Esas No: 2019/2452
Karar No: 2022/3962
Karar Tarihi: 09.06.2022
Danıştay 8. Daire 2019/2452 Esas 2022/3962 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2019/2452 E. , 2022/3962 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/2452
Karar No : 2022/3962
DAVACI : ...
VEKİLİ : Av. ...
DAVALI : .... Bakanlığı
VEKİLİ : Av. ...
DAVANIN KONUSU :
31/12/2018 tarih ve 30642 (4.Mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren "Karayolu Taşıma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik"in 8. maddesi ile Karayolu Taşıma Yönetmeliği'nin 24. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendine 4 nolu alt bent olarak eklenen "Kamu kurumu/kuruluşu haricindekilere hizmet vermek üzere A1 yetki belgesi alacakların, yetki belgesi eki taşıt belgesine ilave edilecek taşıtlarının 2.900 cm³ silindir hacminden az ve 4 yaşından büyük olmaması zorunludur." hükmünün iptali istemidir.
DAVACININ İDDİALARI :
Dava konusu Yönetmelik değişikliğinde kamu yararı bulunmadığı, söz konusu hükmün davacı şirketin ve bu tür ülkeye döviz kazandırıcı faaliyetlerde bulunan işletmelerin kanunla verilmiş münhasıran yapması gereken transferleri gerçekleştirmesine engel teşkil ettiği, 2900 cm³ silindir hacmine sahip araçların satış fiyatlarının minimum 1 milyon TL satış bedelinden başladığı, bu durumda düzenlemenin, taşıma faaliyetlerinin ekonomik, seri, elverişli ve kamu yararını gözetecek tarzda serbest, adil ve sürdürülebilir bir rekabet ortamında yapılmasına hiçbir katkı sağlamayacağı, düzenlemenin eşitsizlik getireceği, rekabeti ortadan kaldıracağı ileri sürülmektedir.
DAVALININ SAVUNMASI :
Yasal mevzuat uyarınca karayolu taşımacılığının düzenlenmesi konusunda Bakanlığın yetkili olduğu, A1 yetki belgesine sahip firmaların kapsam dışı faaliyette bulunduğu, belediye sınırları içerisinde sarı taksi gibi faaliyet gösterdikleri, mevcut arz talep dengesini bozarak diğer taşımacılar arasında haksız rekabete neden oldukları, daha çok kısa mesafelerde veya güzergah üzerinde indir-bindir şeklinde kuralsız yolcu taşımacılığı yapıldığı, grup taşımacılığı adı altında sokak aralarında telefonla yolcu toplandığı, bu durumda da şehiriçi trafiği düzenlemekten sorumlu yerel makamların tarifesiz yolcu taşıması yapan araçlarla ilgili yetkileri ve yapılacak uygulamalar konusunda zaman zaman tereddüde düştükleri, tarifesiz yolcu taşımacılığı yapan A1, B2 ve D2 yetki belgesi sahipleri ile tarifeli yolcu taşıması yapan D1 ve D4 türü yetki belgesi sahipleri arasında sık sık anlaşmazlıkların çıktığı, bu durum ve taşıma sektöründe oluşan ihtiyaçlar ile Mahkeme kararları dikkate alınarak, karayolu taşıma sektörünün adil, sürdürülebilir ve rekabet ortamında yürütülmesi için gerekli düzenleme ve değişikliklerin yapılmasına ihtiyaç duyulduğu, mülga Yönetmelik hükümlerine göre A1 yetki belgesi sahibi olanların şikayet ve başvuruları dikkate alınarak yeni düzenlemenin mağduriyete yol açmaması için 30.06.2021 tarihine kadar süre tanındığı savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Dava konusu Yönetmeliğin 8. maddesi ile Karayolu Taşıma Yönetmeliği'nin 24. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendine eklenen 4. alt bentte yer alan "2.900 cm3 silindir hacminden az" ibaresinin iptaline, "4 yaşından büyük" ibaresi yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI : ..
DÜŞÜNCESİ : Dava; 08/01/2008 tarih ve 30295 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Karayolu Taşıma Yönetmeliği'nin 24. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendine; 31/12/2018 tarih ve 30642 (4.Mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Karayolu Taşıma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 8. maddesi ile eklenen "Kamu kurumu/kuruluşu haricindekilere hizmet vermek üzere A1 yetki belgesi alacakların, yetki belgesi eki taşıt belgesine ilave edilecek taşıtlarının 2.900 cm3 silindir hacminden az ve 4 yaşından büyük olmaması zorunludur." hükmünün iptali istemiyle açılmıştır. Davacı tarafından, yönetmeliğin dava konusu edilen maddesinin 15/11/2019 tarih ve 30949 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan yönetmelik değişikliği ile yeniden düzenlendiği ve bu nedenle davanın konusunun kalmadığı ileri sürülmekte ise de, hem bu hem de 10/01/2020 tarih ve 31004 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan yönetmelik değişikliği incelendiğinde dava açmayı gerektiren koşulların devam ettiği anlaşıldığından bu durumun uyuşmazlığın esasını incelemeye engel olmadığı görülerek dosyanın esası incelendi. 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu'nun 1. maddesinde; Kanunun, karayolu taşımalarının ülke ekonomisinin gerektirdiği şekilde düzenlenmesi, taşımada düzen ve güvenliğin sağlanması, taşımacı, acente ve taşıma işleri komisyoncuları ile nakliyat ambarı ve kargo işletmeciliği ve benzeri hizmetlerin şartlarının belirlenmesi, taşıma işlerinde istihdam edilenlerin niteliklerinin, haklarının ve sorumluluklarının saptanması, karayolu taşımalarının diğer taşıma sistemleri ile birlikte ve birbirini tamamlayıcı olarak hizmet vermesi ve mevcut imkânların daha yararlı bir şekilde kullanılmasının sağlanması amacıyla çıkarıldığı, 2. maddesinde; Kanunun, kamuya açık karayolunda motorlu taşıtlarla yapılan yolcu ve eşya taşımalarını, taşımacıları, taşıma acentelerini, taşıma işleri komisyoncularını, nakliyat ambarı ve kargo işletmecilerini taşıma işlerinde çalışanlar ile taşımalarda yararlanılan her türlü taşıt, araç, gereç, yapıları ve benzerlerini kapsadığı, 4. maddesinde; taşımaların; ekonomik, seri, elverişli, güvenli, çevreye kötü etkisi en az ve kamu yararını gözetecek tarzda serbest rekabet ortamında gerçekleştirileceği, 5. maddesinin birinci fıkrasında; taşımacılık, acentelik ve taşıma işleri komisyonculuğu ile nakliyat ambarı ve kargo işletmeciliği yapılabilmesi için Bakanlıktan yetki belgesi alınmasının zorunlu olduğu, ikinci fıkrasında; taşımacılık yetki belgesi alınabilmesi için taşıma işleri işletmecilerinin mesleki saygınlık, mali ve mesleki yeterliliğe sahip olması gerektiği; üçüncü fıkrasında; taşımacılara, yetki belgesinden ayrı olarak taşımalarda kullanılacak taşıtların niteliğini ve sayısını gösteren taşıt belgesi ile taşımacının taşıt belgesinde kayıtlı her taşıt için düzenlenen ve taşıtta bulunması gereken taşıt kartı verileceği, dördüncü fıkrasında; taşıma işleri işletmecilerinin sayısı, yolcu ve eşya kapasitesi, taşıtların durumu, güvenlik veya benzeri nedenlerle Bakanlığın yetki belgelerinin verilmesinde sınırlamalar ve yeni düzenlemeler getirebileceği; 26. maddesinde; bu Kanunun 5. maddesine göre yetki belgesi olmadan veya yetki belgesi aldığı halde yetki belgesi kapsamına uygun olmayan faaliyetlerde bulunanlara idari para cezası verileceği; 27. maddesinde; bu kanunda yazılı idari para cezalarını uygulamaya Ulaştırma Bakanının yetkilendirdiği bakanlık personeli, trafik polisi ve zabıtası, trafik polisinin görev alanı dışında kalan yerlerde rütbeli jandarma personeli, sınır kapılarında görev yapan gümrük muhafaza ve gümrük muayene memurları ile bunların amirleri, terminallerde