Görevi kötüye kullanma - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2020/6 Esas 2020/2779 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/6
Karar No: 2020/2779
Karar Tarihi: 22.12.2020

Görevi kötüye kullanma - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2020/6 Esas 2020/2779 Karar Sayılı İlamı

9. Ceza Dairesi         2020/6 E.  ,  2020/2779 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi

    Suç : Görevi kötüye kullanma
    Hüküm : Sanıklar hakkında görevi kötüye kullanma suçundan ayrı ayrı mahkumiyet
    Kadem müdafiileri ile diğer sanıklar

    Dosya incelendi;
    Sanık ..."ya 04/06/2013 tarihinde tebliğ olunan gerekçeli kararı 14/06/2013 havale tarihli dilekçe ile yasal süresinden sonra temyiz ettiği anlaşıldığından, sanığın temyiz itirazlarının 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
    İncelemenin diğer sanıklar hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
    1- Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında görevi kötüye kullanma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Sanıkların suç tarihinde ... ili Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliğinde yönetim kurulu başkan, başkan yardımcısı, üyesi ve muhasip olarak görev yaptıkları, yetkileri olmadığı halde ve bir kısım üyelerden daha fazla olacak şekilde birlik üyelerinin destekleme gelirlerinden kesinti yapmaları suretiyle üzerilerine atılı görevi kötüye kullanma suçunu işledikleri iddia ve kabul edilen somut olayda; zincirleme suçlarda son suçun işlendiği günün suç tarihi olduğu, bu itibarla hukuki kesinti oluşturan iddianame tarihinden evvel sanık hakkında dava konusu olsun ya da olmasın tüm eylemlerin teselsülün içerisinde değerlendirilmesi, iddianame tarihinden sonraki eylemlerin ise gerçek içtima hükümleri ve varsa kendi içinde teselsül hükümleri değerlendirilmek suretiyle karara bağlanması gerektiği nazara alınarak, UYAP sisteminden yapılan sorgulamada; sanıklar hakkında ... 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/283 Esas sırasında kayıtlı kamu davası açıldığının anlaşılması karşısında, dava dosyasının araştırılarak, derdest ise birleştirilmesinden, karara çıkmış ve kesinleşmiş ise onaylı örneklerinin getirtilerek incelenmesinden sonra suç ve iddianame tarihlerine göre eylemler arasında hukuki kesinti oluşup oluşmadığı ile zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının ve mükerrer dava olup olmadığının saptanması, zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin belirlenmesi halinde sanıklara TCK"nın 257. maddesi gereğince verilecek cezadan aynı Kanunun 43/1. maddesi uyarınca artırım yapıldıktan sonra varsa kesinleşen dava dosyalarından verilen cezanın mahsubu ile oluşur ise aradaki fark kadar cezaya hükmedilmesi, hukuki kesintinin gerçekleşmesi halinde ise ayrı ceza verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kabule göre de;
    Yüklenen suçu TCK"nın 53/1-e maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işleyen ve adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilen sanıklar hakkında aynı Kanunun 53/5. maddesi gereğince hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasından yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    28/06/2014 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasanın 81. maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesindeki düzenlemeye aykırı olarak infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin ihtarına karar verilmesi,
    Kanuna aykırı, sanıklar ... ve ... müdafiileri ile diğer sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, bozma kararının mahiyetine göre kararın CMUK"nın 325. maddesi gereğince hükmü süresinde temyiz etmeyen sanık ..."ya teşmiline,
    2- Sanık ... hakkında görevi kötüye kullanma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Sanığın hükümden sonra 18/10/2016 tarihinde öldüğü UYAP sisteminden temin edilen nüfus kaydından anlaşıldığından, bu husus mahallinde araştırılarak sonucuna göre 5237 sayılı TCK"nın 64 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca bir karar verilmesi lüzumu,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara