Esas No: 2019/371
Karar No: 2022/2880
Karar Tarihi: 09.06.2022
Danıştay 9. Daire 2019/371 Esas 2022/2880 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2019/371 E. , 2022/2880 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2019/371
Karar No : 2022/2880
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ....
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:...., K:... sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Asıl borçlu Detay Halkla İlişkiler .... A.Ş'ye ait vergi borçlarının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına düzenlenen .... tarih ve ... sayılı ödeme emirlerinin iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:.... sayılı kararıyla; usulüne uygun kesinleşen amme alacaklarının tahsili amacıyla davacı adına düzenlenen 10/08/2017 tarih ve ... sayılı ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı; dava konusu ..2 sayılı ödeme emrinin içeriğinde yer alan amme alacaklarını ihtiva eden ve asıl borçlu şirket adına düzenlenen ihbarnamelerin ... tarihinde şirket yetkilisi ....'in ikamet adresinde babası ...'e tebliğ edildiği ve dava konusu ... sayılı ödeme emri içeriğinde yer alan amme alacaklarını ihtiva eden ve asıl borçlu şirket adına düzenlenen ihbarnamelerin 19/02/2015 tarihinde şirket yetkilisi ...'in ikamet adresinde babası ...'e tebliğ edildiği, şirketin kanuni temsilcisinin ikamet adresinde şirket adına yapılacak tebliğin, bizzat ilgilisine yapılması gerektiğinden ve böyle bir tebliğin o adreste bulunanı değil şirketi ilgilendirir nitelikte olması nedeniyle şirket adına yapılacak tebliğ işlemlerinde ilgilisinin o anda adreste bulunamaması halinde tebligatın şirketle ilgisi olmayan kişilere yapılmasına olanak bulunmadığından şirket yetkilisinin ikamet adresinde babasına yapılan söz konusu usulsüz tebliğ nedeniyle henüz asıl borçlu şirket hakkında kesinleşmemiş amme alacaklarının şirketin kanuni temsilcisi sıfatıyla davacıdan tahsili amacıyla düzenlenen dava konusu ... ve ... sayılı ödeme emirlerinde hukuka uyarlık bulumadığı; dava konusu .... sayılı ödeme emri içeriğinde yer alan amme alacaklarını ihtiva eden ve asıl borçlu şirket adına düzenlenen .... sayılı ihbarnamenin 13/04/2016 tarihinde şirket yetkilisinin ikamet adresinde aynı konutta oturan ....'e tebliğ edildiği, ... sayılı ödeme emri içeriği diğer ihbarnamenin ise 'muhatabın adresine ikinci kez gidilmiş olup hane kapalı olduğundan haber kağıdı kapıya yapıştırılarak ve komşusuna haber verilerek, tebliğ evrakının ihbarlandığı, 7 gün bekleme müddeti süresince teslim alınmamış olup evrak merciine iade' şerhi düşülerek dağıtıcı tarafından imzalandığı, diğer ihbarname tebliğ alındısının ise dosyaya sunulamadığı görüldüğünden usulsüz ihbarname tebliğleri nedeniyle kesinleşmeyen amme alacaklarının tahsili amacıyla düzenlenen dava konusu ... sayılı ödeme emrinde hukuka uyarlık bulumadığı; dava konusu ... sayılı ödeme emri içeriğinde yer alan amme alacaklarını ihtiva eden ve asıl borçlu şirket adına düzenlenen ihbarnamelerin 15/11/2016 tarihinde şirket yetkilisi ...'in ikamet adresinde ...'e tebliğ edildiği, ancak anılan ihbarnamelere dayalı olarak şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin ve tebliğ alındılarının dosyaya sunulamadıkları görülmekte olup, amme alacağının usulüne uygun kesinleştiği ortaya konulamadığından şirketin kanuni temsilcisi sıfatıyla davacıdan tahsili amacıyla düzenlenen dava konusu ... sayılı ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, dava konusu ... sayılı ödeme emirleri yönünden davanın kabulüne ve anılan ödeme emirlerinin iptaline, dava konusu ... sayılı ödeme emri yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi Kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:Dava konusu ödeme emirleri içeriği borçların davacının kanuni temsilci olduğu dönemlere ait amme alacağı olduğu, alacağın doğduğu ve ödenmesi gerektiği dönemlerde şirketin kanuni temsilcisi olan davacının alacağın ödenmesinden sorumlu olduğu, yapılan işlemlerde yasal isabetsizlik bulunmadığı iddiasıyla kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Asıl borçlu Detay Halkla İlişkiler ... A.Ş'ye ait vergi borçlarının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına düzenlenen ... tarih ve ... sayılı ödeme emirlerinin iptali istemiyle açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 saylı Vergi Usul Kanunu'nun "Tebliğ esasları" başlıklı 93. maddesinde, "Tahakkuk fişinden gayri, vergilendirme ile ilgili olup, hüküm ifade eden bilümum vesikalar ve yazılar adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta vasıtasiyle ilmühaberli taahhütlü olarak, adresleri bilinmiyenlere ilan yolu ile tebliğ edilir.