görevli belediye zabıtası yetkili olup; bu kanun kapsamında faaliyet gösterenlere hangi hallerde uyarma, geçici durdurma ve iptal şeklinde idari müeyyideler uygulanacağına ilişkin hususların yönetmelikle düzenleneceği; bu kanuna göre verilen idari para cezalarının, yönetmelikte düzenlenen uyarma, geçici durdurma ve iptal şeklindeki idari müeyyidelerin uygulanmasına engel teşkil etmeyeceği, 34. maddesinde; bu Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren altı ay içinde taşımacılık, acente ve taşıma işleri komisyonculuğu ile nakliyat ambarı ve kargo işletmeciliği yapmak isteyen gerçek ve tüzel kişilerde aranacak şartlar, verilecek yetki belgeleri ve taşıt belgeleri, her belge türü için gerekli olan taşıt kapasiteleri, taşıtların yaşı, nitelikleri, istiap hadleri ve terminal hizmetlerinde öngörülecek hususları düzenleyen yönetmeliklerin Bakanlıkça hazırlanarak Resmî Gazete'de yayımlanacağı belirtilmiştir.
Anılan Kanun hükümleri uyarınca çıkartılan Karayolları Taşıma Yönetmeliği'nin" 5. maddesinde; Yönetmelik kapsamında faaliyette bulunacak gerçek ve tüzel kişilerin, Yönetmelikte sayılan faaliyetleri yapabilmeleri için Bakanlıktan yetki belgesi alınması zorunluluğu getirilmiş; yetki belgesi türlerinin belirlendiği, 6. maddesinde; A türü yetki belgesinin, otomobille ticari tarifeli veya tarifesiz olarak, yurtiçi veya uluslararası yolcu taşımacılığı yapacak gerçek ve tüzel kişilere verileceği; yetki belgesinin; yurtiçinde tarifeli veya tarifesiz yolcu taşımacılığı yapacaklara verilecek A1 yetki belgesi ve uluslararası tarifesiz yolcu taşımacılığı yapacaklara verilecek A2 yetki belgesi olarak taşıma şekline göre ikiye ayrılacağı kuralı getirilmiştir
Dava konusu 31/12/2018 tarih ve 30642 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Karayolu Taşıma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 8. maddesiyle; önce Yönetmeliğin 24. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendine, (4) numaralı alt bent olarak eklenen "Kamu kurumu/kuruluşu haricindekilere hizmet vermek üzere A1 yetki belgesi alacakların, yetki belgesi eki taşıt belgesine ilave edilecek taşıtlarının 2.900 cm3 silindir hacminden az ve 4 yaşından büyük olmaması zorunludur." kuralı getirilmiş, anılan bu hüküm 15/11/2019 gününde yapılan değişiklik ile 2900 cm³ olarak öngörülen silindir hacmi 1900 cm³ olarak yeniden düzenlenmiş, 4 yaşa ilişkin kural varlığını korumuş ve araçların faaliyeti süresince bu özellikleri taşıması gerektiği şeklinde ve en son 10/01/2020 tarih ve 31004 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Karayolları Taşıma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile "1.900 ibaresi", "imalat tarihinden sonra tadilat görmemiş olması, 2900 cm³" olarak değiştirilmiş ve aynı alt bentte yer alan "4" ibaresi "3" olarak değiştirilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden, davaya konu düzenlemede yer alan "2900 cm³ silindir hacminden az" ve "4 yaşından büyük olmaması" kurallarına ilişkin olarak Danıştay Sekizinci Dairesinin 23/09/2019 gün ve E:2019/2452 sayılı ara kararıyla, söz konusu şartların hangi kriterler esas alınarak belirlendiği, herhangi bir araştırma ve çalışma yapılıp yapılmadığı sorularak, söz konusu düzenlemeyi gerekli kılan teknik ve somut sebepler ile gerekçelerinin ayrıntılı bir biçimde açıklanmasının ve ilgili bilgi ve belgenin gönderilmesi istenilmiş ise de, davalı idarece anılan ara kararına cevap verilmediği, ancak davalı idare savunmasında; (A1) yetki belgeli firmaların, yetki belgesi kapsamı dışında faaliyet gösterdikleri, diğer taşımacıların alanına müdahale ederek haksız rekabete yol açtıklarının tespiti üzerine Yasanın verdiği yetkiye dayalı olarak bahse konu düzenlemenin yapıldığı anlaşılmaktadır.
