Esas No: 2022/250
Karar No: 2022/2123
Karar Tarihi: 09.06.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2022/250 Esas 2022/2123 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2022/250 E. , 2022/2123 K.Özet:
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 2022/250 esas numaralı ve 2022/2123 karar numaralı içtihadında, Millî Eğitim Bakanlığı Özel Motorlu Taşıt Sürücüleri Kursu Yönetmeliği'nde yapılan değişikliğin iptali istemiyle açılan davada, Danıştay Sekizinci Dairesi'nin dava konusu düzenlemenin hukuka aykırı olduğuna karar verdiği belirtilmiştir. Kararda, sürücü kurslarının faaliyet göstereceği binaların niteliğine ilişkin olan dava konusu düzenleme yapılırken, İçişleri Bakanlığı görüşünün alınması gerektiği ifade edilmiş ve bu şartın yerine getirilmemesi nedeniyle dava konusu düzenlemenin hukuka uygun olmadığı sonucuna varılmıştır. Kanunlar hakkında detaylı bilgi, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 42. ve 123. maddeleri, 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu'nun 3. ve 4. maddeleri, Millî Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği'nin 11. maddesi ile Özel Öğretim Kurumları Standartlar Yönergesi'nin 28/A maddesinde yer almaktadır.
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2022/250
Karar No : 2022/2123
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ...Bakanlığı
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Sekizinci Dairesinin 19/10/2021 tarih ve E:2019/4644, K:2021/4601 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 01/07/2018 tarih ve 30465 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı Özel Motorlu Taşıt Sürücüleri Kursu Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 2. maddesi ile değiştirilen, esas Yönetmeliğin 8. maddesinin 2. fıkrasında yer alan, "Özel motorlu taşıt sürücüleri kursları kullanım hakkının tamamı kuruma ait müstakil binalarda açılır." cümlesinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Sekizinci Dairesinin 19/10/2021 tarih ve E:2019/4644, K:2021/4601 sayılı kararıyla;
Anayasa'nın 48. maddesi, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 42. ve 123. maddeleri, 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu'nun 3. ve 4. maddeleri, Millî Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği'nin 11. maddesi ile Özel Öğretim Kurumları Standartlar Yönergesi'nin 28/A maddesine atıf yapılarak;
Dava konusu Yönetmeliğin ilgili kısmının incelenmesi:
Davalı idarece, dava konusu düzenlemenin yürürlükten kaldırılması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi istenilmiş ise de, dava konusu düzenlemenin, Dairelerince verilen yürütmenin durdurulması yolundaki karar üzerine yürürlükten kaldırıldığı anlaşıldığından işin esasının incelendiği,
Hukuki güvenlik ilkesinin, hukuk normlarının öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de yaptığı düzenlemelerde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kıldığı,
Hukuk devletinde, idareye tanınan takdir yetkisinin mutlak ve sınırsız olmadığı, kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlı olduğu, takdir yetkisine dayalı olarak tesis edilen işlemlerin hukuken geçerli sebeplere dayanması gerektiği,
Kanun koyucu ve idarelerin, düzenleme yaparken hukuk devleti ilkesinin bir gereği olan ölçülülük ilkesiyle de bağlı oldukları, bu ilkenin ise; “elverişlilik”, “gereklilik” ve “orantılılık” olmak üzere üç alt ilkeden oluştuğu, “elverişlilik” ilkesinin, başvurulan önlemin ulaşılmak istenen amaç için elverişli olmasını, “gereklilik” ilkesinin, başvurulan önlemin ulaşılmak istenen amaç bakımından gerekli olmasını, “orantılılık” ilkesinin ise, başvurulan önlem ve ulaşılmak istenen amaç arasında olması gereken ölçüyü ifade ettiği, bir kurala uyulmaması nedeniyle öngörülen yaptırım ile ulaşılmak istenen amaç arasında da “ölçülülük ilkesi” gereğince makul bir dengenin bulunması gerektiği,
Davalı idarenin yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri uyarınca, kurum binalarında aranacak kriterleri belirleme yetkisini haiz olduğu açık ise de, bu yetkinin mutlak ve sınırsız olmadığı, kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlı olduğu, hukuken geçerli sebeplere dayanması gerektiği ve bu sebeplerin de “elverişlilik”, “gereklilik” ve “orantılılık” kritelerini içinde barındırması gerektiği,
Buna göre; hukuken geçerli sebeplere dayanmayan ve “elverişlilik”, “gereklilik” ve “orantılılık” kritelerini de içinde barındırmayan dava konusu düzenlemelerde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, dava konusu düzenlemenin 12/09/2019 tarihli değişiklik ile yürürlükten kaldırıldığı, bu nedenle uygulama imkanı kalmayan temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, Danıştay Sekizinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının gerekçesi değiştirilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
01/07/2018 tarih ve 30465 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı Özel Motorlu Taşıt Sürücüleri Kursu Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 2. maddesi ile, asıl Yönetmeliğin 8. maddesi değiştirilmiş ve anılan maddenin 2. fıkrasında, "Özel motorlu taşıt sürücüleri kursları kullanım hakkının tamamı kuruma ait müstakil binalarda açılır." kuralına yer verilmiştir.
Bunun üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun "Sürücü kursları" başlıklı 123. maddesinin 2. fıkrasında ise, "Sürücü kurslarının sürücü belgesi cinslerine göre sınıflandırılması, hangi sınıf kursun kimler tarafından açılabileceği, öğretim ve eğitim konuları ile metodu, kurs süreleri, kurslar için eğitim ve öğretimde kullanılacak bina, araç, gereç ve teçhizatın nitelik ve niceliği, teminat miktarları, sertifika sınavlarının esas ve usulleri, sertifika aranmayacak sürücü belgesi sınıfları ve bunların sınavları İçişleri Bakanlığının uygun görüşü üzerine Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığınca çıkartılan yönetmelikle belirlenir." hükümlerine yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 123. maddesinin 2. fıkrasında; sürücü kurslarının sürücü belgesi cinslerine göre sınıflandırılması, hangi sınıf kursun kimler tarafından açılabileceği, öğretim ve eğitim konuları ile metodu, kurs süreleri, kurslar için eğitim ve öğretimde kullanılacak bina, araç, gereç ve teçhizatın nitelik ve niceliği, teminat miktarları, sertifika sınavlarının esas ve usulleri, sertifika aranmayacak sürücü belgesi sınıfları ve bunların sınavlarının İçişleri Bakanlığının uygun görüşü üzerine davalı idare tarafından yönetmelikle belirleneceği hükmüne yer verilmiştir.
Buna göre, özel motorlu taşıt sürücü kurslarının faaliyet göstereceği binaların niteliğine ilişkin olan dava konusu düzenleme yapılırken, İçişleri Bakanlığının uygun görüşünün alınmasının yasal bir zorunluluk olduğu görülmektedir.
Danıştay Sekizinci Dairesinin, dava konusu düzenleme yapılırken İçişleri Bakanlığı görüşünün alınıp alınmadığına ilişkin 11/07/2019 tarihli ara kararı üzerine, davalı idarece savunma ekinde dosyaya sunulan bilgi ve belgeler incelendiğinde; davalı idarece 07/05/2018 tarihli yazı ekinde yönetmelik taslağının İçişleri Bakanlığına gönderildiği ve konuya ilişkin görüş ve önerilerinin talep edildiği, ancak bahse konu yönetmelik taslağında asıl yönetmeliğin 8. maddesinin yalnızca 1. fıkrasının yer aldığı, yani yönetmelik taslağında dava konusu 2. fıkraya yer verilmediği, bu nedenle taslakta yer almayan dava konusu kural hakkında İçişleri Bakanlığı tarafından olumlu ya da olumsuz bir görüşün de bildirilmediği anlaşılmıştır.
Buna göre; 2918 sayılı Kanun'un 123. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, İçişleri Bakanlığının uygun görüşü alınarak yapılması gerekirken, bu şarta uyulmadan yapıldığı anlaşılan dava konusu düzenlemede hukuka uygunluk görülmemiştir.
Bu durumda, dava konusu düzenlemenin iptali yolundaki Daire kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu düzenlemenin iptaline ilişkin Danıştay Sekizinci Dairesinin temyize konu 19/10/2021 tarih ve E:2019/4644, K:2021/4601 sayılı kararının, yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 09/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.