Şu kadar ki, ilgilinin kabul etmesi şartiyle, tebliğin daire veya komisyonda yapılması caizdir." düzenlemesine, "Tebliğ yapılacak kimseler" başlıklı 94. maddesinde, "Tebliğ mükelleflere, bunların kanuni temsilcilerine, umumi vekillerine veya vergi cezası kesilenlere yapılır. Tüzel kişilere yapılacak tebliğ, bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerine, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmıyan teşekküllerde bunları idare edenlere veya temsilcilerine yapılır. Tüzel kişilerin mütaaddit müdür veya temsilcisi varsa tebliğin bunlardan birine yapılması kafidir. Tebliğ, kendisine tebligat yapılacak kimsenin bulunmaması halinde ikametgah adresinde bulunanlardan veya işyerlerinde memur ya da müsdahdemlerinden birine yapılır. (Muhatap yerine bu şekilde kendisine tebliğ yapılacak kimsenin görüşüne nazaran 18 yaşından aşağı olmaması ve bariz bir surette ehliyetsiz bulunmaması gerekir.)" kuralına, "Bilinen adresler" başlıklı 101. maddesinin olay tarihinde yürürlükte olan hâlinde ise; bu Kanun'a göre bilinen adreslerin; mükellef tarafından işe başlamada bildirilen adresler, adres değişikliğinde bildirilen adresler, işi bırakmada bildirilen adresler, vergi beyannamelerinde bildirilen adresler, yoklama fişinde tespit edilen adresler, vergi mahkemesinde dava dilekçelerinde ve cevaplarında gösterilen adresler, yetkili memurlarca tutanakla tespit edilen adresler (İlgilinin tutanakta imzası bulunmak şartıyla) ve bina ve arazi vergilerinde komisyonlarca tahrir vesikalarında tespit edilen adresler olduğu düzenlenmesine yer verilmiştir.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 54. maddesinde, müddeti içinde ödenmeyen amme alacağının tahsil dairesince cebren tahsil edileceği, 55. maddesinin olay tarihinde yürürlükte olan şeklinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı, 58. maddesinin olay tarihinde yürürlükte olan şeklinde de kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde vergi mahkemesi nezdinde dava açabileceği belirtilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan bozma sebeplerinden birinin varlığı halinde mümkündür.
Bölge İdare Mahkemesi kararının, dava konusu .... sayılı ödeme emri içeriğinde yer alan amme alacaklarını ihtiva eden ve asıl borçlu şirket adına düzenlenen ... sayılı ihbarnameye tekabül eden alacaklar dışında kalan kısmı ile, dava konusu ... sayılı ödeme emrine ilişkin kısmı hukuka ve usule uygun olup davalı idare tarafından ileri sürülen iddialar kararın bu kısımlarının bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının, dava konusu ... sayılı ödeme emirleri ile ... sayılı ödeme emrinin dayanağı ... sayılı ihbarnameye tekabül eden kısmına yönelik davalı temyiz istemine gelince;
Yukarıda yer verilen yasal düzenlemelere göre, bir tebligatın geçerli sayılabilmesi için, öncelikle muhatabın bilinen adreslerinde, muhataba veya Kanun'da sayılan bazı özel durumlar için muhatap yerine tebligatı kabule yetkili kimselere yapılmış olması gerekir. Kanun, muhatap yerine tebligatı kabule yetkili kimselere yapılacak tebliğin, muhataba yapılmış sayılacağını öngörmüştür. Ayrı bir tüzel kişiliği olan şirket adına yapılacak tebligatın da kural olarak öncelikle şirketin bilinen adresinde tebliği yoluna gidilerek ilgilinin adreste bulunamaması veya adresin boş ve kapalı olduğu hususlarının usulüne uygun şekilde tespit edilmesi durumunda, kanuni temsilcisinin ikâmet adresinde bulunanlardan birine yapılabileceği açıktır. İkâmet adresinde yapılacak tebligatlarda da tebliğ yapılabilecek kişiler bakımından, görünüşüne nazaran 18 yaşından aşağı olmama ve bariz bir surette ehliyetsiz bulunmama şartları dışında herhangi bir sınırlama getirilmemiştir.
Dolayısıyla, tüzel kişilere bilinen adreslerinde ulaşılamaması hâlinde, tebligatın, kanuni temsilcinin ikâmet adresinde yapılmasının denenmesi yönünde kanuni bir zorunluluk bulunmamakla birlikte, tebliğ edilecek evrakın kanuni temsilciye ya da ikâmet adresinde bulunanlardan birine tebliğ edilmiş olması, tebligatı hukuka aykırı kılan bir neden olarak görülemez.
Olayda; davacı şirket hakkında düzenlenen ... tarih ve ... sayılı vergi inceleme raporunda belirtildiği üzere asıl borçlu şirketin mükellefiyetinin 30/06/2011 tarihinde re'sen terkin edildiği görüldüğünden, şirket adına düzenlenen ihbarnamelerin, mükellefiyet kaydının re'sen terkini nedeniyle bilinen iş yeri adresinde bulunmayan asıl borçlu şirketin kanuni temsilcisinin ikâmet adresinde, bulunanlardan birine tebliğ edilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından, dava konusu ... ve ... sayılı ödeme emirleri ile ... sayılı ödeme emrinin dayanağı ...sayılı ihbarnameye tekabül eden kısım bakımından 6183 sayılı Kanun'un 58. maddesi kapsamında ödeme emrine karşı ileri sürülebilecek iddialar dikkate alınmak suretiyle yapılacak incelemeye göre yeniden karar verilmesi gerekmektedir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine
2. ... Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:... K:... sayılı kararının, dava konusu ... ve .... sayılı ödeme emri ile ... sayılı ödeme emrinin dayanağı ... sayılı ihbarnameye tekabül eden kısmı yönünden BOZULMASINA, diğer kısımlarının ONANMASINA,
3. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ... Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 09/06/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.