Kamu gücü kullanan otoritelerin, Yasada belirtilen yetkilerini kullanırken gerek Yasada belirtilen nedenleri gerekse, nihai amaç olan kamu yararını koruması gerektiği; öte yandan bakılan uyuşmazlık özelinde, taşımacılığın ekonomik, elverişli, seri ve kamu yararına uygun olacak şekilde yapılmasını sağlamakla yükümlü olup; bu yetki ve görevi kapsamında yapacağı düzenlemelerde belirtilen hususları gözetip, düzenlemeyi haklı kılan meşru, hukuka uygun, nesnel nedenleri de ortaya koyması gerektiği açıktır.
Olayda; davalı idarenin savunma dilekçesinde işlem tesisine sebep olarak gösterdiği hususların, diğer taşımacıların alanına müdahale eden taşımacıların bulunması ve A1 yetki belgesi almanın bu sebeple zorlaştırılarak denetimin kolaylaştırılması olarak gösterilmesi, düzenlemenin gerekliliğini ortaya koyan başkaca bir sebebin ortaya konulamadığının anlaşılması karşısında, söz konusu değişikliği gerekli kılacak nesnel ve alt yapı çalışmasına dayanan bir sebebin bulunmadığı sonucuna ulaşılmaktadır. Kaldı ki, davalı idarece işlem tesisine sebep olarak öne sürülen hususlar konusunda, idarenin her zaman denetim ve yaptırım uygulama yetkisi bulunmasına rağmen bu yetkinin kullanımı yerine, taşımacılığın ekonomik ve seri yapılması ile ülke ekonomisi gözetilecek şekilde düzenlenmesi gerekliliğini, aşırı biçimde kısıtlayarak araç silindir hacminde ve aracın yaşı konusunda sınırlama yoluna gitmesinin rekabeti engelleyerek hizmet sunumunda tekelleşmeye yol açacak şekilde yapılmasının öngörülmüş olması düzenlemeyi amaç yönünden kusurlandıracağı gibi, bu koşulların faaliyeti süresince taşınması gerektiği yönünde düzenlemeyle de hizmette devamlılığın engelleneceği ve bu haliyle hizmet sunumunu zorlaştıracağı da açıktır. Nitekim, dava konusu aynı madde de, 10/01/2020 tarih ve 31004 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Karayolları Taşıma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelikle yapılan değişikliğe karşı Danıştay Sekizinci Dairesinin E:2020/1759 sayılı esasında açılan davada da yukarıda yer verilen gerekçeler doğrultusunda, düzenlemenin yürütülmesinin durdurulmasına karar verilmiştir.
Bu itibarla, Yönetmeliğin dava konusu edilen söz konusu kuralında, üst hukuk normuna ve bu norm ile ulaşılmak istenen amaca uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu yönetmelik maddesinin iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ SÜREÇ :
31/12/2018 tarih ve 30642 (4.mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Karayolu Taşıma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 8. maddesiyle Yönetmeliğin 24. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine 4. alt bent olarak, "Kamu kurumu/kuruluşu haricindekilere hizmet vermek üzere A1 yetki belgesi alacakların, yetki belgesi eki taşıt belgesine ilave edilecek taşıtlarının 2.900 cm³ silindir hacminden az ve 4 yaşından büyük olmaması zorunludur.” hükmü eklenmiştir.
