Danıştay 4. Daire 2018/5503 Esas 2022/4065 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2018/5503
Karar No: 2022/4065
Karar Tarihi: 15.06.2022

Danıştay 4. Daire 2018/5503 Esas 2022/4065 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Danıştay Dördüncü Dairesi, Vergi Dairesi Başkanlığı'na karşı açılan bir dava dosyasını değerlendirdi. Davacı şirketin 2010 yılında kullandığı bazı faturaların sahte olduğu tespit edildiğinden bahisle sevk edildiği takdir komisyonunca hakkında hazırlanan vergi tekniği raporuna dayanılarak takdir edilen matrah üzerinden adına 2010/6 ila 12. dönemleri için re'sen tarh olunan vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin kaldırılması istenmiştir. İlk Derece Mahkemesi, dava konusu katma değer vergilerinin, verginin doğduğu 2010 yılını takip eden 2011 yılı başından başlayarak beş yıllık zamanaşımı süresi içinde, en son 31/12/2015 tarihine kadar tarh ve yükümlüye tebliği gerekirken, ihbarnamelerin, zamanaşımı süresi dolduktan sonra 20/12/2016 tarihinde tebliğ edilmesi nedeniyle tarh zamanaşımına uğradığı sonucuna ulaştı ve davanın kabulüne karar verdi. Bölge İdare Mahkemesi ise istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kar
Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2018/5503 E.  ,  2022/4065 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DÖRDÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2018/5503
    Karar No : 2022/4065

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
    (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACI) : … Teknik Hırdavat Bil. Mak. Oto. Mob. İth. Ve İhr. Paz. Sat. Dağ. San. ve Tic. Ltd. Şti.
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı şirketin 2010 yılı içerisinde kullandığı bir kısım faturaların sahte olduğunun tespit edildiğinden bahisle sevk edildiği takdir komisyonunca hakkında hazırlanan vergi tekniği raporuna dayanılarak takdir edilen matrah üzerinden adına 2010/6 ila 12. dönemleri için re'sen tarh olunan vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin kaldırılması istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı şirketin uyuşmazlık konusu dönemlere ilişkin olarak matrah takdiri için 13/11/2015 tarihinde takdir komisyonuna sevkinden sonra, 2010 yılı için yapılan vergi incelemesi sonucunda tanzim edilen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporunda yer alan tespitler esas alınarak takdir komisyonunca davacının ilgili dönem beyannamesinde gösterdiği matrahların aynen takdir edildiği ve sözü edilen vergi tekniği raporunda belirtilen sahte faturalarda gösterilen katma değer vergilerinin indiriminin reddi konusunda komisyonun görev ve yetkisi bulunmadığından vergi tarhiyatının vergi dairesince yapılması gerektiğine karar verildiğinin anlaşıldığı, olayda, takdire sevk esnasında re'sen tarh nedeninin açıkça belirtilmemesi, incelemenin takdir komisyonunca değil vergi müfettişi tarafından yapılmış olması ve re'sen takdir olunan matrahın, mükellef tarafından beyan edilen matrahla aynı olması nedeniyle, takdire sevk ile zamanaşımının durduğunun kabulüne olanak bulunmadığı, dolayısıyla dava konusu katma değer vergilerinin, verginin doğduğu 2010 yılını takip eden 2011 yılı başından başlayarak beş yıllık zamanaşımı süresi içinde, en son 31/12/2015 tarihine kadar tarh ve yükümlüye tebliği gerekirken, ihbarnamelerin, zamanaşımı süresi dolduktan sonra 20/12/2016 tarihinde tebliğ edilmesi nedeniyle tarh zamanaşımına uğradığı sonucuna ulaşılan cezalı vergilerde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı vekili tarafından, davacı hakkında yapılan iş ve işlemlerin yasal ve yerinde olduğu, olayda tarh zamanaşımı bulunmadığı, aksi yönde verilen hukuka aykırı kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

    TETKİK HÂKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 113. maddesinde, "Zamanaşımı, süre geçmesi suretiyle vergi alacağının kalkmasıdır. Zamanaşımı, mükellefin bu hususta bir müracaatı olup olmadığına bakılmaksızın hüküm ifade eder.", 114. maddesinde ise, "Şu kadar ki, vergi dairesince matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulması zamanaşımını durdurur. Duran zamanaşımı mezkur komisyon kararının vergi dairesine tevdiini takip eden günden itibaren işlemeye devam eder. Ancak işlemeyen süre her hâl ve takdirde bir yıldan fazla olamaz." denilmek suretiyle takdir komisyonu kararlarına istinaden yapılan re'sen tarhiyatlarda zamanaşımı hususunun olup olmadığının tespiti için takdir komisyonuna sevk tarihi, takdir komisyonu kararının vergi dairesine tevdi tarihi, ihbarnamenin tebliğ tarihi ve takdir komisyonunda geçen süreye (takdir komisyonuna sevk tarihi ile takdir komisyonu kararının vergi dairesine tevdi tarihi arasındaki süre) bakılarak karar verilmelidir.
    Bilindiği üzere, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 30. maddesinde sayılan re'sen vergi tarhını gerektiren sebeplerin varlığı halinde vergi inceleme elemanlarınca ilgili dönem matrahı re'sen tarh edilebileceği gibi takdir komisyonuna sevk edilerek de söz konusu işlem yapılabilmektedir. Kanunun 74. maddesinde ise, takdir komisyonlarının görevlerini yaparken takdir sebeplerinin bulunup bulunmadığını inceleyemeyeceği, hatalı gördüğü işlemlerde ilgili vergi dairesini yazı ile ikaz etmeye mecbur olduğu hükme bağlanmıştır. Bu itibarla, takdir komisyonu takdir nedenleri ile ilgili herhangi bir belirleme yapma veya değiştirme hakkına sahip değildir.
    Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca, takdir komisyonu kararına istinaden yapılan tarhiyatlarla ilgili uyuşmazlıklarda zamanaşımı ile ilgili hususların çözümünde, genel ilke olarak takdir komisyonuna sevkle tarh zamanaşımının durduğunun kabulü gereklidir. Dolayısıyla, yalnızca takdire sevk tarihine bakılarak takdir komisyonuna sevkin, zamanaşımını durdurmak amacıyla yapıldığının bu çerçevede kabulüne imkan bulunmamaktadır. Mevcut vergi incelemeleri tamamlanmadan da takdire sevk işleminin bu kapsamda yapılabileceği ve tamamlanan inceleme sonucunda elde edilen bilgi ve verilerin takdir komisyonunca da değerlendirilebileceği tabiidir.
    Dosyanın incelenmesinden, davacının 13/11/2015 tarihinde takdir komisyonuna sevk edildiği, 05/12/2016 tarihinde takdir komisyonunca karar alındığı ve vergi/ceza ihbarnamesinin 20/12/2016 tarihinde tebliği üzerine iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
    Olayda, tarh zamanaşımı süresinin dolmasından önce yapılan takdire sevk işlemi, 213 sayılı Kanunun 114. maddesi uyarınca işlemeye devam eden tarh zamanaşımı süresini durduracağından, işin esası incelenerek karar verilmesi gerekirken, takdire sevk işleminin zamanaşımını durdurmayacağı ve dava konusu cezalı tarhiyatların zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine dair Vergi Dava Dairesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1.Temyiz isteminin kabulüne,
    2.Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
    3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 15/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara