariç her türlü tesiste lisansa tabi tüm faaliyetler, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar veya mahkeme kararı kesinleşinceye kadar Kurum tarafından geçici olarak durdurulur ve bu süre içinde söz konusu tesis için başka bir gerçek veya tüzel kişiye de lisans verilmez. Kesinleşmiş mahkeme kararına göre lisans sahiplerinin lisansı iptal edilir. Lisans sahibine verilen idari para cezası ödenmeden lisansa konu tesis için lisans verilmez" kuralı uyarınca reddedilmesi üzerine anılan işlemin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nun … tarih ve … sayılı kararıyla, bayilik lisansının da aralarında bulunduğu lisans başvurularının, tadil başvurularının, süre uzatımı başvurularının ve sona erdirme işlemlerinin lisans, tadil, süre uzatımı değerlendirilmesi ve sonuçlandırılması işlemlerine ilişkin olarak Kurula verilmiş yetkilerin, 4628 sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'un 5. maddesi kapsamında Petrol Piyasası Dairesi Başkanlığı'na devredilmesine karar verildiği ve anılan Kurul kararının, dava konusu işlemden sonra tesis edildiği dikkate alındığında, Daire Başkanlığı'nın işlem tarihinde lisans başvurusunun reddi konusunda yetkili olmadığı açıktır.
Bununla birlikte, Mahkeme tarafından her ne kadar lisans başvurusunun reddi konusunda ilgili Daire Başkanlığı'nın hiç bir şekilde yetkisi olmadığı gerekçesi ile iptal kararı verilmiş olmakla birlikte, 04/06/2016 tarih ve 6719 sayılı Kanun değişikliğinin 17/06/2016 tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdiği, Kanun'da yapılan değişiklikle Daire başkanına bu yetkinin Kurul tarafından devredilebileceğinin düzenlendiği, yetki devrinin 11/08/2016 tarihinde yapıldığı göz önünde bulundurulduğunda, dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yetki devri henüz gerçekleşmediğinden dolayı Daire Başkanlığının işlem tarihinde bu yetkisinin bulunmadığı ancak yetki devrine ilişkin Kurul kararı ile birlikte bu tarihten itibaren lisans başvurusunun reddi konusunda yetkili olduğunun kabulü gerekmektedir.
Bu itibarla, dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla hukukî isabetsizlik bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen GEREKÇEYLE ONANMASINA,
3. Temyiz posta giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Davalı idare harçtan muaf olduğundan, temyiz aşamasında yatırılan toplam …-TL harcın istemi hâlinde davalıya iadesine,
5. Posta giderleri avansından artan tutarın davalıya iadesine,
6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu gerekçeli onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'ne gönderilmesini teminen dosyanın ... İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine, 08/06/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.