Bunun üzerine söz konusu düzenlemenin iptali istemiyle bakılmakta olan dava açılmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
İlgili Mevzuat:
4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu'nun 1. maddesinde; Kanunun, karayolu taşımalarının ülke ekonomisinin gerektirdiği şekilde düzenlenmesi, taşımada düzen ve güvenliğin sağlanması, taşımacı, acente ve taşıma işleri komisyoncuları ile nakliyat ambarı ve kargo işletmeciliği ve benzeri hizmetlerin şartlarının belirlenmesi, taşıma işlerinde istihdam edilenlerin niteliklerinin, haklarının ve sorumluluklarının saptanması, karayolu taşımalarının diğer taşıma sistemleri ile birlikte ve birbirini tamamlayıcı olarak hizmet vermesi ve mevcut imkânların daha yararlı bir şekilde kullanılmasının sağlanması amacıyla çıkarıldığı, 2. maddesinde; Kanunun, kamuya açık karayolunda motorlu taşıtlarla yapılan yolcu ve eşya taşımalarını, taşımacıları, taşıma acentelerini, taşıma işleri komisyoncularını, nakliyat ambarı ve kargo işletmecilerini taşıma işlerinde çalışanlar ile taşımalarda yararlanılan her türlü taşıt, araç, gereç, yapıları ve benzerlerini kapsadığı, 4. maddesinde; taşımaların; ekonomik, seri, elverişli, güvenli, çevreye kötü etkisi en az ve kamu yararını gözetecek tarzda serbest rekabet ortamında gerçekleştirileceği, 5. maddesinin birinci fıkrasında; taşımacılık, acentelik ve taşıma işleri komisyonculuğu ile nakliyat ambarı ve kargo işletmeciliği yapılabilmesi için Bakanlıktan yetki belgesi alınmasının zorunlu olduğu, üçüncü fıkrasında; taşımacılara, yetki belgesinden ayrı olarak taşımalarda kullanılacak taşıtların niteliğini ve sayısını gösteren taşıt belgesi ile taşımacının taşıt belgesinde kayıtlı her taşıt için düzenlenen ve taşıtta bulunması gereken taşıt kartı verileceği, dördüncü fıkrasında; taşıma işleri işletmecilerinin sayısı, yolcu ve eşya kapasitesi, taşıtların durumu, güvenlik veya benzeri nedenlerle Bakanlığın yetki belgelerinin verilmesinde sınırlamalar ve yeni düzenlemeler getirebileceği; 34. maddesinde; bu Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren altı ay içinde taşımacılık, acente ve taşıma işleri komisyonculuğu ile nakliyat ambarı ve kargo işletmeciliği yapmak isteyen gerçek ve tüzel kişilerde aranacak şartlar, verilecek yetki belgeleri ve taşıt belgeleri, her belge türü için gerekli olan taşıt kapasiteleri, taşıtların yaşı, nitelikleri, istiap hadleri ve terminal hizmetlerinde öngörülecek hususları düzenleyen yönetmeliklerin Bakanlıkça hazırlanarak Resmî Gazete'de yayımlanacağı belirtilmiştir.
Anılan Kanun hükümleri uyarınca düzenlenen Karayolu Taşıma Yönetmeliği'nin, dava konusu işlem tarihindeki haliyle, 5. maddesinde; Yönetmelik kapsamında faaliyette bulunacak gerçek ve tüzel kişilerin, Yönetmelikte sayılan faaliyetleri yapabilmeleri için Bakanlıktan yetki belgesi alınması zorunluluğu getirilmiş; yetki belgesi türlerinin belirlendiği 6. maddesinde; A türü yetki belgesinin, ticari amaçla otomobille yurtiçi veya uluslararası yolcu taşımacılığı yapacak gerçek ve tüzel kişilere verileceği; yetki belgesinin yurtiçinde tarifesiz yolcu taşımacılığı yapacaklara verilecek A1 yetki belgesi ve uluslararası tarifesiz yolcu taşımacılığı yapacaklara verilecek A2 yetki belgesi olarak taşıma şekline göre ikiye ayrılacağı; 14. maddesinde ise; A1 yetki belgesi için başvuranların ticari olarak tescil edilmiş en az 4 adet özmal otomobil ile 20.000 tl sermaye veya işletme sermayesine sahip olmalarının şart olduğu düzenlenmiştir.
