Danıştay 5. Daire 2022/5975 Esas 2022/4713 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Daire
Esas No: 2022/5975
Karar No: 2022/4713
Karar Tarihi: 14.06.2022

Danıştay 5. Daire 2022/5975 Esas 2022/4713 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı idare bünyesinde görev yaptığı sırada 677 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilerek kamu görevinden çıkarılan davacı, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açtığı davada, İdare Mahkemesinin reddi yönünde verdiği karara yapılan istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. Davacının temyiz iddialarının usul ve esas bakımından hukuka aykırılık olmadığı gerekçesiyle temyiz istemi reddedilmiştir.
Kanun maddeleri:
- 677 sayılı Kanun Hükmünde Kararname
- 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu
- Anayasa'nın 15. maddesi
- Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi
- Disiplin hukuku ve ceza hukuku ilkeleri.
Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2022/5975 E.  ,  2022/4713 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    BEŞİNCİ DAİRE
    Esas No : 2022/5975
    Karar No : 2022/4713

    Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : ...

    Karşı Taraf (Davalı) : ...Bakanlığı / ...
    Vekili : Av. ...

    İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde görev yapmakta iken, 677 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin ...tarih ve ...sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen .... İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun, İdare Mahkemesi kararının vekalet ücretine ilişkin kısmının düzeltilerek reddine ilişkin ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdare Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Genel düzenleyici işlem görünümü altında bireysel işlem tesisine yol açan meslekten çıkarma kararının usulünce tebliği gerekirken bu hak ve yükümlülüğün ortadan kaldırılarak bireysel işlemden haberdar edilmemesinin hukuka aykırı olduğu, yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden hukuka aykırı olan dava konusu işlemin iptali gerektiği, Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle masumiyet karinesi yok sayılarak idare tarafından terör örgütü üyesi olmakla suçlandığı, anılan Kanun Hükmünde Kararnamenin amaç, konu ve süre bakımından hukuka ve Anayasa'ya aykırı olduğu, Anayasa'nın 15. maddesine aykırı hareket edildiği, olağanüstü hal döneminde uygulanan kamu görevinden çıkarma cezasının ceza hukuku anlamında bir ceza olduğu, bu nedenle ceza hukukuna ilişkin tüm ilkelerin, insan hakları ve adil yargılanma hakkının tüm gereklerinin somut olaya uygulanması gerektiği, yürütme ve yasama organlarının kişileri yargılama, suçlu ilan edip cezalandırma yetkisinin bulunmadığı, aksi uygulamanın fonksiyon gaspına yol açacağı, işlendiği zaman kanunda suç olarak tanımlanmayan legal faaliyetlerinin terör örgütü ile iltisak ve irtibatına delil olarak kabul edilmesinin hukuka aykırı olduğu, yasal olarak faaliyet gösteren banka, sendika, dernek, okul, şirket gibi özel hukuk tüzel kişileri hakkında sonradan OHAL kapsamında işlem yapılmasının geçmişte bu tüzel kişilerle yasal çerçevede ilişkisi olan kişilerin terör örgütüyle bağlantılı oldukları şeklinde yorumlanamayacağı ve aleyhe delil oluşturmayacağı, yasal olarak faaliyetine devam eden bir yardım kuruluşuna legal bir faaliyet için insani duygularla yardımda bulunulmasının kamu görevinden çıkarılmaya gerekçe yapılamayacağı, dini sohbetlere katılmasının barışçıl toplanma, din ve vicdan özgürlüğünü kapsamı ve koruması altında olduğu, "iltisak" ve "irtibat" kavramlarının kanunda tanımlanmayan, belirsiz ve soyut kavramlar olduğu, ceza hukuku ilkeleri ile Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde güvence altına alınan temel hak ve hürriyetlerin ihlal edildiği, idare mahkemelerince değerlendirme yapılırken işlemin tesis edildiği zamana göre değerlendirme yapılması gerektiği, kamu görevinden çıkarma kararı verildiği sırada mevcut olmayan delil ve olgulara dayanılmasının hukuka aykırı olduğu, mahkumiyetine ilişkin ceza mahkemesi kararının kesinleşmediği, ByLock kullanıcısı olmadığı, hukuka uygun olarak elde edilmeyen ByLock verilerinin hiçbir yargılamada delil olarak kullanılamayacağı, ByLock kullanımının suç oluşturabilmesi için yazılan mesajların örgütsel faaliyet kapsamında ve suç teşkil eden içerikte olması gerektiği, hukuk devleti, hukuki güvenlik, kanunsuz suç ve ceza olmaz, kanunların geçmişe yürümezliği, kanun önünde eşitlik, silahların eşitliği, ölçülülük, orantılık ilkelerinin ve masumiyet karinesinin, adil yargılanma hakkının, ifade özgürlüğünün, etkili başvuru hakkının, örgütlenme özgürlüğünün, gerekçeli karar hakkının, özel hayata saygı hakkının, ayrımcılık yasağının, Anayasa ve AİHS hükümleri ile disiplin hukuku ve ceza hukuku ilkelerinin ihlal edildiği iddia edilmektedir.

    Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Davalı idare tarafından; Bölge İdare Mahkemesi kararında usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı, davacının temyiz iddialarının 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uymadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

    Danıştay Tetkik Hakimi : ...

    Düşüncesi : İdare Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek gereği görüşüldü:
    Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
    ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 14/06/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.


    Hemen Ara