Esas No: 2015/386
Karar No: 2015/7600
Karar Tarihi: 03.12.2015
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/386 Esas 2015/7600 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Beraat
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
O yer Cumhuriyet savcısının, 16/02/2011 tarihinde verilen hükmü, 1412 sayılı CMUK"nın 310. maddesinde belirlenen bir haftalık süre geçtikten sonra 25/02/2011 tarihinde temyiz ettiği anlaşılmakla, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca reddine,
Üst yer Cumhuriyet savcısının ve katılan vekilinin temyiz istemlerine yönelik yapılan incelemede;
Sanığın katılanın kayınbiraderi olduğu, katılanın uzun süredir yurtdışında yaşaması nedeniyle Türkiye’deki işlerini takip etmesi için Kuyucak Noterliği’nin 31/07/2000 tarih ve 2204 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile sanığı yetkilendirdiği, söz konusu vekaletname ile sanığa tanınan yetkiler arasında katılan adına taşınmaz satın alma yetkisinin de bulunduğu, katılanın 2006 yılı içerisinde tanık ... ile yaptığı telefon görüşmesi neticesinde; adı geçen tanığa ait olup Aydın İli, Kuyucak İlçesi, Çobanisa Köyü, 1198 nolu parselde bulunan portakal bahçesini 14.000 TL bedelle satın alınması konusunda bu kişi ile anlaşmaya vardığı, bilahare sanıkla görüşerek daha önce verdiği vekaletnameye istinaden söz konusu taşınmazın satış ve tapu devir işlemlerini takip etmesini talep eden katılanın taşınmaz bedeli olan parayı iki taksit halinde sanığa havale ettiği, buna karşın söz konusu paraları çekip tanık Yusuf’a veren sanığın suça konu portakal bahçesini tapuda katılan adına kaydettirmesi gerekirken bu arazinin tapu kaydını kendi üzerine yaptırdığı ve bu şekilde üzerine atılı “hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma” suçunu işlediğinin iddia edildiği somut olayda;
1- Sanığın aşamalardaki savunmalarında suça konu taşınmazı kendi adına satın aldığını, bu taşınmazı satın aldığı sırada yeterli parası olmadığı için katılandan borç para aldığını, ancak bilahare bu borcunu ödediğini, bu nedenle üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini beyan etmesine karşın; tanık olarak dinlenen ve suça onu arazinin bir önceki sahibi olan ...’ün söz konusu araziyi sanığa değil katılana sattığını ileri sürmesi, dosya içerisinde bulunan 15/01/2007 düzenleme tarihli, altında katılan ile tanık ...’ün isim ve imzalarının yer aldığı el yazısı belgede suça konu taşınmazın katılana satılmış olduğunun kayıt altına alınmış olması, tanık olarak beyanı tespit edilen ...’ın suça konu araziden toplanan portakalın katılana ait depoya konulduğunu beyan etmesi karşısında; katılan tarafından verilen vekaletnameye istinaden katılanın mallarını idare etme ve işlerini takip etme yetkilerine sahip olan sanığın, bu yetkilerini kötüye kullanarak katılan tarafından gönderilen paralarla katılan adına satın aldığı taşınmazın tapu kaydını kendi üzerine yaptırması şeklindeki eyleminde üzerine atılı hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun tüm unsurları itibariyle oluştuğu ve sanığın bu suçtan mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden oluşa ve dosya kapsamına uygun olmayan yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
2- Kabule göre de;
a- Gerekçeli kararın iddia kısmında uyuşmazlığa konu edilmeyen başka bir olaydan bahsedilmek suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 230/1-a madde ve fıkra hükümlerine aykırı davranılması,
b- Gerekçeli karar başlığında katılanın “müşteki” olarak yazılması suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 230/1-a madde ve fıkra hükümlerine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin ve üst yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03/12/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.