Dava Konusu Yönetmeliğin İncelenmesi:
Yukarıda yer verilen Kanun hükümleri değerlendirildiğinde, davalı Bakanlığın, davaya konu edilen Yönetmelik ile yaptığı düzenlemelerde yetki sahibi olduğu görülmekle, düzenlemelerde yetki yönünden hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Dava konusu Yönetmeliğin 8. maddesi ile Karayolu Taşıma Yönetmeliği'nin 24. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendine eklenen 4. alt bendin incelenmesi;
Söz konusu düzenleme ile; Yönetmeliğin ilk şeklinde olmayan yeni bir düzenleme yapılmış ve kamu kurumu/kuruluşu haricindekilere hizmet vermek üzere A1 yetki belgesi alacakların, yetki belgesi eki taşıt belgesine ilave edilecek taşıtlarının 2.900 cm³ silindir hacminden az ve 4 yaşından büyük olmaması zorunluğu getirilmiştir.
Bununla beraber, dava açıldıktan sonra söz konusu şartlar 15.11.2019 tarih ve 30949 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmelik değişikliği ile değiştirilmiş, taşıtların 1.900 cm³ silindir hacminden az ve asgari kapasiteyi sağlayacak otomobillerin ilk başvuru ve faaliyet süresince 4 yaşından büyük olmaması gerektiği düzenlenmiş, daha sonra 10.01.2020 tarih ve 31004 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan değişiklik ile aynı bentte tekrar değişiklik yapılmış ve ilave edilecek taşıtların 2900 cm³ silindir hacminden az ve asgari kapasiteyi sağlayacak otomobillerin ilk başvuru ve faaliyet süresince 3 yaşından büyük olmaması zorunluluğu kural altına alınmıştır.
Dairemizin 03.06.2020 tarih ve E:2020/1759 sayılı kararı ve 10.11.2020 tarih ve E:2020/3901 sayılı kararıyla söz konusu bentte yapılan ve 10.01.2020 tarih ve 31004 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan değişikliğin yürütmesinin durdurulmasına karar verilmiş ve anılan kararlara karşı davalı idarece yapılan itirazlar sırasıyla İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 05.11.2020 tarih ve YD İtiraz No:2020/461, 14.04.2021 tarih ve YD İtiraz No:2021/254 sayılı kararlarıyla reddedilmiştir.
Yayımlanan yönetmelik değişiklikleri incelendiğinde dava açmayı gerektiren koşulların devam ettiği anlaşıldığından uyuşmazlığın esasının incelemesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Dava konusu düzenlemenin "yetki belgesi eki taşıtların 2.900 cm³ silindir hacminden az olamayacağına" ilişkin kısmı yönünden;
Dairemizin E:2019/3222 sayılı dosyasında 23.09.2019 günlü ara kararı ile davalı idareden dava konusu düzenleme öncesi herhangi bir araştırma ve çalışma yapılıp yapılmadığı sorularak söz konusu düzenlemeye dayanak oluşturan teknik ve somut sebepler ile gerekçelerin ayrıntılı bir biçimde açıklanması istenilmiş olup; idarece ara kararına verilen cevapta; yetki belgesi kapsamı dışında faaliyette bulunulması nedeniyle kamu düzenini bozacak şekilde kavgaların meydana geldiği, D2 yetki belgesi sahiplerinin faaliyetlerini otobüsle yapmaları nedeniyle usulsüz faaliyetlerin kısmen engellenebildiği, ancak A1 yetki belgesi sahiplerinin faaliyetlerini otomobille yürütmeleri ve otomobil cinsi taşıtların sayısının fazla olması nedeniyle denetimlerde yeteri kadar verim sağlanamadığı, kamu yararı gözetilerek dava konusu değişikliğin yapıldığı belirtilmiştir.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca davalı Bakanlığın Yasada belirtilen işletmeci sayısı, yolcu ve eşya kapasitesi, taşıtların durumu, güvenlik gibi nedenlerle yetki belgesi verilmesinde sınırlama ya da yeni düzenlemeler yapabilmesi mümkün ise de; bu yetkisini kullanırken, gerek Yasada belirtilen nedenleri dikkate alması gerekse nihai amaç olan kamu yararını koruması gerektiği; öte yandan taşımacılığın ekonomik, elverişli, seri ve kamu yararına uygun olacak şekilde yapılmasını sağlamakla yükümlü olduğu; bu yetki ve görevi kapsamında yapacağı düzenlemelerde belirtilen hususları gözetip, düzenlemeyi haklı kılan meşru, hukuka uygun, nesnel nedenleri de ortaya koyması gerektiği açıktır.
