Danıştay 4. Daire 2018/7834 Esas 2022/4034 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2018/7834
Karar No: 2022/4034
Karar Tarihi: 14.06.2022

Danıştay 4. Daire 2018/7834 Esas 2022/4034 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı idare, mahkeme kararına istinaden davacıya iade edilen tutarın ödeme tarihi ile iade tarihi arasındaki yasal faizin ödenmesi talebinin zımnen reddi işlemine ilişkin hüküm fıkraları yönünden temyiz istemi açmıştır. Davacı şirketin talep ettiği faiz alacağına faiz işletilmesi (bileşik faiz), yasal düzenlemeler nedeniyle mümkün olmadığından, Vergi Dava Dairesi'nin faiz alacağının dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz ile birlikte ödenmesine ilişkin kısmı onanırken, kararın bileşik faiz uygulanması talebinin kabul edilmesiyle ilgili kısmı bozulmuştur. Kanunlar açıkça adi alacakların bileşik faiz içeremeyeceğini belirtirken, ticari işlemlerde ve tacirler arasında, üç aydan aşağı olmamak üzere cari hesaplarda ve ödünç sözleşmelerinde bileşik faizin kabul edilebileceği hükme bağlanmıştır. (Türk Borçlar Kanunu, 6098 sayılı; Türk Ticaret Kanunu, 3095 ve 6102 sayılı)
Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2018/7834 E.  ,  2022/4034 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DÖRDÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2018/7834
    Karar No : 2022/4034

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ...Vergi Dairesi Başkanlığı
    (...Vergi Dairesi Müdürlüğü)
    VEKİLİ : Av. ...

    KARŞI TARAF (DAVACI) : ...Enerji Anonim Şirketi
    VEKİLİ : Av. ...

    İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı tarafından, mahkeme kararına istinaden ödenen ve yine mahkeme kararına istinaden davalı idarece kendilerine iade edilen 2009 dönemine ilişkin 15.143.300,19 TL tutarındaki kurumlar vergisinin, ödeme tarihi olan 03/11/2011 tarihi ile iade tarihi olan 03/03/2016 tarihleri arasındaki yasal faizinin ödenmesi talebinin zımnen reddi işleminin iptali ile faiz alacağının dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... Vergi Mahkemesince verilen ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararda; davalı idarece yersiz olarak tahsil edilen kurumlar vergisi nedeniyle yoksun kalınan tutarın, davalı idarece 03/03/2016 tarihinde iade edilen kurumlar vergisinin yasal faiz oranını aşmayacak şekilde hesaplanacak faizi ile davacı şirkete iadesi gerektiği, davacının dava konusu faiz alacağının dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi isteminin ise faize faiz yürütülmesinin mümkün olmaması nedeniyle yerine getirilmesinin mümkün olmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; gerek Anayasa Mahkemesince gerekse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince, faiz; amacı, paranın sahibinden başkası tarafından kullanılmasının sahibine vermiş olduğu zararın giderilmesi olan "tazminat" olarak nitelendirildiğinden, davacıya, haksız olarak tahsil edilen vergi nedeniyle ödenmesi gereken faizin tazminat niteliğine büründüğü, bu tazminatın davacıya geç ödenmesinin ise, değerinde, geçen süreyle orantılı bir azalmaya neden olacağı, dolayısıyla mahkeme kararının, davacının, vergi aslı nedeniyle hesaplanacak faiz tutarına, dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması isteminin reddi yolundaki hüküm fıkrasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davalı idarenin istinaf başvurusunun reddine, davacının istinaf başvurusunun kabulüne, davacının vergi aslı nedeniyle hesaplanacak faiz tutarına dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması isteminin reddine dair hüküm fıkrasının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, bileşik faizin söz konusu uyuşmazlıkta uygulanamayacağı, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
    TETKİK HÂKİMİ : ...
    DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.


    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    Davalı idarenin temyiz dilekçesinde, mahkeme kararına istinaden davalı idarece davacıya iade edilen tutarın ödeme tarihi ile iade tarihi arasındaki yasal faizin ödenmesi talebinin zımnen reddi işlemine ilişkin hüküm fıkraları yönünden ileri sürdüğü iddialar kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
    Davalı idarenin, temyiz konusu kararın faiz alacağının dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine ilişkin temyiz istemine gelince;
    Uyuşmazlıkta, davacı şirketçe talep edilen faiz alacağına faiz işletilmesi, yani faizin belli süreler sonunda anaparaya eklenmesi suretiyle yeniden oluşan tutara faiz yürütülmesi, bileşik faiz olarak adlandırılmaktadır.
    6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 388/3. maddesinde; "Faizin anaparaya eklenerek birlikte yeniden faiz yürütülmesi kararlaştırılamaz." hükmü ile adi alacaklarda bileşik faiz açıkça yasaklanmıştır.
    3095 sayılı Kanunun 3. maddesinde de; Türk Ticaret Kanunu hükümleri saklı tutulmak suretiyle, kanuni faiz ve temerrüt faizi hesaplanırken bileşik faiz uygulanamayacağı belirtilmiştir.
    6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 8/2. maddesinde bileşik faizin uygulanabileceği kabul edilen durum ise; "Üç aydan aşağı olmamak üzere, faizin anaparaya eklenerek birlikte tekrar faiz yürütülmesi şartı, yalnız cari hesaplarla her iki taraf bakımından da ticari iş niteliğinde olan ödünç sözleşmelerinde geçerlidir. Şu şartla ki, bu fıkra, sözleşenleri tacir olmayanlara uygulanmaz." şeklinde belirtilmiştir.
    Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, bileşik faizin ancak ticari işlemlerde ve tacirler arasında, üç aydan aşağı olmamak üzere cari hesaplarda ve ödünç sözleşmelerinde uygulanabileceği anlaşılmış olup, söz konusu olayda da böyle bir durum mevcut olmadığından, faiz alacağının dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi isteminin kabulüne karar veren Vergi Dava Dairesi kararın bu kısmında hukuka uyarlık bulunmamıştır.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Temyiz isteminin kısmen kabul, kısmen reddine,
    2. ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının, mahkeme kararına istinaden davalı idarece davacıya iade edilen tutarın ödeme tarihi ile iade tarihi arasındaki yasal faizin ödenmesi talebinin zımnen reddine ilişkin kısmının ONANMASINA,
    3. Anılan Vergi Dava Dairesi kararının faiz alacağının dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine ilişkin kısmının BOZULMASINA,
    4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 14/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara