Esas No: 2021/5995
Karar No: 2022/4083
Karar Tarihi: 14.06.2022
Danıştay 8. Daire 2021/5995 Esas 2022/4083 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2021/5995 E. , 2022/4083 K.Özet:
Danıştay 8. Dairesi, Bursa Osmangazi ilçesinde bulunan bir özel KPSS kursunun kurucu temsilcisi ve müdürünün görevine son verilmesi işlemine ilişkin açılan davada, idare mahkemesinin dava konusu işlemin iptaline karar vermesi kararını onadı. Kararda, söz konusu işlemin dayanağı olan kanun hükmünün Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesine rağmen, idari yönden görevde kalmalarının kamuya zarar vereceği durumlarda yöneticilik görevlerine son verilebileceğine vurgu yapıldı. İdare Mahkemesi kararının usule uygun olduğu ve bozulmasını gerektiren bir nedenin bulunmadığından, temyiz istemi reddedildi ve karar onandı. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun \"Davranış ve işbirliği\" ve \"Amir durumda olan devlet memurlarının görev ve sorumlulukları\" başlıklı 8. ve 10. maddelerine vurgu yapıldı. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50/4. maddesi uyarınca, İdare Mahkemesi kararlarının Danıştay tarafından bozulması halinde yeniden verilecek kararlara karşı yapılacak temyiz başvurularının İdare Mahkemesince bozma esaslarına uyulması gerektiği belirtildi
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/5995
Karar No : 2022/4083
Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : ... Valiliği
Vekili : Av. ...
... Müdürlüğü - ...
Karşı Taraf (Davacı) : ...
Vekili : Av. ...
İstemin Özeti : ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : ...
Düşüncesi : İstemin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava; Bursa ili, Osmangazi ilçesinde faaliyet gösteren Özel ... KPSS Kursunun kurucu temsilcisi ve kurum müdürü olan davacı tarafından, 5580 sayılı Kanun'un 10. maddesi uyarınca kurum müdürlüğü ve kurucu temsilciliği görevlerine son verilmesine ilişkin ... tarih ve ... sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, dava konusu işlemde açık bir şekilde işlemin gerekçesi olarak 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nun 10. maddesinin 2. fıkrasına yer verildiği görülmüş olup; yasal dayanağının hukuka aykırılığı Anayasa Mahkemesi kararıyla ortaya konulan dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun " Davranış ve işbirliği" başlıklı 8. maddesinde; "Devlet memurları, resmi sıfatlarının gerektirdiği itibar ve güvene layık olduklarını hizmet içindeki ve dışındaki davranışlariyle göstermek zorundadırlar. Devlet memurlarının işbirliği içinde çalışmaları esastır. "Amir durumda olan devlet memurlarının görev ve sorumlulukları" başlıklı 10. maddesinde; "Devlet memurları amiri oldukları kuruluş ve hizmet birimlerinde kanun, tüzük ve yönetmeliklerle belirlenen görevleri zamanında ve eksiksiz olarak yapmaktan ve yaptırmaktan, maiyetindeki memurlarını yetiştirmekten, hal ve hareketlerini takip ve kontrol etmekten görevli sorumludurlar. Amir, maiyetindeki memurlara hakkaniyet ve eşitlik içinde davranır. Amirlik yetkisini kanun, tüzük ve yönetmeliklerde belirtilen esaslar içinde kullanır. Amir, maiyetindeki memurlara kanunlara aykırı emir veremez ve maiyetindeki memurdan hususi bir menfaat temin edecek bir talepte bulunamaz, hediyesini kabul edemez ve borç alamaz." düzenlemesine yer verilmiştir.
Her ne kadar dava konusu işlemin dayanağı hüküm Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmişse de, idarece kurum yöneticileri hakkında idari yönden görevde kalmasında kamu yararı ve hizmet gerekleri doğrultusunda sakınca görülen durumlarda eylemlerinin kesin delillerle sübuta erdiğinin tespiti yapılması halinde genel hükümlerin uygulanması suretiyle her zaman yöneticilik görevine son verebileceği açıktır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50/4. maddesi uyarınca, İdare Mahkemesi kararlarının Danıştay tarafından bozulması halinde yeniden verilecek kararlara karşı yapılacak temyiz başvurularının İdare Mahkemesince bozma esaslarına uyulmuş olup olmadığı yönünden incelenmesi mümkündür.
İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe usul ve kanuna uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen açıklama ile onanmasına ve temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 14/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.