Olayda; gerek davalı idarenin savunma dilekçesinde gerekse ara kararına verilen cevapta işlem tesisine sebep olan hususların, diğer taşımacıların alanına müdahale eden taşımacıların bulunması olarak belirtildiği ve bu sebeple A1 yetki belgesi almanın zorlaştırılarak kapsam dışı taşımacılık faaliyetinde bulunulmasının engellenmesinin amaçlandığı; öte yandan düzenlemenin gerekliliğini ortaya koyan başkaca bir sebep bulunmadığının anlaşılması karşısında, söz konusu değişikliği gerekli kılacak nesnel ve alt yapı çalışmasına dayanan bir sebebin bulunmadığı sonucuna ulaşılmaktadır. Kaldı ki işlem tesisine sebep olarak öne sürülen hususlar konusunda idarenin her zaman denetim ve yaptırım uygulama yetkisi bulunmasına rağmen bu yetkinin kullanımı yerine, taşımacılığın ekonomik ve seri yapılması ile ülke ekonomisinin gerektirdiği şekilde düzenlenmesi ilkesine aykırı olarak tekelleşmeye yol açacak biçimde araç silindir hacminde sınırlama yoluna gitmesinin düzenlemeyi amaç yönünden kusurlandıracağı da tabiidir.
Diğer taraftan; dava konusu Yönetmeliğin dayanağı olan Kanunun 5. maddesinde yetki belgesi verilecek kişilere ilişkin sınırlama nedenleri arasında yetki belgesinin amaç dışı kullanımı gibi bir nedenin bulunmadığı, bu durumun yaptırımlara ilişkin hükümler arasında düzenlendiği görülmektedir.
Bu itibarla, Yönetmeliğin söz konusu kuralında üst hukuk normuna ve bu norm ile ulaşılmak istenen amaca uyarlık görülmemiştir.
Dava konusu düzenlemenin "yetki belgesi eki taşıtların 4 yaşından büyük olamayacağına" ilişkin kısmı yönünden;
Yapılan taşımacılığın niteliği göz önüne alındığında; Yasada belirtilen taşımacılığa ilişkin ilkeler ile yetki belgesi sahibinde mali ve mesleki yeterlilik bulunması gerektiğine dair koşullar karşısında bahse konu düzenlemenin Yasanın amacına aykırılık taşımadığı sonucuna varılmaktadır.
Bu itibarla bu kısım yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Dava konusu Yönetmeliğin 8. maddesi ile Karayolu Taşıma Yönetmeliği'nin 24. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendine eklenen 4. alt bentte yer alan "2.900 cm³ silindir hacminden az" ibaresinin İPTALİNE, "4 yaşından büyük" ibaresi yönünden DAVANIN REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam ...TL yargılama giderinin ...-TL'sinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmının davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ...-TL vekâlet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya, ...TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere,
09/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.